Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2715 E. 2019/281 K. 08.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2715 Esas
KARAR NO : 2019/281 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/03/2018
NUMARASI : 2017/343 E., 2018/69 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 08/02/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde ; müvekkiline ait tescilli marka ve şekilleri kullanmak sureti ile tekstil türünde ürünler satan davalının bu eyleminin tespiti ile müvekkiline ait marka hakkına tecavüz fiillerinin durdurulmasına, müvekkiline ait markanın ihlalinin menine, davalının mülkiyetinde bulunan ve marka hakkının ihlali ile satışa sunulan ayakkabı niteliğindeki malların zapt edilerek 556 sayılı KHK. 77 maddesi gereğince el konulmasına, bu yönde öncelikle ihlitayi tedbir kararı verilmesine, tedbiren el konulan taklit ürünlerin imhasına, hükmün gazetede ilanına ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde; müvekkilinin taraf sıfatı bulunmadığını, davanın … adlı mağaza sahibi olan ….isimli şahsa karşı açılması gerektiğini, bu mağaza ve işyeri ile hiçbir bağlantısı bulunmadığını, 2016/110 D.İş sayılı dosyasında, müvekkilinin bina yöneticisi olduğu yazılmışsa da bina yöneticisi olmadığını, keşifte müvekkilinin “iş yerinin sözleşmede … adına kayıtlıdır,söz konusu işyeri uzun süredir kullanılmamaktadır.Sadece numune ürünler bulunmaktadır,bunun dışında herhangi bir ürün yoktur,bunun dışında işyeri ile ilgili bilgim yoktur” şeklinde beyanda bulunduğunu, müvekkilinin nasıl davalı konumuna geldiğini anlamadıklarını beyanla husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.Bakırköy 1. FSHHM’nin 06/03/2018 tarih ve 2017/343 Esas 2018/69 Karar sayılı kararıyla; her ne kadar davalı olarak davalı … gösterilmiş ise de, kendisinin 2016/110 değişik iş sayılı dosyasında iş yeri sahibi olmadığını, iş yeri sahibinin …isimli şahıs olduğunu beyan ettiği, dosyaya celp edilen kayıtlarda da iş yerinin davalı tarafa ait olduğuna ilişkin bir kayıt olmadığı gerekçesiyle, husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; keşif zaptındaki …’ın beyanına dikkat edilmeden davalı olarak … gösterilmek sureti ile davanın açılığını, mahkemenin 02.11.2016 tarihinde verdiği ihtiyati tedbir kararının, aynı adreste Bakırköy .. İcra Müdürlüğü … E. Dosyası ile de infaz edildiğini,davaya konu işyerinde müvekkilin markasını taklit eder nitelikte tekstil ürünlerinin bulunduğunun sabit olduğunu bu işyerinin sahibini tespit için talepte bulunmalarına rağmen, mahkemenin, taleplerini incelemeden, gerekli araştırmayı yapmadan husumetten davanın reddine karar verdiğini, davalının ilk cevap dilekçesinde husumete ilişkin itirazları üzerine durumun fark edilmesi üzerine 20/01/2017 tarihinde Mahkemeye verdikleri dilekçe ile marka hakkını ihlal eden kişinin araştırılması, davanın bu kişiye yöneltilmesine karar verilmesi talep edildiğini, mahkemenin, bu talebi yeterli itinada inceleyemediğini ve Emniyete yazdığı müzekkerede “Davalı …’ın kimlik bilgilerinin araştırılarak Mahkememize bilgi verilmesi” yazıldığını, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğünce verilen müzekkere cevabında “belirtilen adreste … isminde herhangi bir işyerinin bulunmadığı, yaklaşık 6 aydır … isimli işyerinin bulunduğu, bu tarihten önce … isminde işyerinin bulunduğu tespit edilmiştir.” şeklinde cevap verildiğini, işyerinin sahibi olarak belirtilen …’e ait bilgilerin veyahut ismi belirtilen işyerinin gerçek işletmecisine ait bilgilerin tespit edilmesi gerektiğini,Emniyet Müdürlüğünce yapılan eksik araştırma üzerine mahkemece yeniden müzekkere yazılarak eksikliğin giderilmesi ve davanın bu kişiye yöneltilmesine karar verilmesi yerine husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi nedeniyle ,mahkeme kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde, müvekkiline ait marka ve şekillerin tekstil ürünlerinde davalı tarafça kullanıldığı iddiasıyla markaya tecavüzün durdurulması ve ref’ini talep ettiği, Bakırköy 1. FSHHM’nin 06/03/2018 tarih ve 2017/343 Esas 2018/69 Karar sayılı kararıyla husumet yokluğundan davanın reddine karar verdiği görülmüştür.Davacı vekilinin ilk derece mahkemesinin Emniyet Müdürlüğü’ne yazdığı müzekkerenin hatalı olduğunu, yeniden müzekkere yazılması talebinin reddedilmesinin ve taraf değişikliği ile davanın …’e yöneltilmesine karar verilmesi gerekirken husumetten red kararının hatalı olduğunu beyan ettiği anlaşılmıştır.6100 Sayılı HMK 124/2 maddesinde “Ancak maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası olmaksızın hakim tarafından kabul edilir” hükmü düzenlenmiştir.Mahkeme’nin 2016/110 D.İş sayılı dosyasında, davalı … ‘ın bina yöneticisi olarak alınan beyanında “iş yerinin sözleşmede … adına kayıtlıdır,söz konusu işyeri uzun süredir kullanılmamaktadır.Sadece numune ürünler bulunmaktadır,bunun dışında herhangi bir ürün yoktur,bunun dışında işyeri ile ilgili bilgim yoktur” şeklinde beyanda bulunduğu, davalı vekilinin cevap dilekçesinde … isimli kişinin TC numarasını bildirdiği , husumet itirazında bulunduğu görülmekle, dava açılmadan davacı vekilinin işyerinin davalıya ait olmadığını,… isimli kişiye ait olduğunu öğrendiği, taraf değişikliği talebinin maddi hatadan kaynaklandığını ve dürüstlük kuralına aykırı olmadığını ileri süremeyeceği kanaatiyle, mahkeme kararının yerinde olduğuna, davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
KARAR:
6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,
Alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde talepleri halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 08/02/2019