Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/3011 E. 2021/1058 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/3011 Esas
KARAR NO: 2021/1058
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/05/2018
NUMARASI: 2016/20 E. – 2018/547 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat
KARAR TARİHİ: 27/05/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Kocaeli/Kartepe’de bulunan … Kereste Fabrikasının sahibi olduğunu, fabrikaya 23/08/2015 tarihinde hırsız girmesi sonucu davacı müvekkilinin hamilindeki 24 adet çek, bir miktar nakit para ve 3 adet mumzam senedin çalındığını, hırsızlığa konu çek ve senetlerle ilgili olduğu Kocaeli 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2015/3076 D.İŞ dosyası ile el koyma kararı verildiğini, Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/840 E.sayılı dosyası ile 24 adet çek ile ilgili olarak ödemeden men yasağı verildiğini ancak, … E/5 şubesi … seri nolu 30/10/2015 tarihli …’a ait 60.000,00-TL bedelli çekin davalı tarafından … Bankası aracılığı ile takas şubeden sorulduğunu ve anılan çekin davalı şirketin elinde olduğu bilgisine ulaşıldığını, Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/840 E.sayılı dosyasından dava konusu çeklere ilişkin TTK’ nun 158. maddesine dayanarak istirdat davası açmak üzere taraflarına süre verildiğini ve iş bu davanın açıldığını, davacı müvekkilinin bu çekin keşidecisi değil yetkili hamili olduğunu, çekin … tarafından davacının müvekkiline teslim edildiğini, müvekkili tarafından cirolanmadan rızası dışında elinden çıktığını bu nedenle hırsızlığa konu çekle ilgili olarak davalının kötü niyetli olduğunu, asıl alacaklı tarafın müvekkili olduğunu, belirterek sonuç olarak ;davanın kabulü ile, davalının elinde bulunan … E/5 şubesi … seri nolu 60.000,00 TL bedelli çekin davacı vekiline iadesiyle ilgili bankadaki ödeme yasağı kararının devamı için tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 20/02/2017 tarihli ıslah dilekçesinde; müvekkilinin aslen dava dışı keşideciye elden borç para vermiş olup, keşideci tarafından bunun karşılığında davaya konu 60.000,00-TL bedelli çeki teslim ettiğini, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğundan, verilen bu çek her iki tarafın da ticari defterlerine kayıt edilmediğini, bu nedenle dava dilekçesinde sehven yapılan hata nedeni ile dava dilekçesini ıslah ettiklerini belirttiği anlaşılmıştır.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu çekin, vekili tarafından alacağına karşılık … E/5 İzmit Şubesi … seri nolu 60.000,00 TL bedelli çekin 30/10/2015 tarihli çekin Kocaeli keşideli olup, çeki müşteri evrakı olarak aldığını, çeke ödeme yasağı koyan şahsın çek üzerinde hiçbir cirosu bulunmadığı gibi de, ciro silsilesi içinde hiçbir hakkının da olmadığını, davacı tarafça keşideciden peşin alış veriş sonucu alındığından bahisle fatura kesilmediği iddiasının gerçeği yansıtmadığını, taraflar arasında peşin de olsa yapılan alış veriş neticesinde irsaliye düzenlemeli ve fatura kesilmesi gerektiğini, dolayısıyla çeki keşidecisi ile çeki çaldırdığını iddia eden arasında hukuki irtibat bulunmadığını, zaten çekte de cirosunun mevcut olmadığını, müvekkilinin dava konusu çeki … A.Ş den müşteri çeki olarak aldığını, müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu, ödeme yasağı neticesinde keşideci tarafından çekin ödenmesi engellenmiş olup, aynı zamanda alacaklı olduğu cirantadan da tahsili imkanının kısıtlandığını, davacıya Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından istirdat davası açmak üzere süre verildiğini, çekin müvekkili tarafından ibraz edildiği tarihin 30/10/2015 olduğu, davacının ise iş bu davayı 2 ayı aşkın bir süre sonra 08/01/2016 tarihinde açtığını, mahkemece verilen sürenin aşımından sonra iş bu dava ikame edilmiş olmakla, Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen ödeme yasağını kalkmış hükmünde olduğunu, dolayısıyla mahkememizden verilen ihtiyati tedbir talebinin kabulü kararına itiraz ettiklerine belirterek öncelikle çek kararının kaldırılmasına, haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….her ne kadar davacı tanığı keşideci …’ın beyanında davaya konu çekin aralarındaki borç ilişkisine istinaden davacıya verdiğini beyan etmiş ise de; davalı …Şti’nin, davaya konu çeki ciranta … Şirketin’den ciro yolu ile teslim aldığı, çekteki ciro silsilesinin düzgün olduğunun görüldüğü, istirdat talebinde bulunan davacı tarafın sadece meşru hamil olduğunu değil aynı zamanda davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusuru bulunduğunu kanıtlaması gerektiği ancak, davalının çeki kötü niyetle iktisap ettiği ya da iktisapta ağır kusuru bulunduğu usulüne uygun yasal delillerle kanıtlanamadığı” gerekçesiyle davanın reddine, İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ciro silsilesinin kopuk olmadığı bilinmekle birlikte mahkemenin defter incelemesi yapmadan karar verdiğini, çeki iktisap eden taraf açısından sahte kaşe basılarak sahte imza atılarak iyiniyetli üçüncü kişi durumuna geçilebildiğini, davalı çeki edinme sebebini ispatla yükümlü olmasa da kötüniyet ve ağır kusurun defter incelemesi ile belirlenebileceği, hamilin iyiniyetli olup olmadığının senedin iktisap anına göre belirleneceğini, Yargıtay’ın kötüniyeti çekin önceki hamilin elinden rızası dışında çıktığını bilmek ve bilebilecek durumda olmak şeklinde ağır kusuru ise hamilin kimliğinin sorulmamasında olduğu gibi çekin iktisabında olağan özenin gösterilmemesi şeklinde olduğunu belirttiğini, YHGK 27.0.2002 T, 2002/19-80, 2002/130K sayılı ilamı, bu durumda davalının basiretli tacir olarak çekin akıbetini çeki iktisap ederken bankadan sormaması, aksi halde ödeme yasağı kararı olduğunu öğrenecek olmasının ağır kusuru gösterdiğini, senedin rıza dışı elden çıktığının tanık dahil her türlü delil ile ispatlanabileceğini belirterek eksik incelemeye dayalı kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, çekin istirdadı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. TTK 792.maddesine göre; Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür. Somut uyuşmazlığa konu … E5 İzmit Şubesine ait 30.10.2015 Tarihli 60.000TL bedelli hamiline düzenlenen çekte keşidecinin; …, sırasıyla cirantaların dava dışı …Ltd Şti, dava dışı … Aş ve davalı … Ltd Şti olduğu, davacının dava dilekçesinde çekin … ile yapılan ticari alışverişe karşılık peşin alışveriş sonucu teslim edildiğini, cirolanmadan çalındığını ileri sürdüğü, ıslah dilekçesinde keşideciye elden borç para verilmesi nedeni ile verildiğini ileri sürdüğü, mahkemece çek keşidecisi …’ın tanık olarak dinlenildiği anlaşılmakla; çekte şeklen düzgün ciro silsilesi olduğu, çekte dava dışı üçüncü kişilerin cirolarının olduğu, TTK 792 maddesi gereğince davalının çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğunun ispatlanamadığı gerekçesi ile ilk derece mahkemesinin davanın reddine karar verilmesinde esas ve usul yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir. Açıklanan nedenle davacı yanın istinaf istemimin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30TL harçtan peşin alınan 35,90TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 27/05/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.