Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3353 E. 2019/1561 K. 16.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3353 Esas
KARAR NO : 2019/1561
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/06/2018
NUMARASI : 2017/544 2018/208
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/07/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalılar adına tescilli bulunan 2007/15507 numaralı “… HUKUK BÜROSU” ibareli markanın tescilli olduğu 35.sınıfa dahil tüm hizmetler yönünden 6769 Sayılı SMK’nun 9.maddesi uyarınca kullanılmaması nedeniyle iptaline ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davacı vekilince TPMK’ya YİDK nezdinde usuli bir itiraz yapıldığı ve huzurdaki davanın açıldığının bildirildiği, YİDK tarafından yapılan incelemede ise dava konusu markanın yenilenmeme nedeniyle hükümden düştüğü tespit edilerek davacının itirazının kabul edildiği, buna göre davalılar adına tescilli 2007/15507 sayılı “… HUKUK BÜROSU” markasının 10 yıllık geçerlilik süresinin dava sırasında dolduğu ve yenilenmediği, davanın konusuz kaldığı, davalıların markanın kullanımına ilişkin delil sunmadıkları, dava tarihi itibariyle davacının haklı olduğu kanaatine varıldığı gerekçeleriyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, kararı davalıların vekilleri ayrı ayrı istinaf etmiştir. Davalı … vekili istinaf sebebi olarak; davacının dava tarihi itibariyle davasında haklı olmadığını, davalıların markayı yenilemediğinden 01/05/2017 tarihinden sonra dava konusu markanın davalılar adına artık tescilli olmadığını, davanın 13/11/2017 tarihinde açıldığını, dava tarihinde artık tescilli bir marka bulunmadığını, mahkeme kararında belirtilen 10 yıllık geçerlilik süresinin yargılama sırasında dolduğu ve yenilenmediği ifadesinin yanlış oludğunu, zira 10 yıllık geçerlilik süresinin 01/05/2017 tarihinde dolduğu, davanın ise 13/11/2017 tarihinde açıldığını ileri sürmüştür. Davalı … vekili; avacının dava tarihi itibariyle davasında haklı olmadığını, davalıların markayı yenilemediğinden 01/05/2017 tarihinden sonra dava konusu markanın davalılar adına artık tescilli olmadığını, davanın 13/11/2017 tarihinde açıldığını, dava tarihinde artık tescilli bir marka bulunmadığını, mahkeme kararında belirtilen 10 yıllık geçerlilik süresinin yargılama sırasında dolduğu ve yenilenmediği ifadesinin yanlış oludğunu, zira 10 yıllık geçerlilik süresinin 01/05/2017 tarihinde dolduğu, davanın ise 13/11/2017 tarihinde açıldığını ileri sürmüştür. İstinafa cevap veren davacı vekili ise; bir markanın yenilenmeme nedeniyle hükümden düşmesi için başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak olan 10 yıl üzerine 6 ay eklenmesi gerektiğini, buna göre 01/05/2017’den itibaren 6 ay eklendiğinde markanın hükümden düştüğü tarihin 01/11/2017 olduğunu, ancak markanın sicil kaydı incelendiğinde, yaşayan bir marka gibi gözüktüğünü, sorguya ilişkin çıktıyı ekte sunduklarını, TTK’nun 37.maddesi gereğince ilan edilen duruma güvenin korunması gerektiğini, kararın doğru olduğunu bildirmiştir.
Eldeki davanın 16/05/2017 tarihinde harçları yatırılmak suretiyle açıldığı görülmüştür. Davalılara ait markanın 01/05/2007 tarihinde tescil edildiği, 556 Sayılı KHK’nun 40.maddesi uyarınca 30/04/2007 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle yenilendiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE:Dava, markanın kullanmama nedeniyle iptali davasıdır. Dava konusu 2007/15507 tescil numaralı marka yenilenmemiştir. Davalıya ait bu marka 01/05/2007 tarihinde tescil edilmiştir. Sicil kaydında 556 Sayılı KHK’nun 40.maddesi uyarınca 30/04/2007 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle yenilendiğinin belirtildiği görülmüştür. Öte yandan TPMK tarafından mahkemeye gönderilen 30/06/2017 tarihli cevabi yazıda, dava konusu 2007/15507 sayılı markanın halen geçerliliğini koruduğunun belirtildiği görülmüştür. 556 Sayılı KHK’nun 41/3 maddesi “Yenileme talebinin yapılması ve yenileme ücretinin ödenmesi, koruma süresinin sona erdiği ayın son gününden önceki altı ay içinde gerçekleştirilir. Bu sürenin kaçırılması durumunda, yenileme talebi, ek bir ücretin ödenmesi koşuluyla, koruma süresinin sona erdiği ayın son gününden itibaren altı aylık süre uzatımı içinde de yapılabilir.” şeklindedir. Yine aynı KHK’nun 41/5 maddesi ise “Koruma süresinin bitiminden itibaren altı aylık süre içerisinde yenilenmeyen markalar hükümsüz sayılır.” şeklindedir. Buna göre 10 yıllık sürenin 01/05/2017 tarihinde sona erdiği, 556 Sayılı KHK’nun 41/5 maddesi uyarınca markanın 01/11/2017 tarihinde hükümsüz sayıldığının kabulü gerekir. Bir başka ifadeyle dava konusu marka yargılama sırasında hükümsüz hale gelmiş ve dava bu nedenle konusuz kalmıştır. Yapılan bu açıklamalar karşısında davalıların vekillerinin istinaf talepleri yerinde değildir.
Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalar vekillerinin istinaf taleplerinin ayrı ayrı reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … vekili ile davalı … vekilinin istinaf taleplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … yönünden alınması gereken 44,40 TL harçtan, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davalı …’den alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı … yönünden alınması gereken 44,40 TL harçtan, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davalı …’tan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Taraflarca istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.16/07/2019