Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2931 E. 2021/1033 K. 21.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2931 Esas
KARAR NO: 2021/1033 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/11/2017
NUMARASI : 2017/353 E., 2017/237 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 21/05/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili adına TPMK “…” ibareli markanın 25 ve 35.sınıflarda tescilli olup, davalının alan adı sahibi bulunduğu www…..com internet sitesinde sitede hesabı olan kullanıcıların markaya ilişkin bir kısım şikayetler yazılmasına izin verdiğini, ancak şikayet yapılan firmalar için ücret karşılığına cevap hakkı tanındığını, davalının müvekkili adına tescilli markayı kötüleyici yorumlar yapmasına müsade ettiğini, müvekkili marka aleyhine 178 adet şikayetin mevcut olduğunu, müvekkilinin markasının izinsiz olarak kullanılması sebebiyle marka hakkına tecavüzde bulunuluduğunu, bu eylemin ayrıca haksız rekabet teşkil ettiğini, uyar kaldır sistemi gereğince davalıya ihtarname çekilmesine rağmen şikayetlerin kaldırılmadığını, bu nedenle marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, müvekkiline ait … markasının ve müvekkil markası ile alakalı tüm içeriklerin www…..com alan adlı internet sitesi içeriğinden kaldırılmasına,fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile manevi tazminat olarak 10.000,00 TL, itibar tazminatı olarak 10.000,00 TL ye mahkum edilmesine, 556 sayılı KHK. M.62 uyarınca mahkeme kararının masrafları davalıdan alınmak suretiyle Türkiye çapında tirajı yüksek olan üç gazeteden birinde ilanına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde; www…..com alan adlı internet sitesinin kullanıcıların hizmetine sunulduğu içeriklerin kullanıcı tarafından oluşturulduğu, bu nedenle içerikden dolayı müvekkilinin sorumlu tutulamayacağından ayrıca marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturmadığını, şikayetlere karşı cevap hakkı karşılığından herhangi bir ücret talep edilmediğini bu nedenle haksız rekabet sayılamayacağını, davacının markasını kullanma amacı bulunmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 21/11/2017 tarihli 2017/353 Esas- 2017/237 Karar sayılı kararıyla; “Somut olayda davalı tarafın genel olarak tüketici şikayetlerini içeren bir internet sitesi olarak hizmet verdiği, hizmeti verirken tüketicilerden gelen şikayetlerin direkt olarak yansıtıldığı herhangi bir yorum eklenmediği, söz konusu … com. İnternet sitesindeki içerikte … gömlek 20 gündür siparişini göndermedi, … gömlek ücret iadesi yapılmadı, … gömlekte değişik talebi gibi ibarelerin kullanımının olduğu söz konusu kullanımlar dikkate alındığında markasal bir kullanımdan öte markanın tanıtımı veya kötüleyici bir şekilde kullanımdan öte tüketici şikayetlerine yer verilen bir husus söz konusu olup ticari amaç ve gaye güdülmeksizin tüketici haklarına yönelik bir kullanımın amacı güdüldüğü, markanın kötülenmesine yönelik özel bir çabanın bulunmadığı, tüketici ifadesinin yansıtıldığı , ticari dürüstlüğe aykırı haksız rekabet yaratacak bir husus saptanmadığı söz konusu kullanımın markasal bir kapsamda bulunmadığı ” gerekçesiyle; davanın reddine, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU;Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davalı tarafın ticari gaye güdülmeksizin dava konusu web sayfasını işlettiğini söylemenin somut maddi vakıaya aykırı olduğunu, dosya kapsamına ibraz ettikleri yazışmalardan davalı ile müvekkili arasında üyelik görüşmelerinin yürütüldüğünü, davalının sitede şikayetin yayınlanması için herhangi bir bedel almamasına rağmen, şikayete cevap verilebilmesi için bedel karşılığı üyelik şartı arandığını, hatta üyelere şikayet yayınlanmadan 24 saat önce haber verileceğinin üyelik sözleşmesinde bulunduğunu, davalının içerik konusunda da söz sahibi olduğunun anlaşıldığını, şikayete cevap verebilmek için bedel talep edilmesinin kötüniyetli olduğunu,-bilirkişi raporundaki müvekkilinin şikayetçi ile temasa geçerek ücretli veya ücretsiz cevap hakkını kullanabileceğine dair tespitin gerçeğe aykırı olduğunu,-davalının sitede yayınlanan tüketici şikayetlerini ticari gaye güden bir iş olarak kullandığını ve cevap hakkını da ücreti karşılığında kullandırdığını, taraflara eşit söz hakkı veren bir çalışma yapısının bulunmadığını,-davalının tüketicilerin şikayetlerini topladığını, bu şikayetleri markasal bazda sınıflandırarak, talep ettiği ücreti ödemeyen firmalara söz konusu şikayetlere cevap hakkı tanımadığını ve bu şekilde elde ettiği reklam gelirleri üzerinden oldukça büyük oranda ticari bir kar sağladığını,-davalı internet sitesinin davalının savunduğu ve bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde tüketicinin sorunlarını çözen kamu yararına hizmet veren bir internet sitesi olmadığını beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesine karşı cevap vermemiştir.
DELİLLER; Davacı tarafa ait marka kayıtlarından; 2014/99803 … markasının 24,37 sınıfta , 2014/84232 … şekil markasının 25,35 sınıflarda , 2013/90926 sayılı … şekil markasının 25, 35 sınıfta , 2013/90925 … şekil ben deli değilim markasının 25,35 sınıf, 2013/03522 … gömlek krallığı şekil markasının 25, 35 sınıfta , 2012/71744 … markasının 18,24,37 sınıfta , 2011/79305 … şekil markasının 25, 35 , 2011/33968 … markasının 25, 35 ,2011/33967 … markasının 25, 35 sınıfta davacı taraf adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece iki kişilik bilirkişi heyetinden alınan 13/06/2017 tarihli raporda; www…. isimli sitenin davaya konu içerikleri umuma arz ettiği, davacı tarafın tescilli markasının kök sözcüğünün … ibaresi olduğu, davacıya ait markanın davalıya ait internet sitesinde tüketici metinleri içerisinde yer aldığı, KHK’nın ve dolayısıyla kanun koyucunun ticari gaye güdülmeksizin bilgilendirmeleri markanın kullanımı kapsamında görmediğinin anlaşıldığı, davalının site içerisindeki kullanımının dürüst kullanım olmadığına dair bir veri bulunmadığını, içeriklerin tüketici tarafından oluşturulduğunu ve davalı tarafça ek yorum ve kötüleme, yönlendirme yapılmadığını, davalı şirketin www….com. İnternet sitesinde tüketicilerin firmalara yönelik şikayetlere yer verildiği, internet sitesinde tespiti yapılan görüntülerde … kelimesinin firmadan bahsetmek amacı ile kelime olarak kullanıldığı, markanın logosu ile kullanıldığı tek yerin şikayetlerin toplandığı başlık alanda olduğu, söz konusu kullanımdan dolayı bir tecavüz ve haksız rekabetin bulunmadığı beyan edilmiştir.
GEREKÇE: Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının www…..com alan adlı web sitesinde müvekkili hakkında tüketici şikayetlerinin yayınlandığını, ücret ödenmeden cevap hakkının kullandırılmadığını, ihtarnameye rağmen müvekkilini kötüleyici, itibarını zedeleyici içeriklerin kaldırılmadığını, site içeriğinde markasının kullanıldığını beyanla , markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve manevi tazminat ile itibar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporundan, davalının web sayfasında, davacı taraf markasının yayınlandığı ve alt kısımda tüketici şikayetlerine yer verildiği anlaşılıyorsa da; dava konusu www…..com web sitesinin, tüketicilerin, satın almış oldukları mal ve hizmetlerle ilgili şikayetlerini paylaştıkları online bir platform olarak faaliyet gösterdiği, bu durumda, tüketicilerin şikayet ve görüşlerini ifade edebilmek için firma isimleri ve ürünlerinin markalarını kullanmaları bir zorunluluk arz ettiğinden, www…..com web sitesinde davacı marka ve logosunun kullanılması, 6769 sayılı Kanunun 29. maddesi anlamında mal ve hizmetlerin ayırt edilmesi fonksiyon ve amacına yönelik ticari bir kullanım olmadığı ve 6769 sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunu’nun 7/5 maddesi kapsamında “dürüstçe ve ticari hayatın olağan akışı içinde” bir kullanım olarak değerlendirilmesi gerektiğinden, markaya tecavüzden kaynaklanan davanın ve markanın itibarının zedelendiğinden bahisle açılan tazminat davasının reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiştir.Davacı vekili haksız rekabete dayalı olarak da dava açmış, ücretsiz yada üye olmadan cevap hakkının kullandırılmadığını, müvekkilini para ödemeye ve ticari ilişki içine girmeye zorladığını, tüketici şikayetlerini yayınlayarak reklam geliri elde ettiğini ileri sürmüştür. Şikayet, eleştiri ve ifade özgürlüğü hakkı Anayasal haklardan olmakla birlikte bu hakkın, TMK ile korunan kişilik hakkına saldırı olmaksızın kullanılması gerekmektedir. Davalı tarafça “www….r.com” sitesinde tüketiciler tarafından bildirilen muhtelif şikayetlerin yayınlanması haksız rekabet olarak nitelendirilemeyecektir. Davacı tarafça davacı şirketin bu şikayetlere cevap vermesinin bedel ödenmesi yada bedel karşılığı üyelik şartına bağlanmasının haksız rekabet teşkil ettiği ileri sürülmüştür. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda; “davacının dilerse bu kişilerle temasa geçerek veya ücretli yada ücretsiz cevap hakkını kullanabileceği” (sf 8, son paragraf) açıklanmış, davalı vekilinin de cevap dilekçesinde, “Şikayeti yazan kullanıcının kendilerinde bulunan bilgilerinin talep edilmesi halinde paylaşılacağının ve ihtarnameye konu şikayetlere ilişkin cevapların gönderilmesi halinde sitede yayınlanabileceğinin” davacıya cevabi yazıda bildirildiği açıklanmıştır. Dava dilekçesi ekinde sunulan lisans sözleşmesinde, kurumsal üye olarak yıllık ücret ödeyen üyelerin, şikayetçilerin üyelik bilgilerini görüntüleyebileceği ve doğrudan cevap verebileceği, şikayetler yayınlanmadan 24 saat önceden şikayetleri görebileceğinin düzenlendiği anlaşılmıştır. Dava dilekçesi ekinde sunulan yazışmalardan, davacı tarafça davalı çalışanı ile yapılan 28 October 2015 tarihli, e-mail yazışmasında üye olmadan şikayetlere cevap verip veremeyeceklerini sorduğu, aynı tarihli cevabi yazıda ” kurumsal üyelerin kullandıkları panel üzerinden şikayetlere anında cevap verebileceği, şikayetler yayınlanmadan 24 saat önceden şikayetleri görebileceğinin, cevap yazısı göndermek isteyen markaların talebinin sisteme girilerek yazıların yayım sırasına alındığının” bildirildiği anlaşılmıştır. Dava dosyasında davacının ücretsiz cevap hakkını kullanmak konusunda bir girişimde bulunduğuna, ancak talebinin reddedildiğine, kendisinden ücret istendiğine, web sitesinde yazılı tüketici şikayetlerinin yanlış olduğuna dair bir bilgi ve delil bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, üye olmaya zorlanmasının ve şikayetler üzerinden ticari kar sağlanmasının haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürmüştür. Taraflar arasındaki e-mail yazışmalarından davalının web sitesinde yayınlanan şikayetler yönünden, ücret karşılığı üyeliği bulunan firmalara avantajlı uygulama ile hemen cevap hakkı ve doğrudan iletişim bilgilerine ulaşma hakkı tanıdığı, üye olmayanlar için ise cevabı sisteme kaydederek sıraya alındığı , ayrıca tüketici şikayetlerinin yer aldığı sayfada benzer ürünler satan firmaların tanıtımının yapıldığı ve internet sitelerine link verildiği anlaşılmıştır. Bu fiillerin haksız rekabet teşkil edip etmediğinin incelenmesi gerekmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda m.54′ de; “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” hükmü ile, 55. Madde de haksız rekabet sayılan fiiller düzenlenmiştir. TTK m.55/1-a-5 bendinde; “Kendisini, mallarını, iş ürünlerini, faaliyetlerini, fiyatlarını, gerçeğe aykırı, yanıltıcı, rakibini gereksiz yere kötüleyici veya gereksiz yere onun tanınmışlığından yararlanacak şekilde; başkaları, malları, iş ürünleri veya fiyatlarıyla karşılaştırmak ya da üçüncü kişiyi benzer yollardan öne geçirmek” fiilinin haksız rekabet olduğu açıklanmıştır. Davalı web sitesinde davacıya ilişkin şikâyet bildiren ifadelerinin incelenmesinde, söz konusu beyanların gereksiz yere incitici veya yanıltıcı veya gereksiz yere davacının tanınmışlığından yararlanacak şekilde; başkaları, malları, iş ürünleri veya fiyatlarıyla karşılaştıran ya da üçüncü kişiyi benzer yollardan öne geçiren beyanlar olmadığı kanaatine varılmıştır. Davalının sitesindeki beyanlar ve fiillerinin TTK m.55/1-a-5 bendi kapsamında değerlendirilemeyeceği ve haksız rekabet oluşturmadığı kanaatine varılmış, sonuç itibarıyla davanın reddi kararı yerinde ise de, mahkeme gerekçesi düzeltilmekle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, mahkeme kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın düzeltilmiş gerekçe ile reddine, tarafların kazanılmış hakları korunarak hükmün aynen tekrarına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE 2- Kararın gerekçesi düzeltilmekle, Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 21/11/2017 tarihli 2017/353 Esas- 2017/237 Karar sayılı kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3-Davalı tarafın kullanımları dikkate alındığında markaya yönelik tecavüz ve haksız rekabet oluşmadığından yerinde olmayan tüm talepler yönünden davacı tarafın davasının reddine, 4-İlk derece yargılaması yönünden; -Alınması gereken markaya tecavüz davası yönünden 59,30 TL, haksız rekabet yönünden 59,30TL, manevi tazminat yönünden 59,30 TL ve itibar tazminatı yönünden 59,30 TL olmak üzere toplam 237,20 TLharcın peşin alınan 29,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 208,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan red edilen tecavüzün tespiti yönünden 2.860,00 TL , red edilen manevi tazminat yönünden 2.860,00 TL , red edilen itibar tazminatı yönünden 2.860,00 TL toplam 8.580,00 TL ücreti vekaletin davacı taraftan tahsili, davalı tarafa ödenmesine,-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, -Artan avans giderinin taraflara iadesine, 5-İstinaf yargılaması yönünden;İstinaf talebi kabul edildiğinden davacı tarafından istinafa geliş aşamasında peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın karar kesinleştiğinde talebi halinde ilk derece mahkemesince iadesine, İstinaf aşamasında davacı tarafından peşin olarak yatırılan 98,10 TL istinaf başvurma harcı ile 114,40 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 209,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde talepleri halinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/05/2021