Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3060 E. 2018/2341 K. 05.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3060 Esas
KARAR NO : 2018/2341
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU FİKRÎ VE SINAÎ
HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/06/2018
NUMARASI : 2018/175 D.İŞ – 2018/175 K.
DAVANIN KONUSU: Tespit (D.İş)
KARAR TARİHİ: 05/11/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
Tespit isteyen vekili, karşı tarafa ait adreslerde ve ayrıca www…..com internet sitesinde bilirkişi marifetiyle inceleme yapılarak, davalının, müvekkiline ait markaların aynısını ya da benzerini kullandığını, ürün ambalajlarını, görsellerini taklit ettiğini, Avrupa Birliği kalite ve güvenlik standartlarına uygun üretim yapıldığını gösteren ve müvekkiline verilen CE 2292 ibaresini dahi taklit ettiğini, karşı taraf eylemlerinin SMK’ya aykırılık ve haksız rekabet oluşturduğunu iddia ile tespit konusu ürünlere, üretim ve tanıtım araçlarına el konulması, üretim, tanıtım ve satışa arz fiillerinin durdurulmasını, internet sitesine erişimin engellenmesi hususlarında tedbir kararı verilmesini istemiştir.
Mahkemece oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor alındıktan sonra “alınan bilirkişi raporuna göre davalının internet sitesi ve ürünler üzerindeki marka kullanımlarının davacının tescilli markaları ile iltibas yaratıp yaratmadığı, markaya tecavüzün teşkil edip etmediğinin yargılamayı gerektirdiği” gerekçesiyle tedbir isteminin reddine karar vermiştir.
Tespit ve tedbir isteyen vekili istinafında, “bilirkişi raporu henüz müvekkiline tebliğ edilmeden, tedbir talebinin reddine karar verildiğini, HMK’nın 281.maddesine göre rapora karşı beyanlarının alınmadığını, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini, müvekkilinin doğum kolaylaştırıcı ürünü olan … + şekil markalı ürünlerin, karşı tarafça … + şekil markası ve benzer ambalaj tasarımı ile piyasaya sürüldüğünü, raporda ise davalının vajina temizliği için imal edilen ürününe ilişkin görsellere yer verildiğini, bu vajina temizlik ürünlerinde … ibaresi yer almasına karşın tedbir istedikleri ürünlerde …l + şekil ibaresinin yer aldığını, ürünlerin ambalajlarının benzer olduğunu, raporda ise sadece marka görselleri yan yana konularak değerlendirme yapıldığını, haksız rekabete dair taleplerine rağmen, raporda haksız rekabet sözcüğünün dahi geçmediğini, müvekkiline ait ürün görsellerde ve ambalajlardaki tasarımlarda yer alan …e…. and …….vb ibarelerinin dahi karşı taraf ürünlerinde kullanılması nedeniyle haksız rekabetin söz konusu olduğunu, müvekkiline ait CE 2292 kodunun kullanılmasının raporda yanlış değerlendirilip somut bir yargıya varılamadığının bildirildiğini, oysa bu kodun müvekkili dışında 3.kişi tarafından kullanılmayacağını, tespit sırasında müvekkili şirkete ait 2 adet kataloğun karşı tarafın işyerinde bulunmuş olmasına karşın bu 2 kataloğun arada ne işi olduğunu, müvekkili şirketten ayrılan … adlı kişinin tespit istenen işyerinde bulunduğunu ve bu katalogların kendisi tarafından hazırlandığını iddia ederek tespite engel olmaya çalıştığını, bu kötüniyetin rapora yazılmadığını, ürün ambalajlarının karşılaştırılmadığını, karşı tarafın tespitten 2 gün sonra marka tecil başvurusunda bulunduğunu, ayrıca müvekkilinin meniseptica, vetseptica, … ve k… ibareli markaların tescilleri bulunduğunu, karşı tarafın bu marka ve ürün ambalajları ile de iltibas yarattığını ve … … … gibi ibareleri ve “…”, “…vb ürün adlandırmalarının dahi cümle cümle kopyalanarak, karşı taraf ürünlerinde kullanıldığını, ürün ambalajları arasındaki benzerliklerin gözardı edildiğini” iddia ile incelemenin duruşmalı yapılarak, bilirkişilerin duruşmada dinlenmesini, dosyanın yeni bir heyete tevdi edilerek yeniden rapor alınmasını ve red kararı kaldırılarak tedbir kararı verilmesini istemiştir.
……ltd vekili istinafa cevaben, “bilirkişi incelemesinin yeterli olduğunu, müvekkiline ait tescilli marka ve fiiliyattaki kullanımların, davacınınkilerden farklı olduğunu ve iltibas bulunmadığını, karıştırma ihtimalinin ve benzerliğin söz konusu olmadığını, müvekkilinin … markası bulunduğunu, yapılan incelemelerde talepte bulunan tarafın marka veya ürünlerine benzer bir ürün bulunamadığını, ayrıca müvekkilinin .. markası da bulunduğunu ve bu marka ile ürünlerin de talepte bulunanınkilerden farklı olduğunu, talepte bulunan tarafın joydrops marka başvurusunun reddedildiğini, müvekkilinin … marka tescili de bulunduğunun … ibaresinin … ibaresinin kısaltması olduğunu ve tek başına ayırd ediciliği yüksek bir ibare olmadığını, müvekkilinin tescilli markayı kullandığını, haksız rekabetin de söz konusu olmadığını” savunarak istinaf isteminin reddini istemiştir.
Dosyada bulunan bilirkişi raporunda sonuç olarak, “tedbir mahalli, internet ve Türkpatent nezdinde yapılan incelemeler sonucunda, 11.06.2018 tarihinde incelenen…ve … ibareli ürünlerin yayınlandığı, ürünler üzerindeki görsellerin farklı olduğu, ambalajlardaki slogan ve sair ifadelerin, ürünü içeriği ve kullanımı amacına yönelik olması nedeniyle karışıklığa sebebiyet vermeyeceği, aleyhine tespit istenen tarafın … veya…kullanımlarının, tespit isteyenin …markasıyla iltibas yaratmayacağı” görüşünün açıklandığı görülmektedir.
Her ne kadar mahkemece yukarıda yazılı şekilde ihtiyati tedbir istemi reddedilmiş ise de, davalı tarafın, davacıya ait EC kodu ve birtakım özgün sloganlarını ve ürün ambalaj tasarımlarını kullandığı iddiası ile ürün görselleri ile kataloglar arasında da iltibas bulunduğu iddiaları ciddi görülmekle, EC kodu kullanımı ve davacı ürünlerinin ambalaj tasarımları ürün adları, ürün görselleri, özgün sloganlar ve davacı kataloğu ile davalı tarafın ambalaj tasarımları, ürün adları, ürün görselleri, kataloğu ve davalının kullandığı sloganlar arasındaki benzerlik ya da ayniyet karşısında 6100 sayılı HMK’nın 389-390.maddeleri ile 6769 sayılı SMK’nın 156.maddesinde yazılı tedbir koşullarının mevcut delil durumuna göre var olduğu kanaatine varılmakla, ilk derece mahkemesince buna göre bir karşılaştırma ve inceleme yapılarak, yasal gereğinin takdir ve ifası için aşağıdaki kararın verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:
1-Tespit ve tedbir isteyen vekilinin istinaf isteminin kabulüne, İstanbul Anadolu FSHHM’nin tedbir isteminin reddine dair 09.07.2018 tarih ve 2018/175 D.İş, 2018/175 K.sayılı istinaf konusu kararının, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Yasal gereğinin takdir ve ifası için dosyanın ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,
3-İstinaf talebi kabul edildiğinden tespit ve tedbir isteyen tarafça yatırılan istinaf harcının talebi halinde iadesine,
4-Tespit ve tedbir isteyen tarafça yapılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 51,50 TL (teb-müz ve posta) masrafı olmak üzere toplam 149,60 TL’nin aleyhine tedbir istenen taraftan alınarak, tedbir isteyen tarafa verilmesine,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 05.11.2018 tarihinde oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.