Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2768 E. 2021/919 K. 26.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2768 Esas
KARAR NO: 2021/919
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/03/2018
NUMARASI: 2015/757 E. – 2018/249 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 26/04/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirket tarafından İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile müvekkili banka aleyhine ilamsız takip yoluyla icra takibi başlatıldığını, davalının müvekkili bankanın Malatya şubesi müşterisi olduğunu, İtalya’da bulunan müşterisine vesaik mukabili teslimi için mal gönderdiğini, ihracatçı bankası olarak vesaikin ithalatçı müşteri bankasına gönderilmesi ve talimat verilmesi için müvekkili bankayı yetkilendirdiğini, müvekkilinin davalı ihracatçı tarafından tayin edilen … (…) Bankasına Milletlerarası Ticaret Odasının Tahsiller İçin yeknesak Kurallarla ilgili … numaralı broşürüne uygun olarak ithalatçı bankaya talimat yazdıklarını ve vesaikleri talimat ekinde gönderdiklerini, ithalatçı bankanın talimatta açık bir şekilde alıcı tarafından imzalanacak ve ithalatçı bankası tarafından aval verilecek senet karşılığı vesaikin teslimi yazılı olmasına rağmen talimata uymayarak, değiştirerek senet almadan vesaiki teslim ettiğini, malların alıcı tarafından gümrükten çekildiğini, Müvekkilinin davalıya … sayılı broşürün 11. maddesine göre hiçbir borcu bulunmadığını, davalının talimatını kusursuz yerine getirdiğini, alıcı imalatçı bankanın davalı ithalatçı tarafından tayin edildiğini bu yüzden kusur varsa bile bundan müvekkili bankanın sorumlu olmadığını, davalının alıcının bankasına dava açması gerektiğini iddia ile icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili firmanın uluslararası ölçekte kuru meyve ticareti yapan bir firma olduğunu, yapacağı bir ihracata ilişkin olarak hesap sahibi olduğu davacı bankaya 34.800 USD bedelli ve uluslararası ticaret odasının yürürlükteki tahsil vesaiki Yeknesak Kurallar broşürüne tabi olarak banka avalli promissory note karşılığında vesaik verdiğini, vesaik bedelinin %15 tutarındaki 5.220 USD’ nin davacı bankadaki USD hesabına 13/01/2015 tarihinde ödendiğini, kalan tutarın ise davacı bankanı yurtdışında çalışmakta olduğu İtalyan bankasının davacıdan talimat almaksızın vesaiki teslim şartını değiştirerek ithalatçıya teslim etmesi nedeni ile hesabına geçmediğini, davacı vekilleri ile görüşmeler yaptıklarını, İtalyan bankasına dava açtıklarını tahsil edilince bedelin ödeneceğini bildirdiklerini, buna rağmen dava açılmasını anlayamadıklarını, 522 numaralı broşürün ulusal emredici kurallara aykırılığı halinde uygulanamayacağını, bu broşürde yer alan ihracatçı bankasının sorumluluklarını kaldıran hükümlerin MK 2.maddesi, TBK nın 115.116.maddeleri ile TTK nın 18. Maddelerine aykırı olduğunu, davacı banka ile alıcı (ithalatçı) bankası arasındaki ilişkinin vekalet ilişkisi olduğunu; bunun sonucu olarak da alıcı bankanın kusurundan bu ilişkide asıl durumunda olan davacı bankanın da müvekkiline karşı sorumlu olduğunu, müvekkilinin alıcı (ithalatçı) bankasını kendisinin seçip bildirmesinin davacının sorumluluğunu etkilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…. taraflar arasında, dış ticarette malın alıcıya vesaik karşılığı teslim edilmemesine bağlı olarak verilen talimatın yerine getirilmediği iddiasına bağlı olarak hukuki uyuşmazlık oluştuğu, davalı tarafından davacıya gönderilen “Banka Talimatı” başlıklı belgede, davalının açıkça, 522 no’lu broşüre tabi olarak bankacılık hizmeti aldığını beyan ettiği, bu nedenle söz konusu broşürün, davacı ile davalı arasındaki bankacılık hizmet sözleşmesinin eki niteliğinde olduğu, anılan talimatta davalının, alıcı tarafından imzalanacak ve tahsil bankası tarafından aval verilecek 60 gün vadeli bononun tahsil bankası tarafından tahsil edilmesi halinde, sevk belgelerinin tahsil bankası aracılığıyla alıcıya teslim edilmesini davacıya emrettiği, davacı bankanın da bu talimat doğrultusunda, davalının talimatlarının tamamını ihtiva eden 27/01/2015 tarihli yazıyı, davalının tahsil bankası olarak seçtiği İtalyan bankasına gönderdiği fakat İtalyan bankanın, talimata aykırı davranarak, bonoyu teslim almadan sevk evraklarını ithalatçıya verdiği, ithalatçının da malı gümrükten çektiği, davalının söz konusu işlemden doğan bir zararı oluşmuşsa bile … no’lu broşürün 11/a ve 11/b maddeleri uyarınca, gönderi bankası olan davacının sorumlu tutulabilmesinin mümkün olmadığı, bunun yanında davacı banka ile davalı arasındaki vekalet ilişkisi çerçevesinde TBK m. 507 hükmüne göre, vekil başkasına vekâlet vermeye yetkili ise, sadece seçmede ve talimat vermede gerekli özeni göstermekle yükümlü olduğu, davalı tarafça, davacıya gönderilen talimat yazısında, tahsil işleminin İtalyan … bankası tarafından gerçekleştirileceğini belirttiği dolayısı ile davalı tarafın, tahsil bankasını bizzat kendisinin belirlediğini, vekil konumundaki davacı gönderi bankasının, İtalyan bankasına vekalet vermesine muvafakat gösterdiği, bu durumda davacı bankanın yasa hükmü kapsamında ancak, talimat vermede kusur göstermişse doğan zarardan sorumlu tutulabileceği, davacı bankanın, davalının talimat yazısına uygun olarak İtalyan bankasına talimat gönderdiği dolayısı ile davalının talimatına uygun olarak hareket eden ve bu kapsamda İtalyan bankaya amirin talimatlarına göre hareket etmesi için yazı gönderen davacı bankanın, talimat vermede de kusurundan bahsedilemeyeceği, buna bağlı olarak da, davalı uhdesinde doğduğu iddia edilen zarardan da sorumlu tutulamayacağı ve zararın giderimi için başlatılan icra takip dosyası konu borçtan da sorumlu olmadığı, davacı yanın tazminat istemine ilişkin yapılan değerlendirmede ise davalının takip başlatılırken kötü niyetli olduğu yönünde bir kanaat oluşmadığından bu yöndeki talebin yerinde olmadığı, davacı yanın tazminat istemine ilişkin yapılan değerlendirmede ise davalı yanın dosya kapsamı itibariyle takip başlatılırken kötü niyetli olduğu yönünde kanaat oluşmadığı, gerekçesiyle davanın kabulü ile, davacı yanın İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına konu borçtan borçlu olmadığının tespitine, davacı yanın tazminat istemine ilişkin davalı yanın dosya kapsamı itibariyle takip başlatılırken kötü niyetli olduğu yönünde kanaat oluşmadığından tazminat isteminin reddine..” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; tacir olan davalının basiretli davranması beklendiğini, bizzat kendi talimatı ile dahil olduğu vesaik mukabili ödeme yönteminin nasıl işlediği ve risklerin ve riskin ihracatçının üzerinde olduğu konusunda silgi sahibi olması, talimatında açıkça … sayılı broşüre tabi olduğunu belirlediği, davalının tabi olacağını bildirdiği kurallara vakıf olmaması hususunun beklenememesi, davaya konu takipten evvel ihtarname ile davacı bankanın sorumluluğu olmadığının bildirilmiş olması, … sayılı broşürün 11.md gereğince sorumluluğunun kendisine ait olduğunu bildiği ya da bilmesi gerektiği halde müvekkili bankanın haciz tehdidi altında bırakılması, davalının İtalya adli makamlarında alacağını almak için uğraşmak yerine davacıyı icra tehdidi altında bırakarak kendi sorumluluğunu bertaraf etmeye çalışması dikkate alındığında mahkemenin kötüniyet tazminatına hükmetmemesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Bankalara duyulan özel güven, sorumluluklarının sınırlandırılmasını değil, aksine basiretli bir tacirden beklenen en üst düzey özeni göstermelerini gerektirdiğini, Mevzuatımızda yer alan hükümler gereği, … Numaralı Broşür’de yer alan hükümlerin yerel ve milli emredici kurallara aykırı düşmesi durumunda uygulanmayacağını, Broşürde yer alan ve bankaların sorumluluklarını kısıtlayan kuralların TMK m. 2’de yer alan dürüstlük kuralına ve TBK m. 115 ve 116’da düzenlenmiş olan imtiyaz suretiyle çalışanların hafif kusurundan sorumlu olmayacaklarına dair düzenlemelerin geçersiz sayılması, TTK m. 18/2’de yer alan basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğüne aykırı olmaları sebebiyle ülkemizde meydana gelen ihtilaflarda uygulanmamaları gerektiğini, icra takibi sonrası, henüz davacı tarafından bir dava ikame edilmemişken davacının ödeme yapmak amacı ile İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nden dosya hesabı talep etmiş olması dahi davacının kötü niyetini gösterir nitelikte olduğunu, ihracat ilişkisinden ziyade ulusal hukukumuzun emredici kurallarına aykırılık olduğunu, Tevdi bankası olan davacı ile tahsil bankası olan İtalya merkezli … arasında vekalet ilişkisi olduğunu, tahsil bankasının tevdi bankasından gelecek belge ve talimatlar doğrultusunda hareket etmekte olduğunu, davacı bankanın, vermiş olduğu talimat soınrası, özen yükümlülüğü gereği, talimatın akıbetini eksiksiz yerine getirilip getirilmediğini kontrol etmesi gerektiğini, vekalet ilişkisi gereği, ithalatçı bankanın yapmış olduğu eylemlerden davacı bankanın sorumlu olacağını, Tahsil bankasının tevdi bankasının ifa yardımcısı konumunda olduğunu, verdiği zararlardan dolayı davacı tahsil bankasının da sorumlu olacağını, dolayısı ile tahsil bankasının seçiminin müvekkil tarafından yapılmamasının bir önemi kalmayacağını, vekalete ilişkin hükümler kıyasen uygulanacağını, tahsil bankası, nakit ödeme talimatı almasına rağmen hukuka aykırı olarak vesaiki alıcıya teslim etmişse talimata aykırı hareket etmesinden dolayı sorumlu olacak; tevdi bankası olan davacının tahsil bankası ile vekalet ilişkisi içerisinde bulunması nedeniyle davacı, tahsil bankasının işbu eyleminden dolayı müvekkiline karşı sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK 72.maddesine dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı ve davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davalı tarafından davacıya verilen talimat “Uluslararası Ticaret Odasının yürürlükteki Tahsil vesaiki Yeknesak Kurallar broşürüne tabi olarak bankanız aracılığı ile gerçekleştirdiğimiz olduğumuz 34.800USD tutarındaki ihracatımıza ait evraklar ekte tarafınıza sunulmaktadır. Vesaik bedelinin %15 tutarı (5.220) nezdinizdeki USD hesabımıza 13.01.2015 tarihinde gelmiştir. Evrakların alıcı bankasına kalan bedel 29.580 USD için ekteki “BANKA AVALLİ PROMİSSORY NOTE” karşılığında KONİŞMENTO TARİHİNDEN İTİBAREN 60 GÜN VADELİ olarak tahsile gönderilmesini nezdinizde bir dosya açılmasını ve bedeli geldiğinde nezdinizdeki hesabımıza alacak kaydedilmesini rica ederiz” şeklindedir. … no’lu Tahsil Vesaiki Yeknesak Kurallar Broşürünün 11/a maddesinde; “a.Amirin verdiği talimatı yerine getirilmesi amacıyla diğer bir banka veya bankaların hizmetinden yararlanan bankalar bu işi o amirin hesabına ve riski ona ait olmak üzere yaparlar”. 11/b maddesinde; “Bu gibi, diğer bankanın/bankaların seçiminde kendileri söz sahibi olmuş olsalar bile bankalar gönderdikleri talimatın yerine getirilmemiş olmasından dolayı yükümlülük ve sorumluluk üstlenmezler” hükümleri yer almaktadır. Somut uyuşmazlıkta; davalının davacı bankaya verdiği talimat ile açıkça … nolu broşüre tabi olarak hizmet talebinde bulunduğu, ithalatçı bankasının davalı tarafından seçildiği, 522 sayılı Milletlerarası Ticaret Odası broşürünün 11/a ve 11/b maddelerine göre davacı bankanın davalının talimatlarına uygun olarak İtalyan bankasına talimat gönderdiği, ancak İtalyan bankasının bonoyu teslim almaksızın sevk belgelerini ithalatçıya teslim ettiği, ithalatçının da gümrükten malları çektiği, davacı ile davalı arasında vekalet sözleşmesi olduğu, tahsil bankasının bizzat davalı tarafından seçilmiş olduğu, davacı bankanın vekili seçmede kusurlu olduğundan söz edilemeyeceği gibi davacı bankanın davalının talimatlarını içeren 27.01.2015 Tarihli yazıyı davalının seçtiği tahsil bankasına gönderdiği bu durumda TBK 507/2 maddesi gereğince de davacının zarardan sorumlu olmadığı dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin davanın kabulüne ilişkin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık görülmemiş davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddi gerekmiştir. Davacı vekilinin istinaf istemi kötüniyet tazminatına hükmedilmemesinin hatalı olduğuna ilişkindir. İİK 72/5.maddesine göre, Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Somut uyuşmazlıkta; davalının takip konusu alacaktan davacının sorumlu olduğunu iddia ederek takip başlattığı, davalının kötüniyetli olduğuna dair kanaat oluşmadığı gerekçesi ile ilk derece mahkemesinin davacının kötüniyet tazminatının reddi yerindedir. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık görülmediğinden tarafların istinaf isteminin ayrı ayrı esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacı ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2- Davacıdan alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 23,40TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, Davalıdan alınması gereken 5400,28 TL harçtan, peşin yatırılan 1351,00TL’nin mahsubu ile bakiye 4049,28 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 26/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.