Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2974 E. 2021/1044 K. 21.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2974 Esas
KARAR NO: 2021/1044 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/04/2018
NUMARASI: 2017/551 E. – 2018/105 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 21/05/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin … tescil numaralı … markasının sahibi olduğunu, davalının … markası için tescil başvurusunda bulunduğunu, başvuru sonuçlanmadan da ticari faaliyetlerinde kullanmaya başladığını, müvekkilinin … markası altında kredi skorlaması ve finansal ürün pazarlaması konularında davalı şirket ile görüştüğünü, davalının bu teklifi reddettiğini iddia ederek davalının … marka kullanımının önlenmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde;müvekkilinin kullandığı marka ile davacı markasının birbirinde farklı olduğunu, karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, müvekkilinin başvurusu yapılan ve kullanılan markasının … başvuru numaralı markasının “…” markası olduğunu ve markasında şekil unsurunun da yer aldığını oysa davacı markasında şekil unsurunun bulunmadığını, markalarda kullanılan renklerin de farklı olduğunu, … ibaresinin ilgili sektörde tanımlayıcı bir ibare olduğunu, … kelimesinin gitmek anlamında kullanıldığını, müvekkili markasının bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, bu durumda markalar arasında bir benzerliğin bulunmadığını, müvekkilinin daha önce … ibareli marka tescilleri bulunduğunu, dava konusu markanın bu markaların türevi olduğunu, müvekkilinin … ibareli markalarına büyük yatırımlar yaptığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI;İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 17/04/2018 tarihli 2017/551 Esas-2018/105 Karar sayılı kararıyla; “Davacı markasının … ibaresinden oluştuğu, markanın 36. sınıfta yer alan finansal hizmetler bakımından da tescil edildiği, davalı kullanımlarının ise … şeklinde olup davacı markasının da tescil edildiği finansal hizmetler bakımından gerçekleştirildiği, davalı tarafın marka başvurusu içerisinde farklı ibareler de yer alabileceği, ancak dava konusu olan ve dosya kapsamında bulunan kullanımlar incelendiğinde, kullanımlarda … ibaresinin genelde tek başına kullanıldığının görüldüğü, kullanılan ibare ile davacı markası arasında sadece … ve … harflerinin farklılık gösterdiği, harflerin şekilleri de dikkate alındığında ortalama bir tüketicinin davacı markası ile davalı kullanımlarında yer alan ibareyi karıştırabileceği kanaatine varıldığı,.. Davalı tarafın davacının markasından daha önce tescil ettirdiği … ibaresini …, … gibi kullandığı markaları bulunduğu, bu markalarda kullanımlarından farklı olarak … ibaresinin yer almadığının görüldüğü, … ibaresini ayırt edici unsur olarak, ana unsurun yanında kullandığı, bu markalardaki ayırt edici … ibaresinin tasviri farklı ibareler ile birlikte kullanılmasının bu markaların farklı unsurlar ile kullanılması kapsamında değerlendirilebileceği, bu nedenle davalı tarafın finansal hizmetler bakımından, … şeklinde gerçekleştirdiği … kullanımların, davacı markasından önce tescil ettirdiği … ibareli … markalarının kullanımı olarak değerlendirilebileceği, tescilli marka hakkı kapsamında gerçekleştirilen bu kullanımların davacının marka hakkını ihlal etmediği kanaatine varıldığı, davalı tarafından kullanılan ibare ile davacı markası arasında sadece … ve … harfleri farklılık gösterdiği, harflerin şekilleri de dikkate alındığında ortalama bir tüketicinin davacı markası ile davalı kullanımlarında yer alan ibareyi karıştırabileceği, ancak davalı tarafın finansal hizmetler bakımından, … şeklinde gerçekleştirdiği kullanımların, davacı markasından önce tescil ettirdiği … ibareli … tescil numaralı … … tescil numaralı … markalarının kullanımı olarak değerlendirilebileceği, tescilli marka hakkı kapsamında gerçekleştirilen bu kullanımların davacının marka hakkını ihlal etmediği ” gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; bilirkişi raporu ile ortalama bir tüketicinin, davacı markası ile davalı kullanımlarında yer alan ibareyi karıştırabileceği açıkça tespit olunmuş iken mahkemece davanın reddi kararının hatalı olduğunu, SMK 7/b maddesi uyarınca ve 7/III/ç bendi uyarınca işaretin ticaret alanında kullanılması halinde teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılmasının yasaklanabileceğini, davalının … ile ilgili kullanımlarının haksız olduğunu ve önlenmesi ile ilgili iddia ve talebin yerinde olduğunu, -mahkeme kararının gerekçe kısmında bilirkişi raporunun aynen tekrar edildiğini, bunun dışında herhangi bir açıklamaya yer verilmediğini, delillerin tartışılmadığını, kararın gerekçesiz olmasının Anayasa’nın 141/3 maddesi ve HMK 297. Maddesine aykırılık teşkil ettiğini, kararın gerekçeli olmasının kamu düzeni ile ilgili olup yürütülmesinin hakime yükletilmiş bir ödev olduğunu, kararın denetime elverişli olmadığını beyanla kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin istinafa cevabında; mahkemenin davacının tüm iddialarını inceleyerek, müvekkilinin haklılığını teyit eden bilirkişi raporu çerçevesinde hukuka uygun olarak davanın reddine karar verdiğini, müvekkilinin davacı markasının tescilinden çok önce … ibareli markasını tescil ettirdiğini, … markasının da müvekkili adına tescil ettirilen markaların türevi olduğunu, …, … gibi … ibareli 16 adet markası bulunduğunu, … markasını kullanmasının da haklı ve hukuka uygun olduğunu, müvekkilinin başvurusunu yaptığı ve kullandığı … numaralı markasına davacının itirazının reddedildiğini, redde karşı yapılan başvurunun da 10/08/2018 tarihli YİDK kararı ile reddedildiğini, davacının ibarelerin karıştırılabileceği yönündeki iddialarının aksinin ispatlandığını, aranan benzerlik şartının davacının iddia ettiği benzerlikten çok farklı olduğunu, davacının verdiği hizmet ile müvekkilinin “…” markası altında verdiği hizmetin çok farklı olduğunu, davacının kredi verme süreci değil sadece aracılık hizmeti sunduğunu, kredi verme yetkisinin bulunmadığını, müvekkilinin kredi verme hizmeti sunduğunu, kararın hukuka uygun ve gerekçeli olduğunu beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER; Davacının … tescil nolu 25/01/2016 tescil tarihli … ibareli markasının 09. Sınıfta ve 36. Sınıfta tescilli olduğu, tescilli olduğu 36. Sınıf alt sınıfının ” Sigorta hizmetleri, Finansal ve parasal hizmetler. Gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetleri. Gümrük müşavirliği hizmetleri” olduğu görülmüştür. Davalı banka adına, … ibareli … tescil nolu, 13/11/2008 tescil tarihli marka, 36. sınıfta “sigorta hizmetleri, finansal ve parasal hizmetler. Gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetlerinde”, … markasının … tescil nolu 22/03/2009 tescil tarihli markasının, 36. sınıfta “Sigorta hizmetleri, Finansal ve parasal hizmetler. Gayrimenkul komisyonculuğu, müşavirliği ve idaresi hizmetleri. Gümrük müşavirliği hizmetleri” alanında tescilli olduğu görülmüştür. Davalı adına 09/16/35/36/38/41 ve 42. Sınıflarda, dava tarihinden önce 19/04/2017 tarihinde başvurusu yapılan, … başvuru numaralı “…” marka başvurusu bulunduğu, davalı vekilinin istinaf dilekçesine cevap dilekçesi ekinde sunduğu TPMK Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 10/08/2018 tarihli kararı ile, davacı tarafça marka başvurusuna , davacının …, sayılı … ibareli markasına dayanarak, “karıştırılma ihtimali, tanınmışlık, haksız rekabet ve kötüniyet” gerekçeleriyle yaptığı başvurunun reddine karar verildiği görülmüştür. Mahkemece 28/02/2018 tarihli bilirkişi heyet raporu alınmış, bilirkişi heyetinin raporunda; davalının kullandığı ibare ile davacı markası arasında sadece … ve … harflerinin farklılık gösterdiği, harflerin şekilleri de dikkate alındığında ortalama bir tüketicinin davacı markası ile davalı kullanımlarında yer alan ibareyi karıştırabileceği, ancak davalı tarafın finansal hizmetler bakımından, … şeklinde gerçekleştirdiği kullanımların, davacı markasından önce tescil ettirdiği … ibareli … tescil numaralı … … tescil numaralı … markalarının kullanımı olarak değerlendirilebileceği, tescilli marka hakkı kapsamında gerçekleştirilen bu kullanımların davacının marka hakkını ihlal etmediği görüşü açıklanmıştır.
G E R E K Ç E: Markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve davalının … marka kullanımının önlenmesi, hükmün ilanı talepli davada, mahkeme davanın reddine karar vermiş, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Mahkemece alınan bilirkişi raporu ile mahkeme kararının gerekçesinde; davacı adına 36. Sınıfta tescilli … ibareli marka ile, davalı Banka’nın kullandığı … ibaresi arasında sadece … ve … harflerinin farklılık gösterdiği, harflerin şekilleri de dikkate alındığında ortalama bir tüketicinin davacı markası ile davalı kullanımlarında yer alan ibareyi karıştırabileceği beyan edilmiştir. Davalının kullanımı davacının markasının tescilli olduğu 36. Sınıftadır. Ancak bilirkişi raporu ve mahkeme kararında davalının davadan önce, finansal işlemlere ilişkin 36. Sınıfta tescil edilmiş .. ibareli markaları bulunduğu, kullanımlarının bu markaların kullanımı olarak değerlendirilebileceği gerekçesiyle hukuka uygun olduğu açıklanmıştır. Davalının, dava tarihinden önce 19/04/2017 tarihinde başvurusu yapılan, … başvuru numaralı “…” marka başvurusunun bulunduğu, ancak yargılama sırasında tescil işlemlerinin tamamlanmadığı anlaşılmaktadır. 6769 Sayılı SMK 7/4 maddesinde “Markanın sahibine tanıdığı haklar, üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayım tarihi itibarıyla hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun Bültende yayımlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması halinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak tescilin yayımlanmasından önce karar veremez.” hükmü düzenlenmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporu da denetime elverişli ve gerekçeli değildir. Raporda davalının … ibareli önceki markalarından kaynaklanan hakları bulunduğu ve … ibaresini kullanmasının hukuka uygun olduğu açıklanmışsa da, önceki markaların asli ve tali unsurları usulüne uygun olarak tartışılmamış, … ibaresinin ne şekilde önceki markalar kapsamında kaldığı ve markanın ayırt edici unsurunu değiştirmeden kullanım olup olmadığı gerekçelendirilmemiş, kararın gerekçesinde de raporun olduğu gibi aktarımı yoluna gidilmiş, mahkemece de tartışılmamıştır. Mahkemenin eksik incelemeye dayalı olarak ve usulüne uygun olarak gerekçelendirilmeden karar verildiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın davalı adına başvurusu yapılan … başvuru numaralı “…” marka başvurusunun tescil işlemlerinin akibetinin araştırılarak, davalının … markasını kullanımının, başvuru kapsamında bulunup bulunmadığı, … ibareli önceki tarihli markalarının tescil kapsamında olup olmadığı, davacı markasına tecavüz teşkil edip etmediği konusunda usulüne uygun olarak rapor alındıktan sonra hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE 2-İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 17/04/2018 tarihli 2017/551 Esas-2018/105 Karar kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam edilerek karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine, 4-İstinaf talebi kabul edildiğinden istinafa geliş aşamasında her iki davacı tarafından ayrı ayrı yatırılan 35,90 TL istinaf harçlarının talepleri halinde ilk derece mahkemesince kendilerine iadesine, 5-İstinaf aşamasında davacı … tarafından peşin olarak yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 31,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 129,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, İstinaf aşamasında davacı … tarafından peşin olarak yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 21/05/2021 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.