Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2831 E. 2021/1071 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2831 Esas
KARAR NO: 2021/1071
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLARHUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/04/2018
NUMARASI: 2017/461 E. – 2018/131 K.
DAVANIN KONUSU: Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Tazminat
KARAR TARİHİ: 27/05/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili TSE’nin 132 sayılı Kanun ile kurulmuş kamu kurumu olduğunu ve TSE markasının farklı biçimlerde TPMK da tescilli olduğunu, TSE ibaresinin bir garanti markası olduğunu, markayı kullanma hakkı verilen firma adına üzerindeTSE markası kullanılacak malların, ticari markası, cinsi, sınıfı ve tipini belirten ve geçerlilik süresi l yıl olan Türk Standartlarına Uygunluk Belgesi düzenlendiğini, davalı şirketin müvekkil şirkete ait tescilli marka ile neredeyse aynı ibareyi müvekkil TSE’nin izni olmaksızın kendi mal ve hizmetlerinde kullandığını ve TSE’yi zarara uğrattığını, ayrıca davalı şirket ile TSE arasında markanın kullanılmasına ilişkin bir sözleşme bulunmadığı için sözleşme gelirinden de mahrum kalmış bulunduğunu, davalının Çin’ den ithal etmek istediği muafiyet kapsamındaki 100 adet ” ayakta kullanılan denge araçları ” ve bu araçlara ait koliler üzerinde haksız yere TSE marka ve logosunu kullandığının Haydarpaşa Limanı Gümrük sahasında yapılan kontrollerde tespit edildiğini, davalı şirketin ithal etmek istediği araçlarda TSE markası tespit edildiğini ve buna ilişkin rapor düzenlendiğini, davalının eylemi aynı zamanda suç oluşturduğundan, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığını, davalı tarafın eyleminin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet niteliğinde olduğunu, 132 sayılı TSE Kuruluş Kanunu ve TSE Belgelendirme Yönergesi uyarınca TSE markasının davalı şirket tarafından sözleşme akdedilmeksizin haksız olarak kullanılmasına ilişkin tecavüzün durdurulmasına ve haksız rekabetin önlenmesine, ve müvekkil şirketin uğramış olduğu 13.334,00 TL maddi ve 20,000TL manevi zararın fiilin gerçekleştiği 04/03/2016 tarihinden itibaren davalının tacir olması nedeniyle ticari işlerde uygulanan avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, kararın ilan ettirilmesini talep etmiştir Davalı şirkete usulune uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermediği , beyan dilekçesinde ise müvekkilinin kusuru olmadığını, ihbar üzerine yapılan bir tespit olmayıp müvekkilinin bizzat müracaat ettiğini, kurumum maddi zararı olmadığını, 556 sayılı KHK nın mülga olduğunu, manevi tazminatın reddi gerektiğini belirtmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…davalı şirketin davacıya ait TSE markasını izinsiz olarak etiketler üzerinde kullanmak suretiyle davacının markadan kaynaklanan haklarını ihlal ettiği kanaatine varıldığı, garanti markalarının bir mal veya hizmetin ortak özelliklerini, üretim usullerini, coğrafi menşelerini ve kalitesini garanti etmeye yarayan işaretlerden olmakla ve marka sahibinin o mal ve hizmet bakımından asgari kaliteyi garanti ettiğinden ,davalının eyleminin davacının toplumda oluşturduğu güven ve itibardan haksız yararlanmak suretiyle haksız rekabet teşkil ettiği kanaatine varıldığı, davacı tarafın maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu, maddi tazminatın davacı kurumun yıllık marka kullanım ücret çizelgesine göre, hesaplanacağı konusunda yerleşik içtihat ve uygulama oluştuğu ,bilirkişi raporunda da bu çizelgeye göre, davalı tarafın belge başına yılık ücret olarak 5.650,00 TL ödemesi gerektiği, ücret belgelendirme yönergesine göre 2 katı olan 11.300,00 TL maddi tazminat, talep edilebileceği, her ne kadar bilirkişi raporunda hesaplamaya KDV tutarı eklenmemiş ise de, KDV tutarınında tazminat miktarına ekleneceği yönünde uygulama geliştiği gözönüne alınarak, KDV dahil tutarın 13.334,00 TL olarak mahkemece hesaplandığı” gerekçesiyle davanın kısmen kabülüne kısmen reddine, davalının davacı tarafın markadan kaynaklanan haklarına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, 13.334,00 TL maddi tazminat ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan 04/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, karar kesinleştiğinde hükmün masrafı davalıdan alınarak trajı yüksek gazetelerden birinde ilanına …” karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF İSTEMİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; somut olayın özelliklerine göre manevi tazminat talebinin tamamının kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Somut olayda ihlal olmadığından hükmün ilanına karar verilemeyeceğini, Olayda müvekkili şirketin kusuru bulunmadığını, Müvekiklinin 13.01.2017 tarihli emniyet ifade tutanağından ve yine TSE’ye yazılan dilekçeden görüleceği üzere dava konusu malların yurtdışından esasen TSE damgasız olarak istendiğini, yurtdışında üretimi yapan firmanın mevzuata hakim olmadığı için uyarıya rağmen TSE damgası basarak yurda gönderdiğini,m müvekkilinin bu ürünleri piyasaya sürmeden ve henüz gümrük sahasında iken TSE’ye başvurmuş ve ürünler bakımından uygunluk kontrolü yapılması talebinde bulunmuş ve aynı zamanda da TSE damgası için başvurduğunu, gerekli ücretlerin tamamı da davacı TSE’ye ödendiğini, buna ilişkin ödeme makbuzlarının dosya içerisinde mevcut olduğunu, TSE tip onay muafiyeti TSE tarafından kabul edilmiştir.Şirketimiz tarafından garanti belgesi ve kullanım kılavuzu hazırlandığını, ürün depoya alındıktan sonra danışmanlık yoluyla satış sonrası yeterlilik belgesi ve TSE belgesi alınması planlandığını, ürünlerin hiçbir aşamada satışa sunulmadığını, davacının maddi zararının doğmadığını, Marka hakkının ihlal ihlal edilmediğini, zarar ve illiyet bağı unsurları oluşmadığını, kabule göre maddi tazminat isteminin dayanağı olarak TSE Belgelendirme Yönergesi hükümlerinin esas alınamayacağını, manevi tazminat isteminin reddi gerektiğini, Yargıtay kararlarının bu yönde olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, markaya tecavüz ve haksız rekabetin meni tespiti, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı ve davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Somut uyuşmazlıkta; davacı adına tescilli TSE markasının, izinsiz olarak yurt dışından ithal edilen bir kısım ürünler üzerinde kullanıldığı tespit edilmekle, bu kullanım davacı markasına tecavüz oluşturmaktadır. Davalı yan, izinsiz kullanımın ihracatçı yabancı kuruluşun hatasından kaynaklanması ve eylemden sonra davacı Kurum’dan muafiyet onayı alındığını belirterek kusuru olmadığını ileri sürmüş ise de; bu durum marka hakkına tecavüzü ortadan kaldırmaz. Mahkemece maddi tazminat talebi yönünden Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 25.12.2013 tarih, 2013/11-355 E, 2013/1691 K. Sayılı kararında belirtildiği üzere TSE Belgelendirme Yönergesi’ne göre belirlenecek ücretin iki katına hükmedilmesi, ücret çizelgesinde maddi zararın bir kaleminin de KDV olduğu dikkate alındığında maddi tazminat miktarının KDV’si ile beraber tahsiline karar verilmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmamaktadır. (Benzer yönde; Yargıtay 11.HD’nin 2015/15523 Esas, 2017/2525 Karar, 02.05.2017 Tarihli; Y.11.HD’nin 2015/1552 E, 2017/2525 Karar sayılı, 02.05.2017 tarihli ilamları)Davalı tarafın markaya tecavüz fiili sabit olduğundan, manevi tazminata hükmedilmesi yerinde olup, hükmedilen tazminat miktarı da somut olaya uygun olduğundan, manevi tazminata yönelen taraf vekillerinin istinaf istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.Davalı vekilinin hükmün ilanına karar verilmesinin hatalı olduğuna ilişkin istinaf istemine gelince; dosyada mevcut İstanbul Anadolu CBS 2016/57833 soruşturma sayılı dosya örneğindeki 25.10.2016 Tarihli bilirkişi raporunda ürünler üzerindeki TSE ibarelerinin söküldüğü tespit edildiğinden, mahkemece konusuz kalan ref talebi bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken herhangi bir hüküm kurulmamış olması ve hükmün ilanı talebinin de tecavüzün refine yönelik olduğu gözetilerek reddi gerekirken kabulü yerinde görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, davalı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne HMK 353/1-b-2 md gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,2- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 18.04.2018 gün ve 2017/461 Esas, 2018/131 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına,3-DAVANIN KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,-Davalının davacı tarafın markadan kaynaklanan haklarına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine,- Ürünler üzerindeki TSE ibareleri sökülmüş olduğundan bu konuda ve hükmün ilanı talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, -13.334,00 TL maddi tazminat ile, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan 04/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine -Fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine -Alınması gereken “Haksız rekabet yönünden” 35,90 TL “markadan kaynaklanan hakları tecavüz ettiğinin tespitinden ” dolayı 35,90 TL ” Kabul edilen maddi ve manevi tazminat yönünden” 1.593,95 TL harç toplamı 1.665,75 TL harçtan peşin alınan 569,28 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.096,47 TL harcın davalıdan alınarak, hazineye gelir kaydına -Davacı vekiline haksız rekabetin tespiti, davası yönünden Avukatlık Asgari ücret tarifesince 3.145,00 TL ücreti taktirine,davalıdan alınarak, davacı tarafa verilmesine Davacı vekiline markaya tecavüzün tespiti, davası yönünden Avukatlık Asgari ücret tarifesince 3.145,00 TL ücreti taktirine,davalıdan alınarak, davacı tarafa verilmesin Davacı vekiline maddi tazminat davası yönünden Avukatlık Asgari ücret tarifesince 3.145,00 TL ücreti taktirine,davalıdan alınarak, davacı tarafa verilmesine Davacı vekiline kabul edilen manevi tazminat davası yönünden Avukatlık Asgari ücret tarifesince 3.145,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacı tarafa verilmesine Davalı vekiline red edilen manevi tazminat davası yönünden Avukatlık Asgari ücret tarifesince 3.145,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak, davalı tarafa verilmesine,Davacı tarafça yapılan masraflar 600,68 TL harç, 137,90 TL tebligat müzekkere masrafı, 1000 TL bilirkişi ücreti 1738,58 TL yargılama giderinden red vekabul oranına göre 1.521,10 TL sinin davalıdan alınarak,davacı tarafa verilmesine kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına 4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; – İstinaf talebi reddedildiğinden davacıdan alınması gereken 59,30Tl harcın peşin alınan 35,90TL harçtan mahsubu ile bakiye 23,40TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,-Davalı vekilinin istinaf talebi kısmen kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talep halinde davalıya iadesine, -İstinaf yargılaması sırasında davalı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 35,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 133,10 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, – Davacı yanın istinaf masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına, -İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 27/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.