Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2759 E. 2018/1896 K. 20.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/2759 Esas
KARAR NO : 2018/1896 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/07/2018
NUMARASI : 2017/471 E.,
DAVANIN KONUSU: Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 20/09/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde, taraflar arasında 23/09/2011 tarihli 7 yıl süreli sözleşme imzalandığını, protokollerle 23/09/2024 tarihine kadar uzatıldığını, 23/11/2015 tarihli protokol ile davalı …’a 200.000 TL avans ödemesi yapıldığını, davalının Beşiktaş …. Noterliği’nin 14/11/2016 tarih ve …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeyi fesh ettiğini, feshin geçerli olmadığını, davalıya Beyoğlu… Noterliği’nin 05/12/2016 tarih ve …yevmiye numaralı ihtarname ile bildirildiğini, edisyon sözleşmesinin 8/e maddesi uyarınca …’ın davalı meslek birliği nezdinde doğmuş ve doğacak telif hak bedelinin talep, takip ve tahsil hakkının davacı şirkete ait olduğunu, alacağın devri niteliğinde olduğunu, fesih geçersiz olduğundan sonuç doğurmayacağını, TBK 187.maddesi gereğince borçlunun alacağın çekişmeli olduğunu bildiği halde ifada bulunursa davalı …’nin de sorumlu olacağını beyanla HMK 389.maddesi gereğince …’nin … adına tahakkuk eden telif bedellerinin … veya 3.şahıslara ödenmesinin dava sonuna kadar önlenmesi, ve davacı şirketle olan …’ın sözleşmesi devam ettiğinden sözleşme gereği davacıya tanınan sözleşme konusu eserlere ilişkin mali hakları kullanmasının tedbiren önlenmesine, davacının mağduriyeti ve halen 121.207, 40 TL avans alacağı bulunduğundan teminatsız olarak tedbir kararı verilmesini, dava sonunda şimdilik 10.000 TL alacağın temerrüt faiziyle tahsilini talep ettiği görülmüştür.
Davalı… vekili cevap dilekçesinde, husumet itirazında bulunmuş tedbir talebinin esas yargılama sırasında çözümlenmesi gerektiğini, meslek birliği üyesi …’ın yazılı talebi üzerine davacı şirketin hesabına bugüne kadar telif ödemeleri ödendiğini, davacının meslek birliği üyesi olmadığını, müvekkilinin üyesinin yaptığı beyana istinaden işlem yaptığını, taraflar arasında alacağın temliki ilişkisi değil tahsil için vekalet ilişkisi bulunduğunu, akdi ilişkiden diğer davalının dönüp dönemeyeceğinin müvekkilinin uhdesinde bulunan bir konu olmadığını, sorumluluğunun bulunmadığını, davacının müvekkilinden bir alacağı olmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …’ın cevap dilekçesinde özetle; tedbir talebinin esas yargılamada çözümlenmesi gerektiğini, sözleşmeyi müzik eserlerinin en iyi biçimde pazarlanıp edisyon faaliyetlerinin en iyi biçimde pazarlanması gayesiyle imzalandığını ancak gerek teknik gerek maddi şartlarıyla kazanım elde edemediğini, sözleşmenin kalan süresinin devam etmesinin mümkün olmadığnı, davacının tek taraflı aşırı yarar sağladığını, edimler arası dengenin aşırı bozulduğunu, davacının sözleşmede hiçbir ediminin bulunmadığını, ancak tek taraflı fesih ve cezai şart düzenlemeleri bulunduğunu, alacak iddiasının yerinde olmadığını beyan etmiştir.
İstanbul 1. FSHHM’nin ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi için rapor alınmasına karar verdiği 18/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda fesih işleminin haksız olduğu, davacının davalıya ödenen avanstan, sözleşme feshine kadar gelen gelirlerin mahsubundan sonra 66.793,31 TL borcu olduğuna dair iddiaların davacı kayıtlarına göre ispatlanamadığını beyan ettikleri görülmüştür.
Mahkemenin 16/07/2018 tarihli kararıyla bilirkişi rapor kapsamına göre uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğinden ihtiyati tedbirin reddine karar verildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin 06/08/2018 tarihli istinaf dilekçesinde bilirkişi raporunda feshin haksız fesih niteliğinde olduğu ve müvekkilinin sözleşmeye aykırılığı ve haksız feshe dayalı taleplerinin haklı olduğu sonucuna varıldığını, ancak tedbir talebi yargılamayı gerektirdiğinden talebin reddedildiğini, müvekkilinin zarara uğradığının yaklaşık ispat kuralını gerçekleştirdiğini, tedbirin uygulanması halinde müvekkilinin davalı …’a doğacak telif bedellerine ilişkin olarak sözleşmedeki gelir paylarına göre ödeme yapmaya devam edeceğini, davalıların zararının doğmayacağını, tedbir kararı verilmemesi halinde müvekkilinin ciddi zararlarının ortaya çıkacağını, müvekkilinin davalı …’ın mali haklarına sözleşme gereği müvekkiline devrettiği, hukuki durumun sürdürülmesini talep ettiğini, zarar doğması halinde ödeyebileceklerini beyanla ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….vekilinin istinaf talebine cevap dilekçesinde; uyuşmazlığın esasın çözer mahiyette tedbir kararı verilemeyeceği benzer dosyada İstanbul 2. FSHHM’nin 2017/493 esas sayılı dosyada tedbir talebini reddettiğini, 16. Hukuk Dairesi’nin 2017/5419, 2017/3434 karar sayılı ilamıyla istinaf isteminin reddine karar verildiğini, davacı şirketin müvekkilinden edisyon payını almaya devam ettiğini, …’a sadece eser sahibi payının ödendiği, istinaf isteminin reddi gerektiğini beyan ettiği görülmüştür.
GEREKÇE:
Uyuşmazlık, İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 16/07/2018 tarihli ihtiyati tedbirin reddine ilişkin karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunularak kararın kaldırılması ve ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebinden kaynaklanmıştır.
Davacı vekilinin davalılardan …’ın Beşiktaş …. Noterliği’nin 14/11/2016 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle sözleşmenin feshinin geçerli olmadığı iddiasıyla sözleşme gereğince davalı …nin telif bedellerinin davalı … veya 3.şahıslara ödenmesinin önlenmesi ile sözleşme devam ettiğinden davalı …’ın sözleşme konusu eserlere ilişkin mali hakları kullanmasının tedbiren önlenmesini talep ettiği, sözleşmenin davalı tarafça feshinin geçerli olup olmadığı, geçerli ise feshin sonuçlarının yargılamayı gerektirdiği göz önüne alınarak ihtiyati tedbir isteminin 6100 sayılı HMK 389-390.maddeleri ile 5846 sayılı yasanın 77.maddesi gereğince reddine ilişkin kararın yerinde olduğu anlaşılmakla istinaf isteminin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,
Harç peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 20/09/2018