Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3204 E. 2021/1016 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3204 Esas
KARAR NO: 2021/1016
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/02/2017
NUMARASI: 2014/407 2017/232
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/05/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkilinin, davalıdan 07.03.2012 tarihinde sıfır araç satın aldığını, araçta kısa bir süre sonrasında seyir halinde iken sağa çekme olduğunu, bu şikayetle 25.05.2012’den itibaren 3 ay içerisinde 7 kez servise gidilmesine rağmen arızanın giderilemediğini, en son 27.09.2012 tarihinde servis tarafından araçta sorun bulunmadığının belirtildiğini, bunun üzerine Bursa 4.SHM’nin 2012/115 D.iş sayılı dosyasında tespit yaptırdıklarını ve aracın 100 km ve üzerinde iken sağa doğru çekme yaptığı, bu durumun üretim kaynaklı olduğu yolunda bilirkişi raporu verildiğini belirterek aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davacının muayene ve ayıp ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, imalattan kaynaklanan bir hata bulunmadığını, tespit raporunu kabul etmediklerini bildirerek davanın reddini istemiştir. Dava kendisine ihbar olunan … AŞ vekili; davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; davacıya ait aracın sağa çekmesi nedeniyle ayıplı olduğu, ancak aracın 26.06.2015 tarihinde davacı …Ltd.Şti tarafından belirlenen 152.000 TL piyasa rayiç değerinin altında 148.000 TL’ye …Ltd şirketine satıldığı, davacının bu durumda aracın misliyle değiştirilmesini isteyemeyeceği, ancak değerdeki eksikliği isteyebileceği, alınan raporlarda ise arızanın tamir ile giderilemeyeceği, bu nedenle semen tenzilinin mümkün olmadığı, davacının ancak piyasa rayiç değeri ile satış bedeli arasındaki farkı isteyebileceği bu tutarında 4.000 TL olduğu, aracı devralan şirketin ise ancak devredenin haklarına sahip olabileceği, ancak davacı vekilinin 28.02.2017 tarihli duruşmada talebini tazminata dönüştürmeyeceği ve semen tenzili istemediğini beyan ettiği gerekçeleriyle davacının ayıpsız misliyle değiştirilmesi talebinin reddine, semen tenzili talebi bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, kararı davacılar vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinafında; mahkemenin, HMK’nın 125.maddesi uyarınca taraf değişikliği talebini kabul ettiğini, kararın tezatlarla dolu olduğunu, … firmasının taraf değişikliği ile taraf sıfatının kalmadığını, HMK’nın 125.maddesi gereğince … firmasının davada ki hak ve vecibeleri devraldığını, mahkemenin ise ilk alıcı … firması yönünden karar verdiğini, kararın bu yönden hatalı olduğunu, mahkemenin … firması yönünden karar vermesi gerektiğini, TBK’nın 228.maddesi gereğince satılanın yok olması veya ağır biçimde zarara uğraması halinde alıcının elinde ne kalmışsa onu geri vermekle yükümlü olduğunu, bu maddenin devam eden bu dava ile ilgili olmadığını, araçta gizli ayıp bulunup onarımının mümkün olmadığının bilirkişi raporları ile anlaşıldığını, yine bilirkişi raporlarında semen tenzili şartlarının oluşmadığı yolunda görüş belirtildiği, buna rağmen piyasa rayiç değeri ile kasko değerini beyan ederek bilirkişilerin bir rakam belirlediğini, mahkemenin de bu hususu dikkate aldığını, davalı tarafın iyiniyetli olmadığını, TBK’nın 228/2 maddesi gereğince alıcının satılanı devrettiyse alıcının ancak değerindeki eksiklik karşılığının satış bedelinden indirilmesini isteyebileceğinin hükme bağlandığını, burada kanunun kastedildiği alıcı … firmasının kusuru nedeniyle satılanın yok olması veya … firmasının satılanı devretmesi nedeniyle satıcıya yani davalıya teslim etme imkanı olmadığından ayıpsız benzeri ile değiştirilmesinin imkansız olduğunu, davalı tarafın servise her gidildiğinde araç onarıldı diye müvekkilini oyaladığını, bu durumun TBK’nın 2.maddesine aykırı olduğunu, ayıbın hile ile gizlendiğini, davanın kabulü gerektiğini bildirmiştir. Bursa 4. SHM’nin 2012/115 D.İş sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının davalı aleyhine delil tespiti talep ettiği, tespit sonrası düzenlenen 18/12/2012 tarihli tamir ve bakım ustası bilirkişi ile makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda; aracın 100 km.ve üzerinde hızla giderken sağa doğru çekme yaptığı, bu nedenle direksiyona müdahale edilip sola yönlendirilerek düz gitmesinin sağlandığı, bilgisayarlı cihaz ile ön düzen açlarının ölçülmesi sonucunda ölçülen açların normal tolerans değerleri içinde olduğu, ön düzende mekanik bir arızaya rastlanmadığı, lastik havalarının normal olduğu, sağa çekme sorununun kullanıcı hatasından kaynaklanmayıp üretim kaynaklı olduğu, serviste bu sorunun giderilemediği, sağa çekme sorununun nedeni hakkında kesin bir kanaatleri oluşmamakla birlikte aracın lastiklerinin araca takılmadan önce stoklanma hatası nedeniyle gözle tespit edilemeyen yatıklıkların bulunmasında, yani lastik hatasından kaynaklanma ihtimali bulunduğu, daha kaliteli lastiklerin takılmasından sonra şikayetin devam edip etmediğinin kontrolü gerektiği, aynı şikayetin devam etmesi halinde aracın fabrikasına gönderilerek detaylı inceleme yapılması gerektiği yolunda görüş bildirildiği, davalı vekilinin de tespit raporuna itiraz ettiği görülmüştür. Aracın 05/03/2012 tarihinde davalı tarafından davacıya 173.323,24 TL bedelle satıldığı, fatura içeriğinden anlaşılmıştır. Söz konusu faturada hasar sebepli değer kaybı bedelinin 1.306,34 TL olarak gösterildiği ve bu miktarla davacıya indirimle satıldığı görülmüştür. Araç servis kayıtlarının dosyaya sunulduğu görülmüştür. Dosyaya sunulan delil ve temlikname başlıklı belgenin incelenmesinde; dava konusu … plakalı aracın dava dosyasından doğan dava hak ve vecibeleri ile davacı … Ltd. Şti.tarafından … Ltd. Şti’ne devredildiği anlaşılmıştır. Davacı … Ltd. Şti.tarafından verilen 15/04/2016 tarihli beyan dilekçesinde HMK’nun 125/2 gereğince davacı olarak … Ltd. Şti’nin kabulü ile aracın ayıpsız yenisiyle değiştirilmesinin istendiği görülmüştür. Dosyaya sunulan 26/06/2015 tarihli noter satış sözleşmesinde dava konusu aracın; davacı … Şirketi tarafından … Şirketine 148.000 TL bedelle satıldığı, satış sözleşmesinde aracın kasko değerinin 206.600 TL olarak gösterildiği görülmüştür. Davacı … Mühendislik Şirketi tarafından verilen 30/11/2016 tarihli beyan dilekçesinde semen tenzilini gerektirecek bir durum olmadığı, bu nedenle aracın ayıpsız yenisiyle değiştirilmesine karar verilmesinin istenildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 09/12/2014 tarihli bilirkişi raporunda aracın 100 km.üzerinde sağa çekişinin mevcut olduğu, bunun nedeninin fabrika çıkışı sonrası olabilecek bir hasardan da meydana gelmiş olabileceği kanaatine varıldığı, faturada bulunan notta “hasar sebepli değer kaybı” bulunduğuna göre alıcının bu hasarın ne olup olmadığını bilip bilmediğinin önemli olduğu, bu hatanın tamir ile giderilemeyeceği, aracın benzeriyle değiştirilmesinin uygun olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 23/06/2015 tarihli İTÜ öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi heyet raporunda araçta sağa çekme arızası olduğu, bu sebeple üretim hatası bulunduğu, bu ayıbın kullanımla ortaya çıkması nedeniyle gizli ayıp niteliğinde bulunduğu, 8 defa gerçekleştirilen servis işlemlerine rağmen sorunun giderilemediği, buna göre üretim hatasının tamir ile giderilemeyeceği, dolayısıyla semen tenzili şartlarının oluşmadığı, aracın benzer yenisiyle değiştirilmesi gerektiği, aracın normal kullanım dışında değerini azaltacak nitelikte hasar ve kusur bulunmadığı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 18/07/2016 tarihli ek bilirkişi raporunda; üretim hatası bulunduğu, 8 defa gerçekleştirilen servis işlemlerine rağmen sorunun giderilemediği, buna göre üretim hatasının tamir ile giderilemeyeceği, dolayısıyla semen tenzili şartlarının oluşmadığı, aracın 26/06/2015 noter satış tarihindeki piyasa rayiç değerinin 152.000 TL seviyesinde olduğunun kabul edilmesinin uygun olacağı, noter satış senedinde ise 148.000 TL bedelle satıldığı, buna göre kök rapordaki kanaatlerde bir değişiklik olmadığı yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, satıma konu aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davacı taraf, davalıdan satın alınan aracın sağa çektiğini iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporlarında, dava konusu araçtaki sağa çekme sorununun imalat hatasından kaynaklandığı, aracın gizli ayıplı olduğu, bu haliyle yenisiyle değiştirilmesi gerektiği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Dava başlangıçta …. Ltd.Şti tarafından açılmış olup yargılama sırasında dava konusu araç bu şirket tarafından … Ltd.Şti’ne satılmıştır. HMK’nun 125/2 maddesi gereğince dava açılmasından sonra dava konusunun davacı tarafından devredilmesi halinde devralan kişi görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden devam eder.Nitekim başlangıçta davayı açan …vekili mahkemeye vermiş olduğu 07/09/2015 tarihli dilekçesi ile taraf değişikliği talebinde bulunmuş, mahkemece de bu talebin kabul edildiği görülmüştür. Bu bakımdan davada davacı artık aracı satın alan … Ltd.Şti’dir. Mahkemece hükmün gerekçesinde 6098 Sayılı TBK’nun 228/2 maddesine dayanılmış ise de, bu gerekçe yerinde değildir. Zira anılan madde uyarınca davada taraf sıfatı kalmayan … Ltd.Şti talepte bulunabilecektir. Oysa … Tic. Ltd.Şti’nin yukarıda açıklandığı üzere bu davada taraf sıfatı kalmamıştır. Aracı … Ltd.Şti’nden satın alan … Ltd.Şti davada davacı sıfatını HMK’nun 125/2 maddesi uyarınca edinmiş olup satılanı devraldığından alıcının aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesini talep hakkını da devralmış olacaktır. Dolayısıyla satılanı devreden … Ltd.Şti’nin aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesini talep hakkı satılanı devralan davacı … Ltd. Şti’ne geçecektir. Bu itibarla somut olay bakımından aracın ayıpsız misliyle değiştirilme hakkı da sübuta erdiğinden bu yönden davanın kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/02/2017 gün, 2014/407 Esas, 2017/232 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın kabulü ile; 05/03/2012 tarihli faturada özellikleri belirtilen dava konusu 2012 model, … tip aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesi talebinin kabulüne, aynı model ve marka aracın davalıdan alınarak davacı … Ltd. Şti’ne verilmesine, birlikte ifa kuralı gereğince ayıplı olduğu anlaşılan … plakalı aracın davacı … Ltd.Şti’nden alınarak davalıya verilmesine, 4-Alınması gereken 11.839,71 TL harçtan, peşin alınan 2.959,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.879,76 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 24,30 TL başvurma harcı, 177,50 TL keşif harcı, 2.959,95 TL peşin harç, 1.250,00 TL bilirkişi ücreti, 567,30 TL talimat masrafları ile 248,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 5.227,05 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 7-Davacı lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 20.415,71 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 9- İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 44,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 129,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 10-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 11-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/05/2021