Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3116 E. 2021/1152 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3116 Esas
KARAR NO: 2021/1152
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/01/2018
NUMARASI: 2015/80 2018/8
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/06/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin … isimli sinema filminin yapımcısı ve telif hakları sahibi olduğunu, filmde başrol oyuncusu … yer aldığı sahne ve senaryo gereği söylediği “… ” cümlesinin filmde yer alan ve hatırlanan önemli bir replik olduğunu, öyle ki filmin fragmanlarında dahi bu ibarenin kullanıldığını, davalının ise oyuncu … görüntüsüyle “…” repliğini kullanarak ticari amaçlı tişört ve kupa baskıları yaparak piyasada sattığını, konuyla ilgili olarak müvekkili tarafından İstanbul 3.FSHHM’nin 2014/80 D.İş sayılı dosyasında tespit yaptırıldığını, buna göre davalının kargaşop ve gittigidiyor isimli internet sitesinde ürünü pazarladığını ve yine yapılan keşifte tişört ve kupaların satıldığının keşfen tespit edildiğini, müvekkilinden herhangi bir izin alınmadığını belirterek davalının haksız eyleminin tespitine, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla FSEK’in 68.maddesi gereğince sözleşme yapılması halinde istenebilecek veya kanun uyarınca mahkemece tespit edilecek rayiç bedelin 3 katı fazlası oranında hesaplanmak üzere şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın tespit tarihinden itibaren avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin eylemlerinin 554 Sayılı KHK’nun 48.maddesinde belirtilen tasarım haklarına tecavüz sayılan fiillerden olmadığını, müvekkilinin dava konusu tasarımı kendi adına tescil ettirdiğini, filmin isminin ve filmden bir görselin kullanılmadığını, tasarımın müvekkili şirket yetkilisi tarafından ücret karşılığı bir karikatüriste özel olarak çizdirildiğini, davacının bu konuda tekel hakkı sahibi olamayacağını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; dava konusu görsel ve sloganın eser olmadığı, davacının mali haklarının illüstrasyon (resimleme) ‘u kapsadığına dair davacı tarafça belge sunulmadığı, davalının tescilinde kötüniyetli olduğunun ispat edilemediği, somut olayda haksız rekabetin de söz konusu olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili, istinaf sebebi olarak; mahkemenin her iki bilirkişi raporuna da itibar etmediğini, filmin oyuncusu …. görüntü üzerinde mali haklara sahip olduğu tespitinin delillere aykırı olduğunu, taklit edilen film ve sahne ile özdeş konuşmanın yapıldığı sahnedeki kıyafet ve bakışın taklit edildiğini, filmdeki görselin mali hakların müvekkiline ait olduğunu, davalının film ile özdeş sahne resmi kopyaladığını, oyuncu sözleşmesiyle tüm hakların müvekkiline devredildiğini, mahkemenin ise bunu gözardı ettiğini, sineme sektöründen bilirkişi talebinin kabul edilmediğini, mahkemenin bu konudaki teknik değerlendirmeyi kendisinin yaptığını, yine “…” cümlesinin eser olmadığına, oyuncu görseli için oyuncunun şahsen dava açabileceğine hüküm veren mahkemenin filmin ismi olan … kelimesinin kullanılmasıyla ilgili herhangi bir değerlendirme yapmadığını, “…” sözünün içerdiği felsefi görüşün izleyiciler tarafından bilindiğini, bu konunun değerlendirmesinin tamamen teknik sineme bilgisi gerektirdiğini, ayrıca ceza davasında alınan raporun da mahkemece dikkate alınmadığını, davalının tescilinin kötüniyetin açık göstergesi olduğunu, zaten İstanbul 3.FSHHM’de davalının tasarımının iptal edildiğini, FSEK’teki haklara tecavüz eylemi sebebiyle İstanbul 1.FSHCM’nin 2017/123 esas sayılı dosyasının halen derdest olduğunu, davalının ayrıca … ait pilot görselli film karakterini de kendi adına tescil ettirdiğini, bütün bunların kötüniyetli olduğunu gösterdiğini, her iki bilirkişi raporunda da davalının kötüniyetli olduğunun tespit edildiğini, mahkemenin gerek hükümsüzlük davası, gerekse ceza mahkemesi davasının sonucunu takip etmediğini, hükümsüzlük davası ile dava konusu tazminat olmayıp hükümsüzlük ve gasp sebebiyle müvekkiline devir talebinden ibaret olduğunu, davalının, davaya cevap vermediğini ve iki celsede sonuçlandığını, davalının tescilinde kötüniyetli olup olmadığı hususunun tazminat davası yargılaması alanına girdiğini, buna rağmen her üç bilirkişi heyetinin de kötüniyeti tespit ettiğini, ayrıca satılan kupalarda … ibaresinin bulunduğunu, tespit raporunun dahi kullanımın ne şekilde olduğunu ve tecavüzü açıkça tespit ettiğini, mahkemenin hukuki yorumla davayı sonuçlandırdığını, mahkemenin bu kararla müvekkilinin yıllarca süren hukuki emeklerine son verdiği gibi vekalet ücreti ve yargılama giderini de müvekkiline yükleyerek ağır ve katlanmaz bir külfete girdirdiğini bildirmiştir. İstanbul 3.FSHHM’nin 2015/176 esas, 2016/20 karar sayılı, 09/02/2016 tarihli ilamının incelenmesinde; tarafların aynı olduğu, davanın ise davalı adına tescilli … tescil numaralı çoklu tasarımın birinci sırasındaki tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin olduğu, yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile dava konusu tasarıma konu replik ile görselin davacının mali hak sahibi olduğu eserine ilişkin olduğu gerekçesiyle 1 nolu tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, diğer taleplerin ise reddine karar verildiği görülmüştür. İstanbul 3.FSHHM’nin 2014/80 D.İş sayılı dosyasına sunulan 03/12/2014 tarihli bilirkişi raporunda; internet sitelerinde yapılan incelemelerde … fotoğrafı ve ” …” baskılı farklı renklerdeki tişörtlerin sergilendiği ve satışının yapıldığının tespit edildiğinin bildirildiği görülmüştür. 2014/03039 tescil numaralı davalıya ait tasarımın çoklu tasarım olduğu, 1 nolu tasarımda … görseli ile … ibaresinin yer aldığı görülmüştür. Kültür Bakanlığı’ndan gelen cevabi yazıda; … isimli filmin eser işletme belgesinin davacıya ait olduğunun bildirildiği görülmüştür.Davacı tarafça sunulan yapımcı-oyuncu sözleşmesi başlıklı sözleşmenin incelenmesinde; davacı ile dava dışı … arasında 25/03/1998 tarihinde düzenlendiği, konunun … filmiyle ilgili olduğu, oyuncu … bu sözleşmeyle ilgili olarak tüm telif ve mali haklarının eserdeki icra, görüntü ve ismi dahil promosyon, nesne/ürün haklarının yapımcıya devrettiği görülmüştür.İstanbul 3.FSHHM’nin 2015/176 esas, 2016/20 karar sayılı ilamının incelenmesinde; tarafların aynı olduğu, davacının FSEK’ten kaynaklanan hakların gaspın, teavüzün, haksız rekabetin ve kötüniyetli olduğunun tespiti ile davalıya ait çoklu tasarımdaki 1 numaralı tasarımın davacıya devrine, aksi halde davalının tasarımının hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep ettiği, yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile dava konusu çoklu tasarımın 1 numaralı tasarımına konu replik ile görselin davacı yanın mali hak sahibi olduğu eserine ilişkin olduğu anlaşıldığından, davalı adına tescilli … sayılı ETB’nin 1 nolu tasarımının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, diğer taleplerin reddine karar verildiği görülüştür. Dosyanın karara çıkmasından sonra davalı vekilince dosyaya sunulan 25/09/2018 tarihli beyan dilekçesinde; İstanbul 3.FSHHM’nin yukarıda özetlenen kararının taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 2016/7785 Esas, 2018/953 Karar sayılı ilamıyla onandığının belirtildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 25/03/2016 tarihli üç kişilik bilirkişi heyet raporunda; davalı tarafından tescil edildiği iddia edilen marka ve tasarımın iyiniyetli yapılmadığı, tasarımda kullanılan … görüntüsünün bakış açısı ve kazağın filmdekinin aynı olduğu, söz konusu tasarımla yapılan ticari faaliyetlerin haksız kazanca yol açabileceği, somut olayda maddi ve manevi tazminat yönünden kusur şartının gerçekleştiği, davalının kötüniyetli olduğu, piyasada ….com gibi emsal şirketlerin günde en az bir tane tişört ve baskılı diğer eşyalarda satış yapma imkanı bulunduğu, bir tişörtün 29,90 TL’den satıldığı, buna göre en 10,00 TL kar elde edilebileceği, 25/03/2016 tarihi itibariyle tespit tarihinden itibaren her gün bir tişört satıldığı ve net 10,00 TL kar elde edildiği hesabıyla davalının 4.850,00 TL asgari haksız kazanç elde edebileceği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan ve 21/08/2017 tarihinde sunulan 3 kişilik bilirkişi heyet raporunda; sinema filminde yer alan oyuncunun görüntüsü ile davalıya ait tasarım tescilli ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde oluşturduğu genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebeple benzer olarak algılandıkları, tişört ve kupa üzerine uygulanan desenlerin tasarım kapsamında kaldığı, davanın hak sahibi olduğu sinema filminde yer alan oyuncunun görüntüsünün ve filmde yer alan “…” repliğinin eser niteliğini haiz olmadığı, davacının hak sahibi olduğu sinema filminde yer alan oyuncunun görüntüsünün FSEK’in 84.maddesine göre korunabileceği, davalının tescilinde kötüniyetli olduğu kanaatine varılmakla birlikte tasarım tescilinin hükümsüz kılınmadığı sürece tescile dair kullanım hukuka aykırı olarak nitelendirilemeyeceği, hükümsüzlük talepli davanın temyiz aşamasında olduğu, davalının eylemlerinin FSEK’in 84.maddesinin ihlali olarak değerlendirilse dahi bu ihlal sebebiyle ileri sürülecek talepler yönünden FSEK 68.maddesinin değil TTK 54 ve devamındaki haksız rekabet hükümlerinin uygulanması gerektiği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. İstinaf dilekçesine ekli ceza mahkemesine sunulan 24/05/2016 tarihli bilirkişi heyet raporunda ise; müştekinin şikayet hakkı bulunduğu, …. isimli filmde yar alan “…” repliğinin … görüntüsüyle birlikte izinsiz kullanılmasının bir eserin alametinin kullanılması olup vaki eylemin FSEK’in 83.maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği ve davaya konu replik ve görüntünün eserin alameti ve ayrıca TTK 54/1-a-4 anlamında iş ürünü olması sebebiyle bunun haksız kullanımının söz konusu olması nedeniyle iltibas sayılacağı ve TTK 62/1-a çerçevesinde cezai yaptırım gerektireceği, bununla birlikte sanıkların satışını yaptıkları ihlale konu ürünlerle ilgili olarak kasıt manevi unsurunun iş bu olay için gerçekleşip gerçekleşmediğinin takdirinin mahkemeye ait olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE:Dava, davalının haksız eyleminin tespiti ve tazminat talebine ilişkindir. Davacı taraf, gemide isimli filmin yapımcısıdır. Davacı taraf, söz konusu filmde başrol oyuncusu … görüntüsüyle “… ” repliğinin davalı tarafından izinsiz olarak kullanıldığını iddia etmiş, davalı taraf ise kendisinin tasarım sahibi olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur. Dosya içeriğinden alınan bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere gemide isimli filmde yer alan oyuncu … resmi ile nabıcaz be kamil ibaresinin davalı tarafından tişört ve kupa üzerine uygulandığı, davalının bu konuda tasarımının bulunduğu, ancak tasarımda kullanılan … görüntüsünün bakış açısı ve kazağının filmdekiyle aynı olduğu anlaşılmaktadır. Bir eser içerisinde kullanılan canlı veya cansız nesneler için kullanılan karakterler/kişilikler yerine göre 5846 Sayılı FSEK’in 4/1-8 uyarınca güzel sanat eserleri, yerine göre de FSEK’in 83.maddesi uyarınca eserin alametleri kapsamında korunacaktır. Bir tiplemenin FSEK 4/1-8 maddesi uyarınca güzel sanat eseri olarak korunabilmesi için başkalarınca tiplemenin özellikle iki veya üç boyutlu görüntüsünün izinsiz olarak kullanılması gerekir. Buna karşılık FSEK’in 83.maddesi uyarınca bir tiplemenin “eserin alameti” olarak korunabilmesi için henüz bir görüntü olarak karşımıza çıkmamış ve sadece orjinal bir edebi ad olarak tipleme adlarının ya da görüntü olarak karşımıza çıkmış olsa bile eserin görüntüsü değil de salt orjinal edebi tipleme adlarının başkalarınca haksız rekabet oluşturacak şekilde izinsiz olarak kullanılması gerekir. (Bakınız. Yargıtay 11.HD’nin 22/10/1991 günlü, 1996/6769-7173 Sayılı Kararı)Bir tipleme eserden doğan mali hakların ihlali söz konusu eserin başkalarınca korsan şekilde çoğaltılması ve/veya yaymaya konu edilmesi şeklinde olabileceği gibi eser tiplemesinin izinsiz olarak işlenmesi suretiyle oluşturulan yeni eserin çoğaltma ve yaymaya konu edilmesi şeklinde de ortaya çıkabilir. Konuyla ilgili ceza yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporunda davalının eyleminin bir eserin alametinin kullanılması eylemi olup vaki eylemin FSEK’in 83.maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği ve davaya konu replik ve görüntünün eserin alameti ve ayrıca TTK’nun 54/1-a-4 anlamında iş ürünü olması sebebiyle bunun haksız kullanımının söz konusu olması nedeniyle iltibas sayılacağı ve TTK’nun 62/1-a çerçevesinde cezai yaptırım gerektireceği yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Somut olayda davalının eyleminin FSEK’in 83.maddesi kapsamında bir eserin alametinin kullanılması şeklinde değerlendirilmesi gerekir. Her ne kadar davacı tarafça FSEK’in 68.maddesine dayalı olarak tazminat talebinde bulunulmuş ise de, anlatım taraflara niteleme ise hakime aittir. Öte yandan davalının tasarım sahibi olduğu ve tasarımla ilgili olarak hükümsüzlük davasının bulunduğu, dosyanın karara çıktığı ve davalı vekilince 25/09/2018 tarihinde verilen dilekçe içeriğinde tarafların temyiz taleplerinin reddi ile tasarımın hükümsüzlüğü ile sair taleplerin reddine dair İstanbul 3.FSHHM’nin kararının onandığı, ancak kararın henüz kesinleşip kesinleşmediğinin anlaşılmadığından bu davanın sonucunun beklenmesi gerekir. Bütün bu hususlar gözetildiğinde mahkemece hükümsüzlük davasının sonucunun beklenerek ve davalının eyleminin FSEK’in 83.maddesi kapsamında değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,2-İstanbul 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 11/01/2018 tarih, 2015/80 esas, 2018/8 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 5-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 49,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 147,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.03/06/2021