Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3033 E. 2021/1054 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3033 Esas
KARAR NO: 2021/1054
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/03/2018
NUMARASI: 2015/982 E. – 2018/293 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 27/05/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının abisi olan ve davalı adına … Sanayi Ticaret Şirketinin işlerini yürüttüğünü söyleyen …’in, müvekkilini telefonla arayarak müvekkilinin kardeşi …’in kendisine 286.000,00 TL borcu olduğunu, bu para ödenmediği takdirde müvekkiline kardeşine ve ailesine zarar vereceğini, kendisinin mafya olduğunu söyleyerek müvekkilini tehdit ettiğini, …’in müvekkilini ve kardeşi …’i Başakşehir’de bulunan … İş Merkezi’ne çağırarak müvekkilini ve kardeşini canı ve aileleri ile tehdit ettiğini, silah zoruyla müvekkiline davalı … lehine 286.000,00 TL tutarında … Yakuplu Şubesine ait … seri numaralı ve 30/06/2015 tarihli çeki düzenlettiğini ve bununla da yetinmeyerek 26.000,00 TL’si müşteri senedi olmakla toplamda 542.000,00 TL tutarında müvekkilinden senet aldığını, davalı ile müvekkili arasında hiçbir ticari ilişki bulunmadığını, davalının buna rağmen tehdit ve korkutma sonucu alınan çeke dayalı olarak müvekkili hakkında İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalının ticari sicil kayıtları incelendiğinde 5.000,00 TL sermaye ile kurulduğunu, plastik ve kauçuk işiyle uğraştığını, bu çapta bir firmanın 750.000,00 TL civarında alacağı olduğunu düşünmenin akıl ve mantık dışı olacağını, arz ve izah edilen tüm nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, İstanbul … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasında gerçekleştirilen icrai işlemlerin hukuken telafisi güç veya imkansız zararlar yol açmasını önlemek amacıyla teminatsız olarak yargılama sonuna kadar durdurulmasına, ilgili çek nedeniyle müvekkilinin borcunun olup olmadığının tespitine, müvekkili hakkında yapılan icrai işlemlerin ve açılan takibin iptaline, takip alacaklısı davalı …’in %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin davaya karşı cevap dilekçesi sunmamıştır. 15/02/2017 tarihli beyan dilekçesinde özetle; müvekkilinin kolluk ifadesinde … adlı işyerinin kendisine ait olduğunu, abisi …’de vekaleti olduğunu, işlerle abisinin ilgilendiğini, davacıdan alacakları olduğunu beyan ettiğini, müvekkilinin abisi …’in ifadesinde …’in Çİn’den makine getireceğim vaadi ile kendisinden toplam 230.000USD aldığını, makine geitirilmediği gibi, girişim de dahi bulunulmadığını, bı borca karşılık davacının kardeşinin borçlarını ödemek amacıyla bir kısım senet ve dava konusu çeki verdiğini, Davacının …’in abisi olduğunu ve kardeşinin borcuna karşılık kendisine ait çeki müvekkilinin abisine verdiğini, çekin ileri tarihli düzenlendiğini, davacının müvekkilinin abisinden aldığı paraların karşılığını ödeme maksatlı olarak çeki verdiğini, tehdit ve zorla senet alma iddiasının doğru olmadığını, davanın reddi gerektiğini belirterek kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “davanın, İİK 72 maddesi kapsamında açılmış menfi tespit davası olduğu, Küçükçekmece C. Başsavcılığının 2015/47340-2017/22921 soruşturma ve takipsizlik nolu dosyasının incelenmesinde, …’in … ve ağabeyi … hakkında silahla yağma ve tehdit iddiaları ile 13/10/2015 tarihinde şikayetçi oldukları, soruşturma kapsamında davacı …’ın kardeşi … ile davalı …’in ağabeyi İsmail arasında whatsapp yazışmalarının dosyaya sunulduğu, …, …, … ve …’nün tanık olarak dinlenildiği, davalı … ve ağabeyi …’in şüpheli sıfatıyla ifadelerinin alındığı, dosyada 18/10/2017 tarihinde delil yetersizliği ve hukuki ihtilaf nedenleriyle takipsizlik kararı verildiği, bu kararın 19/12/2017 tarihinde kesinleştiğinin görüldüğü, taraflardan …’in keşideci …’in lehtar olduğu, İstanbul 30/06/2015 yer ve tarihli 286.000,00 TL bedelli … Yakuplu Şubesinin … numaralı çek nedeniyle ihtilaf bulunduğu, davacının bu çekin kendisinden zorla ve tehditle alındığı iddia ettiği, davalının bu iddiayı kabul etmediği, bu iddialara yönelik yapılan soruşturma sonucunda takipsizlik kararı verildiği ve bu kararın kesinleştiği, bu durumda davacının davasını ispat edemediği” gerekçesiyle davanın reddine, kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Davalı …’in abisi olan ve … adına açılan … Sanayi Ticaret şirketinin işlerini yürüttüğünü söyleyen …, müvekkili telefonla arayarak müvekkilin kardeşi …’İN kendisine 286.000.TL. borcu olduğunu, bu para ödenmediği taktirde müvekkile, kardeşine ve ailesine zarar vereceğini, kendisinin mafya olduğunu söyleyerek müvekkili tehdit ettiğini ve silah zoruyla müvekkiline, davalı … lehine 286.000.TL. tutarında … Yakuplu şubesine ait … seri numaralı ve 30.06.2015 tarihli çeki düzenlettiğini ve bununla da yetinmeyerek 26.000.TL.’si müşteri senedi olmakla toplamda 542.000.TL. tutarında müvekkilden senet aldığını, Bu hususun olay esnasında müvekkilin yanında bulunan …, …, … ve daha sonra bildirilecek tanık beyanları ile sabit olduğunu, mahkemenin tanık dinletme talebini reddettiğini, Ayrıca K.ÇEKMECE C.Savcılığının 2015/47340 -2017/22921 sayılı dosyalarında ifade veren tüm tanıkların beyanları dikkate alındığında müvekkilin davalıya herhangi bir borcu olmadığı açık ve net olarak anlaşılmakta olduğunu, Davalı …’in kolluk ifadesinde; ”Şikayete Konu olayı dahi bilmediğini, kendisinin öğrenci olduğunu, ticari bir işle ilgisinin olmadığını, açıkça beyan ettiğini, Davalı … ile müvekkil arasında hiçbir ticari ilişki bulunmadığını, Müvekkilinin küçük bir esnaf olduğunu, tehdit ve baskı altında bu belgelerin davalı lehine düzenlemiş olmakla Borçlar Kanunu 37. Madde uyarınca bu belgelerle bağlı olmadığını, ispat yükünün davalıya geçtiğini, davalının cevap dilekçesinde ; Müvekkille aralarında ticari bir ilişki olmadığını, dava konusu çekin ticari ilişki sebebiyle verilmediğini ve müvekkilin kendisine borçlu olmadığını, açıkça kabul ve beyan ettiğini, davalının usulüne uygun tebligata rağmen yasal süresi içinde davaya cevap vermediği gibi herhangi bir delil de bildirmediğini bu nedenle davanın kabulü gerektiğini, dava dilekçesinde açıkça ”taraflara ait ticari defter ve belgelere” dayanılmış olmasına rağmen defter incelemesi yapılmamasının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Davacı, dava konusu bononun tehditle zorla imzalatıldığını iddia ederek menfi tespit isteminde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava konusu İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında; davalı … tarafından davacı … aleyhine 284.725,91TL çek bedeli, 1064,80TL işlemiş faiz, 854,18TL çek komisyonu, 28.472,59TL çek tazminatı ki toplam 315.117,48TL nin asıl alacağa avans faizi yürütülmek sureti ile tahsili talebi ile kambiyo senedine dayalı takip başlatılmıştır. Takibe dayanak … Yakuplu Şubesi’nin 30.06.2015 Tarihli 286.000TL bedelli çekinde keşideci …, lehtar ve hamil …- … olup çekin 07.07.2015’te bankaya ibraz edildiği, karşılıksız şerhi olduğu, 74,09TL ve 1200TL banka sorumluluk tutarının hamile ödendiği görülmektedir. Küçükçekmece CBS 2015/47340 Soruşturma sayılı dosyasında; davacının davalı … ve İsmail Düzen hakkındaki zorla senet imzalatmak ve tehdit suçlarından kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği, tanıkların soruşturma dosyasında dinlenildiği, davacının senedin zorla imzalatıldığına ilişkin iddiasının ispatlanamadığı, davalının “… isimli işyerinin kendisine ait olduğu, işlerin abisi … tarafından takip ediliğini, vekaleti olduğunu, davacıdan alacaklı olduğunu bildiği” şeklindeki beyanının talil olarak yorumlanamayacağı, senedin ticari defterlerde kayıtlı olmaması onu hükümden düşürmeyeceğinden ticari defter incelemesi yapılmamasında usule aykırılık olmadığı dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir. Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davac vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 27/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.