Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3135 E. 2019/381 K. 25.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3135 Esas
KARAR NO : 2019/381
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/03/2018
NUMARASI : 2017/796 E. – 2018/253 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/02/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkili … AŞ’nin belirtilen adresinde “…..” markası kullanımı ile restoran işletmeciliği yaptığını, davalı şirket ile yeni ortaklık kurarak aynı markanın kullanımı ile restoran işletmeciliği yapma hususunda anlaşma yapıldığını, davalıların kiralananın yapılmak istenen işe fiili ve hukuku uygunluğu, bulunduğu yerin konumu ve sair özelliği gereği şerefiye/bedeli talebinde bulunduklarını, müvekkili şirketin kiraya veren davalılarla ortak iş yapacaklarına doğan güven ve inanca ve işletmenin bir an önce açılabilmesi için davalılara toplamda 770.000,00 TL ödeme yapıldığını, davacıların şerefiye bedeline istinaden 18/04/2017 tarihinde müvekkilinin keşidecisi olduğu 15/09/2017 tarihinde ilk ödemesi başlayacak olan toplam 21 adet ve 1.200.000,00 TL tutarlı çekleri keşide ederek davalılara verdiğini, 770.000,00 TL’nin nakden ödenmesine rağmen davalıların bu tutar kadar ödeme sebebiyle bedelsiz kalan çekleri iade etmediklerini, davalıların hukuka aykırı davrandıklarını belirterek müvekkili tarafından ödenen 770.000,00 TL nakit ödemenin iade edilmeyerek bedelsiz kalan toplam 1.200.000,00 TL tutarlı 21 adet çekin bankaya ibrazında ödenmemesi, çekler üzerine karşılıksız şerhi düşülmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini ödenen bedelin iadesi ve dava konusu çeklerden dolayı borçlu bulunmadığının tespiti isteminde bulunulmuştur. Davalı … … Tic.Ltd.Şti vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin adresi itibariyle davanın yetkisiz yerde açıldığını, öncelikle yetki itirazlarının olduğunu, taraflar arasında kira sözleşmesi olduğunu, kira sözleşmelerine ilişkin davaların Sulh Hukuk Mahkemesinde açılması gerektiğini, bu nedenle göreve itiraz edildiğini belirterek yetki ve görev itirazının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin dava dilekçesinde belirtilen adresinin doğru olmadığını, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, taraflar arasında kira sözleşmesinin olduğunu, kira sözleşmelerinden kaynaklanan davalarda davaya bakmanın Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğunu belirterek görev ve yetki itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 20.03.2018 tarihli 2017/796 E., 2018/253 K.sayılı kararıyla; HMK’nun 6.maddesine göre, genel yetkili mahkemenin gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğunu, HMK’nun 7/1 maddesi hükmü uyarınca; davalı birden fazla ise dava, bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesinde de açılabileceğini, ancak, dava sebebine göre kanunda, davalıların tamamı için ortak yetkiyi taşıyan bir mahkeme belirtilmişse, davaya o yer mahkemesinde bakılacağını, somut olayda, davalı şirketin “………… ” adresinde faaliyet gösterdiğini, diğer davalı …’nun yerleşim yerinin ise, ….. …. olduğunun belirlendiğini, HMK’nun 6.maddesi uyarınca; belirtilen yerleşim yeri adreslerine göre, davaya bakmanın Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkisi kapsamında bulunduğu gerekçesiyle yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine, süresinde başvurulması halinde dosyanın Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Davalı … Şirketi vekilinin istinaf dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın dayanağını ve taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi kira sözleşmesinin oluşturduğunu, davacının kira sözleşmesinden kaynaklı olarak şerefiye bedelini ödediğini, davacının talebinin de, “kira sözleşmesinin başlangıçtan itibaren hükümsüzlüğü olduğunu, bu temel de ödediği bedelin iadesini” talep ettiğini, -Mahkemenin, davanın şerefiye bedellerinin iadesi talepli olup, yapılan 700.000 TL çek ile ödemelerin şerefiye bedeline istinaden verildiğinden bahisle görevli olduğunu, kabul etmiş ise de, davacının bu çekleri şerefiye bedeli olarak verdiğini ispat edemediğini, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığını, öncelikle görev itirazının kabul edilerek dosyanın Sulh Hukuk Mahkemesinin görevinde olduğunun kabulü gerektiğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın Küçükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesini istemiştir. Davacı vekilinin katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; yetkisizlik kararının yerinde olmadığını, davada dava konusu çekler sebebiyle borçlu bulunmadığının tespitinin de istendiğini, çeklerin keşide yeri ve muhatap bankanın bulunduğu yerin İstanbul Mahkemeleri olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir. Davacı ….Aş ile davalılardan ….. Tic. Ltd arasında “….. …..” adresindeki taşınmazın 05.05.2017 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile aylık net 60.000 TL + KDV, senelik net 720.000 TL + KDV kira bedeli ile kiralandığı görülmüştür. Küçükçekmece Belediye Başkanlığı Ruhsat ve Denetim Müdürlüğünün 12.09.2017 tarihli yazı cevabında, “…. , ……Aş’ye “… …… adresinde bulunan döner salonu işyerinin iskan durumunun araştırılarak, daimi ruhsat verilip verilmeyeceğinin bildirilmesi istenmiş ise de, taşınmaz üzerinde bila tarihte ruhsatsız olarak kat + zemin kat + 1 normal katlı yapının yapıldığı tespit edildiğinden 14.08.2012 tarihli Belediye Encümen Kararı ile idari para cezası ve yıkım kararı alındığı, işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilemeyeceği” bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dairemiz önüne getirilen uyuşmazlığın , İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesinin 20.03.2018 tarihli 2017/796 E., 2018/253 K. sayılı yetkisizlik kararı olduğu, davalı … Şirketi vekilinin istinaf dilekçesinde, davada “kira sözleşmesinin başlangıçtan itibaren hükümsüzlüğü olduğunun, bu temel de ödediği bedelin iadesinin” talep edildiğini, davaya bakma görevinin Küçükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğunu ileri sürdüğü, davacılar vekilinin katılma yoluyla istinaf talebinde bulunarak, çeklerin keşide yeri ve muhatap bankanın bulunduğu yer sıfatıyla İstanbul mahkemelerinin yetkili olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. Dava dilekçesinde davanın konusunun; kira sözleşmesine konu taşınmazın bulunduğu yer ve mevkiinin, yapılacak işe fiili ve hususi olarak uygun olmaması nedeniyle ,davalılarla yapılan kira ve şerefiye sözleşmelerinin baştan itibaren hükümsüz olduğunun ve bu sebeple borçlu olmadığının tespiti, ödenen 770.000TL’nın faizi ile iadesi, 21 adet ve 1.200.000 TL tutarlı çekler sebebiyle borçlu olunmadığının bedelsiz kaldığının tespiti, iptali ile iadesi olarak gösterildiği, davacı tarafça kiralanan yere işyeri açma ve çalışma ruhsatı verilemeyeceğinin ve şerefiye değerinin olmadığının görüldüğünün, aldatıldığının, yanılgıya düşürüldüğünün iddia edildiği, uyuşmazlığın taraflar arasındaki kira akdinden kaynaklandığı, HMK 4/1-a maddesi gereğince davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu, mahkemenin görevli olup olmadığının kamu düzeni ile ilgili olması nedeniyle resen dikkate alınacağı, inceleme sırası itibarıyla görev hususunun, mahkemenin yetkisinden önce geldiği, yetki itirazının görevli mahkeme tarafından incelenmesi gerektiği kanaatiyle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, görevsizlik kararı verilerek dosyanın Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, davacı vekilinin istinaf isteminin,mahkeme kararı kaldırılmakla incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı … Tic.Ltd.Şti vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20.03.2018 gün ve 2017/796 E., 2018/253 K. sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 2-Davacılar vekilinin istinaf talebinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 2-Sulh Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmek üzere dosyanın, ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 3-İstinaf karar harçlarının talep halinde taraflara iadesine, 4-İstinaf yargılama gideri olarak, davacı avansından 116,00 TL (posta-teb-müz) kullanıldığı anlaşılmakla, her ne kadar bu aşamada davacı vekilinin istinafı incelenmemiş olsa da; yapılan yargılama giderinin 1/2 oranında paylaştırılmasına göre 58,00 TL’sinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 25/02/2019 tarihinde HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.