Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/324 E. 2020/2278 K. 28.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/324 Esas
KARAR NO: 2020/2278
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/09/2017
NUMARASI: 2016/201 E. – 2017/805 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/12/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia : davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin … Bankası, Bostancı Şubesi, … numaralı hesabından davalının … Bankası Radar/ Yenibosna şubesi … numaralı hesabına 6.500,00 TL nin 11/10/2013 tarihinde gönderildiğini, paranın davalı tarafından alındığı ve iade edilmediği icra takibine yapılan itirazda kabul edildiğini, davalının para ile ilgili herhangi bir karşılık sunmadığını gibi parayı iade de etmediğini, paranın iadesi için başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini belirterek İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyasındaki itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça müvekkilinin hesabına yatırılan paranın, müvekkilinin yetkilisi …’ nın arkadaşı olduğu … Ltd ticari ünvanlı nakliye firmasının davacı firmaya vermiş olduğu taşımacılık hizmeti neticesinde söz konusu yabancı nakliye firmasının davacı firmayı yönlendirmesi sonucunda hizmet bedeli olarak müvekkilinin hesabına yatırıldığını, müvekkilinin hesabına yatırılan parayı ilgili yabancı taşımacılık firmasının yetkilisine teslim edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı: ilk derece mahkemesince; davacı tarafın davalı tarafın hesabına 11/10/2013 tarihinde bir miktar para yatırdığı, makbuza navlun bedeli olduğu şerhinin düşüldüğü, ihtilafsız olup, uyuşmazlığın davalıya ödenen miktarın iadesinin hukuken mümkün olup olmadığı, davalı yanın ödemenin dava dışı şirketle davacı şirket arasında yapılan taşıma sözleşmesine ilişkin olduğu, kendisinin ödemeye aracılık ettiği yönündeki savunmasına itibar edilip edilmeyeceği noktasında toplandığının anlaşıldığı, davanın İİK 67 maddesine göre açılmış itirazın iptali davası olduğu, İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında ödeme emrinin davalı borçluya 29.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 04.02.2014 tarihinde itiraz ettiği ve takibin durduğu itirazın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı , takibe konu paranın davalıya gönderilmiş ve davalı tarafından alındığı itiraz dilekçesi ile de sabit olup ödenen bu bedelin dava ve takip dışı bir başkasının borcu için davalı uhdesinde kalıp kalamayacağı ve davalının bu para nedeni ile sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği noktasında olduğu, davalının itiraz ve savunma dilekçesinde de belirttiği üzere bedelin dava dışı … LTD nin davacıya verdiği hizmet karşılığında ödendiği bildirilmiş olmakla davacı ile dava dışı … LTD Şti. arasındaki hizmet alışverişi ve hizmet bedelinin ödenip ödenmeyeceği hususu dava dışı firma tarafından açılacak davada tartışılacak olup davalının karşılık vermeden tahsil etmiş olduğu bedeli TBK 77 maddesi gereğince iade etmesi gerektiğinden takip dosyasına davalı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile davacı tacir olup takip tarihinden itibaren bu miktara avans faizi uygulanması gerektiği, takibe konu edilen miktar likit olmakla davalının İİK 67/2 maddesi gereğince asıl alacağın % 20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı davalı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde “….Davacı firmanın … Bankası – Bostancı Şubesi … nolu hesabından, davalı müvekkilin … Bankası – Radar/Yenibosna Şubesi, … nolu hesabına 11.10.2013 tarihinde göndermiş olduğu 6.500,00-TL, davalı müvekkilin yetkilisi … ile arkadaş olduğu Tiflis – Gürcistan menşeli … lisans numaralı ‘… Ltd.’ ticari ünvanlı nakliye firmasının davacı firmaya vermiş olduğu taşımacılık hizmeti neticesinde söz konusu yabancı nakliye firmasının davacı firmayı yönlendirmesi sonucu hizmet bedeli olarak davalı müvekkilin yukarıda bahsi geçen hesabına yatırılmıştır. Dolayısıyla davacı firma söz konusu itiraza konu bedeli karşılıksız olarak değil davalı müvekkilin yetkilisi ile arkadaş olduğu söz konusu yabancı firmadan almış olduğu taşımacılık hizmeti sonucu ve yine aynı firmanın yönlendirmesiyle davalı müvekkilin hesabına yatırmıştır. Zaten daha sonra bu para da davalı müvekkil tarafından … Ltd. firmasının yetkilisi ve davalı müvekkilin arkadaşı …’ ya teslim edilmiştir.Davacı … A.Ş.’de muhasebeden sorumlu olduğunu söyleyen … adlı bayan şahıs, … Ltd. adlı nakliye firmasının adlarına düzenlemiş olduğu 30/09/2013 tarih – ‘…’ fatura numaralı ve 3.250,00-USD tutarındaki faturaya istinaden ödeme yapmak için … Ltd. firması yetkilisi …’ dan ödemenin yapılacağı banka hesabının bilgilerini istemiş, .. da … Ltd.’in Türkiye’ de resmi bir banka hesabı bulunmadığından ve şahsi banka hesapları da blokeli olduğundan işlemleri hızlandırmak adına fatura bedeli olan ve ödeme tarihindeki kur üzerinden 3.250,00-USD’ye karşılık gelen 6.500,00-TL’ lik ödemenin, yakın arkadaşı olan davalı …’ in … Bankası – Radar/Yenibosna Şubesi, … nolu hesabına yapılmasını talep etmiştir. Bahsi geçen fatura tutarı ile davalı müvekkilin hesabına yatırılan takibe konu tutarın, ödemenin yapıldığı tarih olan 11.10.2013’deki dolar kuru üzerinden hesaplandığında aynı olması, fatura tarihi ile ödeme tarihinin birbirine yakın olması ve ayrıca davacı tarafın ödeme açıklamasına “Navlun Bedeli” şerhini düşmesi yukarıda açıkladığımız durumun doğruluğunu gözler önüne sermektedir. 11.10.2013 tarihinde ise söz konusu ödemenin gerçekleşmesi üzerine … Ltd., Gebze’deki antrepoya boşaltılan malları tekrar kendi tırına yükleyip ilk yükleme yeri olan Çerkezköy –Tekirdağ’ a geri getirmiş ve burada nakliye konusu eşyaları mal sahibine teslim etmiştir. Söz konusu nakliye işlemi için mal sahibine komisyon karşılığı aracılık yapan davacı … A.Ş., nakliye işini yaptırdığı … Ltd. adlı firmaya başta anlaştıkları peşinatı ödememesi üzerine … Ltd., CMR Konvansiyonu ve Türk Ticaret Kanunu gereği haklı olarak davacı ile aralarındaki anlaşmayı feshetmiş ve o ana kadar verdiği hizmetin bedelini ve yaptığı masrafları fatura karşılığı –davalı …’in banka hesabı üzerinden- davacıdan tahsil etmiştir. Bir süre sonra yaptığı ödemeyi, … Ltd.’in İstanbul-Halkalı’daki ofisine gelerek …’dan haksız olarak geri isteyen fakat karşılık bulamayan davacı şirket yetkilileri, hukuken haksız olduklarını bildikleri halde davalı müvekkilin … Ltd. gibi bir firmaya göre daha savunmasız olduğunu düşünerekten haksız ve kötü niyetli olarak müvekkil aleyhine itiraza konu icra takibine girişmiş ve itirazımız üzerine işbu davayı yöneltmişlerdir.Davacının Eylül-Ekim 2013 tarihlerindeki işlemlerini gösteren ticari defter kayıtları ile banka kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenip … Ltd. adlı firmadan aldığı nakliye hizmeti karşılığı her hangi bir ödeme yapıp yapmadığının eğer yaptıysa bunu hangi yolla yaptığının araştırılması gerekirken sayın mahkeme bu hususu göz ardı ederek konuya dair davacı yanın hiçbir belge ve kaydını incelemeksizin yasa ve usule aykırı bulduğumuz söz konusu kararı vermiştir. Diğer yandan hem cevap dilekçemizde hem de delil listemizde … Ltd.’nin ‘‘…’’ plaka (Gürcistan plakalı) sayılı tırına ve bu tırdaki yüklü mallara ait Erenköy Gümrük Müdürlüğü’ndeki Eylül-Ekim 2013 tarihindeki ihracat ve diğer gümrükleme işlemlerine ait kayıtların istenmesini, talep etmemize rağmen bu talebimiz de yine dikkate alınmamıştır. Davalının sebepsiz zenginleşmesi söz konusu değildir ..” diyerek kararın kaldırılmasına talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava ;itirazı iptali isteminden ibarettir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davalı yan; davacı ile doğrudan bir ticari ilişkisinin bulunmadığını, paranın kendisine bir başkası adına gönderildiğini ikrar etmiş olmakla ; davacı yana davalının verdiği veya vermesi gereken bir hizmet, mal vs. Ticari ilişki bulunmadığı davalı yanın da kabulünde olup, davacı açısından davalının sebepsiz zenginleştiği ikrar ile sabit olmakla , paranın dava dışı firmaya verilmiş olması davacı ile davalı arasında görülen bu davada sonucu değiştirmeyeceğinden ve bu husus başka bir yargılamanın konusu olmakla ilk derece mahkemesi kararı yerinde olup, istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2-Alınması gereken 442,00 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 110,50 TL nin mahsubu ile bakiye 331,50 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına 3- Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına 4- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/12/2020 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.