Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2758 E. 2021/1164 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2758 Esas
KARAR NO: 2021/1164 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/05/2018
NUMARASI: 2017/450 E. – 2018/231 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/06/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalıların müvekkil adına tescilli ve tanınmış … ve … şekil markaları üzerindeki tescilsiz, izinsiz ve hukuka aykırı kullanımı İle yarattığı marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men’i- ref’i , söz konusu fiillerin tedbiren durdurulması ve www…..com, www…..com, www….com, www…..com, www…com,www…..com,www…..com,www…..com,www…..com,www…..com web sitelerine ve davacı markasının görsellerinde kullanıldığı … özel … servisi – İzmir- bursa”, “… yedek parça” ve “www…..com/…” isimli … ve linkedin hesaplarındaki … ibareli markaların ve … logolarının site içeriklerinden çıkartılmasına, çıkartılmalarının mümkün olmaması halinde belirtilen sitelere dava sonuçlanıncaya kadar Türkiye de erişimin engellenmesi için tedbir kararı verilmesini talep etmiş, davalıların tescilli ve tanınmış … ve volvo şekil markalarını izinsiz ve hukuka aykırı olarak işyerindeki tabelalarda, kendi kartvizitlerinde adeta müvekkilince yetkilendirilmiş gibi kullandıklarını ve kendisini “ÖZEL … SERVİSI olarak tanıttıklarını, davalının kullanımlarının İstanbul 6 Sulh Hukuk Mahkemesinde acılan 2016/170 D. İs tespit dosyasında alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, davalıların kullanımlarının ortalama hatta bilinçli tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimaline neden olacağını beyanla, erişimin engellenmesine ve işbu tedbir kararının dava sonunda verilecek hüküm kesinleşene kadar devamına, davalının tescilsiz olarak hukuka aykırı bir şekilde kullandığı markalarının kullanımın ve kendisini “ÖZEL … SERVİSİ” olarak tanıtmasının, müvekkil aleyhinde marka hakkına tecavüz ve haksız rekabete yol açtığının tespitine, tespit edilen söz konusu hukuka aykırılıkların durdurulmasına, önlenmesine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı cevap dilekçesinde; davalı taleplerinin 556 Sayılı KHK 12. Maddesine ve TMK 2. Maddesi kapsamında sessiz kalma yoluyla hak kaybı ilkesine aykırı olduğunu, müvekkilinin … markalı arabaların tamiri için “özel servis” hizmeti verdiğini, tüm tanıtım araçlarında özel servis hizmeti verdiklerini vurguladıklarını, davacı tarafından verilmiş birçok sertifikalarının bulunduğunu, davacının 5 yıldan fazla bir süreyle müvekkillerinin bu işyerine yatırım yapmasına, … markalı araçlara özel servis kapsamında hizmet vermesine ses çıkarmadığını, daha sonra bu davanın açılmasının hakkın kötüye kullanılması teşkil ettiğini, müvekkilinin … markalı araçlara özel servis verdiğini belirtmek için … kelimesinin kullanılmasının önlenmesi, kendi adına TPE nezdinde 2015/110211 numarayla tescilli … markasına istinaden “www…..com” alan adlı internet sitesine erişimin önlenmesi ve “… Özel … Servisi” isimli sosyal medya hesaplarına erişimin önlenmesi taleplerinin yerinde olmadığını, taleplerin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, sulh olmak istediklerini, kullanımın dürüst nitelikte olduğunu, beyanla davanın reddini talep etmişlerdir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 24.05.2018 tarihli 2017/450 E. – 2018231 K. sayılı kararıyla; “… somut olayda davacıya ait tescilli logo ve marka davalının web sayfalarında aynen kullanıldığı, ayrıca volvo ibaresinin belirleyici unsuru olan volvo ibaresi ….com ve ….com ibareli sitede sanki asıl marka sahibinin izni ve onayı ile oluşturulmuş bir site görüntüsü altında kullanıldığı, web sayfalarının içinde de davacının tanınmış logo ve markasının yer aldığı, davalının bu eylemi tüketicileri yanılttığı ve tüketiciler nezdinde karışıklığa da yol açtığı, davalıların bu eylemleri nedeniyle davacının tüketiciler nezdinde itibarı ve güvenilirliğinin zedelendiği, markasının sulandırıldığı, haksız olarak davalının yarattığı bu benzerliğin, tüketiciler ve internet kullanıcıları tarafından bu markaların aynı kişiye ait olduğunu sanmaları ve bu malları üreten işletmeler arasında idari-ekonomik anlamda bir bağlılığın bulunduğu düşüncesine kapılmalarına da neden olacağını, davalı eyleminin gerek 6769 sayılı SMK kapsamında marka hakkını ihlal oluşturduğu gerekse ,TTK 54 vd. maddeleri anlamında haksız rekabet teşkil ettiğinin tüm dosya kapsamı ile subuta erdiği” gerekçesiyle;”1-DAVANIN KABULÜNE,I- Davalıların davacıya ait tescilli marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, II- 6769 sayılı SMK’nun 159 ve HMK 389 vd. .maddeleri kapsamında verilen 30.12.2016 tarihli tedbirin devamına, 50.000 TL teminatın karar kesinleştiğinde DAVACIYA iadesine, (davalıların 6769 sayılı SM ve HMK m, 389 gereğince söz konusu fiillerin durdurulması ve www…..com, www…..com, www…..com, www….com, www…..com, www…..com, www…..com,www….com,www…..com,www…..com web sitelerine ve davacı markasının görsellerinde kullanıldığı … özel … servisi – İzmir- bursa”, “… yedek parça” ve “www…..com…” isimli … ve … hesaplarındaki … ibareli markaların ve … logolarının site içeriklerinden çıkartılmasına, çıkartılmalarının mümkün olmaması halinde belirtilen sitelere dava sonuçlanıncaya kadar Türkiye de erişimin engellenmesi HUSUSUNDA VERİLEN TEDBİRİN DEVAMINA) ” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalılar vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası yerine, dava ile ilgili olmayan İzmir … İcra Müdürlüğü’nün dosyasını celp ettiğini, İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün .. Talimat sayılı dosyasındaki 13/01/2017 tarihli tutanağın, dosyanın celp edilen UYAP kayıtları içerisinde bulunmadığını, tedbirin infaz tutanağında müvekkillerinin iş yerinde davacının kullanımlarına rastlanmadığının anlaşıldığını, davanın konusuz kaldığını,-mahkemece verilen hükmün infazda tereddüt yarattığını, karar içeriği ile hükmün örtüşmediğini, dava konusu internet siteleri yönünden eksik inceleme yapıldığını, dilekçelerinde beyan ettikleri gibi, www…..com alan adının müvekkillerine ait olduğunu, diğerlerinin kime ait olduğunun bilinmediğini, gerekçeli kararda www…..com, www….com alan adlarında “…” ibaresinin markasal olarak kullanıldığı belirtilmişse de, davaya konu diğer alan adları yönünden inceleme yapılmadığını, – müvekkiline ait olan www…..com alan adında … ibaresinin yer almadığı gibi, site içeriğinde de davacı markalarına ilişkin markasal kullanımların bulunmadığını, gerekçeli karar içeriğinde de www…..com alan adının, davacı markasıyla iltibas yaratıcı etkisinden bahsedilmediğini, “…” ibaresinin TPE nezdinde müvekkil adına tescilli olduğunu, buna rağmen infazda karışıklık yaratacak ve hakkın kapsamını aşacak şekilde, müvekkilinin www…..com sitesine terditli de olsa erişimin engellenmesi kararı verilmesinin doğru olmadığını, terditli kararın, infazda da tereddüt ve karışıklık yaratacağını, nitekim müvekkilinin www…..com alan adlı sitesine, site içeriğinde davacı markaları yer almamasına rağmen, erişimin sağlanamadığını,-mahkemenin dava konusu 10 adet internet sitesi için alan adı ihlali mi yoksa site içeriği ihlali mi olduğu hususlarında ayrı ayrı inceleme yapması, bu incelemeye göre her bir internet sitesi için verilen kararın siteye erişim engelleme mi yoksa markaların site içeriğinden çıkartılma mı olduğu yönünde net bir karar tesis edilmesi gerektiğini, özellikle www…..com alan adına ilişkin olarak sadece site içeriğinden (varsa) davacının markalarının çıkartılması kararıyla yetinilmesi gerektiğini, beyanla mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesine cevabında; mahkemenin ara kararında icra dosyasının sehven yanlış yazılmasına rağmen mahkemenin doğru talimat dosyasını celp ederek doğru tutanağın incelendiğini, tedbir kararının infazı tutanağındaki davalıların beyanlarının markaya tecavüz ve haksız rekabet fiillerini ikrar mahiyetinde bulunduğunu, “…öğrendikten sonra da borca konu tüm evrak-logo-isim-kartvizit-iş elbisesi vb materyalleri işyerimizden temizledik” dediklerini, davalının fiillerini durdurmuş olmasının, geriye dönük haksız fiilden doğan sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını, 2016/170 D.İş sayılı dosyası kapsamında alınan rapor ile davalı fiillerinin tespit edildiğini, rapor tebliğinden sonra fiillerin sonlandırılmasının markaya tecavüz ve haksız rekabet fiillerinin yaptırıma tabi olmayacağı anlamına gelmediğini, davalılara ait internet sitelerine erişimin engellenmesinin hukuka uygun olduğunu, web sitelerinin bir kısmının davalılara ait olmadığı ileri sürülmüşse de, davalılara ait kullanımların tümü ve ilgili web sitelerinde yer verilen kontak bilgilerinin, adreslerin birebir aynı ve davalılara ait olduğunun tespit raporu ile belirlendiğini, sitelerin tümünün davalılara ait veya davalılarca işletilen siteler olduğunun sabit olduğunu, beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: TPMK’dan celp edilen davacıya ait marka tescil kayıtlarından …” ibaresini Türk Patent Enstitüsü nezdinde ilk kez 5.7.1955 tarih 120139 sayı ile 01, 02, 03, 05, 06, 07, 08, 09, 11, 12, 16, 18, 20, 21, 22, 24, 25 ve 27. sınıflarda tescil edilmiştir. “…” markasının T 700086 sayı ile tanınmış marka olarak TPE nezdinde özel olarak da korunduğu anlaşılmıştır. İstanbul 6.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/170 diş sayılı dosyasında, bilişim uzmanı bilirkişi … tarafından, web sitelerinin ve sosyal medya hesaplarının incelendiği, site içerikleri ve site tescil kayıtlarının tespit edildiği görülmüştür.
G E R E K Ç E : Markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, meni ve refi talepli davada, mahkemece davanın kabulüne, 30/12/2016 tarihli tedbir kararının hüküm kesinleşinceye kadar devamına karar verilmiştir.Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde, kararın gerekçesinde, sadece www…..com, www…..com alan adlarında “…” ibaresinin markasal olarak kullanıldığı belirtilmişse de, davaya konu diğer alan adları yönünden inceleme yapılmadığını, www….com web sitesinin kendilerine ait olduğunu, diğer web sitelerinin kime ait olduğunun bilinmediğini ileri sürmüştür. İstanbul 6.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/170 diş sayılı dosyasında, bilişim uzmanı bilirkişinin raporunda; www…..com web sitesi alan adının …, www…..com adlı web sitesi alan adının …, davaya konu diğer web sitelerinin alan adının … isimli kişi adına tescil edildiğini tespit ettiği görülmüştür. Taraf sıfatının bulunması, HMK 114 maddesi gereğince, dava şartı olmakla mahkemece resen incelenmesi gerekir. Davacı vekilinin “davalılara ait web sitelerindeki kullanımlar ve ilgili web sitelerinde yer verilen kontak bilgilerinin, adreslerin birebir aynı ve davalılara ait olduğuna” yönelik beyanı da gözetilerek, web sitesi ve sosyal medya hesapları içerikleri, iletişim bilgileri de incelenerek davaya konu web sitelerinin davalılara ait olup olmadığının mahkemece değerlendirilmeden karar verilmesi yerinde olmamıştır. Mahkemenin kabulüne göre de; karar içeriğinde sadece ,www…..com ve www…..com alan adlı web sitesine yönelik incelemeye yer verilmesi, diğer web sitelerindeki kullanımlar yönünden kararda gerekçeye yer verilmemesi, hangi kullanımların markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin açıklanmaması da usul ve yasaya uygun olmamıştır.Davacı vekilinin dava dilekçesinde; web sitelerindeki markasal kullanım ile işyerindeki tabela, kartvizitlerdeki kullanımların, davacı markasına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği ileri sürüldüğü, tedbir kararının infazına ilişkin tutanak ve dosya kapsamındaki görsellerden, işyerindeki tabela ve kartvizitlerdeki kullanımlara son verildiği anlaşılmakla, bu fiiller yönünden davanın konusuz kalıp kalmadığının değerlendirilmemesi de yerinde olmamıştır.Davalılar vekilinin cevap dilekçesinde; adına TPE nezdinde 2015/110211 numarayla tescilli … markasına istinaden “www….com” alan adlı internet sitesini kullandıklarını, erişimin önlenmesi ve “… Özel … Servisi” isimli sosyal medya hesaplarına erişimin önlenmesi taleplerinin yerinde olmadığını ileri sürdüğü anlaşılmakla, davalı marka tescil kaydı celp edilerek, davalının “…” ibaresinin kullanımı yönünden, 556 Sayılı KHK 9/2-e maddesi gereğince geçerli bir hakkının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi, davalı tarafın alan adı kullanımına yönelik bir hakkının bulunduğunun tespiti halinde, web sitesi içeriğinden markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden kullanımların çıkarılması için davalıya makul süre verilmesi, verilen sürede tecavüz teşkil ettiği ileri sürülen içeriklerin çıkarılmaması halinde web sitesine erişimin engellenmesine karar verilmesi gerekirken, tedbir kararında terditli olarak içeriklerin çıkartılması aksi halde erişimin engellenmesine karar verilerek, infaz merci olarak İcra Müdürlüğü’nün gösterilmesi yerinde olmamıştır. Mahkemece davaya konu “… Özel … Servisi” isimli sosyal medya hesap adı ve içerikteki kullanımı ve dava konusu diğer web siteleri ve sosyal medya hesapları ile ilgili olarak ayrı ayrı değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken değerlendirilmemesi de yerinde değildir.Yukarıda yapılan açıklamalara göre, mahkemenin eksik inceleme ile karar verdiği ve kararını usulüne uygun olarak gerekçelendirmediği, devamına karar verilen tedbir kararının eksik inceleme ile verildiği kanaatine varılmakla davalı vekilinin sair istinaf sebepleri incelenmeksizin kararın ve 30/12/2016 tarihli tedbir kararının kaldırılmasına, dosyanın Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam edilerek ve inceleme yapılarak tedbir kararı verilmek ve davanın esası hakkında karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davalı vekilinin sair istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince istinaf başvurusunun KABULÜNE,2-İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 24.05.2018 tarihli 2017/450 E. – 2018231 K. sayılı kararının ve mahkemenin 30/12/2016 tarihli tedbir kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam edilerek tedbir kararı ve davanın esası hakkında karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine,4-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine,5-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davalılar avansından kullanıldığı anlaşılan; 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 37,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davacıdan alınarak, davalılara verilmesine, b)Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 03/06/2021 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.