Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3295 Esas
KARAR NO: 2021/1079
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/02/2018
NUMARASI: 2016/453 2018/128
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/05/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia :Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil şirket tarafından Arnavutluk’taki kend hesabının bulunduğu bankaya … Ltd.’nin davalı muhabir … Bankası nezdindeki … IBAN nolu hesabına 85.526,30 EURO’nun transfer edilmesi yönünde talimat verildiğini, transfer gerçekleştiren müvekkil bankanın davalı bankayı 23/02/2016 tarihli … Kod ile … Ltd’ye 85.526,30 EURO bedelin ödenmesi yönünde yetkilendirdiğini ve talimatta belirtilen bedeli davalı bankaya transfer edildiğini, davalı bankanın, verilen yetkiye aykırı davranarak … Ltd’y ödenmek üzere taransfer edilen bedeli dava dışı hak sahibi olmayan üçüncü kişiye ödediğini ve müvekkili işbu bedel kadar zarara uğrattığını, müvekkil uğradığı zararın tazmini ve tahsili amacıyla daalı banka aleyhine istanbul ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı ile duran takibe devam edebilmek için huzurdaki davanın açılmasının zorunlu olduğunu, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyada vaki haksız ve mesnetsiz itirazın iptali ile takibin devamını, haksız ve kötüniyetli muteriz borçlu aleyhine %20’den az olmayan icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın “… Ltd.” hesabına gönderilmek üzere Swift mesajına konu edilen havale işleminin sehven … hesabına aktarıldığı iddiası ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından müvekkil banka aleyhine başlatılan icra takibine 08/04/2016 tarihinde müvekkil Banka tarafından yapılan itirazın iptalini talep ettiğini, ancak davacının iddialarının tümüyle haksız ve hukuka aykırı olmakla davanın reddini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; “… Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı, … Iban nolu … Ltd. Şti. Hesabına 85.526,30 Euro transfer edilmesi yönünde talimat verildiğini, talimatın gerçekleştiği ancak transfer edilen parayı 3. Kişi konumunda olan … bankadan çektiğinden bahisle, davalı bankadan kusurlu işlemi sonucu talimatına aykırı 3. Kişiye aktarılan paranın tazminini talep ettiğini beyan etmiştir. Ancak dosyadaki belgeler ve hesap ekstreleri incelendiğinde davacının ve transfer için talimat verdiği iban numarasına uygun bir transfer gerçekleştiği, fakat bu hesabın sahibinin … Ltd. Şti. Olmadığı, bu hesabın … ait olduğu anlaşılmaktadır. Davacılar ile … arasında dosya kapsamından bir ticari ilişki olduğu ve bu ticari ilişki kapsamında davacının talimatları doğrultusunda bildirilen iban numarasına para transfer edildiği, ancak tarafların ticari ilişkilerinde kendi aralarında hukuksal sorunlar yaşadıkları dosya kapsamı ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/147429 Hazırlık nolu soruşturmasındaki müşteki ve şüpheli beyanlarından anlaşılmış olup, davacının iddia ettiği gibi bankaya verdiği talimat dışında 3.kişiye bir ödeme yapıldığı mahkememizce kabul edilmemiştir. Davacının talimatında bildirilen iban nolu hesaba para transferinin gerçekleşmesi, iban sahibi olarak … isminin belirtilmesi, hesabın gerçekten … ve diğer kişilere ait olması tarafların arasındaki ilişki de hazırlık dosyasından anlaşılmakla, bankanın sorumluluğunu gerektirecek düzeyde ve davacının talimatına aykırı olarak onun zararına işlem gerçekleştirdiği kanaati Mahkememizde oluşmamıştır. Bu itibarla davacının davasının reddine karar verilmiş ancak davacıların açıkça kötü niyetli hareket ettiği dosyamızdaki bilgi ve belgelerden anlaşılamadığından davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmeyerek ….” davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı yan istinaf dilekçesinde özetle “… davalı banka, havale bedelini ödemeden önce, talimat sahibi müvekkilimin alıcı tayin ettiği kişi ile ödemenin yapıldığı kişinin bilgilerinin birebir uyuştuğunu tespit etmek, aksi takdirde; müvekkilimi bilgilendirerek kesin talimatını aldıktan sonra ödemeyi yapmak ya da ödemeden imtina etmek sorumluluğu altındadır. Oysaki eldeki davaya konu olayda; müvekkilimin, davalı bankaya verdiği ve davalı banka tarafından yerine getirileceği tekeffül edilen talimatın; “ … Ltd.’ye ” 85.526,30 EURO’nun ödenmesi şeklinde olmasına rağmen, davalı bankanın havale edilen bedeli havale alıcısı olarak tayin edilen “ … Ltd. ” yerine, alıcı sıfatı bulunmayan “ … ” isimli şahıslara ödediği görülmekte olup davalı banka bu şekliyle havale talimatına aykırı davranmıştır. Müvekkilimin havale alıcısı olarak tayin edilen “ … Ltd. ” yerine, müşterek hesap sahibi “ … ” isimli 3. kişilere ödeme yapan davalı bankanın işbu ödemeyi yapmadan önce müvekkilimi bilgilendirerek kesin talimatını almadığı da dosya kapsamı ile sabittir. Verilen talimata aykırı şekilde hak sahibi olarak gösterilen alıcı yerine, 3. kişilere ödeme yapan davalı bankanın, ödeme öncesinde müvekkilimi bilgilendirmediği de nazara alındığında objektif özen yükümüne aykırı davrandığı, kusurlu olduğu ve alıcı olmayan 3. kişilere hukuka aykırı şekilde yaptığı ödeme bedeli kadar müvekkilimi zarara uğrattığı ispat dışına çıkmaktadır. Havale bedelinin alıcı olarak tayin edilen “ … Ltd. ” yerine alıcı sıfatı bulunmayan müşterek hesap sahibi “ … ” isimli şahıslara yapılmasının nedeni davalı bankanın cevap dilekçesinin son kısmında;“Kuvvetle muhtemel, müvekkil banka çalışanı IBAN numarasından sonra alıcı ismi ile havale lehtarı ismini karşılaştırmak istediğinde, …. ismini görünce hesap sahiplerinin aynı lehtar olduğunu düşünerek bu işlemi gerçekleştirmiş olabilir.” biçiminde tasrih edilmiş olup, hak sahibi olmayan 3. Kişilere yapılan ödemenin banka çalışanının kusuru ile yapıldığı açıkça kabul ve beyan edilmiştir. Cevap dilekçesinin sadece bu kısmı ile dahi davalı yanca kusurun kabul edildiği sabit olup ilk derece Mahkemesinin, davalı yanın kusuru açıkça kabul eden kesin delil hükmündeki beyanlarını dikkate almadan eldeki davada müvekkilimi haksız çıkarması hukuka aykırı olmuştur. Kaldı ki davalı banka, havale alıcısı olarak tayin edilen … Ltd. isimli firmanın kendi nezdinde hesabı bulunmadığını tespit etmesine rağmen ödeme yapmış olup, bu hususu cevap dilekçesinde yer verdiği; “Davacı söz konusu paranın “… Ltd.” isimli firmaya gönderildiğini iddia etmektedir ancak müvekkil Banka nezdinde böyle bir müşteri olmadığı gibi…” beyanları ile ikrar etmiştir. Hem kendi bankasında bu isimde bir hesap sahibi olmadığını tespit eden hem de yine cevap dilekçesinde yer verdiği “müvekkil banka çalışanı IBAN numarasından sonra alıcı ismi ile havale lehtarı ismini karşılaştırmak istediğinde, … ismini görünce hesap sahiplerinin aynı lehtar olduğunu düşünerek bu işlemi gerçekleştirmiş olabilir.” beyanları ile çalışanının kusuru ile ödeme yapıldığını ikrar eden bankanın, objektif özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı sabit hale geldiği gibi, eldeki davada kusursuz addedilmesinin de kabulü mümkün değildir….” denilerek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.Davalı yan katılma yolu ile istinafında ; kötüniyet tazminatı koşullarının oluştuğunu , ayrıca karar tarihi itibari ile kura göre ücreti vekalet verilmesi gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını ve düzeltilerek yeniden hüküm kurulmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava ;itirazın iptali davasıdır.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Somut olayda hukuki ihtilaf ; davalı bankaca yapılan havale işleminde bankanın sorumluluğunu doğuracak bir hata/eksik inceleme veya bankacılık mevzuatına aykırı bir işlem olup olmadığı, davacının oluşan zararından davalı bankanın sorumlu olup olmadığı noktasındadır.Davacı yanca Beykoz C.Başsavcılığı’na verilen şikayet dilekçesinde “…. Davacılar arasında ticari bir iş konusunda anlaşıldığı, … Ltd. Tarafından e-mail hesaplarının hacklenerek ödemeler konusunda … A.Ş. Nin değil … IBAN numarasının yazışmalara eklendiği ve bu şekilde paranın … hesabına havale edildiği….” açık ve net olarak beyan edilmiştir.Yani davacıların dava dışı …’ın dolandırıcılık fiili ile yönlendirdiği IBAN a ödeme yaptıkları konusunda açık itiraf ve ikrarı mevcuttur.Bankacılık mevzuatı uyarınca; bankanın IBAN a gönderilen havalelerde IBAN numarasının doğruluğu dışında ek bir yükümlülüğünün bulunmadığı, havalenin uluslararası boyutu nedeni ile SWIFT kurallarına tabi olduğu yönündeki istinaf başvurusu incelendiğinde ; …’ın kısa adı olan Swift; Tüm dünyadaki bankalar arasında elektronik fon transferi standardı sağlayan bir sistemdir. Bu sistem BIC (Bank Identifier Codes) kodu yani banka tanımlama kodu sayesinde her bankayı tanımlamaktadır. Swift, bankayı belirten 8 veya 11 haneli bir koddan ibarettir. Tüm dünya bankacılık sisteminde Swift kodları standarttır. İlk 4 karakter – banka kodunu Sonraki 2 karakter – ıso ülke kodunu (Türkiye için TR) Sonraki 2 karakter – Yerel kodunu (Bazı ülkelerde 3 karakter olabilir) Son 3 karakter ise – Şube kodunu belirtir. Devamında ise yine IBAN numarası devreye girer ki, davacı yanca verilen IBAN numarasına havalenin yapılmış olması karşısında SWIFT kurallarının mevcut durumu değiştirir bir etkisi bulunmadığı bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Raporda uluslararası elektronik fon transferi konusunda da inceleme yapılmıştır. Ayrıca davacının … isminin arkasına eklediği Ltd. Kelimesi bir ticari şirketi de göstermemektedir. Ticari şirket ünvanının sadece Ltd. Şeklinde olamayacağı bilinmektedir.Bu durumda davalı bankaya atfı kabil kusur bulunmadığından , tazmini sorumluluğunun bulunmadığı, davacının muhatabının dava dışı havale alıcı olduğu yönündeki ilk derece mahkemesinin hukuki sonucunda hata görülmemiştir.Davalı yanın istinaf başvurusu incelendiğinde;her davanın dava tarihindeki duruma göre karara bağlanacağı, karar tarihindeki kura göre dava değerinin harç, vekalet ücreti gibi konularda etkilenmeyeceği nedenle ücreti vekaletin karar tarihindeki kura göre hesaplanması gerektiği yönündeki istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Yine takibin haksız olması kötüniyet tazminatı için yeterli olmamakla, davacı yanın şikayet başvurusu, davalı yanın sorumluluğu bulunup bulunmadığının yargılamayı gerektirmesi karşısında takibin kötüniyetli bir takip olduğu da kabul edilemeyecektir. HMK 355. Maddeye göre yapılan incelemede, mahkemenin görevli olduğu, kesin yetki kuralına tabi bir dava olmadığı, zorunlu arabuluculuk konusunda dava şartı eksikliğinin bulunmadığı, taraf ehliyetlerinde bir eksiklik bulunmadığı, taraf teşkilinin sağlandığı , tarafların teminat yükümlülüklerinin bulunmadığı ( bu hususta yapılan yazışmalarda Kosova vatandaşları ile Türk vatandaşları arasında farklı bir uygulama bulunmadığı bildirilmiş olmakla) , vekaletnamelerin dosyada olduğu, davada hukuki yarar bulunduğu, hak düşürücü süre uygulanmasını gerektirir bir uyuşmazlığın bulunmadığı, derdestlik veya kesin hüküm bulunmadığı ,harcın dava değerine ve niteliğine nazaran doğru hesaplandığı, gerekçeli karar ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunmadığı görülmüştür.Açıklanan nedenlerle gerek davacı yanın ve gerekse davalı yanın istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 -Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2- Davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 3- Davacı yandan alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan alınıp Hazineye gelir yazılmasına 4- Davalı yandan alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davalıdan alınıp Hazineye gelir yazılmasına 5- Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına 6- İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 361.madde uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal sürede Yargıtay’a temyiz yolu olanaklı şekilde 28/05/2021 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.