Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2939 E. 2021/1160 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2939 Esas
KARAR NO: 2021/1160 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/05/2018
NUMARASI: 2017/331 E. – 2018/189 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/06/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin TPMK ‘da 2012/92492 2012/68604, 2012/26185, 209321, 2010/63005 tescil nolu markaların sahibi olduğunu “…” ibaresi ile sektörde tanınmış şirketlerden biri olduğunu , davalının “…” markası altında Konya’ da faaliyette bulunduğunu, davalının aynı sınıfta ve benzer marka kullanması sebebiyle karıştırılma ve ilişkilendirme ihtimali mevcut olduğundan, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespitine, önlenmesine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, iltibas oluşturan ilan, reklam, tabela, broşür, tanıtım kağıtlarının toplatılmasına, müvekkilinin marka hakkına tecavüz eden www….com internet sitesinin kapatılmasına, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı cevap dilekçesinde; Konya ilinde … Emlak isimli işyerinin sahibi olduğunu, davacının internet sitesinden haberi olmaksızın fotoğraf örneklerini aldığını, kendince haklı nedenler üreterek dava açtığını, kullanmakta olduğu “…” ibaresine ilişkin TPMK’ya marka başvurusu bulunduğunu, davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 17.05.2018 tarihli 2017/331 E. – 2018/189 K. sayılı kararıyla; “…davalı tarafa ait … markasının tesciline yapılan itiraz neticesinde markanın davacı taraf markasına benzerliği nedeniyle tescilin red edildiği, davalı tarafın kullanımları dikkate alındığında davacı tarafa ait tescilli … ibareli ve şekil unsurlu markalara benzer olarak davalı tarafın renk ve kompozisyon ve yazılım ile markaya benzer şekilde tabela, internet üzerindeki ilan ve tanıtım evrakında kullanımda bulunduğu kullanımın ortalama tüketici nezdinde karıştırılma dahil seri marka imajı yarattığı benzer olan kullanımın başkasına ait marka ve işaretin izinsiz olarak kullanılmasının haksız rekabet olduğu” gerekçesiyle; Davacı tarafın davasının kabulü ile davacı tarafa ait … şekil ibareli esas unsurlu markalar dikkate alındığında davalı tarafın “… Emlak” kullanımlarının davacı tarafa ait markanın asli unsuru renk ve kompozisyonu dikkate alındığında markaya yönelik tecavüz olduğu, haksız rekabet olduğunun tespiti ve menine -Davalı tarafın tabela, broşür, tanıtım evrakı ve internet üzerinde “…” ibareli kullanımın engellemesine -Tabela, broşür , kartvizit ve tanıtım evrakına el konulmasına masrafı davalıdan alınarak imhasına -… Emlak ibareli kullanıma yönelik internete erişimin engellenmesine -Hükmün kesinleştikten sonra masrafı davalıdan alınmak suretiyle 5 büyük gazeteden birinde ilanına ” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı asil süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; dosyanın uzman bilirkişiden rapor alınarak karar verilmesi gerekirken inceleme yaptırılmadığını,-taraf markalarının görsel, işitsel ve anlamsal olarak benzer olmadığını, birden fazla kelimeden oluşan markalarda kelimelerden birinin ortak olması halinde mutlak şekilde karıştırma olacağına dair yaklaşımın doğru olmadığını, kullandığı markanın … olmayıp “şekil+…” olduğunu, -davacının markasının tanınmış olduğu yönündeki iddialarının da yersiz olduğunu, bu yönde tespit ve delil bulunmadığını,-müvekkilinin kullandığı markada baskın unsurun fil resmi olduğunu, davacı markasına nazaran bağımsızlığını koruduğunu,-karar gerekçesindeki “..davacı tarafa ait markanın asli unsuru renk ve kompozisyonu dikkate alındığında…” açıklamasını kabul etmediğini, 556 Sayılı KHK 9. Maddesi gereğince tecavüzden söz edebilmek için tabela, afiş, kartvizit vb. Yerlerde kullandığı kompozisyonun ; nihai tüketiciler ve hitap ettiği kitle nezdinde davacı markası ile iltibasa neden olacak şekilde düzenlenmiş olması gerektiğini, işaret ve yazıların bütün olarak bıraktığı izlenimin değerlendirilmesi gerektiğini, eksik ve hatalı inceleme ile karar verildiğini beyanla, kararın ortadan kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLER:Davaya konu taraf marka kayıtları celp edilmiş, davacı tarafa ait “…” ibareli 2012/26185 sayılı markanın 36. sınıfta , “… Dünyada Mekan” 209321 sayılı markanın 36. sınıfta, “…+ şekil” markasının 2010/63005 , 36,37,41 sınıfta yine 2012/68604 “…+şekil” markasının 16 ve 35 sınıfta tescilli olduğu sahibi adına geçerliliğini koruduğu celp edilen kayıtlardan anlaşılmıştır. Davalı tarafa ait 2016/75237 başvuru numaralı “Altınfil şekil” markasının, davacı tarafın davada dayandığı tescilli markaları mesnet göstererek yaptığı itiraz üzerine benzerlik nedeniyle marka başvurusunun tümden reddine karar verildiği davalının karara itiraz ettiği, TPMK Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’nun 23/11/2017 tarihli 2017-M-9300 sayılı kararı ile; “başvuruya konu itiraz gerekçesi 2010/63005, 2012/26185 sayılı markalar arasında benzerliğin yanı sıra, markaların aynı/aynı tür/benzer hizmetleri kapsaması hususu da dikkate alındığında, ilgili tüketici kesimi nezdinde çekişme konusu hizmetlerin aynı ticari kaynak tarafından sunulduğu veyahut marka sahipleri arasında iktisadi yönden bir bağlantı bulunduğu yönünde izlenim oluşabileceği, diğer ifade ile markalar arasında 556 Sayılı KHK 8/1-b bendi anlamında ilişkilendirme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırılma ihtimali bulunduğu” gerekçesiyle itirazın reddi ile başvurunun tümüyle reddine karar verilmiştir.
G E R E K Ç E :Markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, meni, refi ve hükmün ilanı taleple davada mahkeme davanın kabulüne karar vermiş, davalı asil istinaf başvurusunda bulunmuştur.Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde müvekkilinin kullandığı “… şekil” markasında fil görselinin ön planda olduğunu, bu hususun ve markanın bütün olarak değerlendirilmediğini, mahkemenin bilirkişi raporu almadan karar vermesinin de usule uygun olmadığını ileri sürmüştür. Dava dilekçesi içeriğinde ve dilekçe ekinde, davalının internet sitesindeki kullanımları gösteren fotoğraflara yer verildiği, davalının cevap dilekçesinde fotoğrafların kendisine ait internet sitesinden alındığını kabul ettiği, görsellerde fil görseli ile birlikte … EMLAK şeklinde tabela, afiş kullanıldığı, web sitesi sayfasının başında da aynı şekilde markasal kullanım bulunduğu anlaşılmıştır. Davalının emlakçılık yaptığı, davacının gayrımenkul komisyonculuğu sınıfında tescilli markalarının bulunduğu, davalının kullandığı markanın adına tescili için yapmış olduğu … başvuru numaralı “… şekil” markasının, davacının tescilli markasını dayanak göstererek itiraz etmesi üzerine reddedildiği, red gerekçesinde de açıklandığı üzere, markaların benzer olduğu, 36. Sınıfta kullanıldığı, davalının kullandığı markada fil görselinin değil … ibaresinin ön planda olduğu, fil görselinin markaya ayırt edicilik katmadığı, markanın kullanımında davalının meşru bir hakkının bulunmadığı, kullanımın markaya tecavüz ve haksız rekabet fiilini oluşturduğu, mahkemenin kararının usul ve yasaya uygun olduğu kanaatiyle davalı asilin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı asilin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 14,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 03/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.