Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3021 E. 2021/1285 K. 18.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3021 Esas
KARAR NO: 2021/1285 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL(KAPATILAN) 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/07/2017
NUMARASI: 2014/254 E. – 2017/112 K.
DAVANIN KONUSU: Patent (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 18/06/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekilinin dava dilekçesinde; müvekkilinin kurucusu ve ortağı olan …’in 1974 yılında avize sektöründe faaliyete başladığını, zaman içerisinde kurumsallaşma ve şirketleşme süreci yaşanarak, …nin kurulduğunu, müvekkilini özellikle Camii avizeleri projelerinde gerek yurtiçinde, gerek yurtdışında tanınmışlığa ulaştığını, davalı da müvekkili ile aynı şekilde avize sektöründe faaliyet gösterdiğini, davalı şirket yetkilisi …’in ilk kez 2006 yılında müvekkilinin şirketi İstanbul Şubesinde pazarlama görevinde çalışmaya başladığını, daha sonra ayrıldığını, … ile 3 yıl süre ile aynı sektörde çalışmayacağına dair sözleşme imzalandığını, ancak buna uymayarak davalı şirkette faaliyete başladığını, müvekkilinin 2011 yılında davalı tarafın eylem ve faaliyetlerinden haberi olduğunu, davalının müvekkilinin TPE nezdinde … no ile tescilli endüstriyel tasarımını TPE nezdinde … no ile tescil ettirdiğini, davalı fiillerinin İstanbul 1.FSHHM’nin 2014/63 D.İş sayılı ve İstanbul 4.FSHHM’nin 2014/70 D.İş sayılı dosyalarında bu durumun tespit edildiğini,davalının “www…net” adlı internet sitesi üzerinden “…” ibaresini kullandığını ve TPE nezdinde … no’lu 1.1 sıralı tescilli avize modeli olan “…” modelinin ve TPE nezdinde … tescilli 58.1 sıralı “…” internet sitesi üzerinden kendisine ait modeller gibi teşhir edilip satıldığının tespitine, tecavüz ve haksız rekabet eylemlerinin men’i, durdurulması, önlenmesini, davalı nezdindeki taklit ürünlerin ve bunların üretimine yarayan alet ve makinelerin imhasını, tasarıma tecavüz ve haksız rekabet nedeniyle şimdilik 1.000,00TL maddi, 100.000,00TL manevi tazminatın faiziyle tahsiline, hükmün ilanına, müvekkilinin tescilli olan … nolu “…” ve … “…” markalarına tecavüz ve haksız rekabetinin tespitine, menine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, davalının “www…net” adlı siteye erişiminin engellenmesine, bu markalara ilişkin reklam tanıtım, katalog, poşet vs görsellerin, ürünlerin imhasına, davalının markaya tecavüzü dolayısıyla 1.000,00TL maddi tazminatın, 10.000 TL itibar tazminatının ve 50.000,00TL manevi tazminatın ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP ve KARŞI DAVA:Davalı vekilinin davaya cevap ve karşı dava dilekçesinde; davaya dayanak edilen modellerin müvekkili adına tescilli modeller olduğunu, müvekkilinin modellerini rahatça ve her türlü modellerden uzak kullanım hakkının olduğunu karşı tarafın tazminat talebinden önce, müvekkili adına yapılan tescillerin iptalini sağlaması gerektiğini, bu nedenle davanın reddedilmesi gerektiğini, müvekkilinin tüm kataloglarının kendi ürettiği ürünlerden oluştuğunu, kataloglardaki renkler, sloganlar, ürün yerleştirme şekilleri, üretici firmaya ait bilgilerin tamamen farklı olduğunu, davaya dayanak modellerin çok öteden beri kullanılan modeller olduğunu, “…” ve “…” olarak nitelendirilen modellerin dini simge ve motifler içerdiğini, dini simge ve motiflerin tescile konu yapılamayacağından tecavüz teşkil etmediğini bu sebeple esas davanın reddine, karşı davada da davaya konu ürünlerin Camilerde kullanılan avizelerin ufak tefek değişiklik göstermiş olsa dahil birbirlerine benzer şekilde imal edildiğini karşı tarafın avizeleri ve aynı şekilde imal edildiğini, tasarımının yeni ve ayrıdedici özelliğe sahip olmadığını, bu nedenle karşı davanın kabul edilerek … ve … Tescil nolu tasarımların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, karar verilmesini talep etmiştir.
KARŞI DAVAYA CEVAP: Davacı-karşı davalı vekilinin, karşı davaya cevap dilekçesinde; müvekkilinin … no’lu “…” markası ve … no’lu “…” markası yönünden hak sahibi olduğunu, davalının karşı davasının kötü niyetli olduğunu, bu nedenle karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul(Kapatılan) 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 18.07.2017 tarihli 2014/254 E. – 2017/112 K.sayılı kararıyla; “…Davalı tarafın, davacının TPE nezdinde tescilli olan … Kabe Modeli ve … nolu ile tescilli tasarımlarıyla iltibas oluşturacak, benzer ve ortalama tüketici nezdinde benzer-aynı olarak algılanabilecek avize modelleri oluşturarak davacının tasarımlarına tecavüz ettiği, davalı tarafın davacının bahis konusu 2 tasarımına tecavüz ederek, haksız rekabet oluşturduğu, davacının talep ettiği tazminat yöntemine göre hesaplanan lisans bedeline uygun tazminat, tarafların sosyo ekonomik durumu, tecavüz teşkil eden tasarımlarının adedi ve tecavüzün niteliği de dikkate uygun olarak 10.000TL manevi tazminata hükmedildiği, davacı tarafın TPE’ de tescilli olan … nolu “üstün avize” ve “…” tescilli “…” markalarına, davalının “www…net” internet sitesi ve internet sitesindeki görsellerle tecavüz ettiği ve haksız rekabet ettiğinin görüldüğü, davalı tarafın davacının tescilli markasının aynısını internet sitesinin de kullanarak davacının markalarına tecavüz ettiği, davacının talep ettiği tazminat yöntemine göre hesaplama yapılıp davacı lehine hükmedildiği ve yine tarafların sosyo ekonomik durumu markaya tecavüzün internet sitesiyle oluşu da dikkate alınarak 10.000 TL manevi tazminata hükmedildiği ve davalı adına bulunan www…net internet sitesinin erişiminin engellenmesine karar vermek gerektiği, kötü niyet tazminatı koşullarının oluşmadığı” gerekçesiyle; “1-Davanın kısmen kabul-kısmen reddiyle, 2-Davalı karşı davasını takip etmediğinden süresinde de yenilemediğinden karşı davanın açılmamış sayılmasına, 3-a)Davacının TPE’ de tescilli … ile tescilli … Modeli ve … tescilli ayetli … tasarımlarına tecavüzün, haksız rekabetin tespitine, menine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, davalı da bulunan tecavüz teşkil edilen ürünlerin imhasına, b)Davacının tasarımlarına tecavüze haksız rekabet dolayısıyla taleple bağlılık ilkesi gereğince 1.000,00TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, c)Tasarıma tecavüz-haksız rekabet dolayısıyla davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 4-a)Davacının tescilli olan … nolu “…” ve … “…” markalarına tecavüz ve haksız rekabetinin tespitine, menine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, davalının “www…net” adlı siteye erişiminin engellenmesine, bu markalara erişimin engellenmesine, bu markalara ilişkin reklam tanıtım, katalog, poşet vs görsellerin, ürünlerin imhasına, b)Davalının markaya tecavüz dolayısıyla talep aşılamayacağından 1.000,00TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, c)Markaya tecavüz-haksız rekabet dolayısıyla davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 10.000,00TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, d)koşulları oluşmadığından itibar tazminatı talebinin REDDİNE, 5-Hüküm özetinin Türkiye çapında yayın yapan trajı yüksek 3 büyük gazeteden birinde ilanına, masrafın davalı taraftan alınmasına” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURULARI: Davacı- K.davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin bilirkişi raporuna itirazlarını gidermeden karar verdiğini, -reddolunan manevi tazminat yönünden davalı lehine hükmedilen 13.950 TL nispi vekalet ücretinin fahiş olduğunu, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, -marka ve tasarım tecavüzüne ilişkin talepler yönünden ayrı ayrı hüküm kurulmasına rağmen ayrı vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, -yapılan delil tespiti giderlerinin yargılama giderlerine dahil edilmemesinin hatalı olduğunu, -delillerinin tam olarak toplanmadan bilirkişi incelemesi yapıldığını, sözlü yargılamaya geçilmesine ilişkin ara karardan rücu taleplerinin değerlendirilmediğini, -dava dilekçesi 4. Sahifesinde davalının internet sitesinde yer alan referans bilgilerden yola çıkarak tecavüzlü avizelerin yapıldığı yerlerin bilgilerinin dava dilekçesi Ek-17 de çizelgede yer aldığını, camilere müzekkere yazılmasını talep ettiklerini, Çorum Akşemsettin camisine ihtarname keşide ettiklerini, buraya yapılan avizenin değerinin 300.000 TL olduğunu, gerçek zararın ortaya çıkması için tüm camilere müzekkere yazılmasını talep ettiklerini, davalının 27.500 TL ye sattığı avize için 2.500 TL fatura kestiğini, davalının www…com internet sitesinde sergilenen görsellerden 14 camiye avize yaptığının anlaşıldığını, davalıya dilekçelerinde yer verdikleri camilere yaptığı avizelerin ölçülerini ve sayılarını ibraz için kesin süre verilmesi, delilleri sunmaktan imtina etmesi halinde ilgili camilerin bağlı bulundukları müftülüklerden , cami derneklerinden ödenen faturasız bedellerin sorulması gerektiğini, -tazminat raporunun ehil bilirkişilerden alınmadığını, dava dilekçesinde hangi hesap yöntemine göre tazminat talep ettiklerini açıkladıklarını, davalının 2009 yılından beri tecavüzde bulunduğunu belirtmelerine ve davalının zamanaşımı itirazında bulunmamasına rağmen 2012 yılından itibaren defterlerin incelendiğini, 31/05/2016 tarihli ek raporda müvekkilinin iki ayrı markasına tecavüz edildiğini ileriye sürmelerine rağmen marka tecavüzünden dolayı hiç inceleme yapılmadığını, sektör bilirkişilerinin hiç olmazsa piyasa fiyatlarını araştırarak gerçek kar ve tazminat miktarlarını ortaya koyarak rapor düzenlemeleri gerektiğini, iki ayrı marka için iki ayrı tazminat hesabı yapılması gerektiğini ve 2009 yılından itibaren hesap yapılması gerektiğini, 31/05/2016 tarihli raporun 13. Sayfasında A2 paragrafında Mekke Camii Yaptırma ve Yaşatma Derneğine kesilen faturadaki 1.700 TL bedelin piyasa teammüllerine göre avizenin KDV hariç satış bedeli 8.600 Tl olduğundan hesaplamada bu miktarın dikkate alınması gerektiğini beyan ettiklerini, dosyaya sundukları 16/12/2014 tarihli 0191668 numaralı fatura ile avizelerin yaklaşık 124.000 TL bedelle satıldığının görüleceğini, tasarıma tecavüz yönünden yapılan hesaplamanın da hatalı olduğunu, -tasarıma tecavüz yönünden hükmedilen manevi tazminat miktarının çok düşük olduğunu, -marka tecavüzü yönünden yapılan maddi tazminat hesabının hukuka aykırı ve düşük olduğunu, davalının www…com internet alan adını alarak, internet adresinde “…”, “…” ibarelerini kullanarak satış yaptığını, bu internet sitesi ve www…net adresinde “…” ibaresi ile pazarlama yapıldığını, davalının 6 yıl süreli tecavüzü olduğunun, www…com internet alan adı ile satış ve tanıtım yaptığının gözetilmediğini, davalının marka başvurusunun reddedildiğini, -itibar tazminatı talebinin reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, -marka tecavüzünden dolayı hükmedilen manevi tazminatın çok düşük olduğunu, -TBK 50. Madde hükmünün uygulanması talebi hakkında olumlu olumsuz karar verilmemesinin hatalı olduğunu, beyanla kararın kaldırılarak taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı-karşı davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacının tescilli markasının “…” olduğu, müvekkilinin “…” markasını kullandığını, davacının markasının 11. Sınıfta tescilli olduğunu, 11. Sınıfın birçok emtia içerdiğini, 556 Sayılı KHK 8/b maddesindeki markanın kapsadığı mal veya hizmet koşulunu karşılamadığını, davacının marka tescilini 24/09/2014 tarihinde gerçekleştirdiğini, müvekkilinin internet sitesini daha önce açtığını, dava dilekçesi tebliğ edilene kadar müvekkilinin … markasının … adına tescilli olduğunu bilmediğini, dava tarihine kadar davacının markayı 4 ay kullanıldığını tanınmış olmasının mümkün bulunmadığını, müvekkilinin … markası ile satış yapmadığını, markayı kullanmadığını, -müvekkilinin yapmış olduğu avizenin TPE nezdinde 27/09/2014 tarih ve … tescil numarası ile adına tescil ettirdiği model ve benzer modellerden olduğunu, bilirkişi … tarafından düzenlenen rapora itiraz ettiklerini, avizelerdeki çember ve katların farklı olmasının tescilli model kapsamında olmadığını göstermeyeceğini, müvekkilinin “…” için de tescil müracaatında bulunduğunu, davacının kopya edildiğini söylediği modellerin 30-40 yıldır üretildiğini, modeller üzerindeki dini yazı ve sembollerin kimsenin tekeline alınamayacağını, -reddedilen itibar tazminatı yönünden vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, -Yargılama giderlerinin paylaştırılmasındaki oranlamanın da hatalı olduğunu beyanla kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini, -davacının delilleri toplandığından, davacının 14/04/2016 tarihli oturumda 2012-2013-2014 defterlerinin incelenmesini talep ettiğinden ve bilirkişi raporu alınana kadar davacının camilere müftülere müzekkere yazılması talebi bulunmadığından muvaffakat da etmediklerinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine talep etmiştir.
DELİLLER: TPE’den celp edilen tescil belgelerinden; … sayılı “…” markasının, “Aydınlatma cihazları (taşıtlar, iç ve dış mekanlar için aydınlatma armatürleri)” emtiasının da dahil olduğu 11. Sınıfta davacı adına tescilli olduğu, dava dilekçesi ekinde sunulan tescil belgesi örneklerinden, … sayılı … markasının 10/08/1994 tarihinden itibaren 11. Sınıfta “Avize, avize taşı” emtialarında davacı adına tescilli olduğu, … adına 11. Sınıfta tescilli 22/10/2013 başvuru tarihli … başvuru numaralı … markasının Samsun …Noterliğinin … yevmiye numarası ile tasdik edilen (fotokopi belge üzerinde tarih bulunmamaktadır) inhisari lisans belgesi ile davacı şirkete lisans verildiği görülmüştür. TPE’den celp edilen tescil belgelerinden,… nolu 3 adet avize tasarımının ve … no’lu çoklu tasarım belgesi ile 68 adet avize tasarımının davacı adına tescil edildiği görülmüştür. TPE’den celp edilen tescil belgelerinden, … nolu 8 adet avize tasarımının ve … no’lu çoklu tasarım belgesi ile 28 adet avize tasarımının, davalı adına tescil edildiği görülmüştür. Dava dosyası kapsamında İstanbul 1. FSHHM’nin 2014/63 D.İş sayılı tespit dosyasında alınan rapor içeriğinden; davacının adına tescilli … numaralı 1.1 sırada kayıtlı “…” davalının “…” ve patentli ibaresi ile , … numaralı 58.1 sırada kayıtlı “…” davalının “…” ve patentli ibaresi ile , davacı adına kayıtlı … numaralı 53/1, 54/1, 34/1 numaralı tasarımların karması olan “…” davalının “…” ve patentli ibaresi ile pazarlayıp teşhir ettiğini ileri sürerek 2007,2009 ve 2012 yılı kataloglarını ve karşı tarafın 2013 yılı kataloğunu ibraz ettiği, tasarım uzmanı bilirkişinin kataloglar ve www…com alan adlı web sitesi üzerinde inceleme yaptığı ve davalı tarafın 2013 tarihli ürün kataloğu 100. Sayfada bulunan ürün ile davacının … sayılı 1 numaralı tasarımının iltibas yaratacak kadar benzer, -davalı tarafın 2013 tarihli ürün kataloğu 118. Sayfada bulunan ürün ile davacının … sayılı 34 numaralı tasarımının benzer, – davalı tarafın 2009 yılı ürün kataloğunun 109. Sayfasındaki ürün ile birebir aynı, – davalı tarafın 2009 yılı ürün kataloğunun 110. Sayfasındaki ürün ile, davacının … sayılı 53 numaralı tasarımının birebir aynı, -davalı tarafın 2013 tarihli ürün kataloğu 100. Sayfada bulunan ürün ile davacının … sayılı 58 numaralı tasarımının iltibas yaratacak kadar benzer, -davalı tarafın www…com alan adlı web sitesinde bulunan “…” isimli ürün ile davacının … sayılı 1 numaralı tasarımının iltibas yaratacak kadar benzer oldukları, -davalı tarafın www…com alan adlı web sitesinde bulunan “…” isimli ürün ile davacının … sayılı 58 numaralı tasarımının iltibas yaratacak kadar benzer oldukları, -davalı tarafın www…com alan adlı web sitesinde bulunan “…” isimli ürün ile davacının … sayılı 34 ve 53 numaralı tasarımının benzer olarak algılanmadığı, beyan edilmiştir. Dava dosyası kapsamında bulunan İstanbul 4. FSHHM’nin 2014/70 D.İş sayılı tespit dosyasında alınan bilirkişi raporu içeriğinden; bilirkişinin davalı tarafın www…com alan adlı web sitesinde ve İstanbul Kağıthane Mehmet Akif Ertaş Cami’sinde inceleme yaptığı, web sitesinden alınan görseller ve camide çekilen fotoğrafların dosya içerisinde bulunduğu görülmüştür. Dava dosyası kapsamında bulunan Karasu Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2014/23 D.İş. Sayılı dosyasından; Resuller Köyü Cami’sinde keşif yapıldığı, tasarımcı bilirkişi tarafından düzenlenen 01/12/2014 tarihli raporda; davalı tarafa ait camide bulunan avizenin, davacı adına tescilli … tescil numaralı tasarım ile iltibas yaratacak kadar benzer olduğu beyan edilmiştir. Mahkemece endüstri ürünleri tasarımcısı Yrd. Doc. …’dan alınan 29/12/2014 tarihli raporda:” http//…net adlı internet sitesinde ” …” markasının kullanıldığı, davalı firmaya ait ustunelavize.net adlı internet sitesinde davacı “…” firmasının … tescil no’lu 58.1 sıradaki avizesi ile … tescil nolu 1.1 sıradaki avizenin kendi “…” tasarımı olarak yayınlandığının tespit edildiği” beyan edilmiştir. Mahkemece davalının kullanımının, davalının tescil başvurusu kapsamına kalıp kalmadığı hususunda bilirkişiden ek rapor alınmış, 06/04/2015 tarihli ek raporda: ” davalı-karşı davacıya ait http//…net adlı adresinde satış amaçlı sergilenmiş olan dava konusu tasarımların, davalı-karşı davacının tescil belgeleri kapsamında olmadığı anlaşılmıştır.” şeklinde görüş bildirmiştir. Mahkemece bilirkişiler sektör uzmanı …, öğretim üyesi … ve endüstri ürünleri tasarımcısı … dan alınan 03/03/2016 tarihli raporda; “davacı …nin … tescil numaralı tasarımı ile Davacı … Ltd. Şti’nin 2013 kataloğunun 100. Sayfasında yer alan ürünün bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebeple benzer olarak algılandıkları; davacı … A.ş nin … tescil numaralı tasarımı ile Davacı … Ltd.Şti’ nin 2013 katoloğunun 288. Sayfasında yer alan ürünün bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebeple benzer olarak algılandıkları” beyan edilmiştir. Mahkemece bilirkişi heyetine muhasip bilirkişi Bağımsız Denetçi … dahil edilerek tazminat hesabı yönünden rapor alınması ve tarafların itirazlarının değerlendirilmesi için rapor alınmış, bilirkişiler 31/05/2016 tarihli raporda, tasarım benzerliği yönünden kök rapordaki görüşlerini tekrar etmişler,tazminat hesabı yönünden yaptıkları incelemede; davalı şirketin, bilirkişi incelemesine ibraz ettiği, dava konusu modellere alt ürünlerden yapmış olduğu satışlarını gösterir “irsaliyeli fatura” ‘lar ile defterlerinin İncelenmesi sonucunu davalı şirketin, dava konusu modellerden; “…” modeline ait, 2012 ve 2013 yıllarında ürün satışının olmadığı, 2014 yılında ise; taraflar arasında “Lisans Sözleşmesi” yapılmış olsa idi, davacının, davalı şirketten talep edebileceği “Lisans Bedeli” ‘nin; 270,40 TL olabileceğinin tespit edildiğini davacı şirket ile davalı şirket arasında, dava konusu modellerden “…” modeli için, 2012, 2013 ve 2014 yıllarında “Lisans Sözleşmesi” yapılmış olsa idi, davacının, davalı şirketten talep edebileceği “Lisans Bedelleri” ‘nin;2012Yılı İçin : 2.757,64 TL,2013Yılı İçin: 973,19 TL,2014Yılı İçin: 2.761,62 TL TOPLAM: 6.492,45 TL olabileceğinin tespit edildiğini beyan etmişlerdir. Mahkemece itirazların karşılanması ve davacının dayandığı marka yönünden lisans hesabı ve itibar tazminatı koşulları ile, dayandığı tasarım yönünden 52/b maddeye dayalı hesaplama yöntemine göre hesaplama yapılmak suretiyle bilirkişilerden alınan 12/08/2016 tarihli ek raporda: taraflar arasında ilgili marka için bir “Lisans Anlaşması” yapılmış olsa idi; davalının, davacı şirkete ödemesi gereken 2102, 2013, 2014 yıllarına ait marka “Lisans Bedelleri” toplamının; 654,75 TL + 2.757,64 TL + 973,19TL + 270,40 TL + 3.277,55TL=7.933,53 TL olduğunun tespit edildiği, -556 Sayılı KHK ‘nın 68. Maddesi gereğince, davalının, dava konusu markayı, kötü veya uygun olmayan şekilde kullandığına dair; davalı ile markaya ait ürünleri sattığı tüketiciler arasında, markaya ait ürünlerin kalitesi ile ilgili Tüketici Hakem Heyetleri ‘ne veya Tüketici Mahkemeleri’ne taşınan herhangi bir anlaşmazlık veya bu yönde bir delil ibraz yahut tespit bulunmadığı, “itibar tazminatı” koşullarının oluşmadığı kanaatine varıldığı, – “tasarımdan doğan haklara tecavüz edenin, tasarımı kullanmakla elde ettiği kazanca göre” maddi tazminat tutarı toplamının; 473,76TL+ 1.995,35TL+736,67 TL+264,48TL+ 3.205,84TL= 6.676,10TL olduğunun tespit edildiği beyan edilmiştir. Bilirkişi raporunda marka lisans bedelinin hesaplanmasında, “…” ve “…” ürününden yıl içinde satılan ürün bedelinden elde edilen faaliyet karının %20’sinin lisans bedeli olarak hesaplandığı anlaşılmıştır. Davacı vekilinin rapora itirazında, sunulan faturaların gerçeği yansıtmadığı, faturalarda yer alan bedellerin ticari teamüllere aykırı olduğu, bir kısım camilere satılan ürünlerin faturalarının davalıdan istenmesi gerektiğini, ilgili cami ve müftülüklere müzekkere yazılarak faturasız gerçek bedelin sorulmasını ve sektör bilirkişisinden gerçek bedel konusunda rapor alınmasını talep ettiği anlaşılmıştır. Davalı vekilinin rapora itirazında tespit edilen bedellerin fahiş olduğu ileri sürülmüştür.
G E R E K Ç E: Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili adına tescilli … sayılı çoklu tasarım belgesi ve … sayılı çoklu tasarım belgesinde tescilli avize tasarımlarının davalı tarafça taklit edilerek üretildiğini, satışa sunulduğunu beyanla tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, meni ve durdurulmasını, 554 Sayılı KHK 52/2-b, 53/1 maddeleri uyarınca şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın ve 554 Sayılı KHK 49/1-c maddesine göre 100.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren avans faiziyle tahsilini, hükmün ilanını talep etmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili adına tescilli … sayılı “…” markası ve inhisari lisans ile kullandıkları … numaralı “…” markalarının davalı tarafça http://…net internet sitesinde “…” markası ile satışa sunulduğunu beyanla, markaya tecavüz ve haksız rekabet edildiğinden bahisle markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, meni ve durdurulmasını, 556 Sayılı KHK 66/2-c maddesi uyarınca lisans bedeline göre şimdilik 1.000 TL maddi tazminatın KHK 67. Maddesine göre arttırılmasını, 50.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini ve 556 Sayılı KHK 68. maddesine göre 10.000 TL itibar tazminatının tazminatın dava tarihinden itibaren avans faiziyle tahsilini, hükmün ilanını talep etmiştir. Davalı-karşı davalı vekili, karşı davasında davacı adına tescilli tasarımların hükümsüzlüğünü talep etmişse de, hükümsüzlük davası takip edilmediğinden, işlemden kaldırılmış, süresinde yenilenmediğinden açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; markaya tecavüz ve haksız rekabetten dolayı 556 Sayılı KHK 66/2-c maddesi uyarınca lisans bedeline göre tazminat talep edildiği, mahkemenin kabulüne göre, hükme dayanak yapılan raporda, davacının tescilli tasarımına tecavüz teşkil ettiği beyan edilen, davalının “…” ve “…” ürünlerinin satış rakamlarından elde edilen kar üzerinden lisans bedeli hesaplandığı anlaşılmıştır. Davacının, davalı tarafın bu ürünlerin davacı markası ile satıldığını değil, internet alan adında ve web sitesi içeriklerinde davacı markası ile satış yapıldığını ileri sürdüğü göz önüne alınarak, öncelikle markaya tecavüz fiilinin yukarıda yazılı şekilde gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi, sonra markaya tecavüz fiilinin başlangıç tarihinin tespiti ile, markaların tescil tarihi, markanın değeri, lisans verilip verilmediği, varsa emsal lisans sözleşmesi, yoksa sektörde rayiç lisans bedel ve oranlarına göre hesaplama yapılması gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporu ile karar verilmesi yerinde görülmemiş, davacı vekilinin markaya tecavüz yönünden maddi tazminat hesabına ilişkin istinaf sebebinin kabulüne karar verilmiştir. Davacı vekilinin tasarıma tecavüz yönünden maddi tazminata ilişkin istinaf sebebinin incelenmesinde; davacı tarafça davalının faturalarındaki rakamların gerçeği yansıtmadığı ileri sürülerek ilgili cami, dernek ve müftülüklerden sorulmasını talep ettiği, dava dilekçesi ekinde çizelge sunduğu ve bilirkişi raporlarına itiraz ettiği anlaşılmakla, müzekkere yazılarak ve müzekkere ekinde tasarımların görsellerinin gönderilerek, kimden alındığının, satış tarih ve bedellerinin sorulması varsa fatura, belge, defter kaydı gibi belgelerin örneklerinin istenilmesi, belge temin edilememesi halinde, davalının kataloglarında ve internet sitesi üzerinde sektör bilirkişisinin de bulunduğu heyet tarafından inceleme yapılarak faturalardaki bedellerin gerçeği yansıtıp yansıtmadığının değerlendirilerek, tasarıma tecavüz fiilinin başlangıç tarihinin ve satış bedellerinin tespiti ile davalının elde ettiği gelirin hesaplanarak tazminat hesabının yapılması gerekirken, davacı vekilinin delilleri toplanmadan ve itirazları incelenmeden eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiş, davacı vekilinin tasarıma tecavüz yönünden maddi tazminat hesabına ilişkin istinaf sebebinin kabulüne karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı vekili müvekkili adına 27/09/2014 tarihli … tescil numaralı, 08/05/2013 başvuru tarihli … tescil numaralı ve 08/05/2013 başvuru tarihli … tescil numaralı tasarım tescil belgelerinin bulunduğunu savunmuş, mahkemece TPE’den celp edilen tescil belgelerinden davalı-karşı davacı adına avize tasarımlarının tescilli olduğu anlaşılmıştır. Davacı vekilinin istinaf dilekçesi ekinde sunduğu mahkeme kararından, davacı tarafça davalı adına tescilli …-…-…-…-…-…-…-…-…-… numaralı tasarımlar ile …-…-…-… numaralı tasarımların hükümsüzlüğüne yönelik İstanbul 2. FSHHM’nin 2014/188 Esas-2016/21 Karar sayılı dosyasında dava açtığı, davalı karşı davacı vekilinin de karşı davasında, davacı adına tescilli …, …-…-…-…-… ve …-…-…-…-…-…-…-…-… sayılı tasarımların hükümsüzlüğünü talep ettiği, davacı tarafça ibraz edilen mahkeme kararının tüm sayfalarının bulunmadığı, kesinleşme şerhinin bulunmadığı anlaşılmakla Dairemizce kararın kesinleşme şerhli örneği mahkemesinden celp edilmiş, mahkemenin 01/03/2016 tarihli kararıyla; “Davanın kısmen kabulüne, davalının TPE nezdinde tescilli … tescil nolu çoklu tasarımlarından …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … nolu tasarımları ile davalının … tescil nolu çoklu tasarımlarından …, … ve … nolu çoklu tasarımlarının yenilik ve ayırt edicilik vasıfları bulunmadığından 554 sayılı KHK ‘nın 43/1-a bendi uyarınca hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, karşı davanın açılmamış sayılmasına” karar verdiği, tarafların temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 20/02/2018 tarihli 2016/6315 Esas-2018/1260 Karar sayılı kararıyla, asıl davada verilen kararın onanmasına, karşı davaya ilişkin kararın bozulmasına karar verildiği, karar düzeltme isteminin Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 22/01/2020 tarihli kararı ile reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Davacının dayandığı …numaralı tasarım ve 2011/02598-58 nolu tasarımın hükümsüzlüğü talep edilmediğinden karşı davanın sonucunun istinaf başvurusuna konu davada, bekletici mesele yapılmasına gerek olmadığı kanaatine varılmıştır. Markaya tecavüz yönünden davacının davalının http://…net internet sitesi alan adında ve bu internet sitesi içeriği ile, davalının www…net alan adlı internet sitesinde, “…” markasının kullanıldığını ileri sürdüğü, 556 Sayılı KHK 66/2-c maddesi uyarınca lisans bedeline göre tazminat talep ettiği anlaşılmıştır. Mahkemenin kararında davacı adına tescilli markaların 11. Sınıfta tescilli olduğu, davalının aydınlatma ürünleri üzerinde “…”ve/veya “…” markasını kullandığına dair dosya kapsamında delil bulunmadığı, bu durumda davalının internet sitesi alan adı ve içerikteki kullanımlarının davacının tescilli markalarından kaynaklanan haklarına ne şekilde tecavüz ettiğinin gerekçeli kararda tartışılmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin markanın tescil sınıfına yönelik istinaf başvurusunun, eksik inceleme nedeniyle yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Davalı vekilinin tasarıma tecavüze yönelik asıl davaya konu olan “…” ve “…” ürünlerinin kendisi adına tescilli olduğunu ve tescil kapsamında kullanıldığını beyan ettiği, dosya kapsamına davalı adına tasarım tescil belgelerinin celp edildiği, mahkemece bilirkişi Yrd. Doc. …’dan alınan 06/04/2015 tarihli ek raporda: davalı-karşı davacıya ait http//…net adlı adresinde satış amaçlı sergilenmiş olan dava konusu tasarımların, davalı-karşı davacının tescil belgeleri kapsamında olmadığı şeklinde görüş bildirildiği anlaşılmışsa da incelemede davalının sadece … sayılı tasarım tescil belgesindeki tasarım ile karşılaştırıldığı, davalı vekilinin rapora itiraz ederek müvekkilinin …-… ve … numaralı tasarım tescil belgelerinin koruma kapsamında olduğunu ileri sürdüğü, mahkemece davalının ürününün dava tarihinde geçerli olan …-… ve … numaralı tescil kapsamında olup olmadığı konusunda ek rapor alınmadığı, eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmış, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir. Taraf vekillerinin istinaf başvurularının 6100 Sayılı HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince eksik inceleme nedeniyle kabulüne karar verilmekle, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam olunması için mahkemesine gönderilmesine, taraf vekillerinin yargılama giderleri ve vekalet ücretlerine yönelik istinaf başvurularının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı KABULÜNE, taraf vekillerinin yargılama giderleri ve vekalet ücretlerine yönelik istinaf başvurularının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 2-İstanbul(Kapatılan) 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 18.07.2017 tarihli 2014/254 E. – 2017/112 K.sayılı kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Dosyanın Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam edilmek üzere mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talepleri kabul edildiğinden, istinaf peşin harçlarının talepleri halinde iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 160,00 TL (posta-teb-müz) masrafının 1/2 oranında 80,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 18/06/2021 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.