Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/319 E. 2021/231 K. 05.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/319 Esas
KARAR NO: 2021/231 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL(KAPATILAN) 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/07/2017
NUMARASI: 2016/66 E. – 2017/98 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Manevi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 05/02/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : DAVA;Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin 1953 yılında kurulduğunu, paslanmayı önleyici çözücü ve yağ gidericiler için özel bir formül yaratan ve bu ürünü “WD-40 Multi-USe” ürünü olarak markalandıran, üretip dağıtan dünya çapında şirket olduğunu, WD-40 markasının sektöründe dünya çapında tanındığını müvekkilinin Türkiye’de 81413 sayılı ilk marka başvurusunu 17 Ağustos 1973 Tarihinde yaptığını, müvekkilinin Türkiye’de WD-40 tescillerinin 17/08/1973 tarihli 2. Sınıftaki 81413 sayılı WD-40 tescili, 09/10/1995 tarihli 4. Sınıfta 163951 sayılı tescili 08/05/1996 tarihli 2. ve 4. Sınıflarda 171159 sayılı tescili, 12/06/2012 tarihli …sayılı tescili, 19/06/2012 2 ve 4. Sınıflarda … sayılı tescillerinin olduğunu, WD-40 markalı ürünlerinin Türkiye’de yoğun olarak kullanıldığını, davalının TR-40 ibaresi ile satışa sunduğu pas sökücü ürünleri ile müvekkilinin tescilli ve tanınmış markalarını birebir taklit ettiğini, iltibas yaratarak haksız rekabete ve markaya tecavüzde bulunduğunu, davalının http://….com.tr/ ve http://….com.tr/en/ adlı web sitelerinde dava konusu ürünün reklam ve satışını yaptığını, davalının taklit eder fiillerinin Kırıkkale 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/124 D.İş sayılı dosyasında tespit edildiğini beyanla; davalının internetteki ve diğer mecralardaki tüm tanıtım ve kullanımlarının durdurulmasına mütecaviz görüntülerin web siteleri içerisinden çıkarılmasını, sitelere erişimin engellenmesini, ürünlerin tanıtım vasıtasının davalıya ait iş yerlerinden toplanarak yediemine teslimine, fiillerin haksız olduğunun ayrı ayrı hükmen tespitine, haksız rekabetlerin men’ine, tecavüzün tespitine, meni ve ref’ine, 50.000TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, hükmün ilanına, karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın TPE nezdinde “TR-40” ibareli tescilli bir marka bulunmadığı şeklindeki iddiaları kabul etmediklerini, davacı tarafın Kırıkkale 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde yaptırılan tespit dosyasının haksız yere açıldığını, müvekkilinin hiçbir firma ile haksız rekabet ortamına girme ve hiç kimsenin markasına tecavüz etme niyetinde olmadığına, müvekkilinin markası ile davacının markasının birbirlerine benzemediğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul (Kapatılan) 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 06/07/2017 tarihli 2016/66 Esas-2017/98 Karar sayılı kararıyla; ; “Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİYLE, davacının tanınmış tescilli “WD-40″ markasına davalının tecavüz ettiği tespitine bu tecavüzün haksız rekabet oluşturduğunu tespitine, haksız rekabetin önlenmesine, men’ine , ref’ine , bilirkişi raporunda belirtilen bu ürünlerin toplatılıp imha edilmesine, satışının, imalatının, reklamının ve buna ilişkin görsellerin, tanıtımının engellenmesine, davalıya ait www…..com.tr sitesinden tecavüz eden bu ürünleri reklam, tanıtım ve her türlü görselin çıkartılmasına, çıkartılamazsa tecavüz teşkil eden ürün ve reklamların bulunduğu kısımların engellenmesine,2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüyle 20.000.TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine,3-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye çapında yayın yapan ve kararın kesinleşeceği tarih itibariyle trajı en yüksek 3 gazeteden birinde 1 kez ilanına, ilan bedelinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURULARI: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin renklerin tek başına sınai mülkiyete konu olamayacağı gerçeğini görmezden geldiğini, renklerin tek başına kullanımını yasaklayan bir kanun hükmü bulunmadığını, eserden bahsedebilmek için sahibinin hususiyetini taşıyan bir fikir sanat mahsulü bulunması gerektiğini, tespit raporunun 11. Sayfasında WD-40 markası ile, TR-40 ibarelerinin, görsel, işitsel ve kavramsal açıdan farklılıklar içermesi nedeniyle aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzer olmadıkları ve karıştırılmaya yol açmayacakları, raporun 12. Sayfasında farklı ayırt edici unsurlar nedeniyle benzer olmadıkları kanaati bildirildiğini, bu hususların karar esas alınan bilirkişi raporu ve kararda dikkate alınmadığını, müvekkilinin ambalaj kapağının mavi olup, ambalajın altında kırmızı şerit bulunduğunu, davacının ambalaj kapağının kırmızı olduğunu ve altında şerit bulunmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini, -sektörde ağırlıklı olarak mavi ve sarı renk kullanıldığını,-cevap dilekçesinde davacı firmanın ambalajlarının kullanılmasının terk edildiği ve daha da kullanılmayacağı belirtilmesine rağmen haksız rekabetin önlenmesi talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve tazminat talebinin tümüyle reddi gerekirken, kısmen kabulüne karar verildiğini,-davalı firmanın kuruluşundan itibaren dava tarihine kadar satışını yaptığı ürünlerden elde edilen brüt satış bedeli toplam 5.924,81 TL olmasına rağmen, 20.000 TL fahiş manevi tazminata hükmedilmesi nedeniyle de, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili davalı vekilinin istinaf dilekçesine cevabı ile katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; davalı ürününde, müvekkiline ait mavi-sarı-kırmızı renk kombinasyonu, şişe ve kalkan şekli ile birlikte bütün olarak taklit edildiğini, marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini, davalı vekilinin tespit raporunun belli bölümlerini alıntı yapmışsa da, raporun devamında 556 Sayılı KHK 8/1-b hükmü uyarınca, karıştırılmaya yol açacak derecede benzerlik bulunup bulunmadığının da incelendiğini, davalının müvekkilinin tescilli markasına iltibas yaratan sektördeki diğer ürünleri emsal göstermeye çalışmışsa da bunlarla ilgili olarak da hukuk mücadelesi başlatacaklarını,-hükmedilen manevi tazminatın taleplerinin çok altında olduğunu, caydırıcılıktan uzak olduğunu, müvekkilinin markasının çok tanınmış olduğunu beyanla, kararın manevi tazminat yönünden kaldırılarak 50.000 TL tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: TPMK’dan celp edilen kayıtlardan; davacı adına 81413 başvuru numaralı 02. Sınıfta “Pası önlemeye ve aşınmayı kontrol etmeye mahsus kaplamalar, koruyucu kaplamalar ve dekoratif kaplamalar” sınıfında WD_40 markası, 163951 başvuru numaralı 04. Sınıfta “Yağlama yağları ve nüfuz etmeyi kolaylaştırıcı yağlar” sınıfında WD-40 markası, 171159 başvuru numaralı 02/04. Sınıfta “Metal satıhların paslanmasını ve kararmasını önleyici müstahzarlar.Yağlama yağları ve nüfuz etmeyi kolaylaştırıcı yağlar” sınıfında ambalaj şekil markası, …başvuru numaralı ve … başvuru numaralı aynı sınıfta tescilli WD-40 ibareli ambalaj şekil markalarının tescilli olduğu görülmüştür.Kırıkkale 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/124 D.İş sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı şirketin davalı şirket aleyhinde delil tespiti talebinde bulunduğu, bilirkişilerce tarafların ürünlerinin benzer olduğu, marka hakkına tecavüz eylemi ihtimali olduğu ve haksız rekabet oluşturulduğu şeklinde rapor tanzim edilmiştir. Dosyada bulunan davalıya ait vergi levhasından 11/03/2014 tarihinde faaliyete başladığı görülmüştür. Mahkemece marka vekili bilirkişi Prof.Dr. … ve kimya mühendisi … alınan 10/01/2017 tarihli raporda: davacı tarafından tescilli bulunan “WD-40” ibareli ürün ile davalı tarafın üretilen “TR-40” ibareli ürün her ikisinin ürün adının sarı fon üzerine mavi renk ile yerleştirildiği, iki ürünün isimlerinin benzer oldukları, ambalajın şeklinin, renklerinin, renklerinin birbirlerine oranı ve figüratif oranı ve ürünün ön tarafında yazan özelliklerin benzer oldukları, kapaklarda bulunan renk farklılıkları, ürünün ön tarafında yazan özellikleri, sıralamasının farklı olması, siliconefree yazısının oturduğu zemin rengi farklılığı, teneke kutunun arka kısmında yer alan farklılıkların markanın bütünsel olarak bıraktığı izlenim itibariyle davacı markasından önemli bir farklılık oluşturmadığı, davalı firmanın TR-40 ibareli ürününün pas önleyici ürün olduğu, ürün ambalajının, davacının tescilli 81413,163951,171159 ve 2012/55993 no’lu markalarına tecavüz ve haksız rekabet ( iltibas) eylemi teşkil ettiği beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E : Markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, meni, refi ve manevi tazminat talepli davada, mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.Davacı vekili katılma yoluyla istinaf başvurusunda, hükmedilen 20.000 TL manevi tazminatın düşük olduğu ve caydırıcılıktan uzak olduğunu ileri sürmüştür.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; tespit raporundan alıntılar yaparak, mahkeme tarafından alınan bilirkişi raporu ile çelişki bulunduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürmüştür. Davacı adına Türkiye’de tescilli WD-40 ibareli markalar ile ambalaj şekil markaları tescillidir. Tespit raporunun 11. sayfasında, davalı tarafça ambalaj üzerinde kullanılan TR-40 ibaresi ile davacının 83/081413 başvuru numaralı WD-40 markası karşılaştırılarak, görsel, işitsel ve kavramsal olarak aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzer olmadıkları beyan edilmişse de, raporun ilerleyen sayfalarında, davalı ambalajı ile, davacı adına tescilli … sayılı şekil markaları karşılaştırılarak, “ortalama tüketicilerin “pas önleyici ” malların üzerindeki kullanımlarda farklı markalar arasında doğrudan bir karşılaştırma yapma şansına nadiren sahip olması karşısında karıştırma ihtimali bulunduğu ve kullanımın ticari dürüstlük kuralına uygun olmadığı, haksız rekabet teşkil ettiğinin” beyan edildiği anlaşılmıştır. Tespit raporunda ulaşılan sonuç ile, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda ulaşılan sonucun aynı olduğu, davalının TR-40 ibaresinin, davacının tescilli ürün ambalaj şekil markaları ile benzer olduğu, davacının markasının tescilli olduğu pas önleyici ürünlerde kullanıldığı anlaşılmakla, mahkemenin markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, meni, refi talebinin kabulüne karar vermesi dosya kapsamına uygun görülmüştür. Davalı vekili cevap dilekçesindeki beyanlarının dikkate alınmadığını ref talebinin konusuz kaldığını ileri sürmüşse de, davalı tarafça, ürün ambalajlarının ve tanıtım malzemelerinin piyasadan toplanarak tecavüzün sonuçlarının ortadan kaldırıldığına dair bir delil sunmadığından bu yöndeki istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir.Manevi tazminat miktarı yönünden her iki taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Tespit raporundaki vergi levhasından davalı şirketin, “Yağlama müstahzarları (Hidrolik fren sıvıları dahil) vuruntu önleyici müstahzarlar ile katkı maddeleri ve antifrizlerin imalatı” faaliyet konusunda 11/03/2014 tarihinde faaliyete başladığı, tespit işleminin 17/11/2015 tarihinde yapıldığı, davanın 25/03/2016 tarihinde açıldığı, davacının pas sökücü sprey dışında başka ürünler de ürettiği, dosyaya sunulan 21/04/2015 tarihli Kurumlar Vergisi Beyannamesinden 8.825,84 TL kar ettiğini bildirdiği göz önüne alınarak, 3 Ay 8 günlük ihlal süresi ve davalı şirketin ekonomik durumu, dosya kapsamı dikkate alınarak hükmedilen 20.000 TL manevi tazminatın yüksek olduğu kanaatiyle, davacı vekilinin katılma yoluyla istinaf başvurusunun reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-Davacı vekilinin katılma yoluyla istinaf başvurusunun REDDİNE,2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun, KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE 3-İstanbul (Kapatılan) 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 06/07/2017 tarihli 2016/66 Esas-2017/98 Karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,4-DAVANIN KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 5- Davacının tanınmış tescilli “WD-40” markasına davalının tecavüz ettiği tespitine bu tecavüzün haksız rekabet oluşturduğunu tespitine, haksız rekabetin önlenmesine, men’ine , ref’ine, bilirkişi raporunda belirtilen bu ürünlerin toplatılıp imha edilmesine, satışının, imalatının, reklamının ve buna ilişkin görsellerin, tanıtımının engellenmesine, davalıya ait www…..com.tr sitesinden tecavüz eden bu ürünleri reklam, tanıtım ve her türlü görselin çıkartılmasına, çıkartılamazsa tecavüz teşkil eden ürün ve reklamların bulunduğu kısımların engellenmesine,-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüyle 10.000.TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebinin reddine,-Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye çapında yayın yapan ve kararın kesinleşeceği tarih itibariyle trajı en yüksek 3 gazeteden birinde 1 kez ilanına, ilan bedelinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 6-İlk derece yargılaması yönünden;-Harçlar Kanunu gereğince markaya tecavüz davası yönünden 59,30 TL, haksız rekabet davası yönünden 59,30 TL, manevi tazminat davası yönünden 683,10 hesap olunan 801,70 TL harçtan, peşin yatırılan 853,88.TL harcın mahsubu ile fazla alınan bakiye 52,18.TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya ödenmesine,-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince Tecavüzün Tespiti talebi yönünden hesap olunan 5.900,00.TL, Haksız Rekabetin Tespiti yönünden hesap olunan 5.900,00.TL ve Manevi tazminat talebi yönünden hesap olunan 5.900,00.TL olmak üzere toplam 17.700,00.TL ücreti vekaletin, davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, -Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddolunan manevi tazminat talebi yönünden hesap olunan 5.900,00.TL ücreti vekaletin, davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, -Davacı tarafından yapılan toplam 2.297,58.TL yargılama giderinden, kabul ve reddedilen miktarlar göz önüne alınarak hesap olunan 1.684,89.TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, -Taraflarca dosyaya yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
7-İstinaf yargılaması yönünden; -Davacı vekilinin istinaf talebi yerinde görülmediğinden davacı yandan alınması gereken 54,40 TL maktu istinaf harcı ile istinaf kanun yoluna başvururken yatırmadığı anlaşılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı olan 148,60 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, -Davalı vekilinin istinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talep halinde iadesine,-İstinaf yargılaması sırasında davalı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 37,90 tebligat ve posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, -İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı yönünden kesin, davalı yönünden iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 05/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.