Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3398 E. 2021/1083 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3398 Esas
KARAR NO: 2021/1083
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/07/2018
NUMARASI: 2018/123 2018/776
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/05/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia :Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkiline karşı İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlattığını, müvekkili tarafından süresinde yapılan imza ve borç itirazı sebebi ile İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/1110 Esas numarası ile dava görüldüğünü, müvekkilinin itirazının kabul edildiğini ve kararın kesinleştiğini, takibin durdurulmasına ve itirazın kabulüne yönelik davalının bizzat taraf olarak yer aldığı yargılama ve karar olmasına karşın davalının aradan geçen uzun zaman sonrasında müvekkiline yönelik takibe devam etmeye kalkıştığını ve haciz işlemi uygulamak üzere İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … Talimat numaralı dosyası ile müvekkilinin henüz taşınmış olduğu adreste haciz tatbikine kalkıştığınıdavalının müvekkiline karşı haciz işlemi yapma imkanına sahip olmadığını, İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/1110 Esas sayılı dosyasında icra takibine konu kıymetli evrak yönünden imza itirazında bulunulduğunu ve yapılan yargılama neticesinde, imza itirazının kabul edildiğini, icra takibinin de müvekkili yönünden durdurulduğunu, davalı tarafın kendi kabulü ile kesinleşmiş ve müvekkili yönünden kesin olarak durdurulmuş icra dosyası ile söz konusu dosya ile hiçbir alakası olmayan …San. Tic. Ltd. Şti.yönünden haciz işlemi yapmasının ve para tahsil etmesinin imkan kabilinde olmadığını, davalının icra takibini müvekkiline yönelik başlattığını, adres değişikliği sebebi ile haciz mahallinde bulunmayan müvekkili yerine … şirketinden haciz tehdidi ile parayı tahsil ettiğini, yapılan işlemin açıkça kötü niyetli olduğunu belirterek, kesinleşmiş mahkeme kararı ile durdurulmuş icra dosyasına haciz tehdidi altında dosya ile hiç ilintisi olmamasına rağmen borç ve masraf miktarı olarak 16.873,61 TL ödemede bulunan …San.ve Tic. Ltd. Şti.nin davacı adına ödemiş olduğu ve sonrasında davacı müvekkili tarafından dava dışı … ödenmek zorunda kalınan 16.873,61 TL’nin ödeme gününden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalı vekili cevap dilekçesinde; davada görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğunu, haciz mahallinde davacı şirket yetkilisi … tarafından dosya borcunun kabul edildiğini, davacı vekili tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyaya ilişkin olarak açtıkları İstanbul 23. İcra Hukuk mahkemesinin 2015/1110 Esas sayılı dosyası ile imzaya itiraz davasında davalarının kabul edildiğini beyan etmişlerse de, İcra Hukuk Mahkemelerinin dar yetkili mahkeme olup kararlarının Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret Mahkemelerinde hüküm kurmaya elverişli mahiyette delil olarak kabul edilemeyeceğini, istirdat davalarında ispat yükünün davacıya ait olup, davacı şirket tarafından borçlu olmadıkları halde davaya konu ödemenin yapıldığının ispatı gerektiğini belirterek, davanın reddine, davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; “…dava konusu çekin davalı şirket tarafından icra takibine konu edildiği, takip başlatılması üzerine davacı tarafından İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/1110 Esas sayılı dosyası ile imzaya itiraz edilerek takibin durdurulması istemli dava açıldığı, dava sırasında, davalı şirket vekilinin 13/11/2015 tarihli celsede beyanında “yaptığımız inceleme sonucunda davacıya ait imzaların sahte olduğu bilgisine ulaştık müvekkilimiz dolandırıcılık suçunun mağdurudur dava dışı şüpheliler hakkında yasal işlem başlattık davacı borçlu bakımından davayı kabul ediyoruz aleyhimize yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini talep ediyoruz” diyerek imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığını kabul ettikleri yönünde beyan sunduğu ve İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/1110 Esas, 2015/1350 Karar sayılı kararı ile kabul beyanı doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği, kararın 24/11/2015 tarihinde kesinleştiği, davalı şirket vekili tarafından İcra Mahkemesinde açılan davanın kabul edilmesine ve kararın kesinleşmesine rağmen 11/09/2017 tarihinde icra dosyasında haciz talep edildiği anlaşılmıştır. Kabul davaya son veren bir taraf işlemi olup, HMK.nun 308 ilâ 312.maddeleri arasında düzenlenmiştir. HMK.nun 308.maddesinde kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesi olarak tarif edilmiş, HMK.nun 311.maddesinde ise “feragat ve kabul kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” hükmüne yer verilmiştir. Yasal düzenleme gereğince davalı vekilinin İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/1110 Esas sayılı dosyasında kabul beyanı bağlayıcı olup, davacı şirketin adresinde dava dışı … San ve Tic. Ltd. Şti.tarafından icra dosyasına ödenen 16.873,61 TL’nin daha sonra davacı tarafından, … San ve Tic. Ltd. Şti.’ye ödendiği 03/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı davalı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle “….Yerel Mahkeme tarafından ,davacının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyaya ilişkin olarak İstanbul 23. İcra Hukuk Mahkemesi 2015/1110 E. sayılı dosyası ile açtıkları imzaya itiraz davasında davalı şirket vekilinin davacının davasını kabul ettiğini bu nedenle kabul beyanın bağlayıcı olduğu belirtilmiş ise de ; İcra Hukuk Mahkemeleri dar yetkili mahkemelerden olup İcra Hukuk Mahkemeleri kararları Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret Mahkemelerinde hüküm kurmaya elverişli mahiyette delil olarak kabul edilemez. Yukarıda açıklanan nedenler ile yerel mahkemenin İcra Hukuk Mahkemesi kararına dayanarak vermiş olduğu davanın kabulüne ilişkin karar haksız olup kaldırılması gerekmektedir.Haciz mahallinde davacı şirket yetkilisi … tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosya borcu kabul edilmiştir.Davacı şirket yetkilisinin dosya borcunu kabul beyanı nedeni ile işbu istirdat davasının reddi gerekmekte iken davanın kabulüne karar verilmesi hukuka aykırıdır.Haciz tutanakları resmi belge sayılmakta olup haciz tutanağında yazılı olduğu üzere davacı şirket yetkilisi borcu kabul ettiğini beyan etmiş bu durum icra memuru tarafından tutanağa geçirilmiştir.Dolayısı ile yerel mahkemenin İcra Hukuk Mahkemesinde ki davalının kabul beyanının geçerli olacağını kabul ettiği şu halde davacı şirket yetkilisinin kabul beyanını göz ardı etmesi kabul edilemez bir durum olup hukuka aykırıdır. ..” denilerek kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava ; imza inkarına dayalı menfi tespit davasıdır.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davalı yanca davacının da aralarında bulunduğu borçlular hakkında İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında takip yapıldığı ve alacaklı … A.Ş.tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yaptığı takipte borçluların … San. Ve Tic. Ltd. Şti., …, …, … ., … Tic. Ltd. Şti., …San ve Tic. … olduğu anlaşılmaktadır. Davacının çekteki imzayı kabul etmediği ve bu nedenle İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/1110 Esas sayılı dosyası ile dava açtığı , …tarafından takibe konu senet üzerinde yer alan imzanın davacı şirket temsilcisine ait olmadığı iddiası ile takibin durdurulması istemli dava açıldığı, davalı vekilinin 13/11/2015 tarihli celsede beyanında “yaptığımız inceleme sonucunda davacıya ait imzaların sahte olduğu bilgisine ulaştık müvekkilimiz dolandırıcılık suçunun mağdurudur dava dışı şüpheliler hakkında yasal işlem başlattık davacı borçlu bakımından davayı kabul ediyoruz aleyhimize yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini talep ediyoruz” şeklinde beyanda bulunduğu, İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/1110 Esas, 2015/1350 Karar sayılı kararı ile kabul beyanı doğrultusunda davanın kabulüne karar verildiği, kararın 24/11/2015 tarihinde kesinleştiği ihtilafsızdır.Davalı vekilin bu beyanı mahkeme içi ikrar olup, kendilerini bağlayıcı bir beyandır.Yine davalı yanın istinaf başvurusuna gerekçe yaptığı haciz zaptı incelendiğinde ; beyanın imzadan imtina edildiği , haciz esnasında ve haciz baskısı altında borcun kabul edildiği , davacı ile davalı arasında doğrudan ticari ilişki bulunmadığı, imza inkarının mutlak defi olması nedeni ile herkese karşı ileri sürülebileceği kabul edilmelidir. HMK 355. Maddeye göre yapılan incelemede, mahkemenin görevli olduğu, kesin yetki kuralına tabi bir dava olmadığı, zorunlu arabuluculuk konusunda dava şartı eksikliğinin bulunmadığı, taraf ehliyetlerinde bir eksiklik bulunmadığı, taraf teşkilinin sağlandığı , tarafların teminat yükümlülüklerinin bulunmadığı, vekaletnamelerin dosyada olduğu, davada hukuki yarar bulunduğu, hak düşürücü süre uygulanmasını gerektirir bir uyuşmazlığın bulunmadığı, derdestlik veya kesin hüküm bulunmadığı ,harcın dava değerine ve niteliğine nazaran doğru hesaplandığı, gerekçeli karar ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunmadığı görülmüştür.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 -Davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2- Alınması gereken 1.156,00 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 289,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 867,00 TL harcın davalıdan alınıp Hazineye gelir yazılmasına 3- Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına 4- İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/05/2021 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.