Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3253 E. 2019/1465 K. 05.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3253 Esas
KARAR NO : 2019/1465
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/04/2018
NUMARASI : 2017/182 2018/379
DAVANIN KONUSU: 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 05/07/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, davalılardan …San ve Tic. Ltd. Şti’nin borcundan dolayı 4 adet icra dosyasından haciz ihbarnameleri gönderildiğini, dosyanın taraflarının kendi olması ve usul ekonomisi nedeniyle işbu davayı tek dava olarak açtıklarını, icra dosyalarından müvekkiline verilen birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin tebligatının usulsüz olması nedeniyle müvekkilinin haberdar olamadığını, müvekkilinin borçlu …San ve Tic. Ltd. Şti ‘nin ortağı olduğunu, borcun neden kaynaklandığının belirtilmediğini, müvekkilinin … Ltd. Şti’ne borcu bulunmadığını belirterek her bir icra dosyasından üçüncü haciz ihbarnamelerinde belirtilen tutarlarda müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, haciz ihbarnamelerinin usulüne uygun bir şekilde davacıya tebliğ edildiğini, ancak davacının süresi içerisnde cevap vermediğini, davanın kabulü halinde dahi müvekkili aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dava konusu icra dosyalarında 89/1 ve 89/2 ihbarnamelerinin davacıya tebliğ edilmesine rağmen itirazda bulunmadığından bahisle 89/3 ihbarnamesi gönderilmiş ise de, davacı tarafından İstanbul 16.İcra Hukuk Mahkemesinde tebligat usulsüzlüğü şikayetiyle açılan davanın kabul edildiği, her dört icra dosyasındaki birinci ve ikinci haciz ihbarnameleri tebligatlarının usulsüzlüğünün tespiti ile tebliğ tarihinin TK’nun 32.maddesi gereğince 13/02/2017 olarak belirlendiği, buna göre davacının haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz ettiği gerekçeleriyle konusuz kalması nedeniyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinden davalı … A.Ş’nin sorumlu tutulmasına karar verilmiş, kararı davalı .. A.Ş vekili istinaf etmiştir. Davalı … A.Ş vekili istinaf sebebi olarak; mahkemenin kabulünün hatalı olduğunu, dava açılmasına müvekkilinin sebebiyet vermediğini, davacının 89/1 ve 89/2 ihbarnamelerine süresinde itiraz etmediğini, bu nedenle 89/3 ihbarnamenin gönderildiğini, bu süreçte müvekkilinin hiçbir kusurunun bulunmadığını, Yargıtay 10.HD’nin benzer mahiyetteki bir davada vekalet ücretine hükmedilmesine dair kararında düzelterek onama kararı verdiğini, müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını bildirmiştir. İstanbul 16.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2017/302 Esas – 2017/542 karars sayılı ilamının incelenmesinde; mahkemece 26/04/2017 tarihinde dava konusu 4 icra dosyasındaki davacıya çıkarılan birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin teblgatlarının usulsüz olduğunun tespiti ile tebliğ tarihlerinin 13/02/2017 olarak belirlenmesine karar verildiği görülmüştür.
İcra dosyalarının suretlerinin incelenmesinde ise; davacının 17/02/2017 tarihinde itiraz ettiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE:Dava, İİK’nun 89.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır. İcra Hukuk Mahkemesince tebligat usulsüzlüğü nedeniyle açılan davanın kabulüne karar verilmiş ve icra dosyalarındaki birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespitine ve tebligat tarihinin TK’nun 32.maddesi gereğince 13/02/2017 olarak tespitine karar verilmiştir. Dolayısıyla davacı vekilinin süresinde ihbarnamelere itiraz ettiğinin kabulü gerekir. Dolayısıyla dava açılmasına davacı taraf sebebiyet vermemiştir. Dava tarihi itibariyle davacı davasında haklıdır. Bu itibarla yargılama gideri ve vekalet ücretinden davalı …A.Ş’nin sorumlu tutulması gerekir. Açıklanan bu nedenlerle davalı … ve …. A.Ş’nin istinaf talebi yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalı … A.Ş vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı … A.Ş vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davalı … A.Ş’den alınarak hazineye irad kaydına, 3-Davalı ….A.Ş tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/07/2019