Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3017 E. 2021/1159 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3017 Esas
KARAR NO: 2021/1159 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/05/2018
NUMARASI: 2017/355 E. – 2018/126 K.
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
KARAR TARİHİ: 03/06/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı taraf vekili dava dilekçesinde; Müvekkilin, fırıncıların, un ve unlu mamulleri üreticilerinin ekmek ve unlu mamullerin üretiminde kullandıkları, piyasada konik adıyla bilinen özellikli bir tasarım gerçekleştirdiğini, tasarımı için 16/04/2013 tarihinde yapmış olduğu başvuru neticesinde 07/02/2014 tarihli … tescil numaralı endüstriyel tasarım tescil belgesini aldığını, aynı tasarım için, … seri numarasıyla faydalı model tescil belgesini aldığını, müvekkil şirket sahibi …’un 1993 yılından beri Konik sektöründe hizmet verdiğini, konik sektöründe … olarak bilindiğini, TPE tarafından 29.05.2013 tarihli … tescil numaralı marka tescil belgesi aldığını, davalıların, müvekkilden satın aldığı aparatları taklit etmek suretiyle üretmeye ve kendi kataloglarında kullanmaya başladıklarını, davalının eyleminin, tasarımına tecavüz teşkil ettiğini, davalılar tarafından üretilen ürünlerin kalitesinin düşük olduğunu, tasarımın üretiminin yapıldığının tespiti, bu üretimin önlenmesi, üretimde kullanılan makine, kalıp ve cihazlara el konulması ile davalının eyleminden ötürü yoksun kalınan kazancın ve uğranılan maddi manevi zararın giderilmesi haksız rekabet nedeni ile, tecavüz dolayısıyla yoksun kalınan kazancı da kapsamak üzere, şimdilik, davalılardan ayrı ayrı 10.000 TL maddi, müvekkilin ticari itibarının zedelenmesinden ötürü, uğramış olduğu manevi zararların karşılığı olarak, 10.000TL manevi tazminatın haksız fiilin gerçekleştiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın faydalı model belgesinin 21/06/2016 tarihinde iptal edildiğini, dava ikamesi anında davacının herhangi bir faydalı model hakkının bulunmadığını, bu sebeple faydalı modele ilişkin taleplerinin reddinin gerektiğini, davacının yenilik vasfı taşıdığı iddiası ile adına tescil ettirdiği … tescil nolu Endüstriyel Tasarım ile müvekkilin ürettiği ürünlerin benzer olmadığını, Konya 3. AHM tarafından yapılan keşif ve heyet tarafından verilen rapor ile benzerlik olmadığının sabit olduğunu,İstanbul 4. FSHM 2017/11 E. sayılı dosya üzerinden endüstriyel tasarım yönünden hükümsüzlük davası açtıklarını, davaların birleştirilmesini yahut bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, davalı tarafa ait söz konusu … tescil nolu tasarımın yeni olmadığını, dolayısıyla SMK md. 56 da ki şartları taşımadığını, davalı tarafın yenilik vasfı taşımayan, bir ürünü, davalının “konik çevirme makinası” yahut “hamur yuvarlama makinası”” olarak da bilinen ve yaklaşık 30 yıldır sektörde var olan makinenin, yine 30 yıldır varlığı tartışmasız olan konik isimli aparatını kendi adına tescil ettirip, kötü niyetini ortaya koyduğunu, beyanla davanın reddini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Davalılar tarafından davacı şirket aleyhine İstanbul 4 FSHHM’ nin 2017/11 esas sayılı dosyası ile dava konusu … nolu tasarımın yenilik ve ayırt ediciliğin bulunmadığından bahisle dava açılmış ve dava dosyası ile birleştirilmesi talep edilmiş, mahkemenin 24/02/2017 tarihli 2017/11 Esas-2017/28 Karar sayılı kararıyla davanın mahkemenin 2016/168 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 08.05.2018 tarihli 2017/355 E. – 2018/126 K. sayılı kararıyla; “…Toplanan deliller ve hüküm kurmaya elverişli ve yeterli bilirkişi raporu ışığında …’e ait, hükümsüzlüğü talep edilen … tescil nolu 1. ve 2 tasarımın 554 s. KHK’ya göre hükümsüz kılınması gerektiği, davalılara ait yuvarlama makine konilerinin …e ait … tescil no.lu tasarım tescilinin 1. tasarımının koruma kapsamı içerisinde kaldığı ancak hükümsüzlük şartları oluştuğundan tasarım hakkının baştan beri doğmamış hale gelmesi nedeniyle tecavüz oluşturmayacağından …’ e ait … nolu faydalı modelin de dava tarihi öncesinde ücreti ödenmediğinden iptal edilmiş olduğu ve yapılan incelemede hiçbir isteminin başvuru tarihi itibariyle yenilik içermediği anlaşılmakla asıl davada davalılar aleyhine açılan tasarım ve faydalı model hakkına tecavüz ve tazminat taleplerine ilişkin davanın reddine, birleşen davada;Davacılar …, … tarafından davalı … Ltd. Şti.aleyhine açılan davanın kabulü ile davalı şirket adına TPE nezdinde tescilli … tescil nolu 1 ve 2 nolu çoklu tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı – birleşen davada davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; 554 sayılı KHK’nın 6. maddesi uyarınca bir tasarımın aynısının, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarımın yeni kabul edildiği ve tasarımların sadece küçük ayrıntılarda farklılık gösteriyorlarsa aynı sayıldığını, aynı KHK’nın 8. maddesine göre de koruma talep edilen bir tasarımın başvuru tarihinden önceki on iki ay içerisinde tasarımcı veya halefi veya bu kişilerin izni ile üçüncü bir kisi tarafından kamuya sunulursa, 6’ncı ve 7’nci maddeler çerçevesinde tasarımın yeniliğini ve ayırt edici niteliğini etkilemeyeceğini, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 20/06/2013 tarih, 2013/6448 esas, 2013/12943 karar sayılı kararının da aynı yönde olduğunu, tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, son bilirkişi raporuna karşı yaptıkları itirazda da belirttiği üzere davalı tarafın delil listesinde sunduğu ve bilirkişinin internet sitelerinden temin ettiği yuvarlama makinesi konilerinin de ilgili firmalara müvekkili tarafından satıldığını, buna dair fatura suretlerini dosyaya sunmalarına rağmen mahkemece KHK. nın 8. Maddesi kapsamında bir araştırma ve değerlendirme yapılmadan karar verildiğini beyanla, kararın kaldırılarak, davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: TPMK’dan celp edilen kayıtlardan, 16/04/2013 başvuru ve tescil tarihli, … tescil no.lu “Konik Çevirme Makinası Ana Yarı Mamul Parçası” tasarımının, davacı- karşı davalı … adına tescilli olduğu görülmüştür. TPMK’dan celp edilen kayıtlardan … sayılı Faydalı Model belgesinin, 2015 yılı ücretinin süresinde ve takip eden 6 aylık süre içerisinde ödenmemesi nedeniyle geçersiz sayıldığı anlaşılmıştır. İstanbul 4. FSHHM’nin 2016/168 E sayılı dosyasında talimat yoluyla Konya 3. AHM tarafından alınan raporda davalı işyerinde tespit yapıldığı, davalılarca tespite itiraz edildiği ve daha önce söz konusu ürünün üretilmiş olduğuna dair internet adresleri ve görüntüleri sunarak tasarımın yenilik vasfının bulunmadığını belirtmişlerdir. Mahkemece Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla alınan 26 Aralık 2015 tarihli Makine Mühendisi bilirkişi ile Patent/Marka uzmanı hukukçu bilirkişi heyeti raporunda, davalı adresinde yapılan inceleme sonucunda; davacının ürünündeki iç destek mesnet yuvasının koniğin dökümündeki kalıbında mesnet yerinin gövdeye bağlı olarak gövdeyle birlikte dökümden çıktığı ve bu destek mesnedinin konik iç mesnet yuvasına tespitinin cıvatalama (saplama) bir şekilde yapıldığı, ayrıca konik milinin gövdeye tespitinin de cıvatalı (saplama) ile yapıldığı, milin dış yüzeyindeki tespit plakasının da gövdeye cıvata ile (saplama) bağlı olduğu ve özellikle bu iki unsurun davalıların konikleriyle bariz farklılıklar arzettiğini, davalıların ürünlerinde ise destek mesnetlerinin gövdeye kaynak ile tespit edildiğini, konik milinin gövde tepe dış yuvasına tespitlerinin cıvata (saplama) metodu ile yapılmadığı, mil çapı ve uzunluklarının da davacı ürünleriyle bire bir örtüşmediği, konik ölçülerinin (mil, çap, uzunluk, bilya yatakları ) açısından davacı ürünleriyle farklılıklar arzettiği, hamur yuvarlama makinelerinin, fonksiyonunu yerine getirmesi için bu koniğin kullanılmasının mecburi olduğunu, koniğin imalat ve tasarım tekniğinin aynı ve benzer olmak zorunda olduğunu, seçenek özgürlüğünün bulunmadığını, ürünün başvuru tarihinden önce açıklandığı için bu tasarımın harcıalem olduğunu, davacının FM bölgesi ile korunan hakkının mevcut olmadığını, davacının tasarım tescil belgesi ve FM belgesine tecavüzün söz konusu olmadığını beyan etmiştir. Mahkemece alınan 22/01/2018 tarihli tasarım uzmanı ve makine mühendisi patent vekili bilirkişi raporunda; davalı-karşı davacıya ait ürün resimleri incelendiğinde, genel biçim, konik yapı, alt destek parçası, konik yapı mili, form algı, temel strüktürel yapı bakımından davacı-karşı davalı …’e ait … tescil numaralı 1 numaralı tasarım arasında belirgin bir fark bulunmadığı, ürünün davacı-birleşen davada davalının belgesinin koruma kapsamında kaldığı, … Makine … plakalı makine, … Makine 7 Mayıs 2012 tarihli video, … 09 Mart 2012 tarihli video, … 28 Mart 2011 tarihli video, 1 Şubat 2013 tarihinden önce www.google.com.tr’de yer alan konik yuvarlama makinası görselleri incelendiğinde, davacı-karşı davalı …’e ait … tescil numaralı 1 ve 2 numaralı tasarım ile benzer oldukları ve hükümsüzlük koşullarının oluştuğu beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E: Tasarım tescil belgesi ve Faydalı Model belgesinden kaynaklanan haklara tecavüzün tespiti, meni, refi ve tazminat talepli asıl dava ve davacı adına tescilli … tescil no.lu “Konik Çevirme Makinası Ana Yarı Mamul Parçası” tasarımının hükümsüzlüğü talepli birleşen davada, mahkemece asıl davanın reddine, birleşen hükümsüzlük davasının kabulüne karar verilmiştir. Davacı-birleşen davada davacı vekili istinaf başvurusunda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hükümsüzlüğe dayanak olarak gösterilen makinelerin, ilgili firmalara müvekkili tarafından satıldığını ve 554 Sayılı KHK 8. Maddesine göre tasarımın yeniliğini etkilemeyeceğini, hükümsüzlük kararının ve asıl davada verilen kararın hatalı olduğunu ileri sürmüştür. Birleşen dava 17/01/2017 tarihinde açıldığından, uyuşmazlığın çözümünde 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet hükümlerinin uygulanacaktır. SMK 56/1maddede “Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması koşuluyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur” SMK 57/2 maddesinde “Koruma talep edilen bir tasarım başvuru tarihinden veya rüçhan talebi varsa rüçhan tarihinden önce on iki ay içerisinde tasarımcı veya halefi yada bu kişilerin talebi ile üçüncü bir kişi tarafından veya tasarımcı ya da halefleri ile olan ilişkinin kötüye kullanımı sonucu kamuya sunulması halinde bu açıklama tasarımın yeniliğini ve ayırt ediciliğini etkilemez. “hükmü düzenlenmiştir. Davaya konu tasarım, 16/04/2013 başvuru tarihli olup, bilirkişi raporunda yenilik giderici olarak, birleşen dosyaya ibraz edilen kataloglar ile, … Makine tarafından 28 Mart 2011 tarihli videonun dayanak alındığı, davacı vekilinin 06/02/2018 tarihli rapora itiraz dilekçesinde … Makine A.Ş.’nin makineyi kendilerinden 484152 sayılı 04/12/2007 tarihli fatura ile kendilerinden aldığını yine yenilik giderici delil olarak incelenen … Makine firmasının 09 Mart 2012 tarihli videosundaki konik ürünün kendilerinden, 11/05/2016 tarihli … sayılı fatura ile alındığını ileri sürmüştür. …’nin fatura tarihinin tasarım başvuru tarihinden 12 aylık süreden çok önceye ait olduğu, … Makine’nin 2012 tarihli videosundaki ürünün, 2016 tarihli faturaya konu ürün olduğu iddiasının ise kabul edilebilir olmadığı gibi videonun 12 aylık hoşgörü süresinden çok önce kamuya sunulduğu, kaldı ki bilirkişi raporunda yenilik giderici delil olarak, … makine ve … Makine firmalarının videolarının da değerlendirildiği, davacı tasarımının tescil başvuru tarihinden önce üçüncü kişiler tarafından kamuya sunulduğu, yeni ve ayırt edici olmadığı, hükümsüzlük ve terkin koşullarının oluştuğu, ilk derece mahkemesinin asıl davanın reddi ile birleşen davanın kabulü kararının yerinde olduğu kanaatiyle, davacı-birleşen davada davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı-birleşen davada davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken asıl dava ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı 59,30 TL harçtan, peşin alınan 71,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 46,80 TL eksik harcın davacı-birleşen davada davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davalı-birleşen davada davacılar avansından kullanıldığı anlaşılan; 14,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davacı-birleşen davada davalıdan alınarak, davalı-birleşen davada davacılara verilmesine, b)Davacı-birleşen davada davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 03/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.