Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3269 E. 2021/1276 K. 18.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3269 Esas
KARAR NO: 2021/1276 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/05/2018
NUMARASI: 2017/276 E. – 2018/174 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/06/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin uzun yıllardır inşaat sektöründe faaliyet gösterdiğini, ”… YAPI” ibaresini marka olarak 2010/63812 marka numara ile tescil ettirdiğini, tüm iş yerlerinde, reklam panolarında, tabelalarında ve reklam filmlerinde ”… YAPI” ibaresini kullandığını, davalının ise … Mah. … Cad. … Blok … Esenyurt/İST adresinde ” … YAPI” İbaresini sanki kendi markasıymış gibi kullanarak …Şeklinde ticari unvan olarak kullandığını, internet sitesi alan adı ve içeriğinde ”… YAPI” ibaresini kullandığını, bu durumun markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini beyanla, davalının markaya tecavüz ve haksız rekabetinin tespiti, meni ve refine, … YAPI ibaresini kullandığı, tabela, pano, bilbord ve diğer reklam malzemelerinin toplatılmasına, sökülmesine ve kaldırılmasına, tedbir kararı verilmesine, ”… AŞ” nin ticaret sicilinden terkin edilmesine, ulusal gazetelerde masrafı davalıdan karşılanmak üzere kararın ilan edilmesine, uğranılan zararların tazmini için şimdilik 10.000,00 TL maddi belirsiz alacak ve 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.,
CEVAP: Davalı tarafça dava dilekçesine cevap verilmemiş, davalı vekili ön inceleme duruşmasına katılarak davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 10.05.2018 tarihli 2017/276 E. – 2018/174 K. sayılı kararıyla; “… davacı tarafın “…” ibaresini uzun süredir esnaflık faaliyetinde ticaret unvanı olarak kullandığı ,markasal olarak tescil ettirdiği ,davalı tarafın aynı unvanı davacının kullandığını bildiği halde ticaret unvanı olarak tescil ettirmek suretiyle kötü niyetli hareket ettiğinden söz konusu ticaret unvanının kullanımı davacının mevcut haklarına haksız rekabet teşkil ettiğinden davalı tarafın ticaret unvanındaki “…” ibaresinin terkini gerektiği” gerekçesiyle;” Davacı tarafın davasının kısmen kabul kısmen reddi ile davalı tarafa ait ticaret unvanındaki … ibaresi benzer olduğundan davalı tarafın ticaret unvanındaki … ibaresinin ticaret sicilinden terkin edilmesine, -Markasal kullanım ve haksız rekabet yönünden davalı tarafın kullanımı kendi ticaret unvanı kapsamında olup, markasal bir kullanım olmadığından ticaret unvanın tescilli şekliyle kullanım hakkı olup, markaya tecavüz ve haksız rekabet yönünden ve buna bağlı talepler yönünden davanın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkilinin 2009’da kuruluşundan beri İstanbul’da faaliyet gösteren, büyük çapta projeler gerçekleştiren bir inşaat proje geliştirme firması olduğunu, davalı şirketin de müvekkilinin projelerinin bir kısmının yer aldığı Esenyurt’da kurulduğunu, aynı meslek grubunda faaliyet gösterdiğini, … ibaresinin müvekkilini hatırlattığını, davalının müvekkilinin marka ve ismini kullanarak yanıltıcılık yarattığını, -davalının ticaret unvanı dışında markasal kullanımının da bulunduğunu, bunun mahkemece verilen 13/04/2016 tarihli tedbir kararı ile tespit edildiğini, -markasal kullanım olmasa dahi kötü niyetli ticaret unvanı kullanımının, marka hakkını ihlal ettiğinin kabul edilmesi gerektiğini, 556 Sayılı KHK 9/1-b maddesinde “karıştırılma ihtimali olan herhangi bir işaretin kullanılmasının” marka hakkı ihlali teşkil ettiğinin düzenlendiğini, -hükme esas alınan bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediğini, -davanın reddedilen kısmı yönünden müvekkili aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin isabetsiz olduğunu, beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmamış, davacı vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevap vermemiştir.
DELİLLER:Davacı tarafa ait marka tescil kayıtlarından, 04/10/2010 başvuru tarihli … markasının 2010/63218 sayı ile 36 ve 37 sınıfta tescilli olduğu sahibi adına geçerliliğini koruduğu anlaşılmıştır.Celp edilen ticaret sicil kayıtlarından davacı şirketin 09/11/2009 tarihinde … Ticaret unvanı ile, davalı şirketin 04/03/2011 tarihinde, …Ticaret unvanı ile tescil edildiği anlaşılmıştır. Büyükçekmece 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/31 D.İş sayılı dosyasında; davalı taraf iş yerinde 11/03/2016 tarihinde keşif yapıldığı, 22/03/2016 tarihli bilirkişi raporunda bilirkişiler; davalının adresinde “…A.Ş. Şeklinde ticari unvan olarak kullandığı, iş yerinde mevcut reklam-ilan, tabela ve şirket tanıtıcı kartvizitlerinde ” …” şeklinde kullandığı, http:/….com/… web sitesi ve internet ortamında “…” şeklinde kullanıldığının saptandığının beyan edildiği, keşif esnasında çekilen 7 adet fotoğrafın ve karşı taraf şirket yetkilisi tarafından verilen üzerinde “…” yazan firma kartvizitini dosyaya eklediklerini beyan etmişlerdir. Tespit raporunun davalı şirkete tebliğ edilmediği görülmüştür.İlk derece mahkemesince hukukçu akademisyen bilirkişi ve mali müşavir bilirkişiden alınan 25/09/2017 tarihli raporda; davalı şirketin ticari defter kayıt ve belgelerinde her hangi bir satış faturası düzenlenmediği, davalı tarafın kullanımlarının tescil ve ticaret unvanı kapsamında olup markasal bir kullanım teşkil etmediği kullanılan ibarelerin ayniyeti dikkate alınarak ticaret unvanlarındaki fer ibaresinin benzer olduğu, ortalama kullanıcılar bakımından karışıklık olabileceği beyan edilmiştir. Mahkemece bilişim uzmanı bilirkişi dahil edilerek alınan 12/02/2018 tarihli ek raporda; http://….com/… URL adresinde yapılan incelemede,”…” olarak yayın yapıldığı iddia edilen haberlerin olmadığı, “…Anonim Şirketi başlıklı haber bulunduğu , davalının ticaret unvanı kapsamı dışında markasal bir kullanımın tespit edilemediği beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E :Davacı vekilinin tescilli ticaret unvanı ve markasından kaynaklanan haklarına dayanarak, davalı şirketin ticaret unvanının terkinini ve davalının davacı markasına tecavüz ve haksız rekabetinin tespiti meni ve refini talep ettiği, mahkemece unvan terkini talebinin kabulüne, davalının kullanımının tescilli ticaret unvanı kullanımı kapsamında olduğu gerekçesiyle, diğer taleplerin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili reddedilen talepler yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. Mahkemece alınan bilirkişi kök raporu ve bilişim uzmanı bilirkişinin de bulunduğu heyetten alınan ek raporda, davalının faturalardaki kullanımını, ticaret unvanı kullanımı kapsamında olduğu, http://….com/… web sitesinde “…” olarak yayın yapıldığı iddia edilen haberlerin olmadığı, “… Anonim Şirketi başlıklı haber bulunduğu beyan edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde davalının tabelalar, kartvizitler, antetli kağıtlar, bilboardlar ve sair reklam malzemelerinde markayı kullandığı ve tedbir kararında tespit ettiğini ileri sürmüştür. 6100 Sayılı HMK 401/1 maddesinde; “Henüz dava açılmamış hallerde delil tespiti, esas hakkındaki davaya bakacak olan mahkemeden veya üzerinde keşif yahut bilirkişi incelemesi yapılacak olan şeyin bulunduğu veya tanık olarak dinlenilecek kişinin oturduğu yer sulh hukuk mahkemesinden istenir.” hükmü, HMK 401/4 maddesinde; “Dava açıldıktan sonra yapılan her türlü delil tespiti talebi hakkında sadece davanın görülmekte olduğu mahkeme yetkili ve görevlidir.” hükmü düzenlenmiştir.Dosya kapsamına delil olarak alınan, Büyükçekmece 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/31 D.İş sayılı dosyasından, davacı tarafça 09/03/2016 tarihinde dava açıldığı, dava açıldıktan bir gün sonra 10/03/2016 tarihinde delil tespiti talebinde bulunulduğu ve davalı işyerinde 11/03/2016 tarihinde tespit işlemi yapıldığı, tespit raporunun karşı tarafa tebliğ de edilmediği anlaşılmakla, her davanın açıldığı tarihteki koşullara ve delillere göre değerlendirileceği, dava açıldıktan sonra, davanın açıldığı mahkemece yapılmayan tespit işleminin ve alınan raporun hükme esas alınamayacağı, dava tarihinden önce davalının faturalarında tescilli ticaret unvanını kullandığı, mahkemece ticaret unvanının terkinine karar verilmiş olsa da, terkin edilinceye kadar tescilli unvan kullanımının hukuka aykırılık teşkil etmeyeceği, unvan kullanımı dışında dava tarihinden önce davalının … ibaresini markasal olarak kullandığına dair dosya kapsamında delil bulunmadığı kanaatiyle, mahkemenin markaya tecavüz ve haksız rekabete yönelik taleplerinin ve tazminat taleplerinin reddine karar verilerek, her bir talep yönünden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 18/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.