Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2736 E. 2019/272 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2736 Esas
KARAR NO : 2019/272 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/04/2018
NUMARASI : 2018/80 E., 2018/200 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 07/02/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Türkiye’nin ilk ofis koltuğu üreticisi olduğunu, Omega Koltuk ve Parçalarını 2004/02496 no ile, Vela isimli koltuk için 2009/01680 no ile, Aero isimli koltuk için 2013/00254 no ile tescil ettirdiğini, müvekkiline ait “Omega 9” ve “Omega 3” , “Vela Kısa Arkalıklı”, “Aero” isimli ürünlerin isimlerinin değiştirilerek davalıya ait internet sitesinde ve fiziki olarak İstanbul, Ankara ve İzmir mağazalarında izinsiz olarak satışa sunulduğunu, haksız kazanç elde edildiğini iddia ederek davalı tarafından ürünlerin üretiminin durdurulmasını, üretilip satışa sunulan ürünlere el konularak kaldırılmasını, tasarımlara tecavüz nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tecavüzün işlendiği tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte 5.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi zararın tazminini, hükmün ilanını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin ofis koltuk üretimi işiyle ilgilendiğini ve tasarımlarını tescilli olarak kullandıklarını, davacı şirketin merkez adresinin ve üretim yerinin Bursa olduğunu, davalı tarafından aynı konuda diğer ürünler ile açtığı davanın Bursa Asliye Ticaret Mahkemelerinde 2016/236 esas ile derdest olduğunu, davalının ise şirket merkezinin keza fabrika ve tesislerinin bulunduğu yerinde Sivas ili olduğunu, davanın Yetkili ve görevli mahkemede açılmadığını, Sivas Asliye ticaret mahkemeleri olduğunu,ayrıca davalının kendi geliştirdikleri, ürettiği, patent ve tasarım belgelerine sahip olduklarını ve tescilli olduğunu ileri sürdüğü ve bu kapsamda yetkili mahkemenin Sivas Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu iddia ederek yetki itirazında bulunmuştur.İstanbul 1. FSHHM’nin 26/04/2018 tarih ve 2018/80 Esas 2018/200 Karar sayılı kararıyla; “Sınai mülkiyet hakkı sahibi davacının yerleşim yerinin Bursa , davalının ise Sivas ili olup, 6769 sayılı yasaya sinai mülkiyet sahibi lehine yasaya hükmün konulmasının amacının usul ekonomisi yani delillere daha kolay ulaşma imkanı olduğunu, davacının maddi tazminat ve tedbir de talep ettiğini, yetkisiz mahkemece verilecek tedbirin ancak talimat yolu ile uygulanabileceğini, yine mali kayıt ve incemeler yerinde yapıldığında gerek davacı gerekse davalının ticari yerleşim yeri İstanbul ili olmadığından mahkemenin yetkisiz olacağını, tasarım tescil sahibinin adresinin de Bursa olduğunu, SMK 156/ 5 maddesinin de gözetilerek Sivas Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu” gerekçesiyle ,davalı vekilinin yetki itirazının kabulü ile mahkemenin yetkisizliğine, HMK 20.madde uyarınca dosyanın süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleşme tarihinden, kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkemeye müracaat edilmesi halinde dosyanın yetkili ve görevli Sivas Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilmesine karar verildiği görülmüştür. Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde; davanın tasarıma tecavüzün tespiti ve tazminat talepli açıldığı, yetkili mahkeme belirlenirken SMK 156/3 maddesinin uygulanacağını, maddeye göre sınai mülkiyet hakkı sahibi tarafından 3.kişiler aleyhine açılacak hukuk davalarında yetkili mahkemenin davacının yerleşim yeri veya hukuka aykırı fiilin gerçekleştiği, yahut bu fiilin etkilerinin görüldüğü yer mahkemesi olduğu, müvekkilinin seçimlik hakkını kullanarak davayı hukuka aykırı fiilinin etkilerinin görüldüğü yer mahkemesinde açtığını, davalının savunmasında tescile dayandığından SMK 156/5 maddesi gözetildiğinde Sivas Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğuna karar verdiğini, ancak ilgili maddede 3.kişiler tarafından sınai mülkiyet hakkı sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkemenin davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesi olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın esası hakkında karar verilmek üzere mahkemeye gönderilmesini istemiştir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde; mahkemenin yetkisizlik kararı vermesine rağmen harç masraf ve vekalet ücreti yönünden karar vermemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının çok açık şekilde yetkili olduğunu bildiği halde İstanbul’da dava açtığını, müvekkili lehine vekalet ücretine hükmetmesi gerektiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılarak vekalet ücretine hükmedilmesini istemiştir.
GEREKÇE:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde, tescilli tasarımlarının bulunduğunu davalının internet sitelerinde ve fiziki olarak mağazalarında tasarıma tecavüz eden ürünleri sergilediğini, piyasaya sunduğunu ve satışını gerçekleştirdiğini beyan ettiği, ilk derece mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporunda ; taklit ürünlerin satışa sunulduğu ve tanıtıldığı iddia edilen, davalı şirkete ait https:/….com.tr alan adlı internet sitesinde ve URL uzantıları üzerinde inceleme yapıldığı , İstanbul 1. FSHHM’nin 26/04/2018 tarih ve 2018/80 Esas 2018/200 Karar sayılı kararıyla; davalı vekilinin yetki itirazının kabulüne karar verdiği görülmüştür.6769 Sayılı SMK 156/3 maddesinde “Sınai Mülkiyet hakkı sahibi tarafından, üçüncü kişiler aleyhine açılacak hukuk davalarında yetkili mahkeme, davacının yerleşim yeri veya hukuka aykırı fiilin gerçekleştiği yahut bu fiilin etkilerinin görüldüğü yer mahkemesidir” hükmü düzenlenmiştir.Davacı vekilinin tescilli tasarım hakkına dayandığı, SMK 156/3 maddesi gereğince, kendi yerleşim yerinde , hukuka aykırı fiilin gerçekleştiği yahut bu fiilin etkilerinin görüldüğü yerde dava açmakta seçimlik hakkının bulunduğu, dava dilekçesinde davalıya ait internet sitesinde ve fiziki olarak İstanbul, Ankara ve İzmir mağazalarında davalı taklit ürünlerinin satışa sunulduğunu beyan ettiği, internet üzerinden yapılan satış ve tanıtımın etkilerinin her yerde görüleceği ve davacının tasarıma tecavüz davasını İstanbul’da açmasına yasal engel bulunmadığı gözetilerek, mahkemenin usul ekonomisi ilkesini ve somut olayda uygulanma imkanı bulunmayan 156/5 maddesini gerekçe göstererek , yetkisizlik kararı vermesinin yerinde olmadığı kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, yargılamaya devam edilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde; yetkisizlik kararı verilmesine rağmen harç, masraf ve vekalet ücreti yönünden karar verilmemesinin usul ve yasaya uygun olduğunu ileri sürmüşse de, kararın davacı vekilinin istinaf isteminin kabul edilerek kaldırılması, mahkemenin kabulüne göre de, 6100 Sayılı HMK 331/2 maddesi gereğince kararın yerinde olması nedeniyle, davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE,
İstanbul 1. FSHHM’nin 26/04/2018 tarih ve 2018/80 Esas 2018/200 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Yargılamaya devam edilmesi için dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
İstinaf talebi esastan reddedilen davalıdan alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin olarak alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davalıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
İstinaf talebi kabul edilen davacı vekilinin istinafa geliş aşamasında peşin olarak yatırdığı 35,90 TL harcın talebi halinde kendisine iadesine,
İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
İstinaf aşamasında davacı tarafça yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 51,50 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 149,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 07/02/2019