Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2732 E. 2021/952 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2732 Esas
KARAR NO: 2021/952 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/01/2018
NUMARASI: 2016/1010 E., 2018/101 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/04/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; davalılardan … Bankası AŞ tarafından müvekkili aleyhine çeke dayalı takip başlatıldığını, takip konusu çek üzerindeki ciro ve imzanın müvekkiline ait olmadığını, konu ile ilgili suç duyurusunda bulunduklarını belirterek müvekkilinin icra dosyasından davalılara borçlu olmadığının tespitine, dava sırasında ödeme yapılması durumunda bedelinin davalılardan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Katılım AŞ vekili; müvekkilinin dava konusu çeki diğer davalı …Ltd şirketinden aralarındaki ferdi sözleşmesi uyarınca alacağına karşılık alındığını, çek aslının icra dosyasında bulunduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; toplanan delillere göre, davanın imza inkarına dayalı olması nedeniyle çek aslı üzerinde imza incelemesi yaptırılmasının zorunlu olduğu, icra müdürlüğünün cevabi yazısına göre çek aslının davalı bankada olduğunun anlaşıldığı, çek aslının sunulması için davalı alacaklıya çıkarılan meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen çek aslının ibraz edilmediği, hernekadar davalı banka vekilince çek aslının icra dairesinde olduğuna dair yazı sunulmuş ise de; bu yazının 03.11.2016 tarihli olduğu, icra dairesinin çek aslının kendilerinde olmadığına dair mahkemeye gönderdiği yazının ise 12.07.2017 tarihli olduğu, buna göre yeni tarihli yazıya itibar edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, tazminat talebinin reddine karar verilmiş, kararı davalı … Bankası AŞ vekili istinaf etmiştir. Davalı … Bankası AŞ vekili istinafında; mahkemenin sırf tarihin yeniliğine bakarak, sonraki yazıya itibar etmesinin doğru olmadığını, zira 14.İcra Hukuk Mahkemesinin çek aslını icra müdürlüğüne iade ettiğinin sabit olduğunu, çek icra dosyasında değilse kime teslim edildiğinin alacaklıdan değil, icra müdürlüğünden sorulması gerektiğini, 14.İcra Hukuk Mahkemesinin kayıtlarına göre, çekin icra müdürlüğüne teslim edildiğinin anlaşıldığını, vekil ile takip edilen işlerde tebligatın müvekkile yapılması gerektiğini, buna rağmen ihtarlı davetiyenin davalı asil’e gönderilmesinin hatalı olduğunu, mahkemenin müvekkilinin istifasından bahisle bu şekilde işlem yapmış ise de, müvekkili bankanın vekilinin … & … Avukatlı Ortaklığı olduğunu, bu ortaklığın yetkilisinin ise Av. … olup, mahkemeye istinafa dilekçesi bildirmediğini, istinafa edenin yalnızca Av. … olduğunu, bu avukatında temsil yetkisinin bulunmadığını, dolayısıyla asil’e yapılan tebligatın geçerli olmadığını bildirmiştir. Davalı banka tarafından; dava konusu çek’e dayalı olarak davacı ve diğer davalılar aleyhine toplam 78.331,97 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, takip konusu çekin 24.05.2014 tarihli 65.807,00 TL bedelli keşidecisinin dava dışı …, lehdar cirantanın davacı, sonraki cirantaların diğer davalılar, hamilin ise davalı … Bankası olduğu, çekin 27.05.2014 tarihinde ibraz edildiği, ödeme yasağı kararı gereğince işlem yapılmadığının şerh edildiği, dava dilekçesine ekli belge fotokopilerinden anlaşılmıştır. Mahkemece, çek aslının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasından istendiği, icra müdürlüğünün verdiği cevabi yazıda; çek aslının takip sırasında icra kasasına alınmadığından gönderilemediğinin bildirildiği görülmüştür. Mahkemece, 06.10.2017 tarihli duruşmanın 9 nolu ara kararıyla; davalı … AŞ ye çek aslının ibrazı için meşruhatlı davetiye çıkarıldığı, tebligatın 13.10.2017 tarihinde davalı bankaya teblig edildiği, davalı banka vekilince ara karardan dönülmesinin istendiği ve çek aslının icra müdürlüğünde olduğundan bahisle oradan istenmesinin talep edildiği, görülmüştür. Davalı vekilinin, ara karardan dönülmesine ilişkin beyan dilekçesi ekinde İstanbul 14.İ.H. Mahkemesinin 2016/5 E.sayılı dosyasından, İstanbul … İ.Müdürlüğüne 03.11.2016 da gönderilen davaya konu takip dosyasının dayanağı çek aslının iade edildiğinin belirtildiğine dair fotokopi belge sunulduğu görülmüştür. … tarafından 18.07.2017 tarihli dilekçe ile müvekkilinin talimatı üzerine görevden istinafa ettiklerine dair bildirimde bulunulduğu görülmüştür. Davalı bankanın, vekil olarak … & … Avukatlı Ortaklığını vekil tayin ettiği, cevap vermek için süre uzatım dilekçesine ekli vekaletin ekinde yer alan yetki belgesi içeriğinde de ortaklığa ait avukatlar tarafından 5 ayrı avukata yetki belgesi düzenlendiği, bu avukatlardan birinin de istinafa dilekçesi sunulan Av. … olduğu görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı taraf, takip ve dava konusu çek üzerindeki ciranta imzasının kendisine ait olmadığını iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu çekin incelemesi için celbine dair icra müdürlüğüne müzekkere yazılmış ise de, icra müdürlüğünce verilen 12/07/2017 tarihli cevabi yazıda çek aslının takip sırasında icra kasasına alınmadığından gönderilemediği bildirilmiştir. Bunun üzerine mahkemece davalı bankaya çek aslını sunması için meşruhatlı davetiye çıkarılmış, davalı banka vekilince de çek aslının icra müdürlüğünde olduğundan bahisle ara karardan rücu edilmesi istenilmiştir. Davalı banka vekilince ayrıca İstanbul 14. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2016/5 Esas sayılı dosyasından İstanbul … İcra Müdürlüğüne gönderilen 03/11/2016 tarihli davaya konu çek aslının iade edildiğini belirtir yazı fotokopisinin sunulduğu anlaşılmıştır. Mahkemenin, icra müdürlüğünün mahkemeye gönderdiği yazının daha sonraki tarihli olması nedeniyle icra müdürlüğü yazısına itibar edilmesi gerektiği şeklindeki gerekçesi yerinde değildir. Somut dava bakımından ispat külfeti davalı bankada olmakla birlikte davalı banka vekili çek aslının icra hukuk mahkemesi tarafından icra müdürlüğüne iade edildiğine dair yazı gönderildiğini belirtip konuyla ilgili yazı sunduğu da gözetilerek mahkemece öncelikle bu yazının gönderildiği belirtilen İstanbul 14. İcra Hukuk Mahkemesi’nden araştırma yapılarak çek aslının icra müdürlüğüne iade edilip edilmediği üzerinde durulması çek aslının icra müdürlüğüne iade edildiğinin anlaşılması halinde ise, icra müdürlüğünden istenilmesi ve imza konusunda inceleme yaptırılarak bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeyle karar verilmesi doğru değildir. Öte yandan, davalı bankanın vekilinin avukatlık ortaklığı olup ortaklık tarafından beş ayrı avukata yetki belgesi düzenlendiği, bu avukatlardan biri olarak Av. …’ın istifa ettiği, diğerlerinin ise istifa etmediği halde çek aslının sunulmasına dair ihtiharatlı davetiyenin de davalı bankaya çıkarılması usule aykırıdır. Yukarıda yapılan açıklamalar gözetildiğinde davalı banka vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Davalı … vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1010 Esas 2018/101 Karar sayılı 30/01/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA, Yargılamaya yukarıda gerekçede belirtilen işlemlerin yapılması bakımından devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, Davalı … tarafından istinafa geliş aşamasında peşin olarak yatırılan 1.124,00 TL istinaf harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince tarafa iadesine, Davalı … tarafından istinafa geliş aşamasında peşin olarak yatırılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 100,60 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 198,70 TL’nin davacıdan alınarak davalı …’na verilmesine, İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 29/04/2021