Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2944 E. 2021/1101 K. 28.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2944 Esas
KARAR NO: 2021/1101
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/04/2018
NUMARASI: 2016/34 2018/328
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)|İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/05/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia : Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı … İle davalı şirket 13/12/2010 tarihli alacağın temlikine dair sözleşme düzenlediklerini aynı sözleşmenin 4/3 maddesinde ödeme miktar ve tarihleri belirlendiğini, davalı şirketin belirlenen tarihlerde, ödeme yapmayınca davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya ile takibe geçildiğini, davalı şirketin haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile 6.528,48-TL alacağının takıp tarihinden itibaren işleyecek faizi birlikte tahsiline, %20’den aşağı olmamak üzer icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili Birleşen dava için dava dilekçesinde; Davacı … İle davalı şirket 13/12/2010 tarihli alacağın temlikine dair sözleşme düzenlediklerini aynı sözleşmenin 4/3 maddesinde ödeme miktar ve tarihleri belirlendiğini, davalı şirketin belirlenen tarihlerde, ödeme yapmayınca davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalı şirketin haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile 4.107,61-TL alacağının takip tarihinden itibaren işleyecek faizi birlikte tahsiline, %20’den aşağı olmamak üzer icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler : Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili ile davacı arasında tanzim olunan “Alacağın Temliki, Sulh, İbra ve Feragat Sözleşmesi“ ile takip alacaklısın Tasfiye Halinde … AŞ nezdindeki kar ve zarar katılım hesap bakiyesinin temliki hususun da mutabakata varıldığını söz konusu takip dayanağının Alacağın Temlik Sözleşmesine İstinaden takip alacaklısının Tasfiye Halinde ….A.Ş nezdinde henüz vadesi gelmediğini, mutlak ödenmesi de hukuken garanti edilmeyen kar ve zarar katılım bakiyesi temlik alındığını, davalı şirket temlik sözleşmesinden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiğini, takip alacaklılarına takip miktarı kadar günü geçmiş bir borcu bulunmadığını, kötü niyetle iş bu davayı İkamesinden dolayı takip miktarı üzerinden %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; “…Oluşa ve dosya kapsamına uygun oluşu nedeniyle mahkememizce tatminkar görülerek itibar edilen bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere temlik alan davalının 28/04/2013-28/11/2014 tarihleri arasındaki taksitleri ödemediği, bilirkişi tarafından faizin takip tarihine kadarki hesabının yapılması gerekmişse de faizin takip tarihinden sonrası bakımından da hesap edildiği anlaşılmakla, fazla hesaplanan faiz miktarı yerine takip talebindeki faiz dikkate alınarak davacı tarafından başlatılan her iki icra takibinde belirtilen miktar bakımından davacının davalıdan alacaklı olduğu kanaatiyle her iki takip bakımından davalının icra takiplerine yapmış olduğu itirazlarının iptaline” davalı borçlunun icra takiplerine yaptığı itirazların haksız olduğu, itirazın iptalinin gerektiği ve takip tarihi itibariyle takip konusu asıl alacağın da hesap edilebilir nitelikte likit bir alacak olduğu anlaşıldığından davalının icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı davalı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle; alacağın temliki değil borcun nakli olduğu için tüm ödemezlik def’ilerini ileri sürebileceklerini ve bu nedenle İhlas Finans Kurumunun tasfiyesi beklenmeden tahsilat yapılamayacağını ,ödemelerin dikkate alınmadan hesap yapılması nedeni ile müvekkilin mükerrer ödeme yapacağını, icra inkar tazminatına hükmedilmemesi gerektiğini, tasfiyenin sonlanmadan tahsilin mümkün olmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :Dava ;asıl ve birleşen dava açısından itirazın iptali davasıdır.İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacının her iki takip dosyasında alacağın temliki. Sulh, ibra ve feragat sözleşmelerine dayalı olarak takip yaptığı anlaşılmaktadır.Davalı yan davacının dava dışı finans kurumundan olan alacağının tahsilini üstlenen davalı ile ödeme protokolü düzenlemiştir. Protokol incelendiğinde dava dışı tasfiye halindeki kurumun tasfiye neticesine bağlı olmaksızın davacının alacağı davalı yanca borcun nakli niteliğindeki sözleşmeye göre devralınmış bulunmaktadır. Tasfiye neticesine atıf yapılmadığından tarafların belli bir miktar üzerinde anlaşarak ödeme protokolü düzenledikleri kabul edilmelidir.Bu nedenle dava dışı şirketin tasfiye sonucunun beklenmesi gerektiği yönündeki istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.Davacının istinaf dilekçesi ekinde sunduğu tüm ödeme dekontları 2011-2012 -2013 yılları arasındaki ödemeler olup, bilirkişi raporu incelendiğinde bu tarih aralığındaki tüm ödemelerin zaten bilirkişi tarafından tahsilat olarak borç hesabında dikkate alındığı da anlaşılmaktadır.Protokolde borç miktarı, ödeme tarihleri belirli olmakla likit bir alacak bulunduğundan icra inkar tazminatı verilmesi de doğru olup, davalı yanın buna ilişkin istinaf başvurusu da yerinde görülmemiştir.HMK 355. Maddeye göre yapılan incelemede, mahkemenin görevli olduğu, kesin yetki kuralına tabi bir dava olmadığı, zorunlu arabuluculuk konusunda dava şartı eksikliğinin bulunmadığı, taraf ehliyetlerinde bir eksiklik bulunmadığı, taraf teşkilinin sağlandığı , tarafların teminat yükümlülüklerinin bulunmadığı, vekaletnamelerin dosyada olduğu, davada hukuki yarar bulunduğu, hak düşürücü süre uygulanmasını gerektirir bir uyuşmazlığın bulunmadığı, derdestlik veya kesin hüküm bulunmadığı ,harcın dava değerine ve niteliğine nazaran doğru hesaplandığı, gerekçeli karar ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunmadığı görülmüştür.Her ne kadar birleşen dosya açısından davacının talebi yasal faiz olmasına rağmen mahkemece reeskont faizine hükmedilmiş ise de; bu husus kamu düzenine ilişkin olmayıp, davalı yanın da açık bir istinafı bulunmadığından dikkate alınmamıştır.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2- Davalı yandan alınması gereken 715,52 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 211,32 TL ve 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 468,30 TL harcın davalıdan alınıp Hazineye gelir yazılmasına 3- Davalı tarafından yapılan başvuru harcından ibaret yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına 4- Davacı avansından kullanılan 14,00 TL tebligat gideri ve 31,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 45,50 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı yana verilmesine 5- İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/05/2021 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi