Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3065 E. 2021/1240 K. 15.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3065 Esas
KARAR NO: 2021/1240
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/05/2018
NUMARASI : 2016/113 2018/164
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/06/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının “…”.”…”,”… “, ” … ” markalarının sahbii bulunduğunu, davalı adına 2011/46481 sayı ile tescilli “…” ibareli markaların esas unsuru üzerinde değişiklik yapılmak suretiyle oluşturulduğu,-… hecesinin sektörde ” market” kısaltması anlamında kullanılan bir ibare olduğunu ve “… ” markasına herhangi bir ayırt edicilik katmadığını, “…” markasının davacının seri markalarından biri olarak algınarak iltibas tehlikesi yarattığını beyanla ihtiyati tedbir istemli olarak davalı adına tescilli 2011/46481 sayılı “… ” markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine harç masraf ücreti vekaletin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle, hükümsüzlüğü istenen 2011/46481 sayılı “…” markasının özgün bir marka olup davacının “… ” markası ile benzerlik göstermediğini, markalar arasında görsel, işitsel, anlamsaz benzerlik bulunmadığını, 2011/46481 sayılı “… ” markasının tescilli bulunduğu sınıflar ile davacı markalarının sınıflarının örtüşmediğini, dava konusu markaların halk tarafından karıştırılma ihtimali bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :İlk derece mahkemesince; davacı ve davalı markalarının aynı sınıflarda, aynı/benzer emtia grubunda tescilli sözcük markaları oldukları, görsel, işitsel ve kavramsal yönden benzer, olduğu,davaya konu davalı markasının,… ibaresine MAR eki (Market ibaresinin kısaltılmışı) eklenerek oluşturulduğu, … ekinin davalı markasına ayırt edicilik katmadığı, davalı markasının tescil edildiği emtia grubu dikkate alındığında kitlesel tüketim malları olup, aynı raflarda satışa sunuldukları, ürünler sıkça satın alınan gündelik ürünlerden olmakla ve fiyatları itibarıyla , markalar ile karşılaşan tüketicinin marketten alışveriş yaparken hızlıca/birkaç saniye içerisinde karar verdiği, markaların farklı işletmelere ait olup olmadığı konusunda ayrıntılı ya da uzun süreli düşünmediği, markaların sınıfsal, görsel, kavramsal ve işitsel olarak yüksek oranda benzerlik içerdiği, göz önüne alınarak iltibas tehlikesi bulunduğu, her ne kadar 23/10/2017 tarihli ikinci bilirkişi raporunda, marka vekili bilirkişinin davalı markasının 29, 30 ve 32.sınıf emtiaların tamamında hükümsüzlüğüne, 31 ve 43.sınıf emtialarda hükümsüzlüğe yer olmadığı görüşü beyan edilmiş ise de, davacı şirketin 31 ve 43.sınıfta davalı markasından daha önce başvurusu yapılmış ve tescil edilmiş 2007/67233 sayılı … markasının tescilli olduğu göz önüne alınarak davalı markasının tüm sınıflarda davacı markaları ile iltibas yaratacağı kanaatine varıldığı gerekçeleriyle davanın kabulüne, davalının TPMK nezdinde tescilli 2011/46481 sayılı … markasının hükümsüzlüğüne karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Kararı davalı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle, dosyada iki ayrı bilirkişi raporunun bulunduğunu, ilk raporun heyetten alındığını ve davanın haksızlığı yönünde ve markaların iltibas oluşturmadığı yönünde tespitte bulunduğunu, ikinci raporun tek bilirkişiden alındığını ve aksi görüş beyan ettiğini, mahkemenin çelişkiyi gidermeden ikinci rapora göre hüküm kurmasının ise usule aykırı olduğunu ve kaldı ki ikinci raporun hatalı tespitler içerdiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava ;markanın hükümsüzlüğü isteminden ibarettir.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Mahkemece markaların iltibas yaratıp yaratmadığı, davalı markanın hükümsüzlüğü koşullarının bulunup bulunmadığı ve öncelikler açısından yapılan bilirkişi incelemelerine göre ;İlk raporda “…Hükümsüzlüğü istenen 2011/46481 sayılı … markasının tescilli bulunduğu 29,30,31,32 ve 43.sınıflarda davacının kimi markaları ile kesiştiği ve kesişen sınıflarda aynı mal ve hizmetler için tescil ettirildiği, bununla birlikte … markasının davacı markalarına göre ayırt edici bulunduğu ve karıştırılma ihtamili bulunmadığına ….” kanaat getirilmiş ve ikinci raporda ise “…011/46481 numaralı … ibareli markanın davalı adına 29/30/31/32/ 43.sınıf emtia ve hizmetlerde tescilli olduğunu, 2000/03474 numaralı …, 2007/67233 numaralı .., 2008/12134 numaralı …, 2008/64273 numaralı …, 2008/14663 numaralı …, 2009/66046 numaralı …, 2011/25974 numaralı … ibareli markaların davacı adına tescilli olduğunu, davalı ve davacı markalarının birbirine benzemesi ve aynı emtiaları kapsaması sebebi ile, hükümsüzlüü istenen 2011/46481 numaralı … ibareli markanın 29/ 30 /32.sınıf emtialarının tamamında hükümsüzlüğü, hükümsüzlüğü istenen 2011/46481 numaralı … ibareli markanın 31/43 sınıf emtialarındaise hükümsüzlüğe yer olmadığından kısmi hükümsüzlük koşullarının bulunduğu …” beyan edilmiştir.Raporlar birbiri ile çelişkili olmakla birlikte, mahkemece ikinci rapora niçin üstünlük tanındığı gerekçeli olarak açıklanmış olup, mevcut dosya kapsamına ve sunulan delillere göre ilk raporun hükme esas alınamayacağı ve ikinci raporun hukuki ve teknik açıdan doğru olduğu görülmüştür.Davacı ve davalı markalarının aynı sınıflarda, aynı/benzer emtia grubunda tescilli sözcük markaları oldukları, görsel, işitsel ve kavramsal yönden benzer, olduğu,davaya konu davalı markasının,… ibaresine … eki (Market ibaresinin kısaltılmışı) eklenerek oluşturulduğu, … ekinin davalı markasına ayırt edicilik katmadığı, hitap ettiği nihai tüketici nazarında iltibasa yol açacağı markaların sınıfsal, görsel, kavramsal ve işitsel olarak yüksek oranda benzerlik içerdiği görülmektle mahkemenin nihai kararının dosya kapsamına uygunluk gösterdiği kabul edilmekle davalı yanın istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.HMK 355. Maddeye göre yapılan incelemede, mahkemenin görevli olduğu, kesin yetki kuralına tabi bir dava olmadığı, zorunlu arabuluculuk konusunda dava şartı eksikliğinin bulunmadığı, taraf ehliyetlerinde bir eksiklik bulunmadığı, taraf teşkilinin sağlandığı , tarafların teminat yükümlülüklerinin bulunmadığı, vekaletnamelerin dosyada olduğu, davada hukuki yarar bulunduğu, hak düşürücü süre uygulanmasını gerektirir bir uyuşmazlığın bulunmadığı, derdestlik veya kesin hüküm bulunmadığı ,harcın dava değerine ve niteliğine nazaran doğru hesaplandığı, gerekçeli karar ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunmadığı görülmüştür.Açıklanan nedenlerle davalı yanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 -Davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2- Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL nin mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına 3- Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderle giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına 4- İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal sürede Yargıtay’a temyiz yolu olanaklı şekilde 15/06/2021 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.