Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3142 E. 2019/1494 K. 08.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3142 Esas
KARAR NO : 2019/1494
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/05/2018
NUMARASI : 2015/39 E. – 2018/205 K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 08/07/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı -karşı davalı vekili dava ve beyan dilekçesinde; Davacının Manken Fotomodel ve Moda Organizasyon Ajansının sahibi olduğunu ve manken ve fotomodellere ajanslık hizmeti verdiğini, müvekkili ile davalı … arasında 14.08.2007 tarihli sözleşme akdedildiğini, davalının bu sözleşme ile müvekkiline ait ajansa bağlı olarak çalışmaya başladığını, davalının işbu sözleşme tarihinde reşit olmadığından sözleşmenin davalının velisi annesi … tarafından imzalandığını, sözleşme süresinin 5 yıl olup süre sonunda kendiliğinden yenilenerek 5 yıl süre ile uzadığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 2-3-5 ve 8.madde hükümleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde davalının mesleki faaliyetlerini müvekkilinin ajansı aracılığı ile sürdüreceği, 3.şahıslar ile yapacağı mesleki anlaşmalar ile ilgili olarak müvekkilinin yazılı onayını alması gerektiği, müvekkilinin ajanslık hizmeti karşılığında davalının kazandığı net gelirin belli bir oranını müvekkile ödemekle yükümlü olduğu, davacının sözleşme kapsamında reklam filmi, tanıtım ve diğer işlerde davalıya organizatörlük/ajans hizmeti verdiğini, davalının fotoğrafları çekilerek ajans kayıtlarına alındığını, davalının davacı vasıtasıyla 3.şahısların tanıtım, fotoğraf çekimi, kokteyl gibi organizasyonlarında yer aldığını, yine davalıın Miss Europe-Junior 2007 güzellik yarışmasına müvekkili ajansın aracılığı ile katıldığını, yarışma organizatörleri ile müvekkilinin iletişim kurduğunu ve davalının gerekli belgeleri düzenleyerek yarışmaya başvurusunun sağlandığını, davalının Çek Cumhuriyeti/Ostrava’da yapılan yarışmaya bizzat davacı tarafından gönderildiğini ve yarışmada jüri özel ödülünü aldığını, müvekkilinin ajansta çalışan diğer mankenler ile birlikte davalının çekimlere katılması için … yetkilisi …. ile iletişime geçtiğini ve davalının “…” isimli sinema filminde oynamasına aracılık ettiğini, davacının sözleşme ile yükümlendiği tüm sorumlulukları yerine getirdiğini, ayrıca davalının Türkiye’de tanınan bir manken ve oyuncu olmasına çok ciddi emek ve katkı sunduğunu, ancak davalının “..” sinema filminin çekiminden sonra mesleki faaliyetlerine davacının yazılı muvafakatini almaksızın devam ettiğini, davalının müvekkilinin yazılı onayını almaksızın ….San.ve Tic.Ltd.Şti.’nin yapımcılığını yaptığı … televizyonunda yayınlanan “….” adlı dizide ve … reklam filminde oynaması üzerine davacı tarafından davalıya Antalya ….Noterliği’nin 18.06.2008 tarih ve … Yev.No’lu ihtarnamesi gönderildiğini, ihtarnamede 14.08.2007 tarihli sözleşmeye aykırılığın giderilerek, sözleşme ile hüküm altına alınan alacakların ödenmesinin ihtar edildiğini, yine ….San.Tic.Ltd.Şti.’ne de ihtar gönderildiğini, davalıya en son Beyoğlu …. Noterliği’nin 16.01.2015 tarih ve … Yevmiye No’lu ihtarnamesi gönderildiğini, ihtarnamede “Müvekkil ajansın “yazılı onayı alınmaksızın” yer aldığı dizi ve reklam çalışmaları nedeniyle muhatap ile yapım, reklam ve televizyon şirketleri arasında akdedilen sözleşmelerin birer örneği ile bu sözleşmeler kapsamında alman ücretler ile ilgili serbest meslek makbuzu fotokopilerinin ihtarnamenin tebliğinden itibaren 1 ay içinde ibraz edilmesi, ihtarname konusu yazılı izin alınmadan yapılan işler ile ilgili olarak Sözleşmenin 3. maddesi doğrultusunda net ücretin % 20’sinin üç mislinin hesaplanarak, belirlenecek miktarın 1 ay içinde ödenmesi’nin ihtar edildiğini,davalının sözleşmeden kaynaklanan borçlarını ifa etmediği gibi sözleşmenin feshi talebinde veya geçersizliği iddiasında da bulunmadığını, davalının yer aldığı dizi film, sinema filmi, yarışma ve her türlü mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak sözleşmenin 3. ve 5. maddeleri kapsamında davacının doğan alacağının tespiti ile şimdilik 1.000 TL’sinin ve sözleşmenin 8. maddesinde hüküm altına alınan 2.500 TL cezai şartın davalıdan tahsili karar verilmesini asıl davada talep ve dava etmiş, karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; davacının Çekoslovakya’da düzenlenen yarışmaya katılması için yarışma evraklarını imzalaması gerektiğini söylemesi üzerine müvekkilinin dava dilekçesi ekinde bulunan 28.07.2007 tarihli güzellik yarışması formlarını, evraklarını imzalamış olup dava konusu sözleşmeyi ise müvekkili ve annesinin görmediğini ve imzalamadığını, müvekkili tarafından yarışma formlarını boş olarak imzalandığını, sonradan davacı tarafından tarih atılarak doldurulduğunu, bu formların arasına başka belgeler konulmak suretiyle müvekkili ve annesine fark ettirmeden rızası dışında imzalatıldığını, güzellik yarışmasına ait belgeler incelendiğinde bazı sayfalarda tarih bulunmadığı, bazı sayfalarda imza bulunmadığı, bazı sayfaların ise çift ama farklı tarihler taşıdığının görüldüğünü, davacının müvekkiline boş evrakları imzalattırdığını, müvekkili ve annesinin söz konusu güzellik yarışmasına katılma düşüncesinin heyecanı ile söz konusu evrakları okumadan imzaladıklarını, 14.08.2007 tarihli ve iki sayfadan oluşan ve 1. sayfada imza ve paraf bulunmayan, içerisinde ağır koşullar ve cezai şartlar ile adeta köleliği andıran maddeler bulunan sözleşmeyi müvekkili ve annesi görmüş olsalardı imzalamayacaklarından sözleşmenin hukuken geçerli olmadığını, davacının delil olarak fotokopisini sunduğu 13.08.2007 tarihli otel tanıtımında yer alan modellerin her türlü yayın kuruluşunda kullanılmasına izin verildiği belirtilen belgeden müvekkilinin 14.08.2007 tarihli dava konusu sözleşmeden önce sözlü anlaşmaya dayanarak çalışmaya başladığının anlaşıldığını, müvekkilinin ve annesinin imzaladığı iddia edilen fakat müvekkili ve annesi tarafından okunmayan, imzalanmayan ve dava konusu sözleşme tarihinde henüz 15 yaşında bir çocuk olan müvekkilinin ilk sayfasında imza bulunmayan adeta bir kölelik sözleşmesi olan sözleşme ile sorumlu tutulmaya çalışılmasının insan haklarına açıkça aykırı olduğunu, böyle bir sözleşmenin hukuken geçerli sayılamayacağını, Kasım ayının sonlarında davacıya müvekkilinin artık davacı ile çalışmayacağının ve arada bir iş ilişkisi kalmadığının ve müvekkili temsil yetkisinin bulunmadığının bildirildiğini ve davacıya fesih bildiriminde bulunulduğunu, 2007 Kasım ayının son haftası itibariyle ortada müvekkili ile davacı arasında geçerli bir sözleşme bulunmadığını, davacının müvekkilinin 2008 Mart ayında …’de yayınlanan ‘…’ adlı dizide oynadığını bilmesine rağmen herhangi bir yasal işlemde bulunmamasının nedeninin müvekkili ile iş ilişkisinin bitmesinden kaynaklandığını, davacının 7 yıl beklemesinin devam eden bir sözleşme olmadığını gösterdiğini, fiilen uygulanmayan bir sözleşmenin fiilen fesih edilmiş sayılması gerektiğini, ilk sayfasında imza olmayan sözleşmenin çok ağır şartlar içerdiğini, çalışma özgürlüğünü kısıtladığını, davacı lehine olduğunu ve geçerli bulunmadığını, davacının müvekkiline iş bağlaması gerekirken 2007 Kasım ayının ikinci haftasından itibaren yaklaşık 7,5 sene boyunca herhangi bir iş bağlamaması, 7,5 yıllık süre boyunca müvekkili ile hiçbir ilişkisi ve bağlantısı kalmamasına rağmen ajans komisyonu talebinde bulunmasının hukuka ve hakkaniyete açıkça aykırı bulunduğunu, müvekkilinin kendi imkânları ile 2008 Mart ayında …. film ile çalışmaya başladığını, dizinin sona ermesinden sonra ‘…’ adlı dizide rol aldığını, 2010 yılında … Ajansında çalışmaya başladığını, bu sırada Türkiye Güzellik Yarışmasına katıldığını ve Türkiye …. Güzeli olduğunu, 2012 yılında … dizisinde rol aldığını, güzellik yarışması sonrasında rol aldığı dizi ile popüler olduğunu ve tanınmaya başladığını, müvekkilinin 7 sene boyunca kendi imkânları ile bağlantılar kurarak, başka ajanslar sayesinde dizilerde oynadığı ve gelir elde ettiği göz önüne alındığında, davacının 7 yıl boyunca hiçbir iş bağlamaması, edimlerini yerine getirmemesinin müvekkilinin davacı ile hiçbir iş ilişkisi kalmadığını düşünmesine neden olduğunu, davacının 7,5 sene sonra dava açarak ajans komisyonu ve cezai şart istemesinin dürüstlük kuralına aykırı bulunduğunu, kaldı ki müvekkili ve annesinin 2007 yılı Kasım ayında davacıya iş ilişkisinin sona erdirildiğini bildirdiklerini,Diğer yandan davacının müvekkilinin çalıştığı işlere ait bedelleri de müvekkiline ödemeyerek sözleşmeye aykırı davrandığını, ajans komisyonu talep etmesinin hukuki dayanağının olmadığını,sözleşmenin hukuken geçersiz bir sözleşme olduğunu,bu nedenle asıl davanın reddine, müvekkilinin 2007 yılı kasım ayının 3 haftasında annesinin onayı alınmadan işlerde çalıştırılması nedeniyle şimdilik 1000 TL’nin karşı taraftan tahsiline karar verilmesine talep ve dava etmiştir. İstanbul 1. FSHHM’nin 08/05/2018 tarihli 2015/39 Esas – 2018/205 Karar sayılı kararıyla; davacı tarafından davalıya mankenlik ve fotomodellik faaliyetleri için iş bağlantıları gerçekleştirmesi, yarışmalara katılması için organizasyon yapılması ve bunun karşılığında davalının elde ettiği gelirin belli bir oranını davacıya vermeyi ve başka bir ajansa bağlı çalışmamayı taahhüt ettiği, taraflar arasında karşılıklı edimleri içeren ve kanunda yer almayan (atipik) bir iş görme sözleşmesi mevcut olduğu, taraflar arasında hizmet (iş) ve eser sözleşmesinin bulunmadığı, davacının bir kısım faaliyetinin davalı ile 3. Kişiler arasında iş görmeyi öngörülen sözleşme akdini sağlamak olduğu ve kısmen komisyonculuk olabileceği, vekalet sözleşmesine ilişkin kanuni hükümlerin uygulanması gerektiği, uyuşmazlığın özünün bir fikri hak ihlali yada talebi olmadığı, sözleşmesel ilişki kapsamında edimlerin taraflarca yerine getirilip getirilmemesi, sözleşmenin geçerli olup olmadığının tespiti gerektiğini, gerek asıl, gerekse karşı davada FSEK’den kaynaklanan bir uyuşmazlık söz konusu olmadığı, davaya bakmakla görevli mahkemenin genel yetkili mahkemeler olduğu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/852 Esas – 2017/3865 Karar ve 19/06/2017 tarihli kararı, 2016/5561 Esas – 2018/164 Karar ve 10/01/2018 tarihli kararı, 2016/852 Esas – 2017/3865 Karar ve 19/06/2017 tarihli ilamları gözetildiğinde, davada ileri sürülen taleplerin FSEK 76. maddede düzenlenen hukuki ilişkilerden değil sözleşmesel ilişki ve vekalet ilişkisinin ihlalinden kaynaklandığı gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine, asıl dava ve karşı davada sunulan dava dilekçelerinin usulden reddine, HMK’nın 20. madde uyarınca dosyanın süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleşme tarihinden, kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize müracaat edilmesi halinde dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Nöbetçi -Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir.Davalı-karşı davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; daha önce bu konuda görevsizlik kararı verilmediği, bu içerikteki davaların hep Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde görüldüğü, uygulamaya aykırı alarak Görevsizlik kararı verildiği gerekçesiyle istinaf taleplerinin kabulüne karar verilmesi istenmiştir.
G E R E K Ç E :Asıl davada dava dilekçesinde davacı vekilinin; davalı ile 14/08/2007 tarihli Organizatörlük Ajans Sözleşmesi yapıldığını, 5 yıllık yapılan sözleşmenin 5 yılın sonunda uzadığını, davalının 3. şahıslar ile yapmış olduğu sözleşmeler nedeniyle aralarındaki sözleşmenin 3. maddesi doğrultusunda net gelirinin %20 ‘sinin müvekkiline ödemesi gerekirken ödemediğini beyanla, net ücretin 3 katının şimdilik 1.000,00 TL’sinin ve sözleşmenin 8. Maddesinde hüküm altına alınan 2500,00 TL cezai şartın tahsilini istemiştir.Karşı davada, davaya cevap ve karşı dava dilekçesinde davalı -karşı davacı vekilinin; 28/07/2007 tarihli sözleşmenin boş olarak okunmadan imzalandığını, bazı yerlerde imzalarının bulunmadığını, içerisinde müvekkili aleyhine adeta köleliği andıran ağır koşullar ve cezai şartlar bulunduğunu, imza tarihinde müvekkili 15 yaşında bulunduğundan sorumlu tutulmaması gerektiğini ve geçersizliğini ileri sürerek asıl davanın reddi ile müvekkilinin 2007 yılı Kasım ayının 3. haftasında annesinin onayı olmadan çalıştırılması nedeniyle şimdilik 1.000,00 TL nin tahsilini istemiştir. 5864 sayılı FSEK kapsam başlıklı 1-a maddesinde “bu kanun fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahipleri ile eserleri icra eden veya yorumlayan sanatçıların, seslerin ilk tespitin yapan fonogram yapımcıları ile filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren yapımcıların ve radyo televizyon kuruluşlarının ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını, bu haklara ilişkin tasarruf esas ve usullerini, yargı yollarını ve yaptırımları ile Kültür Bakanlığı’nın görev, yetki ve sorumluluğunu kapsamaktadır.” hükmü ile FSEK 76/1 madde de “Bu kanunun düzenlediği hukuki ilişkilerden doğan davalar ile bu kanundan doğan ceza davalarında görevli mahkeme, Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 156. Maddesinin 1. Fıkrasındaki mahkemelerdir. ” hükmü düzenlenmiştir.Taraflar arasındaki organizatörlük/ ajans hizmet sözleşmesinin FSEK 1-a maddesinde düzenlenen kanun kapsamında kalan sözleşmelerden olmadığı gibi, ileri sürülen taleplerin de 5846 sayılı yasada düzenlenen mali ya da manevi haklardan bulunmadığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın genel hükümlerine göre çözümleneceği, ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararının yerinde olduğu ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin benzer uyuşmazlıklardaki içtihatları ile de (emsal 19/06/2017 tarihli 2016/852 Esas-2017/3865 Karar sayılı kararı) uyumlu olduğu kanaatiyle, davalı- karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı-karşı davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 44,40 TL harcın, peşin alınan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8,50 TL eksik harcın davalı-karşı davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-Davalı-karşı davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 08/07/2019 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.