Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2742 E. 2021/883 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2742 Esas
KARAR NO: 2021/883
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/03/2018
NUMARASI: 2017/876 E. – 2018/212 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 22/04/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 16/06/2015 tarih … sayılı irsaliyeli fatura ile davalı borçlu şirkete 8.010,00 TL bedelli 1 adet S-17 engelliler için akülü araç ve … Özellikli Manuel Tekerlekli Sandalye satışı yaptığını, satılan malların eksiksiz olarak davalı şirkete teslim edildiğini ve faturanın da Bakırköy …Noterliğinin 07/07/2015 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalı-borçlu şirkete tebliğ edildiğini, davalı şirket tarafından faturaya itirazda bulunulmadığını, ayrıca malların teslim edildiğine ilişkin borçlu şirket yetkilisinin imzasının bulunduğunu, yapılan satışın Gelir İdaresi Başkanlığına Form BS bildirimi ile bildirildiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalı-borçlu aleyhine Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptaline, takibin devamına, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin takibe konu 16/06/2015 tarih, … nolu fatura ile davacı şirketten 1 adet S-17 model engelliler için akülü araç ve tekerlekli sandalye satın aldığını, satın alınan emtia müvekkiline teslim edilmiş ise de, aracın akülerinin ve dikiz aynalarının olmadığının görülmesi üzerine konunun davacıya iletildiğini, eksik ifanın davacıya bildirilerek bu kapsamda peşin ödeme dışındaki 7.670,00TL bedelli 06/07/2015 tarihli iade faturası düzenlendiğini, 26/08/2015 tarihli davacı şirket mailinden de anlaşılacağı üzere satışa konu malın iade fatura düzenlenerek satıcı davacıya teslim edilmesinin karalaştırıldığını, bu konuda mail çıktısını dilekçe ekinde sunduklarını, ancak davacının iade faturasını kabul etmediği gibi eksik ifa konusu emtiayı da iade almadığını, iade faturasını kabul etmeyen davacının kendi olumsuz davranışının sonuçlarını müvekkiline yüklemesinin hukuken mümkün olmadığını, ifanın olmaması halinde bedel talebinin de olamayacağını belirterek haksız davanın reddine, TBK madde 125/3 gereğince müvekkili tarafından davacıya yapılan peşin ödemenin iadesi ile 1 adet S-17 model engelliler için “akülü” araç ve tekerlekli sandalyenin davacıya iadesine, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen 12/03/2018 tarihli raporda; “dava konusu … marka S17 model scooterın 2 adet bataryası eksik olduğu için çalışmaması sebebiyle davalının bu scooterı satması mümkün olamayacağından dolayı kabulünün mümkün olmadığı, dava konusu scooterın faturaya uygun olduğu, davalı tarafça çok titiz bir şekilde muhafaza edildiği, orijinal haliyle saklandığı ve kullanılmadığı, davalının 20 gün sonra davacı tarafa emtianın ayıplı olduğunu bildirdiği ve iade faturası kestiği, davacının da 26/08/2015 tarihli mailinde iadeyi kabul ettiği, dava konusu tekerlekli sandalyenin sürücü koltuğu altında batarya haznesi içinde dikiz aynalarının ve şarj aletinin olduğu ancak iki adet bataryasının (aküsünün) eksik olduğu, bu hali ile çalışmasının mümkün olmadığı ” nın mütalaa olunduğu, davanın miktarı, davalı yanın muvafakat etmemesi karşısında usül hükümleri uyarınca tanık dinlenmesi mümkün olmadığından davalı yanın tanık dinletme talebinin reddine karar verildiği, davacı tarafından 16/06/2015 tarihli fatura ile davalıya bir adet … marka S17 model scooterın ve bir adet de manuel sandalyenin satıldığı, davalının scooterın dikiz aynaları ve akülerinin olmadığını ve çalışmadığını belirterek 06/07/2015 tarihinde iade faturası kestiği, manuel tekerlekli sandalye bedeli olan 340,00 TL nin davalı tarafça icra takibinden önce davacıya ödendiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın engelliler için akülü araç satışından kaynaklandığı, davalının orijinal ambalajı ile teslim aldığı akülü tekerlekli sandalyenin 2 adet aküsünün mevcut olmadığını tespit ettikten sonra bu durumu davacıya bildirdiği, dosyada mevcut sunulan mail yazışmalarını davacı tarafın da kabul ettiği, aküleri olmaksızın engellilerin kullanacağı tekerlekli sandalyenin davalı tarafından satılmasının mümkün olmadığı ve bu hali ile kabulünün de beklenemeyeceği, taraf iradelerinin sözleşmeden dönülmesi yönünde birleştiği, uyuşmazlığın sözkonusu tekerlekli sandalyenin davalı tarafça davacıya iade edilmek istenmesi, ancak davacının sonrasında iade faturasını ve iadeyi kabul etmemesinden kaynaklandığı, oysa tarafların sözleşmeden dönülmesini karşılıklı kabul ettikleri nedeniyle artık davacının sandalye bedelini talep edemeyeceği” gerekçesiyle 340,00-TL’lik kısım yönünden davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığından bu kısma yönelik talebin hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine, kalan miktara yönelik talebin ise esastan reddine, 340,00-TL ödendiği davacı tarafın kabulünde olmasına rağmen bu miktar için de dava açıldığından davacı takibinde bu nedenle kötüniyetli olmakla 340,00-TL’nin %20’si tutarı 68,00 TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan miktar yönünden ise davacının takipte kötüniyetli olduğu anlaşılamadığından kalan miktara yönelik davalı yanın kötüniyet tazminatı talebinin reddine…” karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 16.06.2015 tarihli ve … sayılı irsaliyeli fatura ile davalı borçlu şirkete 8.010,00-tl bedelli 1 adet s-17 engelliler için akülü araç ve golfi-4 özellikli manuel tekerlekli sandalye satışı yapılarak eksiksiz ve ayıpsız olarak teslim edildiğini, davalı şirketin gereği gibi inceleme yapmadığını, keşifteki incelemede akülü araca ait ayna ve bataryaların aracın içerisinde bulunduğunun tespit edildiğini, davalının kötüniyetli davrandığını, bir an için dava konusu malın ayıplı olduğu kabul edilse dahi, TTK 23.maddesi gereğince davalı şirketin, malın ayıplı olduğuna dair 8 günlük itiraz süresi içerisinde itirazda bulunmadığını, iade faturasının geçersiz olduğunu, mahkemenin aksi yöndeki kabulünün ve davanın reddinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, satış sözleşmesine konu fatura borcunun ödenmediği iddiası ile başlatılan takibe vaki itiraz üzerine İİK 67.md gereğince açılan itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasında satış sözleşmesi ihtilafsızdır. Davacı, bedelin ödenmediğini ileri sürmüştür. Davalı ise akülü arabanın aküsü olmadan ve dikiz aynaları olmadan teslim edildiğini ileri sürmüştür. Davacı yanca davalı aleyhine 07.07.2015 tarihinde ihtarname keşide edilmiş ise de; ihtarnameden sonraki tarihli ve davacı yanca inkar edilmeyen 26.08.2015 Tarihli e-mailde sözleşmenin feshi hususunda tarafların anlaştıkları, davalı yana ait 10.09.2016 Tarihli e-mail ekindeki yazıda da ürünün alınacağı söylenmesine rağmen alınmadığı, halen ürünün depoda jelatinli olarak beklediğinin ihtar edildiği, bilirkişi raporuna göre malın aynen muhafaza edildiğinin tespit edildiği anlaşılmakla sözleşmeden karşılıklı olarak dönüldüğü, sözleşme konusu malın davacı tarafça her zaman teslim alınabileceği dikkate alındığında davanın reddine karar verilmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir. Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 5-Artan gider avanslarının talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 22/04/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.