Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3049 E. 2021/1161 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3049 Esas
KARAR NO: 2021/1161 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/06/2018
NUMARASI: 2016/79 E. – 2018/244 K.
DAVACI- BİRLEŞEN 2016/111 ESAS
SAYILI DAVADA
DAVANIN KONUSU: Patent (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 03/06/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Türk Patent Enstitüsü nezdinde tescilli bulunan … numaralı Faydalı Model Belgesi ile koruma altında bulunan haklarını ihlal eden davalının, tecavüzünün tespiti ile bu eylemlerinin durdurulması, tecavüzünün giderilmesi, müvekkilin haklarına tecavüz edilmesi sonucunu doğuran ürünlere, hammaddelere, yarı mamullere ve makine teçhizata el konulması ve el konulan bu malların imhası, yargılama sonunda ortaya konulacak olan davalının tecavüz niteliğindeki eylemlerinin ilgililere tebliği ve kamuya yayın yolu ile duyurulması ve masrafı davalıdan tahsil edilerek ilanı ile müvekkilinin, davalının bu hukuka aykırı eylemleri nedeni ile uğramış olduğu maddi zararlar ile itibarında oluşan zararlar tespit edilerek şimdilik 1.000,00 TL (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile) maddi tazminat ile itibar tazminatının ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH:Davacı taraf 31/01/2018 havale tarihli ıslah dilekçesi ile, maddi tazminat talebini 18.410, 26 TL olarak ıslah etmiş, ıslah harcı yatırmıştır.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının faydalı tescil belgesine konu yayınları ile davacı yan tarafından dosyaya sunulan müvekkiline ait yayınların aynı olmadığını, davacıya ait faydalı model belgesine yönelik herhangi bir tecavüz olmadığını, faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne dair dava açtıklarını beyanla, davanın reddini, talep etmiştir.
BİRLEŞEN 2016/111 ESAS SAYILI DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı adına TPMK’da … tescil nolu faydalı model belgesinin tescil edilebilirlilik şartlarını taşımadığını, yenilik özelliğinin bulunmadığını, hükümsüzlüğüne karar verilmesini,davalı tarafından müvekkili aleyhine Bakırköy 1 FSHHM nin 2016/79 Esas sayılı dosyasında faydalı model hakkına dayalı olarak tecavüzün giderilmesi ve tazminat talepli dava açıldığını, irtibat nedeniyle birleştirilme kararı verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 26.06.2018 tarihli 2016/79 E. – 2018/244 K. sayılı kararıyla; Asıl Davada; “Davacı tarafa ait 2014/10779 faydalı modele yönelik davalı tarafın ilk Türkçe defterim ve ilk matematik defterim ürünlerindeki kullanımların faydalı modele yönelik tecavüz olduğunun tespiti ve menine, -Davalı tarafın faydalı modelin kapsamında kalan İlk Türkçe defterim ve Matematik defterim ürünlerini üretmesinin satmasının engellenmesine, ürünlere ve bu ürünlere yönelik üretim kalıplarına el konulmasına, el konulan ürün ve kalıpların imhasına, -Islah ile birlikte 18.410,26 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faiz ile davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, -10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, -Hükmün kesinleştikten sonra masrafı davalı taraftan alınmak suretiyle ülke çapında yayın yapan 5 büyük gazeteden birinde ilanına -Birleşen kapatılan 2 FSHM.nin 2016/101 esas sayılı dosyada faydalı model belgesinin 2014/10779 hükümsüzlüğü ispat edilemediğinden yerinde olmayan birleşen davanın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı-birleşen davada davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkeme kararında davanın neden kabul edildiğinin gerekçelendirilmediğini, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, -eksik inceleme ile oluşturulan bilirkişi raporlarına yapılan itirazlarının değerlendirilmediğini, müvekkiline ait yayınların faydalı model kapsamında olup olmadığına ilişkin itirazların değerlendirilmediğini, 29/09/2019 tarihli rapora itiraz dilekçelerinde korumanın kapsamı açısından makul düzeyde kesinlik ifade edecek şekilde bir inceleme ve karşılaştırma yapılmadığını, dosyaya sunulan kitapların bandrol tarihlerinin bu kitapların ilk piyasaya arz tarihi olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, eksik inceleme ile rapor oluşturulduğunu, itiraz dilekçesinin mahkeme tarafından hiç değerlendirilmeden dosyanın hesap bilirkişisine gönderildiğini, -bilirkişi incelemesi yapılırken dosyaya sunulan delillerinin toplanmadan inceleme yapıldığını, delil olarak sunulan kitaplar incelendiğinde öğrencilere yönelik ve aynı amaca hizmet etmesi ve FM kapsamındaki kitaplarda olduğu gibi öğrencilere çalışma alanı için boşluklara sahip olması sebebiyle benzerlikler gösterdiğini, -müvekkiline ait yayınlar ile davacı-karşı davalıya ait FM kapsamında olan yayınların somut, açık tarifname ve resimler esas alınarak karşılaştırılarak yorumlanmadığını, -hali hazırda basımı ve dağıtımı yapılan ve davacının FM olarak tescilinden daha öncede yayınlanan birçok yayının bulunduğunu, bilirkişi heyetinin dosyaya sunulan delilleri incelemediği gibi, resen de araştırma yapmadığını, dilekçe ekinde örnekleri sunduklarını, bandrol tarihinin esas alınmasının hatalı olduğunu, yayınların piyasaya ilk çıkış tarihinin kanıtı olmadığını, okul öncesi kitapların delil olarak değerlendirilmemesinin hatalı olduğunu, tüm deliller toplanmadan bilirkişiye dosyanın tevdinin de hatalı olduğunu, -Bakırköy 2.FSHHM’nin 2016/32 D.İş. Sayılı dosyasında “bilgilenmiş kullanıcı izlenim algısında ürünlerin ayırt edici özellikte farklılıklar göstermesi nedeniyle iltibas oluşturmadığı…” sonuç ve kanaatine varıldığını, mahkemenin ve bilirkişi heyetinin bu saptamayı göz ardı ettiğini, -hesap bilirkişisinin raporuna itirazlarının da dikkate alınmadığını, resmi kayıtlara göre 75.000 adet bandrolü, davacı aleyhine bilirkişi tarafından hakkaniyete aykırı olarak belirlenen 1.841.026,14 TL tutarında satışı etkilemesinin mümkün olmadığının ortada olduğunu, bu bandrollerin kullanılıp kullanılmadığı ve hepsinin piyasaya arz edilip edilmediğinin değerlendirilmediğini, bandrol adedi dikkate alınarak davacı yararına mahrum kalınan karın hesaplanmasının hatalı olduğunu, -bilirkişilerin davacıya ait satışların bir önceki yıl için belirlenen %26 oranındaki artış oranına göre artacağını düşünmesinin de hatalı olduğunu, bandrol adedine göre dahi davacının satışlarında belirlenen oranda eksiltme yaratmayacağının ortada olduğunu, bilirkişinin sektörde büyüme, küçülmeye ilişkin dosyada bilgi bulunmadığını raporunda açıkça belirttiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkilinin haksız rekabeti olmaması halinde, davacının satış tutarının 7.293.423,38 TL olacağı yolundaki tespitin hangi veriye göre ve ne şekilde belirlendiğinin açık olmadığını, davacının tüm satışlarının da incelenerek, davacının satışlarındaki düşüş ve artışın bütün olarak değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerektiğini, %6 oranında azalmanın piyasa koşullarına göre makul olduğunu, -tedbir kararı verilmemesine rağmen, Mart 2016 tarihinden sonra müvekkilinin ürünü piyasaya arz etmediğini, davacının maddi zararının bulunmadığını, tazminatın davacının zenginleşmesine, müvekkilinin fakirleşmesine yol açacağını beyanla, kararın kaldırılarak, asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davacı-birleşen davada davalı vekili istinaf dilekçesine cevap vermemiştir.
DELİLLER: Bakırköy (kapatılan) 2 FSHM. nin 2016/32 değişik iş sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı taraf iş yerinde 04/03/2016 tarihinde delil tespiti yapıldığı, delil tespiti sonucunda “…” , “…” isimli ürünlerin 2014/10779 faydalı model kapsamında kaldığı, … sayılı tasarım tescil belgesi kapsamında bulunmadığı, beyana göre 1800 adet ürününü bulunduğu tespit edilmiştir. Davaya konu … faydalı model belgesinin tescil kaydından; “Defter özelliğine sahip spiralli kitap” buluş başlıklı Faydalı Modelin buluş özetinin “Buluş; spiral ciltli defter-kitap karışımından oluşan, öğretmenin ve öğrencinin işini kolaylaştıran, konu anlatımı bölümlerinin boş olduğu, soruların hazır olduğu için öğrencinin soru yazmakla vakit kaybetmesini engelleyen defter özelliğine sahip spiralli ders kitabı hakkında olup; her bir ünite/konuda konu anlatımının yazılabileceği boş sayfa/sayfalar (1) hazır soruların bulunduğu bölüm/bölümler (2) cevaplama bölümü/bölümleri (3), spiral (4), kareli zemin (5), çizgili zemin (6) ve boş zemin (7) özelliklerine sahip olabilmektedir.” şeklinde olduğu, bir bağımsız iki bağımlı isteme sahip olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece alınan bilirkişi heyet raporunda sonuç olarak; dava konusu faydalı modelin bir bağımsız iki bağımlı olmak üzere 3 istemden oluştuğu faydalı model belgesinin hükümsüz kılınması için tüm doküman ve belgelerin incelenmesi neticesinde ve referansların incelenmesi neticesinde başvuru tarihi itibariyle yenilik unsurunu koruduğu ,davalı karşı davacı tarafa ait kitapların faydalı model kapsamında kaldığı beyan edilmiştir. Mahkemece muhasip bilirkişiden alınan raporda; davacının 2005 yılında gerçekleşen satış tutarının 2014 yılında gerçekleşen satış tutarlarına oranlanması suretiyle söz konusu dava tarihi itibariyle mahrum kalınan karın 18.410,26 TL olduğu beyan edilmiş, davalının itirazı üzerine alınan ek raporda, davalı tarafça alınan 75.000 adet bandrol miktarına göre elde edilebilecek gelir göz önüne alındığında, gerçekleşen eksik satış tutarlarından dolayı mahrum kaldığı kar tutarının miktarının18.410,26 TL olduğu beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E: Faydalı model belgesine tecavüzün tespiti, meni, refi ile maddi ve manevi tazminat talepli asıl dava ile, davacı adına tescilli … faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne ilişkin 2016/111 Esas sayılı birleşen davada, mahkeme asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar vermiştir. Davalı-birleşen davada davacı vekili, asıl ve birleşen dava yönünden istinaf başvurusunda bulunmuş, mahkemenin eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporu ile karar verdiğini, delillerini toplamadığını ileri sürmüştür. Davalı-birleşen davada davacı vekili, hükümsüzlük davasında yenilik giderici delil olarak çeşitli yayınevleri tarafından piyasaya sunulan kitap örneklerini dosyaya ibraz etmiş ve yayınevlerinden ürünlerin hangi tarihten itibaren yayınlandığının sorulmasını talep etmiştir. Davalı-birleşen davada davacı vekili örneğini sundukları … Yayınları tarafından “…” isimli kitabın 2011 yılında, … Yayınları tarafından yayınlanan “…” isimli kitabın 2011 yılında yayınlandığını ileri sürmüştür. Mahkemece bir kısım yayınevlerine müzekkereler yazılmışsa da, bir kısım müzekkerelerin tebliğ edilemediği, mahkemenin Ticaret Sicil Müdürlüğünden adres araştırması yaparak yeniden müzekkere yazmadığı, bilirkişi raporunda da örnek olarak sunulan kitapların üzerindeki bandrol tarihlerinin esas alındığı, FM belgesi başvuru tarihinden sonraki tarihli olması nedeniyle yenilik incelemesinde delil olarak değerlendirilmediği, … Yayınlarına ait “…” isimli kitap, … Yayınlarına ilişkin “…” … Yayınlarına ait “…” ve “…” isimli kitapların yayın evlerinden, kitapların ilk olarak hangi tarihte yayınlandığı ve piyasaya sunulduğunun sorulmadığı görülmüştür. Faydalı model belgesine tecavüz yönünden dosya kapsamında bulunan Bakırköy 2. FSHHM’nin 2016/32 değişik iş sayılı dosyasında alınan raporda, davalı ürününün davacının Faydalı Model belgesinin koruma kapsamında kaldığı beyan edilmiş, mahkemece alınan üç kişilik bilirkişi heyet raporunda 8. Sayfada; “davalı-birleşen davacıya ait ürünün ders kitabı olduğu, davacı kitapları ile aynı amaca yönelik hazırlandıkları, konu anlatımları ve soruların olduğu, soruların yanıtlanması için boşlukların olduğu; öğrenci çalışma ve kullanım işlevine uygun yapıda oluşturulan özgün dizayn yapının … nolu “Defter özelliğine sahip spiralli kitap” başlıklı faydalı modelin koruma kapsamı içerisinde bulunduğunun” beyan edildiği, ancak Faydalı Model belgesinin bağımsız istemi ile korunan unsurların tamamının davalı ürününde bulunup bulunmadığının, denetime elverişli olarak incelenmediği, davalı ürününde her bir ünite/konuda konu anlatımının yazılabileceği boş sayfa/sayfalar (1) kareli zemin (5), çizgili zemin (6) ve boş zemin (7) özelliklerine sahip olup olmadığı anlaşılamamıştır. Mahkemece alınan kök tazminat raporunun, sadece davacının ticari defterleri incelenerek tanzim edildiği, davacının 2016 yılındaki kar kaybının tüm satışlar yönünden incelenerek mukayese edilmediği, ek raporda ise sadece davalı tarafça alınan bandrol sayısı esas alınarak tamamı satılmış gibi değerlendirildiği, oysa davalıya kesin süre verilerek 2015-2016 yılı ticari defter ve belgelerinin ibrazının istenerek gerçek satış miktarları ve elde edilen gelirin hesaplanması, davacının kar kaybına davalının satışlarının etkisi de değerlendirilerek, mahrum kaldığı gelirin hesaplanması gerektiği, tazminat yönünden de eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın yayın evlerinin adreslerinin davalı-birleşen davada davacıdan sorularak ve Ticaret Sicilden araştırılarak tespiti ile ilk olarak yayın tarihlerinin, belgeleri ile tespitinden sonra, işin uzmanı bilirkişilerden oluşturulacak heyetten asıl ve birleşen davada denetime elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı-birleşen davada davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 26/06/2018 tarihli 2016/79 E. – 2018/244 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam edilerek karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı-birleşen davada davalı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı-birleşen davada davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 59,10 TL tehir-icra karar harcı ile 18,00 TL (posta-teb-müz) masrafı olmak üzere toplam 175,20 TL’nin davalı-birleşen davada davacıdan alınarak, davacı-birleşen davada davalıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 03/06/2021 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.