Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3412 E. 2019/1491 K. 08.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3412 Esas
KARAR NO : 2019/1491
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/01/2018
NUMARASI : 2015/429 E. – 2018/6 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/07/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı … alacaklı, … borçlu olduğu İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün .. E. sayılı dosyasından müvekkiline tebliğ edilen 89/1 haciz ihbarnamesi ile borçlu … ait hak ve alacaklara haciz konulması için müzekkere tebliğ edildiğini, adı geçen borçlunun Yalovayolu Şubesinde … nolu hesabı bulunduğunu ancak “şahsın bankaları nezdinde kredili müşterisi olması ve imzalanan sözleşmeler gereğince borçlunun bankaları nezdindeki hesapları üzerinde rehin, hapis, takas, mahsup hakkı bulunduğundan işbu rehin, takas, mahsup haklarından sonra gelmek üzere ve ayrıca daha önce tesis edilen hacizlerden sonra gelmek üzere haciz işlendiği” belirtilerek süresi içinde haciz yazısına itiraz edildiğini, alacaklının bankanın vermiş olduğu cevabi yazıda istihkak iddiasında bulunduğunu, icra müdürlüğüne yapılan itiraz sonucu dosyanın icra hakimliğine gönderilmesinin talep edildiğini, İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 16/02/2015 tarih ve 2015/110 E. – 2015/72 K. sayılı ilamı ile 7 gün içerisinde istihkak davası açmak üzere taraflarına süre verildiğini, müvekkilinin durumdan 30/03/2015 tarihinde hacizli paranın dosyaya gönderilmesi için kendisine gönderilen muhtıra ile haberdar olduğunu ve süresi içinde istihkak davası açtığını ancak İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/326 E. – 2015/334 K. sayılı ilamı ile reddedildiğini, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün dosyasında borçlu görünen … Yalovayolu Şubesi’nden 23/09/2014 tarihli 50.000,00 TL tutarlı Genel Kredi Sözleşmesi gereğince gayrinakdi kredi kullandığını, bu kredilerin teminatını teşkil etmek üzere imzaladığı yukarıda belirtilen GKS ile bankaları şubesi nezdindeki tüm hesaplarını bankalarına rehnettiğini, kredi ilişkisi devam ettiği sürece tüm hesaplarının gerek kanun gereği gerekse sözleşme olarak müvekkili bankaya rehinli olduğunu, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından ödenmesi istenen 7.000,00 USD’nin mahkememizce verilecek karar kesinleşinceye kadar tedbiren durdurulmasına, 89/1 haciz ihbarnamesi gereğince müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin …’den alacaklı olduğu İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından davacıya haciz müzekkeresi gönderildiğini, gönderilen yazının haciz müzekkeresi olmasına rağmen davacının yazıyı 89/1 haciz ihbarnamesi olarak nitelediğini, davacının müzekkereye yanıt olarak borçlunun hesabında 7.000,00 USD olduğunu ancak bankaya rehinli olduğunu, daha önce tesis edilmiş hacizler olduğunu, rehin hakkı ve hacizlerden sonra gelmek üzere haciz işlendiğini, 3. şahsın hacze karşı rehin hakkı sebebiyle itirazının istihkak iddiası olduğunu, taraflarınca itiraz edilmesi üzerine dosyanın İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi’ne gönderilerek 2015/110 E. – 2015/72 K. sayılı kararı ile takibin devamına ve istihkak davası açması için davacıya 7 günlük süre verildiğini, davacının istihkak davasını 09/04/2015 tarihinde açtığını, hak düşürücü süre dolduktan sonra açılmış olan bu davanın dava şartı yokluğundan mahkemece reddedildiğini, davacının icra mahkemesinin red kararını Ticaret Mahkemesinde açarak bypass etmeye çalıştığını, icra mahkemesinin kararının temyiz edilmiş olup istihkak davasının derdest olduğunu, 89/1 haciz ihbarnamesine karşı menfi tespit davası olarak lanse edilmeye çalışılan davanın istihkak davası olduğunu, derdestlik kuralının da görev kurallarını da ihlal etmekte olup hukuka aykırı olduğunu, davacı hakkında HMK 329. madde hükmünün uygulanmasına, davanın reddine, davanın menfi tespit davası olarak nitelendirilmesi nedeniyle alacağın %20’si oranında tazminatın davacıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … davaya cevap vermemiştir. İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/01/2018 tarihli 2015/429 Esas – 2018/6 Karar sayılı kararıyla; davacı bankanın istihkak iddiasının tespiti amacıyla İİK 96.ve devamı maddelerinde düzenlenen istihkak davası açıldığı, bu davanın derdest bulunduğu, açılan istihkak davasında davacı bankanın istihkak iddiasında bulunduğu paranın kime ait olduğunun saptanacağı ve verilen kararın da kesin hüküm niteliğinde bulunduğu, icra hukuk mahkemesince verilen kararlar kesin hüküm teşkil etmese de istihkak davasının bu kuralın istisnasını teşkil ettiği, davacının açtığı bir istihkak davasının olduğu gözetildiğinde davanın açıldığı tarih itibarıyla davacının borçsuzluğunun tespitini istemekte hukuki ve güncel bir menfaatinin bulunmadığı, hukuki yarar şartının oluştuğunun kabul edilemeyeceği, hukuki yararın dava şartı olduğu hususunun HMK 114. maddesinin amir hükmü olduğu, HMK 115.maddesinde de, dava şartlarının mahkemece resen gözetileceği gerekçesiyle davanın hukuki yarar – dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir.Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/110 Esas sayılı dava dosyasının istihkak davası olduğunu, usulden reddedildiğini, bu dava konusunun ise dosyanın esasına girilerek tespit niteliğinde olduğunu, konunun esasının incelenmesi sebebi ile menfi tespit davası açılmasında hukuki gereklilik bulunduğundan dava şartı yokluğundan reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğunu,-Müvekkiline İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından davalı alacaklı… davalı … alacağından dolayı, İİK’nın 89/1 haciz ihbarnamesi gönderdiğini, borçlunun bankadan Genel Kredi Sözleşmesi gereğince gayrinakdi ticari kredi kullandığını, şubedeki tüm hesapları Nakit Blokeli mevduat Hesap Rehni Sözleşmesi ile bankaya rehnettiğini, Sözleşmenin 3.3 maddesi gereğincede tüm hesapların rehinli olduğunu, mevduattaki para üzerinde bankanın öncelikli rehin hakkı olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; dosyamız davalılarından … alacaklı sıfatıyla toplam 122.960,00 USD alacağının tahsili için diğer davalı … karşı 21/11/2014 tarihinde ilamsız icra takibi yaptığı, takibin kesinleştiği, icra dosyasında 09/12/2014 tarihli yazı ile alacaklı … borçlu … olan 328.863,34 TL alacağının tahsili yönünden, bankadaki mevcut ve doğacak hak ve alacakları üzerine haciz konulduğunun bildirildiği, davacı bankanın, borçlunun Şubede bulunan … no’lu hesapta 7.000,00 USD bulunduğu ancak barkaya borçlu bulunduğundan, rehin/hapis/takas/mahsup hakkına istinaden mahsup edileceğinin bildirilerek itiraz edildiği bu yazıya istinaden icra müdürlüğünün istihkak iddiası konusunda karar verilmek üzere dosyayı İstanbul 9. İcra Hukuk mahkemesine gönderdiği, mahkemece davacı bankaya istihkak davası açmak üzere süre verildiği, davanın süresinde açılmaması nedeniyle de mahkemece istihkak iddiası yönünden açılan davanın reddine karar verildiği İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/326 Esas – 2015/334 Karar sayılı red kararının Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2015/10539 – 2017/13458 Esas ve karar sayılı kararı ile davanın süresinde açıldığı kabul edilerek esası hakkında karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulduğu görülmüştür.
G E R E K Ç E :Davacı banka vekilinin dava dilekçesinde; davalı- alacaklı tarafından İstanbul …. İcra Müd. … Esas sayılı icra dosyasından, İİK 89/1 maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiğini beyanla menfi tespit davası açtığı, ancak icra dosyasından gönderilen 09/12/2014 tarihli yazının haciz ihbarnamesi değil, haciz yazısı olduğu, 09/12/2014 tarihli yazı ile “alacaklı … borçlu … olan 328.863,34 TL alacağının tahsili yönünden, bankadaki mevcut ve doğacak hak ve alacakları üzerine haciz konulduğunun” bildirildiği, davacı bankanın icra müdürlüğü tarafından haciz istenen borçlu- davalı …’in hesabındaki para üzerinde, borçlunun imzaladığı sözleşmeler gereğince “rehin, hapis, takas, mahsup hakları” bulunduğundan bahisle hak iddia ettiği, davacı bankanın itirazı üzerine, İcra Müdürlüğü tarafından, İİK’nın 96/3 maddesi gereğince, hacze itiraz eden davacı bankaya istihkak davası açmak üzere süre verdiği, ilk derece mahkemesinin kararında da açıklandığı üzere İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesinde istihkak davasının derdest olduğu, ( kaldı ki İİK’nın 89/4 maddesi gereğince 3. şahsın haciz ihbarnamesine süresinde itirazı üzerine, alacaklının 3. şahsın verdiği cevabın aksini icra mahkemesinde ispat ederek 3. şahsın İİK’nın 338/1 maddesine göre cezalandırılmasının ve tazminata mahkum edilmesini isteyebileceği, maddede birinci haciz ihbarnamesi nedeniyle menfi tespit davası açılacağının düzenlenmediği) davacının bu davada borçsuzluğunun tespitini istemekte hukuki yararının bulunmadığı kanaati ile ilk derece mahkemesinin kararının yerinde olduğuna, davacının istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL harcın, peşin alınan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8,50 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 08/07/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.