Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3373 Esas
KARAR NO: 2021/1095
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/07/2018
NUMARASI: 2017/749 2018/780
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/05/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : Davalı taraf; Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına konu olduğu … nolu 8.500 TL bedelli 28/02/2015 keşide tarihli çekinde aralarında bulunduğu bir kısım çekin kaybolduğundan bahisle çeklerin iptali için Bakırköy 5. ATM’nin2015/130 E. – 2015/304 K. Sayılı dosyası ile dava açmış ve yargılama devam ederken 20/04/2015 tarihinde çeklerin bulunduğu gerekçe göstererek davadan feragat ettiğini, Bakırköy 5. ATM’nin2015/130 E. – 2015/304 K. Sayılı kararı ile davanın reddine, çekler üzerindeki ödeme yasağının kaldırılmasına karar verildiğini, davalı tarafça davaya konu çek 18/06/2015 tarihinde … Başakşehir Şubesine ibraz edilmiş olduğunu, ilgili banka tarafından çekin yasal süresinde ibraz edilmemesi nedeniyle işleme alınamadığı hususu çek arkasına şerh düşüldüğünü, davalı tarafça bu kez ibraz süresi kaçırılan ve kambiyo senedi olma vasfını yitiren çeke istinaden Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile müvekkilininde aralarında bulunduğu cirantalar ve keşideci hakkında ilamsız takip başlattığını, usulsüz ödeme emri müvekkiline 26/10/2015 tarihinde tebliğ edildiğini, süresinde borca itiraz edilmediğinden takip kesinleşerek müvekkilinin menkul ve gayrimenkullerine haciz şerhinin işlendiğini, müvekkili ile davalı arasında sözleşmesen bir ilişki bulunmadığından ve icra takibine konu senette kambiyo vasfını yitirdiğinden dolayı müvekkilnini davalı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, çek iptali kararının bulunmadığını, davalı alacaklı her ne kadar icra takibine çek iptal kararına istinaden başladığını belirtmişse de Bakırköy 5. ATM’nin2015/130 E. – 2015/304 K. Sayılı dosyası ile açılan davanın feragat nedeni ile reddedildiğini, verilen kararın kesinleştiğini, takibe konu 1006249 nolu 8.500 TL bedelli 28/02/2015 keşide tarihli çek hakkında alınmış bir iptal kararının bulunmadığını, davalı dava konusu çeki muhatap bankaya süresinde ibraz etmediğinden müvekkiline karşı başvuru hakkını kaybetmiş olduğunu, çeki ibraz edenin ibraz işlemini vaktinde yaptığını ve çekin ödenmesinden imtina olduğunu tespit ettirmek zorunda olduğunu, kural olarak ibraz süresi içinde yapılması gerektiğini, ibraz sürelerinin son gününde gerçekleşmişse protesto veya tespit müteakip işgünü yapılabileceğini, çekin ibraz edilmemesi veya ibraz işleminin usulüne uygun olarak tespit edilmemesi halinde, hamil cirantalar, keşideci ve diğer çek borçlularına karşı çeke dayanarak müracaat hakkını kullanamayacağını, çeke dayanarak kambiyo senetleri için tanınan özel yolla icra takip yapamayacağını, böyle bir durumla karşılaşan hamilin çeki kendisine veren keşideci veya cirantasına karşı çekin verilmesine sebep olan temel ilişki sebebiyle talepte bulunabileceği gibi keşideciden çek bedelini sebepsiz iktisap kuralı çerçevesinde de isteyebileceğini, davalı ile müvekkili arasında çekin verilmesine sebep olan herhangi bir temel ilişki bulunmadığı gibi keşideciden çek bedelini sebepsiz iktisap kuralı çerçevesinde de isteyebileceğini, davalı tarafça çekin ibraz süresi kaçırıldığından kambiyo senedine dayalı bir başvuru ilişkisi de kalmamış olduğunu, çeki süresi içinde muhataba ibraz etmeyen hamilin, keşideciye karşı sebepsiz zenginleşme nedeniyle başvuru hakkı olsa dahi müvekkili ara citanda olduğundan müvekkiline karşı bu nedene dayanarak başvuruda bulunabilmesi de mümkün olmadığı, takibe konu senet 18/06/2015 tarihinde … Başakşehir şubesine ibraz edilmiş, muhatap banka tarafından çekin süresinde ibraz edilmemesi nedeniyle işleme alınmadığı şerh düşüldüğünü, davalı müvekkiline karşı çekten kaynaklı müracaat hakkı kaybetmiş olması ve müvekkiliyle arasında çekin verilmesine sebep olan bir temel ilişki bulunmamasına rağmen kötü niyetli olarak icra takibi başlatılmış olduğunu, haksız ve kötü niyetli olarak icra takibinin kötü niyetle başlatıldığını, bu nedenlerle Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, müvekkilinin haksız ve kötü niyetli icra takibi nedeniyle uğramış olduğu zararın asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalı yanın yazalı cevap bildirmediği, münkir sayıldığı görülmüştür.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; “… ibraz süresinden sonra davalının davacı cirantaya ancak temel ilişki kapsamında müraacatta bulunup takip yapabileceği dikkate alındığında bilirkişi ticari defterler üzerinde yaptığı inceleme neticesinde davalı şirket ile davacı arasında dava konusu çeke ilişkin her iki tarafında ticari defterlerinde bir kayda rastlanılmadığını ve davalının, dava konusu çeki davacı şirketten değil … Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından aldığı çek tarihi itibariyle ticari ilişkisinin 2015 yılında olmadığının kabulünün gerektiği ve tespitleri karşısında davalı/alacaklı ile dvacı arasında çekin verilmesine sebep olan herhangi bir temel ilişki (sözleşme vb) bulunmadığı gibi, davalı/alacaklı tarafça çekin ibraz süresi kaçırıldığından kambiyo senedine dayalı bir başvuru ilişkisi de kalmamış olup çeki süresi içinde muhataba ibraz etmeyen hamilin, keşideciye karşı sebepsiz zenginleşme nedeni ile başvuru hakkı söz konusu olup davacı söz konusu takibe konu çekte ara ciranta olduğundan davacıya karşı bu nedene dayanarak başvuruda bulunulabilmesi de mümkün olmadığından davanın kabulü ile Davacı … Ltd. Şti’ nin Bakırköy …. İcra Müdülüğünün … esas sayılı dosyasındaki takipten dolayı davalı alacaklıya borçlu olmadığının tespitine, şartlar oluşmaması nedeniyle davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı yan istinafında “….çek iptali için açılan davanın , çekin sonradan yetkili hamil olan ve yargılama aşamasında bilirkişi incelemesi ile de ispat edildiği üzere yetkili hamil olan müvekkilime kadar yasal ciro yolu ile geldiği ve taşınma aşamasında kaybedildiği düşüncesi ile hareket edilerek çek iptali davası açıldığı , işlemlerin yapıldığı ve uzun bir süre geçtikten sonra çekin bulunması ile bu hususun mahkemeye iletildiği ve konusuz kalan dosyanın usulen red kararı ile sona erdirildiği aşikarken , sayın yerel mahkeme işbu kararı yetkili hamil olmadığımız gerekçesi ile reddedilmiş gibi algılayarak anılan kararına da gerekçe oluşturmuş olduğu anlaşılmaktadır. Bu husus dahi dosyamızın ne şekilde ve nasıl değerlendirildiğini göstermekte ve kanaatimizce ciddi bir bozma sebebi oluşturmaktadır. Dosyamıza bakıldığında gerekçe ile dosyaya toplanan delillerin çok doğru bir şekilde irdelenmediği , gerekçeler ile dosya kapsamının birbirlerini teyit etmediği anlaşılacaktır ve yeniden inceleme gerektiği ortaya çıkacaktır.Bilirkişi raporunun ticari ilişkileri Teyit ederken , sayın yerel mahkemenin bu resmi tespiti gözardı ettiği ve görmezden geldiği ve gerekçesine de bu şekilde yazdığı, bunun kabul edilebilir bir değerlendirme olamayacağı ,dava konusu çekin işyerinin taşınma aşamasında kaybolmuş olması nedeniyle bakırköy 5.asliye ticaret mahkemesi’nin 2015/130 esas sy dosyasıyla çek iptali davası açıldığı , yargılama aşamasında çekin bulunması nedeniyle ve bu beyanında ilgili dosyaya sunulması çerçevesinde dosyanın konusuz kalması nedeniyle reddedilmesi gerçeği gözardı edilerek sayın davacıyı borçlu olduğu bir ticari ilişkiden tamamen sorumsuz hale getiren ve borçtan kurtaran şekilde aleyhe bir karar verilmiş olduğu….” nedenleri ile kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.Davacı yan katılma yoluyla istinafında özetle “….kötü niyet tazminatının gerekçesiz olarak reddi kararı bu yönüyle hukuka aykırı hale getirmiştir. Zira davaya konu alacak likit, müvekkil aleyhine yapılan takibi ise açıkça kötü niyetlidir. Bu nedenle gerekçesiz olarak kötü niyet tazminatımızın reddi hukuka aykırıdır. …” denilerek kötüniyet tazminatı verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava ; menfi tespit davasıdır.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davalı yanca Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına konu … nolu 8.500 TL bedelli 28.02.2015 keşide tarihli çeke dayalı olarak ilamsız takip yapmıştır. Takibe konu çek incelendiğinde keşidecinin …. A.Ş, ve sırası ile cirantaların … , … San Ltd , … ve … şirketi olduğu görülmektedir.Çekteki ciro silsilesine göre davacı ile davalı arasında başka ciranta olmadığından doğrudan bir ticari ilişkinin bulunduğu / bulunması gerektiği kabul edilmelidir.Bu nedenle her ne kadar çek kambiyo vasfını kaybetmiş ise de, kök ilişkiye dayalı olarak davacının davalı yana varsa ticari ilişkiden dolayı sorumluluğu devam edecektir.Bu anlamda yapılan bilirkişi incelemesine göre taraflar arasında çek miktarı uyarınca bir ticari alışveriş bulunmadığı, önceki dönem ticari ilişkinin alacak borç bakiyesi = olarak neticelendiği, çekin alış kaydının davalı yan defterlerinde bulunmadığı, çek tutarı ile uyumlu bir faturanın da defterlerde bulunmadığı, yani temel ilişkide davalının bir alacak bakiyesinin bulunmadığı görülmektedir.Davalı kayıtlarına göre çekin cirosu bulunmayan yine dava dışı … tarafından verildiği kayıtlıdır.Bu durumda kök ilişide davalının alacağını …. koşulları varsa talep edebileceği, çek vasfını taşımayan adi senede dayalı olarak davacıdan alacak talebinde bulunamayacağı ,davacı ile davalı arasında temel ilişkinin bulunmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesinin menfi tespit kararı yerindedir.Yine davalının görünürde ciro silsilesi kopuk olmayan çeke dayalı olarak başlattığı takip haksız olsa da, çekin rızası dışında davacı yan zilyetliğinden çıktığını davalının bildiği veya bilmesi gerektiği hususunda kanıt bulunmadığından kötüniyet tazminatı talebinin koşullarının oluşmadığını kabul eden mahkeme kararı doğru bulunmuştur.HMK 355. Maddeye göre yapılan incelemede, mahkemenin görevli olduğu, kesin yetki kuralına tabi bir dava olmadığı, zorunlu arabuluculuk konusunda dava şartı eksikliğinin bulunmadığı, taraf ehliyetlerinde bir eksiklik bulunmadığı, taraf teşkilinin sağlandığı , tarafların teminat yükümlülüklerinin bulunmadığı, vekaletnamelerin dosyada olduğu, davada hukuki yarar bulunduğu, hak düşürücü süre uygulanmasını gerektirir bir uyuşmazlığın bulunmadığı, derdestlik veya kesin hüküm bulunmadığı ,harcın dava değerine ve niteliğine nazaran doğru hesaplandığı, gerekçeli karar ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunmadığı görülmüştür.Açıklanan gerekçeler ile gerek davacı yanın ve gerekse davalı yanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davacının ve davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE 2- Davacıdan alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan alınıp Hazineye gelir yazılmasına 3- Davalıdan alınması gereken 603,25 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL ve 115,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 452,35 TL harcın davalıdan alınıp Hazineye gelir yazılmasına4- Davacı ve davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına 5- İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/05/2021 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.