Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3275 E. 2021/1288 K. 18.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3275 Esas
KARAR NO: 2021/1288 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/05/2018
NUMARASI: 2017/443 E. – 2018/120 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 18/06/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin spor yayıncılığı alanı başta olmak üzere yayıncılık, dijital yayıncılık, platform işletmeciliği gibi bir çok medya alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin ülkemizde …. markasıyla faaliyet gösterdiğini, “…” logosu ile hem dünya ülkelerinde hem de ülkemizde (…) yayın yaptığını, “…” markasının TPE nezdinde de 11.12.2014 yılından itibaren tescilli olduğunu, 29.12.2016 tarihinde 16, 38 ve 41. sınıflarında bir tescil başvurusu daha gerçekleştirildiğini, davalı tarafından 11.01.2017 tarihinde kötü niyetli ve haksız rekabet ve kazanç sağlama amacıyla “…” ifadesiyle marka tescil başvurusu gerçekleştirildiğini, başvurusu sonrasında bu başvuruyu … Yönetimi Başkanlığına sunmak suretiyle www…..com.tr alan adını kendi adına haksız ve hukuka aykırı olarak tescilini sağladığını, bu haksız eylemin önüne geçmek adına öncelikle İstanbul 2. FSHHM’nin 2017/12 D.İş sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararı ile İstanbul … İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasında infaz edilerek 03.02.2017 tarihli www…..com.tr alan adı kaydına tescil işleminin tedbiren durdurulduğunu beyanla; davalı adına tescil edilen www…..com.tr alan adı kaydının tescil işleminin iptaline ve müvekkili adına tesciline, davalı eyleminin haksız rekabet ve marka hakkına tecavüz oluşturduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; www…..com.tr alan adını kendi adına kanunun vermiş olduğu hakları kullanarak tescil ettirdiğini, “ilk gelen ilk alır” prensibi gereği alan adını aldığını ve kullanarak davacının marka haklarına tecavüz oluşturacak hiçbir eyleme girmediğini, alan adını aktif hale getirmediğini, üçüncü kişilere yanıltıcı posta göndermediğini, alım-satım yapmadığını, mahkeme’nin görevsiz olduğunu, internet alan adının marka veya ticaret unvanı olarak sayılamayacağını, davacının aynı markalarında yaptığı gibi alan adını da tescil ettirmesi gerektiğini, ODTÜ … bir kamu kurum veya kuruluşu olmadığını, burada yayınlanan belgelerin tebliğ olarak sayılamayacağını ve delil niteliği taşımadığını, alan adı tescili için marka tesciline gerek olmadığını, davacının müvekkili ile aynı alanda faaliyet göstermediğini kabul ettiğini, buna rağmen haksız rekabet iddiasında bulunduğunu, ayrıca bu davayı açarak müvekkilinin ticari itibarını zedelediğini iddia ederek; müvekkili adına tescil edilmiş www…s.com.tr alan adı üzerindeki ihtiyati tedbirin kaldırılmasına, davanın kamuya kapalı bir şekilde görülmesine ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 07.05.2018 tarihli 2017/443 E. – 2018/120 K. sayılı kararıyla; “Somut olayda davalının davacının birebir spor alanında tanınmış markasının aynısını kullanmamasına rağmen alan adı olarak aldığını, sözkonusu … ibaresinin Türkçede hiçbir anlamı olmayan bir ibare olup davalı tarafından tesdüfen bulunması mümkün olmayan bir ibare olduğunu, davalının herhangi bir ticari işletmesi firmasının bulunmadığını, kanunun kötü niyeti himaye etmeyeceğini Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde düzenlenen dürüst davranma başlıklı hüküm gereği, “ Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorunda olup bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeninin korumayacağı, davalının bu ibareyi bilmeden alan adı olarak adına tahsis ettirmesinin mümkün olmadığı….s ibaresinin Türkçe de herhangi bir anlam ifade etmediği, sözcüğün davalı tarafından alan adı olarak seçilmesinin tesadüf olmadığı, İngilizce anlamına bakıldığında ”sporun içinde olma” şeklinde ifade edilebileceği, davacı yanın Türkiye’de yayınlanan Spor Toto Süper Lig, TFF 1. Lig, İngiltere Premier Lig, İspanya la Ligi, Fransa 1. Ligi, Türkiye Tahincioğlu Basketbol Ligi, Euroleague vb. organizasyonlarının yayın hakkı sahibi olup Türk spor severleri tarafından sektörde oldukça bilinen bir şirket olduğu, davalının bu ibarenin davacıya ait bir ibare olduğunu bilmemesinin mümkün olmadığı, kaldı ki önce alan adını alabilmek için marka başvurusu yapmış ve sonrasında bu başvuruya dayalı alan adını aldığı, davacı markalarının spor alanında tanınmış olması nedeniyle bu alan adının davacı tarafından kötü niyetli olarak tescil edildiği, davacı yan itirazı ile marka başvurusunun reddedildiği, yargılama esnasında ODTÜ nic.tr tarafından da davacı itirazının kabul edildiği , toplanan deliller ışığında alınan bilirkişi raporuna itibar edilmeyerek açılan davanın kabulü gerektiği ” gerekçesiyle; Davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan davanın kabulü ile davalının adına tahsis edilen www…..com.tr alan adının, davacı şirket marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile alan adının iptaline, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacının dava dilekçesinde markanın tanınmış olduğuna yönelik bir iddiası bulunmamasına rağmen mahkemece yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, -tanınmış olmayan markaların sadece koruma kapsamının tescil sınıfları ile değerlendirileceğini, müvekkilinin alan adının hiçbir surette aktif olarak kullanılmadığını, markaya tecavüzden bahsedilemeyeceğini,-taleple bağlılık ilkesi gereğince , sektörde tanındığı iddiasının taleple bağlılık ilkesine aykırılık taşımakla birlikte müvekkilinin spor sektöründe böyle bir bilgiye sahip olmasının beklenilmesinin da anlaşılamadığını, müvekkilinin sporla ilgilenmesi zorunluluğunun bulunmadığını, mahkemenin müvekkilinin kötüniyetli olarak nitelendirmesinin de hukuken geçerliliğinin ve temelinin bulunmadığını, -davacı markasının tanınmış marka kriterini taşımadığını, -OTDÜ ….TR isimli şirketin , hukuk yargılaması devam ederken yargının önüne geçip müvekkilinin alan adını itiraz üzerine silmesinin bağlayıcılığının bulunmadığını, -davaya konu internet sitesinin tedbir kararı öncesinde aktif olarak kullanılmadığını, -SMK uyarınca müvekkilinin marka tecavüzünün bulunmadığını, marka tecavüzü davasının reddi gerektiğini, alan adı www….com.tr ise de davacının marka tescilleri ile aynı sınıfta kullanımının söz konusu olmadığını, -alan adı tescili için markanın tescilli sahibi olması gerekmediğini,-gerekçeli kararda, müvekkilinin beyanlarına istinaden tedbir kararı sonrasında davalının davacı tarafı arayarak alan adının devri için teklif sunmalarını bekledikleri iddiası yer almışsa da, dosya münderecatında kötüniyeti ispat eden delil bulunmadığını,iddianın soyut ve afaki olduğunu, davacı şirketin milyon dolarlık yatırımı olan global bir şirket olmasının, hukuk aleminde markasını tanınmış kılmasına yetmediğini beyanla kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyaya sunulan tescil belgesi fotokopisinden, davacı adına 2014/102010 numaralı “…” ibareli markanın 09 / 16 / 18 / 21 / 24 / 25 / 28 / 35 / 38 / 41 / 43 nice sınıflarında 11.12.2014 tarihinden bu yana koruma altında olduğu tespit edilmiştir.İlk derece mahkemesince alınan 02/03/2018 tarihli bilirkişi heyet raporunda; davacının markasının tanınmış marka olduğunu ispatlayamadığı, davalının bu internet sitesini aktif olarak kullandığına dair dosyada delil bulunmadığı, kullanım olduğunda bunun hangi mal ve hizmet bakımından gerçekleşeceğinin bilinmediği, davacının markasının tanınmış olduğu yönünde bir iddiasının bulunmadığı, davalının alan adı tescilinin davacının tescilli markasından kaynaklanan haklarını ihlal etmediği ve bu yolla haksız rekabete sebep olan bir faaliyette bulunmadığı beyan edilmiştir.Davacı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz ettiği, incelemenin eksik yapıldığını, davacının kötüniyetli olarak alan adının tescilini sağlamak amacıyla 11/01/2017 tarihinde beinsports ibareli 2017/02254 sayılı 38. Sınıfta marka başvurusunda bulunduğunu, marka başvurusunun 22/02/2017 tarihinde TPMK tarafından reddedildiğini, davalının alan adı üzerinde hiçbir hak ve yetkisinin bulunmadığını, … yanıltıcı belge sunarak alan adı tescil başvurusunda bulunulması nedeniyle itiraz ettiklerini ve alan adının askıya alındığını, bu hususların raporda incelenmediğini, tecavüz gerçekleşmediğine yönelik değerlendirmelere de itiraz ettiklerini, davalının amacının haksız kazanç sağlamak ve müvekkili aleyhine ticari etki yaratmak olduğunu, davalının iş ortağı olarak tanıttıkları kişilerin şirket merkezine gelerek ilgililerle görüşmek istediğini, 19/03/2018 tarihinde davalı ile yüz yüze görüştüklerini, raporun davacı aleyhine gelmesi nedeniyle kendi lehlerine karar çıkacağını düşündüklerinden kendilerine teklif yapılması halinde uzlaşmak niyetinde olduklarını söylediklerini, toplantıya katılan bein sports ürünlerinden sorumlu şirket çalışanları … ve ….’ın tanık olarak dinlenmesini talep ettiklerini, alan adı tescilinden hemen sonra tedbir konulduğu için internet sitesinin kullanılamadığını, davalının marka başvurusunu müvekkilinin faaliyet gösterdiği 38. Sınıfta yaptığını, müvekkilinin markasının tanınmış olduğunu beyanla yeni bir heyetten rapor alınmasını talep etmiştir.İstanbul 2. FSHHM’nin 01/02/2017 tarihli 2017/12 D.İş. Esas-2017/13 D.İş. Karar sayılı kararıyla 10.000 TL teminat karşılığında alan adı tescil işlemlerinin durdurulması için tedbir kararı verilmiş, tedbir kararının uygulanması için OTDÜ … Yönetimine yazı yazılmasına karar vermiştir. Mahkemece davacı tarafın dava dilekçesinde dayandığı 2014/102010 sayılı … markası, 2016/107400 başvuru numaralı … şekil markasının tescil kayıtları ile ve davalının davaya konu alan adının tescil başvurusuna belge olarak eklediği 2017/02254 sayılı marka başvurusunun tescil dosyasının örneklerini dosyaya celp etmediği anlaşılmıştır.Mahkemece OTDÜ Alan Adları Yönetimin’den www…..com.tr alan adı başvuru tarihi ve başvuruya eklenmişse marka tescil kaydını ve alan adı başvurusuna davacı tarafça itiraz edilip edilmediği, edilmişse başvurunun akıbetinin sorulmadığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E : Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin ülkemizde … markasıyla faaliyet gösterdiğini, “bein sports” logosu ile hem dünya ülkelerinde hem de ülkemizde (…) yayın yaptığını, “beın sports” markalarının davacı adına tescilli olduğunu, davalının www…..com.tr alan adını adına tescil ettirebilmek için, beın sports marka başvurusunda bulunduğunu beyanla alan adının iptali ile davalının eylemlerinin markaya tecavüz ve haksız rekabet ettiğinin tespitini talep etmiştir. Mahkemece; dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu içeriği ve dava dilekçesi ekinde sunulan belgelerden davacı adına 09 / 16 / 18 / 21 / 24 / 25 / 28 / 35 / 38 / 41 / 43 başvuru sınıflarında 2014/102010 numaralı “…” ibareli markanın 11.12.2014 tarihinden davacı adına tescilli olduğu ve www…..com.tr alan adının davalı adına 11.01.2017 tarihinde tescil edildiği ve davacı tarafın başvurusu üzerine, İstanbul 2. FSHHM’nin 01/02/2017 tarihli 2017/12 D.İş. Esas-2017/13 D.İş. Karar sayılı kararıyla alan adı tescil işlemlerinin durdurulması için tedbir kararı verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda davalının davacının markası ile aynı alan adını tescil ettirdiği ancak henüz bir kullanımın bulunmadığı, davacı markasının da tanınmış olduğunun iddia edilmediği, davalının alan adı tescilinin davacının tescilli markasından kaynaklanan haklarını ihlal etmediği ve bu yolla haksız rekabete sebep olan bir faaliyette bulunmadığı beyan edilmiştir. Mahkemece gerekçeli kararda, davacı markasının sporseverler tarafından bilindiği, spor alanında tanınmış olduğu, davalının davacının markasını bilmemesinin mümkün olmadığı ve markayı tesadüfen bulmasının mümkün olmadığı, kötüniyetli olarak önce marka başvurusu, sonra alan adı başvurusu yaptığını açıklayarak davanın kabulüne karar vermiştir. SMK 7/3-d maddesinde; “İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bir bağlantısı olmaması şartıyla, işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması” yasaklanmıştır.Davalının dava tarihinden önce marka başvurusunun bulunduğu davacı tarafça ileri sürüldüğünden ve mahkemenin kararına gerekçe yapıldığından, davalı marka başvurusunun ve davacı markalarının tescil kayıtlarının getirtilmemesi yerinde olmamıştır. Davaya konu alan adı tescil başvurusuna davacı tarafça itiraz edildiği ve başvurunun askıya alındığı davacı tarafça beyan edilmekle, OTDÜ Alan Adları Yönetimin’den www….com.tr alan adı başvuru tarihi ve başvuruya eklenmişse marka tescil kaydı ve alan adı başvurusuna davacı tarafça itiraz edilip edilmediği, edilmişse başvurunun akibetinin sorulmaması da yerinde değildir. Davacı vekilinin dava dilekçesinde …” logosu ile yayın yaptığını beyan ettiği anlaşılmakla, RTÜK’e müzekkere yazılarak davacı adına alan adı tescil başvurusunun yapıldığı 11/01/2017 tarihinde,..s logolu televizyon kanalının bulunup bulunmadığının da sorulması gerekirken araştırılmaması, eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi yerinde görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın Dairemizin kararında gösterilen eksikliklerin tamamlanarak yargılamaya devam olunması için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 07/05/2018 tarihli 2017/443 E. – 2018/120 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,2-Dosyanın Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam edilerek karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 32,50 TL (posta-teb-müz) masrafının davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, b)Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 18/06/2021 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.