Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3325 E. 2021/1287 K. 18.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3325 Esas
KARAR NO: 2021/1287 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/04/2018
NUMARASI: 2017/307 E. – 2018/131 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 18/06/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından TÜYAP Fuar merkezinde kullanmış olduğu tasarımın , müvekkiline ait 2016/03858 tescil nolu endüstriyel tasarımdan doğan hakkına tecavüz niteliğinde olduğunu, davacının stand tasarımı işe ile ticari faaliyetlerine halen devam ettiğini, davalı tarafından uygulanan stant ile davacı tarafından tasarlanan standın çapraz köşelerinde yer alan sütun şekillerinin birebir aynı olduğunu ve birer adet aydınlatma spotunun kullanıldığını, davalı tarafın tasarıma tecavüzün tespitine, önlenmesine, lisans bedeli üzerinden 1.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte, 1.000,00 TL manevi tazminatın reeskont faizi ile birlikte dava tarihinden itibaren tahsiline, kararın gazete yayınlanmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH:Davacı tarafça 05.03.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat değerini 1.000,00 TL den 2.400,00 TL ye artırmış, bu miktar tazminatın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın delil olarak sunduğu e-mail yazışmalarını kabul etmediklerini, HMK kapsamında yazılı delil kabul edilmediğini,davacı tarafça bu dökümanlara dayanılmasına muvaffakatlarının bulunmadığını, müvekkili şirket tarafından kullanılan standın davacı adına tescilli tasarımdan farklı olduğunu, tecavüz oluşturmadığını, stand oluşturulurken müşterinin belirlediği şekil ve görsele göre oluşturulduğunu, davacı adına başvurusu bulunan tasarımın henüz sonuçlanmadığını , davalının tescilini talep ettiği tasarımın İdeka Firmasının müvekkili için tasarladığı tasarıma benzer nitelikte olduğunu , bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 05.04.2018 tarihli 2017/307 E. – 2018/131 K. sayılı kararıyla; “…Somut olayda ; dosyaya ibraz edilen mailler, sunulan deliller dikkate alındığında; davalı tarafın davacıya ait tasarımı daha önceden öğrenip bunu 10.05.2016 – 14.05.2016 tarihleri arasında Tüyap kongre merkezinde gerçekleştirilen fuarda kullandığı söz konusu daha sonradan tescil edilen tasarımın davalı tarafından kötü niyetli ve izinsiz kullanımı söz konusu olup kullanımın piyasaya rayiç değeri %20 kabul edildiğinde söz konusu davacı tarafın ilk teklif ettiği değer 12.000,00 TL olup 12.000,00 TL üzerinden %20 tasarıma yönelik çizim ve proje bedeli 2.400,00 TL nin maddi tazminat olarak kötü niyetli kullanım nedeniyle davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, kullanımın izinsiz olmasının niteliği dikkate alınarak henüz tescil edilmeyen tasarımın kötü niyetli kendi menfaatine yarayacak şekilde kullanımının aynı zamanda manevi hakkın ihlali olduğu” gerekçesiyle; Davalı tarafın zamanaşımı itirazının davanın ve ıslahın yapıldığı tarih dikkate alındığında 2 yıllık süre dolmadığı gibi dava HMK. nın 107 madde gereği belirsiz alacak davası olarak açıldığından yerinde olmayan zamanaşımı talebinin reddine, -Davacı tarafın davasının kabulü ile davalı tarafın 10.05.2016 , 14.05.2016 tarihle arasında katıldığı fuarda davacıya ait tasarıma yönelik kullanımın tasarım hakkına yönelik tecavüz olduğunun tespiti ve menine, davalı kullanımının engellenmesine, -Arttırılan değer ile birlikte 2.400,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, -1.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacı tarafça hem e-posta yazışmalarının HMK’ya göre yazılı delil başlangıcı sayıldığı, hemde görüşmelerin yapıldığının kabul edilmesinin çelişki yarattığı ifade edilmişse de, davacının yoruma dayalı beyanları olduğunu, mahkeme kararında davacının iddialarına yönelik açıklama yapılmadığını, varsayıma dayalı yorumun kabulü ile hüküm kurulmasının kabul edilemeyeceğini, müvekkilinin farklı kanallardan iletişime geçebileceğini, e-posta içeriklerinin kolayca değiştirilebileceğini, gönderilmemiş e-mailin gönderilmiş gibi gösterilebileceğini, -davacının 20 yıldır faaliyet göstererek fuarlara katıldığını, markasına uygun olarak belirli bir standartta ve çoğunlukla aynı çizgi ve standartta standlar kullandığını, müvekkilinin standlar için 3-4 firma ile görüştüğünü ve talep ettiği tasarımı üretebilen en uygun firma ile karşılıklı onay ile anlaşmaya vardığını, görüşmede standın nasıl olması gerektiğini, hangi malzemeden üretilmesini istediğini, hangi özellikleri içermesini istediğini, hangi renklerin kullanılmasını istediğini bildirdiğini, çoğunlukla herhangi bir özgürlük alanı tanımaksızın standart kullanılan tasarımın üretilmesini istediğini, taleplerine en uygun cevabı Ideko firmasının verdiğini, davacının tutum ve davranışları, gerekse müvekkilinin talep ve isteklerini yeterince karşılayamaması nedeniyle tercih etmediğini, -davacının tasarımı olduğunu iddia ettiği ürün ile, müvekkilinin kullandığı Ideko tarafından üretilen ürünün aynı özelliklere sahip olmadığını, müvekkilinin daha önce fuarlarda kullandığı tasarım örneklerinin dosyaya sunulduğunu, standart bir model oturttuğunu,-2016 yılı Yapı Fuarında kullanılan standın 10/05/2016-14/05/2016 tarihleri arasında kullanıldığını, davacının tescil başvurusunun ise 16/05/2016 tarihinde yapıldığını, davacının müvekkilinin fuarda kullandığı tasarımın hemen hemen aynısını tescil ettirdiğini, kötüniyetli olduğunu,-bilirkişi raporuna itirazlarında e-maillerin yazılı delil olarak kullanılamayacağını beyan ettiklerini, tasarımların müvekkiline ait olduğunu,-manevi tazminat koşullarının oluşmadığını, tüzel kişinin manevi acı ve ızdırap çektiğinden bahsedilemeyeceğini,-dava konusu tasarımın davacı firma tarafından tasarlandığı kabul edilse dahi müvekkilinin standı kullanması ile davacı şirketin ticari itibarında zedelenme meydana gelmeyeceğini, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddi gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER:Davacı tarafın tasarım tescil kaydından, tasarımın 2016/03858 sayı ile 16.05.2016 tarihinden itibaren 5 yıl müddet ile tescil edildiği, davacı adına geçerliliğini koruduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince alınan 3 kişilik bilirkişi heyet raporunda; 10.05.2016 -14.05.2016 tarihleri arasında davalı tarafın kullandığı standın gerek davacının 16.03.2016 tarihli e-posta mesajı ekindeki görseller gerek 2016/03858 sayılı tasarım tescil başvurusundaki görseller ile örtüştüğü, davalının fuarda kullandığı standın davacıya ait geliştirdiği tasarımın kullanımı olduğu kullanımın davacı tarafın haklarının ihlali niteliğinde olduğu söz konusu kullanım nedeniyle maddi tazminat seçeneğinin seçimlik olarak 2400-920 ve 1660 TL olabileceği manevi tazminat takdirinin mahkemeye ait olduğu beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E :Davacı vekili, müvekkilinin tasarımının davalı tarafça kötüniyetli olarak kullanıldığından bahisle, kötüniyetli tecavüzün tespiti, meni, maddi ve manevi tazminat talepli dava açmış, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Davalı vekilinin davaya cevap dilekçesi ve istinaf dilekçesinde, fuar standı için her yıl 3-4 firma ile görüştüklerini, görüşmede standın nasıl olması gerektiğini, hangi malzemeden üretilmesini istediğini, hangi özellikleri içermesini istediğini, hangi renklerin kullanılmasını istediğini bildirdiğini, çoğunlukla herhangi bir özgürlük alanı tanımaksızın standart kullanılan tasarımın üretilmesini istediklerini beyan ederek, davacı ile de görüştüklerini kabul etmekle birlikte görüşmelerin ne şekilde yapıldığını açıklamadığı, ancak davacı tarafça sunulan e-mail yazışmalarını kabul etmediği, yazılı delil olarak dikkate alınamayacağını ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Dava dilekçesi ekinde sunulan e-mail yazışmalarından, 21/12/2015, 13/03/2016, 16/03/2016, 25/03/2016 tarihli e-posta mesajlarında, davacı tarafın davalıya stand örnekleri gönderdiği, fiyat teklifi verdiği ancak fiyat konusunda anlaşmaya varılamadığı, bilirkişi heyetinin 16/03/2016 tarihli e-posta mesajı ekinde gönderilen standın örneğinin, davacının tescil başvurusu yapılan tasarımı ve davalının fuarda kullandığı stand ile örtüştüğünü tespit ettikleri görülmüştür.6100 Sayılı HMK 199. Madde de; “Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli, yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir.” hükmü düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta, davalı tarafça e-mail yazışmalarının güvenli kabul edilen sertifikasyonlu elektronik imza ile gönderildiği ileri sürülmediğinden, davalı tarafça da kabul edilmediğinden, davacı tarafça davalıya ve davalı tarafça davacıya gönderildiğinin ispatı halinde yazılı delil başlangıcı olduğu ve başka delillerle birlikte ispat vasıtası olacağı kabul edilmektedir. Gerekçeli kararda davalı tarafın e-mail yazışmalarına itirazı incelenmemiş, hangi gerekçe ile delil olarak kabul edildiği tartışılmamıştır. Bu durumda, mahkemece tarafların bilgisayarları ve e-posta adresleri üzerinde inceleme yapılarak,yazışmaların tarihleri ve içeriklerinin tespiti ile davacı tarafça stand tasarım görselinin davalıya e-posta ekinde gönderilip gönderilmediği, üzerinde inceleme yapılıp yapılmadığının belirlenmesi, gerekirse davacı tanıklarının dinlenmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davalı vekilinin sair istinaf sebepleri incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulüne mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davalı vekilinin sair istinaf sebepleri incelenmeksizin istinaf başvurusunun KABULÜNE2-Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 05.04.2018 tarihli 2017/307 E. – 2018/131 K. sayılı kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam edilerek karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine,4-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine,
5-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 98,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, b)Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 18/06/2021 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.