Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3015 E. 2018/2141 K. 15.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3015 Esas
KARAR NO : 2018/2141
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/217 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Manevi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 15/10/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
Davacı vekili, “müvekkilinin 1953 yılından beri ABD’de paslanmayı önleyici, çözücü madde sektöründe … markasıyla üretim ve satış yaptığını, … markanın sektörde dünya çapında tanınmış olduğunu, dünyada ve Türkiye’de uzun yıllardır kullanıldığını,…. markanın Türkiye’de de tescilli olduğunu, ABD dışında pek çok ülkede de marka tescilleri bulunduğunu ve ürün satımı olduğunu, Türkiye’de 2 ve 4.sınıflarda …ve …no’lu … markalarının ve…. ve… no’lu (ürün kutusu şekli ve dizaynı) markaları bulunduğunu, tanınmışlığın Bakırköy 2.FSHHM 2013/158 E. 2013/9 K.sayılı kararıyla da sabit olduğunu, davalının ise müvekkilinin markasını ve ambalaj kutu görsellerini taklit ettiğini, kutulardaki renklerin ve konumlarının bile aynı olduğunu” iddia ile davalı tarafça üretilip satışa sunulan ve müvekkilin hem … markasıyla, hem ürün ve ambalaj tasarımı ve etiket dahil tüm ticari takdim şekli ile iltibas yarattığı ürün ve benzerlerinin satış üretim dağıtım ve ticari amaçla bulundurulmasının önlenmesini, internetteki (www….) tanıtım ve kullanımların durdurulmasını ve bu kullanımların site içeriklerinden çıkarılmasını, mümkün olmadığı takdirde web sitelerine erişimin önlenmesini, ürünlerin dizaynları, kalıp, kutu, ambalaj, broşür, katalog vb’nin toplatılarak yediemine teslimini, bu konularda tedbir kararı verilmesini, yargılama sonunda da markaya tecavüzün ve haksız rekabetin hükmen tespitini, men’ini, def’ini, tedbir konularında esastan da hüküm kurulmasını, 50.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini ve kararın ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevaben, “müvekkilinin, İstanbul/Çekmeköy adresi itibariyle yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu FSHHM olduğunu, müvekkilinin 1963 yılından beri sektörde faaliyet gösterdiğini, … ibareli çok sayıda markası yanında … no’lu …” markası da bulunduğunu, 17 yıldır bu markalı ürünlerin de satışını yaptığını, karıştırma ihtimalinin ve marka hakkına tecavüz, haksız rekabet ya da tanınmışlıktan haksız yararlanmanın söz konusu olmadığını” savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece 26.06.2018’de ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, 50.000 TL tazminat karşılığında, davalının tescilli markası dışında … ibaresinin üstte büyük ve … ibaresinin altta küçük olarak, koruyucu yağlar, spreyler emtiası üzerinde kullanımının dava sonuna kadar tedbiren önlenmesine, bu ürünlerin satış ve tanıtımının yapıldığı www….internet adresindeki detay … web sayfasında ve sair internet sitelerinde içeriklerin 1 hafta içinde çıkarılmasına, mümkün olmadığı takdirde bu sitelere erişimin engellenmesine” karar verilmiştir.
Davalı vekili 10.07.2018 havale tarihli istinaf dilekçesi ile, ” verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin uzun yıllardan beri sektörde bulunduğunu, … ibareli çok sayıda marka tescilleri olduğunu, ayrıca müvekkilinin “… şekil” biçiminde marka tescili bulunduğunu ve kullanımının tescile dayalı olduğunu, iltibasın ve karıştırma ihtimalinin söz konusu olmadığını, davacının tecavüz iddiasının dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, davacının tescilli markasında çok daha önce müvekkilinin kullanımının bulunduğunu, davacının gerçek hak sahipliğine dayanamayacağını, davacı markanın tanınmış marka olmadığını ve haksız yararlanmanın, sulandırmanın söz konusu olmadığını” savunarak ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davacı vekili istinafa cevaben, “önceki iddialarını tekrarlayarak, her iki tarafa ait ürün görsellerine ve marka görsellerine de yer vermek suretiyle, ürünlerin ticari takdim şekillerinin, renk ve tasarımlarının birebir aynı olduğunu, SMK 155.md gereği tescilin savunma dayanağı olamayacağını, müvekkilinin … marka tescillerinden ilkinin 1973 yılına kadar geri gittiğini, şekil markalarının ise 1996 yılından beri tescilli olduğunu, müvekkilinin markasının tanınmışlığının Bakırköy FSHHM kararıyla sabit olduğunu, tedbir koşullarının mevcut olduğunu ve tedbir kararının doğru olduğunu” savunarak istinaf isteminin reddini, tedbirin devamını istemiştir.
Her ne kadar davalı vekili yukarıda yazılı nedenlerle istinaf isteminde bulunmuş ise de, davalı tarafın kullanımının, kullanım şekli ve SMK’nın 155.maddesi, davacının ürün ambalajının renk ve tasarımı ile davalı ürün ambalajı renk ve tasarımı, davacının … no’lu şekil markaları ve dosya kapsamına göre tedbir kararının yerinde olduğu gözetilerek istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:
-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin REDDİNE,
-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
-İstinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 15/10/2018 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.