Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3349 E. 2022/290 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3349 Esas
KARAR NO: 2022/290
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/05/2018
NUMARASI: 2017/300 2018/179
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/02/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkillerinden …nın İsviçre de yerleşik ve bu ülkenin kanunlarına göre 1908 yılında kurulmuş bir şirket olduğunu ve 1881 yılında İsviçre de kurulu olan diğer müvekkili …,… şirketinin bağlı şirketi olarak faaliyet gösterdiğini, diğer müvekkili … LİMİTED in ise … şirketinin iştiraki olduğunu ve bu şirketin Hong Kong’ da faaliyet gösterdiğini, müvekkilleri tarafından üretilen,satışa sunulan ve dağıtımı yapılan ürünlerin hemen her ülkede bilindiğini, müvekkillerinin münhasırlisans sahibi olarak sattığı veya dağıtımı gerçekleştirdiği tanınmış lüks saat markaları arasında huzurdaki davaya konu … VE … markalarının yanı sıra …, …,…, …, … markalarının da yer aldığı müvekkili şirketlerin… VE … markalı saatlerin üretimini satışını ve dağıtımını … ve … ,… ile aralarında akdettikleri münhasırlisans sözleşmelerine dayanarak gerçekleştirdiğini müvekkili şirketin TPE nezdinde tescilli olan … sayılı ve 12/02/1993 tarihli…, … sayılı ve 27/08/1999 tarihli …, … sayılı ve 27/08/1999 tarihli … markaları üzerinde münhasır lisans sahibi olduğunu, müvekkillerinin … ve … markalı pek çok saate ait fotoğraflar üzerinde de 5846 sayılı FSEK anlamında eser haklarının da sahibi olduğunu müvekkillerinin izni olmadan söz konusu markaların ve üzerindeki telif hakkı bulunan fotoğrafların aynılarının veya benzerlerinin kullanılmasının,marka hakkına tecavüz,haksız rekabet ve FSEK anlamında eser hakkına ihlal niteliğinde olduğunu, davalı … firmasına ait … ve … mağazalarında müvekkillerinin münhasıran lisans sahibi olduğunu, tescilli ve tanınmış … ve … logo markalarıyla ürün satışı yapıldığını davalı şirketin www…com.tr şeklindeki internet adresi ziyaret edildiğinde ” 2010 yılında kurulan …, dünyaca ünlü pek çok saat markasının Türkiye Distribütörlüğünü alarak kısa zamanda gösterdiği performans ile toptan ve perakende saat sektörünün iddialı firmaları arasına girmiştir ” şeklindeki ifadeye rastlandığını ve yine sözü edilen web sitesinde yer alan … başlığı tıklandığında … logo markalarına yer verildiğinin görüldüğünü davalının mağazalarındaki ve internet sitesindeki kullanımlarıyla … ve … logo markalarının yetkili satıcısı olduğu izlenimini verdiğini davalının kullanımlarının 556 sayılı KHK 12.maddesi uyarınca haklı kullanım sayılamayacağını belirtmiş ve müvekkillerinin üzerinde münhasır lisans sahibi olduğu tescilli ve tanınmış … ve … logo markalarının ve telif hakkına konu fotoğraflarıın izinsiz olarak kullanılması ile ortaya çıkan marka ve telif hakkı tecavüzü ve haksır rekabet durumunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili birleştirilen … E sayılı dosyasında dava dilekçesinde özetle; , www….com.tr adresinin www….com.tr adresine yaptığı yönlendirme yapıldığının, birleşme kararı verilmeden öcne alınan bilirkişi raporunda ortaya koyulduğunu …VE … TİC. LTD ŞTİ ile … arasındaki organik bağlantı bulunduğunu, zira … Tic. Ltd.Şti ile … Dış Tic. Ltd Şti nin aynı adreste faaliyet gösterdiğini, davalının kullanımlarının 556 sayılı KHK nın 12.maddesi uyarınca haklı kullanım sayılamayacağını belirttiği ve müvekkillerin üzerinde münhasır lisans sahibi olduğu tescilli ve tanınmış … ve … logo markalarının ve telif hakkına konu fotoğraflarının izinsiz olarak kullanılması ile ortaya çıkan marka ve telif hakkı tecavüzü ve haksız rekabet durumunun tespitine davalı tarıafından ticaret hayatında ticari evraklarda işyerlerinde internet sitesinde ve pek çok materyalda izinsiz olarak aynen kullanıldığının bu sebeplerle markaya tecavüzün tespitine ve önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili, dava konusu edilen olaylarla müvekkilleri … ve … Tic. Ltd Şti. Nin bir ilgisinin bulunmadığını bilirkişi raporunda www…com.tr alan adının www….com.tr adlı sayfaya yönlendirmede bulunulduğu belirtilmişse de bunun … firmasının ticaret ünvanı değişikliine giderek … Limited şirketi ünvanını kullanmaya başlamasından kaynaklandığının rahatlıkla anlaşılabildiğini , kısaca www…com.tr adlı web sayfasının müvekkilinin hakimiyetinde bulunmadığını müvekkilinin kullanım hak ve yetkisi bulunmadığı bir alan adı üzerinden davacının iddia ettiği ürün sergilemeye yönelik bir eylemde bulunmasının mümkün olmadığı gibi sergilemeyi durdurmak, sergilenen ürünleri kaldırmak, sayfayı kapatmak vb. Hak ve yekkisininde bulunmadığını bu sebeple davanın sıfat yokluğu nedeni ile reddedilmesi gerektdiğini ,birleştirilen dosyaya sunulan bilirkişi raporunda www…com.tr alan adının ilk kez 11/09/2007 tarihinde müvekkili adına kayıt edildiğini ancak söz konusu alan adının kullanım hakkının dava dışı …Ltd.Şti ne devredildiğini davacının T.C.Sınırları dahilinde markalarına ait bir korumasının bulunmadığını ayrıca davacının dayandığı lisans sözleşmesinin parelel ithalatı yasaklama hakkını vermediğini yalnızca söz konusu markalı ürünlerin satışına yönelik olarak gerçekleştirilen kullanım hallerinin 556 sayılı KHK nın 12.maddesi kapsamında hukuka uygun olduğunu belirtmiş ve davanın husumet yönünden reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, ” Marka hakkının tükenmesi ilkesi gereğince, marka sahibinin izni ile Türkiye de piyasaya sunulan “… ” ve “…” markalı ürünlerin, üçüncü kişilerce farklı platformlarda tüketiciye sunulmasına davacıların engel olmasının mümkün olmadığı markaya tecavüzün bulunmadığı, kabul edilmekle birlikte , www…com.tr alan adlı web sitesinde hakkımızda başlığı altında “2010 yılında kurulan … Dünyaca ünlü pek çok saat markasının Türkiye Distribütörlüğünü alarak kısa zamanda gösterdiği performans ile toptan ve perakende saat sektörünün iddialı firmaları arasına girmiştir . Geliştirdiği satış organizasyonu ile saat sektöründe ilklerin öncüsü olan … bayileri aracılığı ile dağıtım alanını genişletmiştir… ” açıklamasının altında davacı marka ve logolarının kullanımının , davalı … saatin ,davacı markalarını taşıyan ürünlerin yetkili satıcısı yada dağıtıcısı olduğu izlenimini verdiği ve haksız rekabet teşkil ettiği,ayrıca aynı web sitesinde davacı markalarına ait ürünlerin tanıtımında ” tavsiye edilen perakende satış fiyatı ” ibaresinin de davacı markalı ürünler ile birlikte kullanımının daTTK 55/1-a-4 maddesi gereğince dürüst kullanım olmadığı, haksız rekabet teşkil ettiği kanatına varılarak haksız rekabetin tespiti önlenmesi ve – Haksız rekabetin sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, sonuçların ortadan kaldırılması yönünden; web sitesindeki HAKKIMIZDA başlığı altında davacı markaları ile birlikte, “2010 yılında kurulan … Dünyaca ünlü pek çok saat markasının Türkiye Distribütörlüğünü alarak kısa zamanda gösterdiği performans ile toptan ve perakende saat sektörünün iddialı firmaları arasına girmiştir . Geliştirdiği satış organizasyonu ile saat sektöründe ilklerin öncüsü olan … bayileri aracılığı ile dağıtım alanını genişletmiştir… ” açıklamasının ve ana sayfadaki davacı markalarının aynı zamanda davacı markalarına ait ürünler ile birlikte “Tavsiye edilen perakende satış fiyatı” ibaresinin kullanıldığı görsellerin kaldırılmasına, karar verilmesi gerektiği, üst paragrafta yapılan hakkımızda başlıklı kısımdaki açıklama ve “Tavsiye edilen parekende satış fiyatı ” ibaresinin markalarla birlikte kullanımı dışında ,davalının marka kullanımına ilişkin görsellerden davalı ile davacılar arasında ticari ilişki bulunduğu izleniminin doğmadığı , ürünlerin fiyatı, sıklıkla alınan ve hızlı tüketilen ürünlerden bulunmadığı, tüketicinin bu tür ürünleri alırken araştırdığı, üzerinde düşündüğü göz önüne alındığın da, hitap ettiği tüketici kitlesinin, markaları ve logoları görmesi halinde davacı ile davalı arasında hukuki bağ olduğu kanısına kapılmasının beklenemeyeceği ,ürün fotoğraflarının kullanımının KHK 12 madde de düzenlenen dürüst kullanım kapsamında kabul edileceği , markaya tecavüz teşkil etmeyeceği kanaatına varıldığı, mahkemece dosya kapsamında ve bilirkişi heyetine fotoğraf/eser konusunda uzman bilirkişi dahil edilerek, alınan 12/06/2017 tarihli ek raporda davacı tarafça sunulan flaş bellek içinde sunulan fotoğrafların ve kayıtların incelenmesi neticesinde, davalı tarafça internet sitesinde yer verilen fotoğrafların ilk sahibinin tespit edilemediği ,… ve … şirketlerinin fotoğrafların ilk sahibi olup olmadığı konusunda dijital kayıt teşhis ve tespitinin yapılamadığı fotoğrafların gerçekten bu şirketler tarafından çekilen fotoğraflar olup olmadığına ilişkin teknik ve dijital kayıt sunulmadığı, fotoğrafların ham halinin bulunmadığı , … Programı ve … bilgisayar proğramında işlenmiş oldukları, orjinal olmadıkları beyan edilmekle, ayrıca aynı heyet tarafından düzenlenen 18/12/2017 tarihli ek raporda da fotoğrafların eser olarak nitelenemeyeceği beyan edilmekle, fotoğrafların “sahibinin hususiyetini taşıyan ve estetik değere haiz olmadığı ” eser vasfı bulunmadığı tespit edilmekle, davacının FSEK 4/1-5 maddesi gereğince, ayrıca davacı tarafça dosyaya sunulan devir sözleşmesinden fotoğrafların ilk hak sahibinin … ve … şirketleri olduğunun saptanamadığı, anlaşılmakla, FSEK 84/3 maddesine göre fotoğrafları ilk tespit eden sıfatıyla da, haksız rekabet nedeniyle koruma talep edemeyeceğinden ,ıspatlanamayan davacının telif hakkının ihlaline yönelik davasının da reddine karar vermek gerektiği; birleşen dava yönünden yapılan incelemede, birleşen davada www….com.tr alan adlı web sitesinde yapılan incelemede, davacı tarafa ait marka ve logolara , ürün görsellerine yer verildiği anlaşılmışsa da, https://www…com. tr alan adlı web sitesindeki bilişim bilirkişisinin 15/07/2015 tarihli raporunda tespiti yapılan marka ve logo kullanımının MarKHK.12.maddesinde düzenlenen dürüst kullanım mahiyetinde bulunduğu ,haksız rekabet teşkil etmediği, davalı şirket ile davacı şirketler arasında ticari ilişki bulunduğu izleniminin yaratılmadığı, ürün fotoğraflarının eser vasfının bulunmadığı ve ürün fotoğraflarının ilk tespit sahibinin davacı olduğunun ispatlanamadığı, davacıların telif hakkının ihlal edilmediği kanatına varılarak ,birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiştir” şeklindeki gerekçeyle asıl davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, markaya tecavüzün ve telif hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi , sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin davanın reddine, davalının www…com.tr alan adlı web sitesinde “HAKKIMIZDA” başlığı altında “2010 yılında kurulan … dünyaca ünlü pek çok saat markasının Türkiye Distirübütörlüğünü alınarak kısa zamanda gösterdiği performans ile toptan ve perakende saat sektörünün iddiaları firmaları arasına girmiştir” şeklinde yazı ve aynı sayfada davacının … + … ve “…” markasını kullanımının ; aynı web sitesinde davacı markalarına ait ürünlerin tanıtımında “Tavsiye edilen perakende satış fiyatı” ibaresini kullanımının haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine ve haksız rekabetin önlenmesine, haksız rekabetin sonuçlarının ortadan kaldırılması yönünden web sitesindeki HAKKIMIZDA başlığı altındaki üstteki paragraf ve aynı sayfadaki davacı markalarının aynı zamanda davacı markalarına ait ürünler ile birlikte “Tavsiye edilen perakende satış fiyatı” ibaresinin kullanıldığı görsellerin kaldırılmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, hüküm kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınarak, hüküm özetinin Türkiye çapında yayınlanan …, … ve … gazetelerinden birinde ilanına, ” şeklinde karar verilmiş kararı asıl davanın davalısı … Tic. Ltd. ŞTi vekili istinaf etmiştir. Asıl davanın davalısı istinafında; müvekkilinin yasalara uygun bir şekilde ithal ettiği dünyaca ünlü markaların satışını yaptığını, ithal edilen mallar arasında davacının modellerinin de bulunduğunu, müvekkilinin markalarının arzında yasa dışı bir eyleminin bulunmadığını, alınan bilirkişi raporlarında da bu hususun tespit edildiğini, ancak haksız rekabet yönünden müvekkili aleyhine hüküm kurulduğunu, davalının haksız rekabet yönünden de reddi gerektiğini, kaldı ki müvekkilinin İstanbul Anadolu 4. ATM’nin 2016/1 Esas sayılı dosyasıyla iflas erteleme davası açtığını ve dava tarihi olan 04/01/2016’dan itibaren önce www…com.tr alan adlı siteyi erişime kapattığını, site erişime kapalı olduğundan davanın konusuz kaldığını, bu sebeple haksız rekabet yönünden davanın reddine talep kabul edilmezse konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiğini, ayrıca davacı lehine verilen yargılama gideri ve vekalet ücretinin de kaldırılması gerektiğini bildirmiştir. TPMK’dan gelen marka tescil belgelerinde davacıya ait 132198 sayılı … ve… markalarının özel /… ve özel /… sayı ile tanınmış marka olarak tescil edildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 15/07/2015 tarihli bilişim uzmanı tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda www…com.tr adlı internet sitesinin incelendiği, ana sayfada … ve … markalarının ve logolarının bulunduğu, … marka ve logosunun ürün görseliyle birlikte kullanıldığı, hakkımızda başlığı altındaki sayfada ise “2010 yılında kurulan … dünyaca ünlü pek çok saat markasının Türkiye Distiribütörlüğünü alarak kısa zamanda gösterdiği performans ile toptan ve perakende saat sektörünün iddialı firmaları arasına girmiştir” şeklinde yazı bulunduğu, … markasının altında aynı markaya ait saat görsellerinin ve … markası altında bu markaya ait saat görsellerine yer verildiğinin tespit edildiği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 29/07/2016 tarihli bilirkişi heyet raporunda; … yönetiminin 10/09/2015 tarihli yazısına göre www….com.tr alan adının sahibinin davalı …. Ltd. Şti.olduğunu, dolayısıyla bu site üzerinde yapılan yayınlar sebebiyle bu davalının sorumlu olacağı, davalılardan … Şirketi’nin www…com.tr isimli web sitesinde kullanım olduğu ve hakkımızda başlıklı kısımda “2010 yılında kurulan … dünyaca ünlü pek çok saat markasının Türkiye Distiribütörlüğünü alarak kısa zamanda gösterdiği performans ile toptan ve perakende saat sektörünün iddialı firmaları arasına girmiştir” şeklindeki ifadelerin TTK’nun 55/1-a bendinin 2 numaralı alt bendi uyarınca haksız rekabet teşkil ettiği, davalılardan … ‘e ait web sitesinde davacı markalara ait ürünlerin tanıtımının yapıldığı, sayfalarda yer alan “tavsiye edilen perakende satış fiyatı : … TL ” şeklindeki ifadelerin TTK’nun 55/1-a bendinin 2 numaralı alt bendi uyarınca haksız rekabet teşkil ettiği, bunlar dışında marka tecavüzü ve haksız rekabet teşkil eden kullanımların varlığına rastlanmadığı, dosyanın hali hazır durumu itibariyle FSEK’ten kaynaklı hakların ihlal edilip edilmediğine ilişkin bir tespit yapılamadığı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 12/06/2017 tarihli ek raporda; davacı tarafça sunulan flash bellekteki fotoğraflar ve kayıtların incelendiği, davalının internet sitesinde yer alan fotoğrafların ilk sahibinin tespit edilemediği, fotoğrafların ilk sahibinin …ve… şirketlerinin olup olmadığının fotoğrafların bu şirketler tarafından çekilen fotoğraflar olup olmadığının tespit edilemediği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 18/12/2017 tarihli ek raporda; fotoğrafların eser olarak nitelendirilemeyeceği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Asıl dava, davacı tarafa ait olduğu belirtilen markalara ve telif hakkına konu fotoğrafların izinsiz olarak kullanıldığı iddiasıyla marka ve telif hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, birleşen dava ise markaya tecavüzün tespiti ve önlenmesi taleplerine ilişkindir. Asıl davanın davalı vekili istinaf dilekçesinde müvekkilinin İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1 E sayılı dosyasıyla iflas erteleme davası açtığını ileri sürmüş olup, bu husus istinaf aşamasında Dairemizce re’sen araştırılmış olup, İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1 E sayılı dosyasından Dairemize gönderilen 18/02/2022 tarihli cevabi yazısında asıl davanın davalısı olan …’nin iflasına karar verildiği ancak kararın istinaf incelemesinde olduğundan kesinleşmediğinin bildirildiği ve gerekçeli karardan bir örneğin gönderildiği görülmüş olup yapılan incelemede bahse konu dava dosyasında aralarında asıl davanın davalısının da bulunduğu bir kısım şirketlerin 29/03/2019 tarihinde iflasına ve iflasın 29/03/2019 günü saat 12:34 itibariyle açılmasına karar verildiği, kararın istinaf incelemesinde olduğu ve henüz kesinleşmediği cevabi yazı ve eklerinde anlaşılmıştır. İİK’nun 194.maddesi uyarınca acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı … davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından 10 gün sonra devam olunabilir. Taraf teşkili hususu mahkemece re’sen gözetilmesi gereken hususlardan olup mahkemece İİK’nun 194.maddesi uyarınca işlem yapılmak ve taraf teşkili sağlanmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Hal böyle olunca asıl davanın davalı vekilinin istinaf talebinin esasa dair yönler incelenmeksizin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Asıl davanın davalısı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-istanbul Anadolu 1. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 17/05/2018 tarih, 2017/300 E. -2018/179 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde işlem yapılarak yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-Bu aşamada asıl davanın davalı vekilinin esasa dair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA, 5-İstinaf peşin harcının talebi halinde davalıya iadesine, 6-İstinaf aşamasında asıl davanın davalısı tarafından yapılan yargılama gideri olan 98,10-TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 41,50-TL posta masrafı olmak üzere toplam 139,60- TL’nin asıl davanın davacılarından alınarak bu davalıya verilmesine, 7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-4 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.24/02/2022