Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2918 E. 2021/1042 K. 21.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2918 Esas
KARAR NO: 2021/1042 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/05/2018
NUMARASI : 2017/389 E., 2018/170 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/05/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının TPE nezdinde tescilli … numaralı ”…” isimli tasarımın sahibi olduğunu, davalı tarafından 12/06/2015 tarihinde 2015/04393 başvuru numarası ile ”…” tasarımı için tescil belgesi aldığını, tasarım başvurularının kabulü sırasında enstitü tarafından yenilik ve ayırt edicilik araştırılması yapılmamasından faydalanan davalı şirket 12/06/2015 tarihinde … sayılı ”…”isimli müracatını gerçekleştirdiğini, tasarımın yenilikten ve ayırt edicilikten uzak olduğunu, davaya konu ürünün Türkiye’de ve tüm dünyada üretim ve satışının uzun yıllardır yapılmakta olduğunu, davaya konu endüstriyel tasarımın davalının TPE’de yapmış olduğu başvurudan daha önce üretim ve satışının yapıldığını beyanla, davalı adına tescilli yeni ve ayırt edici nitelikte olmayan 2015/04393 numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı müvekkilinin 2015/04393 sayılı tescil numarası ile ilgili ”ilgili rozetin” tescilini aldığını, kullanımın yegane ve tek sahibi olduğunu, hükümsüzlük iddiasına karşı verilecek kararın idare mahkemeleri tarafından verilmesi gerektiğini, davacının tescile aykırı olarak üretim gerçekleştirdiğini, davalının haklarına tecavüzde bulunduğunu, davalı müvekkilinin davacı tarafın tecavüzüne son vermesini ve üretimin durdurulmasını istediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 08/05/2018 tarihli 2017/389 Esas- 2018/170 Karar sayılı kararıyla; “Davacı tarafın davasının kabulü ile davalıya ait 2015/04393 nolu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasfı bulunmadığından hükümsüzlüğüne, TPMK’dan terkinine ” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU;Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; 26/12/2016 tarihinde Yeşilay Cemiyeti’ne ait bir ihale sırasında, davacının davalı tasarımını izinsiz kullandığının tespit edildiğini, ihtarname çekildiğini, davacının ihtarname üzerine sinirlenerek bu davayı açtığını, davacının müvekkilinin tasarımının tescilli olması ve tekel hakları bulunmasına rağmen yargılama sırasında da kullanmaya devam ettiğini, -bilirkişi raporu incelendiğinde 200 yıl önce Amerika da alınmış bir patente dayanarak davalı aleyhine karar verilmesinin hakkaniyetli olmadığını, Amerika gibi gelişmiş hukuk düzenine sahip olan bir ülkenin bile kullanımına izin verdiği bir patentin, geliştirilerek, yeni bir imaja büründürülerek, davalı tarafından piyasaya sürülmesi ve bu tasarımın da tescil ile koruma altına alınmasını istemenin davalı müvekkilinin hakkı olduğunu, sürekli gelişen ve değişen dünya düzeninde, piyasada üretilen ve tescili alınan ürünlerin her birinin ayrı bir keşif gibi düşünülmesinin de hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, -tasarımın TPE tarafından incelenerek tescil edildiğini, tasarımın hükümsüzlüğü kararının müvekkilini mağdur edeceğini beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.Davacı vekilinin istinafa cevabında; dava konusu tasarımın yenilik ve ayırt edicilik niteliğine sahip olmadığını, dünyada ve Türkiye’de davalı tarafın başvuru tarihinden önce üretimi ve satışının yapıldığının bilirkişiler tarafından tespit edildiğini, davaya konu tasarımın, rozet imalatı alanında faaliyet gösteren neredeyse bütün firmalar tarafından üretilen harcıâlem olmuş ürünler olduğunu, hiç kimsenin yahut hiçbir kurumun tekeline bırakılamayacak ve harcıâlem olmakla, herkesin kullanımına açık olduğunu, bugün internet arama motorlarında “rozet”, “buton rozet”, “iğneli rozet”, “pin-back button”, “pin button”, “button badge”, “pin-back” gibi çeşitli ibarelerle arama yapıldığında çıkan sonuçlardan görüleceği üzere davaya konu ürünün Türkiye’de ve tüm dünyada üretim ve satışının uzun yıllardır yapılmakta olduğu görüleceğini, dosyaya eski tarihli faturalarda sunduklarını, kararın doğru olduğunu beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;Davaya konu 2015/04393 sayılı tasarım kaydından, “…” tasarımının 12/06/2015 tarihinden itibaren 5 yıl müddetle koruma altında olduğu halen sahibi adına geçerliliğini koruduğu anlaşılmıştır. Mahkemece üç kişilik bilirkişi heyetinden alınan 26/03/2018 tarihli raporda; hükümsüzlüğe dayanak olarak sunulan …’a ait US 564,356 numaralı 21 Temmuz 1896 tarihli … adı ile tescilli patent belgesi ve … ait US 1,310,804 numaralı 22 Temmuz 1919 tarihli … patent belgesi ile dava konusu tasarım karşılaştırılarak ayrıntılı incelenmiş, davalı tarafa ait tasarım tescil belgesinde ön yüzey üzerinde kırmızı yüzey üzerinde çizgisel gülen yüz motifi bulunmaktayken diğer tasarımlarda motif bulunmadığı, arka yüzeyde kenarlardan içe doğru kademeli bir şekilde indiği, bir kenara bağlı merkezden geçen bir iğne yer aldığı, karşılaştırılan bütün öğelerin benzer biçim, oran ve yerleşimde olduğu, farkların küçük ayrıntılarda olduğu, ayırt edicilik kazandırmadığı, benzer olarak algılandığı, resen internet üzerinde yaptıkları incelemede de 2010 ila 2013 yıllarına ait görsellere ulaşıldığı, davalı tasarımının yenilik ve ayırt edicilik şartlarına sahip olmadığı beyan edilmiştir.
GEREKÇE:Davalı şirket adına 12/06/2015 başvuru tarihinden itibaren, … başvuru numarası ile tescilli “…” tasarımının hükümsüzlüğü talebiyle dava açılmış, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne, davalı tasarım tescilinin hükümsüzlüğü ve sicilden terkinine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.Dava tarihinde yürürlükte olan 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu SMK 56/1maddede “Tasarım yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması koşuluyla bu Kanunla sağlanan haklar kapsamında korunur” SMK 56/4-a ve b bendinde “bir tasarımın aynısının tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması halinde yeni kabul edileceği, tasarımların sadece küçük ayrıntılarda farklılık göstermesi halinde aynı kabul edileceği”, SMK 56/5 maddede “tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce, tescilsiz tasarım için tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten önce kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğunun kabul edileceği” düzenlenmiştir.Mahkemece alınan bilirkişi heyet raporu ile, davalı tasarım tescil belgesinin başvuru tarihinden çok önce … ait US 564,356 numaralı 21 Temmuz 1896 tarihli … adı ile tescilli patent belgesi ve … ait US 1,310,804 numaralı 22 Temmuz 1919 tarihli … patent belgesinde, davacı tasarımının çok benzerinin kamuya sunulduğu, patent belgelerine konu tasarımlar ile davalı tasarımının bilgilenmiş kullanıcı nezdinde benzer olarak algılandığı, kaldı ki bilirkişi heyetinin resen yaptığı araştırmada da, benzer ürünleri 2010 yılından beri internet üzerinden satışa sunulduğunun tespit edildiği anlaşılmakla, davalı tasarımının yeni ve ayırt edici olmadığı tespit edildiğinden, hükümsüzlük ve terkin kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiş davalı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M :6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince yerinde görülmeyen davalı vekilinin istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen üzerinde bırakılmasına, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde talepleri halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 21/05/2021