Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2938 E. 2018/2166 K. 15.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2938 Esas
KARAR NO : 2018/2166 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/07/2018
NUMARASI : 2018/251 E.,
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 15/10/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf vekilinin dava dilekçesinde; Müvekkilinin … markası ilk kez… numara ile tescil ettirdiğini, yargıcı markasının sadece konfeksiyon sektöründe değil aynı zamanda … markası ile züccaciye sektöründe de faaliyet gösterdiğini, Davalıya ait “…Porselen”, “…ı ” ve “… ” makalarının müvekkilinin markaları ile ayırt edici herhangi bir ibare olmayacak şekillerde kullandığını, söz konusu kullanımın marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini ve bu nedenlerden dolayı davalının kullandığı “…Porselen”, “… ” ve “… ” makalarının devrinin üçüncü kişilere yapılmasının önlenmesine, kullanımının durdurulmasına, ürünlerin toplatılmasına ve “.. Porselen” kullanımlarınnı durdurulması, içeriğin çıkarılması, eğer mümkün değilse sayılan internet sitelerinin sayfalarına erişimin engellenmesine, yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir,
Davalı taraf vekilinin cevap dilekçesinde; Müvekkili şirkete ait züccaciye, mutfak araç ve gereçleri, porselen ürünleri sınıflarında tescilli “…” ibareli markalarının mevcut olduğunu davacıya ait “…” ibareli markalarının züccaciye değil konfeksiyon sınıflarında tescilli olmasından, müvekkili şirketinin dava konusu edilen tüm kullanımlarının markaların tescilli olduğu şekilde ve sınflarda olmasından dolayı hiçbir şekilde tedbir şartlarının oluşmamadığından ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy 1. FSHHM’nin 04/07/2018 tarihli 2018/251 esas sayılı kararıyla “davacı taraf ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş ise de taraflar arasındaki tescilli marka kayıtları, kesinleşmiş ve yürüyen davalar, dikkate alındığında üstün hak belirlemesinin ihtilafın tecavüz ve benzerliklerin çözümünün, asıl yargılama ile mümkün olduğu, davalı tarafın tescilli markaları dikkate alındğında kullanımın kapsam dışında olup olmadığının belirlenmesinin ,asıl yargılama ile çözümünün mümkün olduğu o aşamada verilecek ihtiyati tedbir kararının davalı için telafisi güç zarar meydana getireceğinden HMK 389 6769 SMK nun 159 madde şartlarına uymadığı” gerekçesiyle ihtiyati tedbirin reddine karar verildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde;
-müvekkilinin 1978 yılında kurulduğunu, …. ibaresini ticari ünvanında kullandığını, en eskisi 03,14, 18, 24 ve 25.sınıflarda tescilli … başvuru numaralı markasının ve birçok markasının tescilli olduğunu, markayı 10/05/2011 tarihinde topluluk markası olarak tescil ettirdiğini, … markasının züccaciye sektöründe de tescilli olduğunu,
-müvekkilinin markasının tanınmışlığının tespiti için 03/01/2012 tarihinde başvuruda bulunduğunu, TPE’nin 71248886 sayılı kararıyla tanınmış marka olduğunun tespit edildiğini, markanın 2012 yılı öncesinde de tanınmış marka olduğunu,
-davalının …/ alan adını tahsis ettiğini, faal olarak bu site üzerinden …markasının tanınmışlığından yararlanarak …PORSELEN adı altında ürün tanıtımı yaptığını,
-davalının online alışveriş sitelerinde … ibaresini kullandığını,
-davalının çoğunlukla ev aksesuarları ve porselen ürünlerinde ürün etiketlerinde, ürün tanıtımlarında ve online alışveriş sitelerinde …. PORSELEN ibaresini kullanımının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini,
-davalının kullanımlarının SMK 155 kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini,
-davalının … markasını kullanımının markanın sulandırılmasına sebep olduğunu, markanın ayırt edici karakterine ve tanınmışlığına zarar verdiğini,
-İstanbul 2. FSHHM’nin 2017/198 esas 2018/24 karar sayılı kararıyla davalı markalarının kısmen terkinine karar verildiğini, buna rağmen davalının tecavüz teşkil eden davranışlarına devam ettiğini beyanla tedbir kararı verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
Davalı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde; İstanbul 1. FSHHM’nin 2011/45 esas, 2012/231 karar sayılı kararının taraflar arasında kesin hüküm teşkil ettiğini, davanın reddi gerektiğini, … ibareli markaların müvekkili şirket adına züccaciye, araç ve gereçleri ile porselen ürünleri sınıfında 2011 yılından bu yana tescilli olduğunu, müvekkilinin kullanımının hukuka uygun olduğunu beyanla markaya tecavüz ve ihlalden bahsedilemeyeceğinden telafisi mümkün olmayan zararlara neden olacağından tedbir talebinin ve istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafça dosyaya sunulan İstanbul 1. FSHHM’nin 2011/45 esas, 2012/231 karar sayılı kararının incelenmesinde, 15/03/2011 tarihinde davacı …Konfeksiyon İhracat ve Ticaret A.Ş tarafından davalı …Tekstil Ltd. Şti.aleyhine “davalı şirket tarafından gümrük girişi yapılmak istenilen ev ve mutfak aletlerinde (porselen sofra mutfak eşyası)” davacıya ait tanınmış … markasının kullanıldığı iddiasıyla marka haklarına tecavüzün tespiti ve önlenmesine ilişkin davada; “davacı markasının sektörel bazda tanınmış olduğu, ancak tanınmışlık derecesi çok yüksek olmadığı için farklı sektörde yer alan davalının markayı mutfak araç gereçlerinde davacının markasından yararlanmak amacıyla kullandığının doğru olmadığı gibi markanın itibarına zarar vermesi veya ayırt edici karakterine zarar vermesinin de söz konusu olmadığı, buna ilişkin dosyaya somut delil sunulamadığı, nitekim TPE’ce de davacının itirazının reddedilerek aynı ibareden oluşan davalı markasının farklı sınıflar için tesciline karar verildiği, zira markanın tanınmış olmasının tek başına farklı sınıflar için kullanımı önleme hakkı vermeyeceği, ilave olarak da yukarıdaki maddede tek tek sayılan 3 durumdan birinin söz konusu olduğunun kanıtlanması gerektiği, somut delil getirilmediği gibi daha önce tartışıldığı gibi davacının markasının tanınmışlığından haksız kazanç sağlamayı düşündürecek yüksek tanınmışlığa sahip olmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 11/11/2013 tarihli kararıyla onandığı görülmüştür.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan İstanbul 2. FSHHM’nin 14/02/2018 tarihli, 2017/198 esas 2018/24 sayılı karar örneğinden; mahkemenin gerekçesinde Ankara 4. FSHHM’nin 15/09/2014 tarih ve 2013/96 esas 2014/221 karar sayılı kararıyla …A.Ş’nin markasının tanınmış olduğu, KHK 8/4 maddesindeki şartların tümünün başvurusu yapılan mallar yönünden gerçekleştiği, İstanbul 1. FSHHM’nin 2011/45 esas, 2012/231 karar sayılı kararında ispat edilemediği belirtilen hususların iş bu davada ispat edildiği, TPE YİDK’nın 2013-M-1025 sayılı kararının iptali talebinin reddine karar verildiği ve kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 03/04/2015 tarih ve 2015/206 esas – 2015/4685 karar sayılı kararıyla onandığını, markanın topluluk markası olarak tescil edildiğini, tanınmışlık kriterleri yönünden sunulan delillerin incelendiğini, alınan rapor kapsamında davalının 2011/27592 ve 2011/27599 sayılı markalarının tescil edildiği bir kısım emtia sınıfında, imaj devrine neden olarak haksız yarar sağlayabileceği, ayrıca davacı markasının ayırt ediciliği yüksek kalite sembolü haline geldiği düşünüldüğünde tescil edilen bir kısım emtialar yönünden bir markanın itibarına zarar verilebileceğinin tespit edildiği gerekçesiyle 2011/27592, 2011/27599 ve 2011/89126 sayılı markalarının kısmen hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği görülmüştür.
GEREKÇE:
Bakırköy 1. FSHHM’nin 04/07/2018 tarihli kararında “davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin ve uyuşmazlığın çözümünün asıl yargılama ile mümkün olduğu, davalı tarafın tescilli markaları dikkate alındığında kullanımın kapsam dışında olup olmadığının belirlenmesinin asıl yargılama ile çözümünün mümkün olduğu ve ihtiyati tedbir kararının davalı için telafisi güç zararlar meydana getireceği” gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verdiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında davacı şirket adına tescilli markaların kayıtlarının celp edildiği, davacının …markasının 03/01/2012 tarihinde yapılan başvuru üzerine tanınmış marka olarak tescil edildiği, davalı adına 2011/89126 sayılı Yargıcı Porselen markasının 35.sınıfta, 2011/27592 sayılı … markasının ve 2011/27599 sayılı … . markasının 21.sınıfta tescil edildiği görülmüştür.
Taraflar arasında görülerek kesinleşen İstanbul 1. FSHHM’nin 2011/45 esas, 2012/231 karar sayılı dosyasında “davacı markasının sektörel bazda tanınmış olduğunun” tespit edildiği, yine taraflar arasında görülen ancak henüz kesinleşmeyen,İstanbul 2. FSHHM’nin 14/02/2018 tarihli 2017/198 esas 2018/24 karar sayılı ilamıyla “davacı markalarının konfeksiyon ve kozmetik ürünlerinde olmak üzere sektörel bazda tanınmış bir marka olduğu ve bu tanınmışlığın 2010 yılı sonlarında gerçekleştiği, 2011/27592 ve 2011/27599 sayılı davalı markalarının tescil edildiği bir kısım mallar yönünden, … markasının kullanımının imaj devrine neden olacağı ve davacının markasıyla haksız yarar sağlayabileceği, ayrıca bir kısım mallar yönünden ise davacı markalarının itibarına zarar verebileceğinin, davalının 2011/89126 sayılı…Porselen markasının tescilli olduğu bir kısım emtialar yönünden ise; davacının tescilli markalarının 556 sayılı KHK 8/4 maddesinde düzenlenen “haksız yarar sağlama, markanın itibarına zarar verme ve ayırt edici karakterini zedeleme” şartlarının tümünün oluştuğu gerekçesiyle davalı markalarının kısmen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verildiği, hükümsüzlük ve terkin kararı verilen emtialar arasında “elektrikle çalışmayan ev ve mutfak gereçleri, çamaşır mandalları, kap kaçak, vazolar (değerli metalden olanlar dahil), camdan porselenden seramikten kilden süs ve dekorasyon eşyaları, değerli madenlerden olanlar dahil çatallar kaşıklar bıçaklar ve kesme doğrama soyma amaçlı elektrikli olmayan kesici mutfak aletlerinin” bulunduğu, dava dilekçesi içeriğinde görselleri sunulan internet çıktılarından … markasının davalı tarafça mutfak ürünleri ve porselen ürünler üzerinde kullanıldığının anlaşıldığı göz önüne alınarak ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbirin reddi kararının kaldırılmasına, tedbir talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-3 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE,
Bakırköy 1. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2018/251 esas sayılı 04/07/2018 tarihli ihtiyati tedbirin reddi kararının KALDIRILMASINA,
İhtiyati tedbir talebinin KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
Davacı tarafça 100.000 TL nakti ya da kesin ve süresiz teminat mektubunun, karar tarihinden itibaren bir hafta içerisinde ibraz edildiğinde;
Davalı şirketin “elektrikle çalışmayan ev ve mutfak gereçleri, çamaşır mandalları, kap kaçak, vazolar (değerli metalden olanlar dahil), camdan porselenden seramikten kilden süs ve dekorasyon eşyaları, değerli madenlerden olanlar dahil çatallar kaşıklar bıçaklar ve kesme doğrama soyma amaçlı elektrikli olmayan kesici mutfak aletleri” emtialarında, emtiaların internet dahil her türlü mecrada satışı ve tanıtımında, pazarlanmasında … markasının kullanımının durdurulmasına,
Yargıcı markasının kullanıldığı ürünlerin bulundukları yerden toplatılarak yediemine teslimine,
Davalı şirketin …markası ile…
htpp://www../ev–y..=13&qs=search,
htpps://www….g%C4%B1c%c4B1+porselen,
htpps://www….C4%B1c%c4B1,
htpps://www.a…porselen internet sitelerindeki kullanımlarını kaldırması, online alışveriş sitelerinde ürün satışının yasaklanmasına ,
İhtiyati tedbir kararının davalı şirkete tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde, yukarıda yazılı internet sitelerindeki …markası ile ürün tanıtım ve satışına ilişkin görselleri kaldırmaması halinde internet siteleri alan adı sahipliğinin davalı adına tescilli olduğunun tespit edilmesi yada davalı şirkete ait internet sitesinden link verildiğinin tespiti halinde internet sitesi yada URL uzantılarına erişimin engellenmesine karar verilebileceğinin ihtarına.
İhtiyati tedbir kararının icra müdürlüğü tarafından yerine getirilmesine,
HMK 393/1 maddesi gereğince karar tarihinden itibaren 1 hafta içerisinde tedbir kararının uygulanmasının talep edilmesi ve teminatın yatırılması aksi halde tedbir kararının kendiliğinden kalkacağının davacıya ihtarına,
HMK 398.madde gereğince tedbir kararının uygulanmasına ilişkin emre uymayan veya tedbir kararına aykırı davranan kimsenin 1 aydan 6 aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılacağının ihtarına,
Peşin olarak alınan 35,90 TL harcın talebi halinde yatırana iadesine,
İstinaf yargılama giderlerinin verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
Tedbir kararının tebliği ve infaz işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği kesin olarak karar verildi. 15/10/2018