Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2709 E. 2021/1168 K. 04.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2709 Esas
KARAR NO: 2021/1168 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/03/2018
NUMARASI: 2017/368 E. – 2018/83 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/06/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili adına … asıl ibareli birçok markanın tescilli sahibi olduğunu, müvekkilinin markasının tanınmış marka olarak tescil edildiğini, davalı tarafından … ibaresinin 2012/27710 tescil nolu ile 1- 45 sınıflarında tescil ettirildiğini, davalı markasının müvekkili markaları ile ayırt edilemeyecek düzeyde benzer olduğunu aynı tür ve benzer malları kapsadığını beyanla davalı şirket adına kayıtlı 2012/27710 sayılı … ibareli marka tescil belgesinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin İBB ve İETT genel müdürlüğünün iştiraki hizmetlerde bulunulan İstanbul da toplu ulaşımla ilgili teknik ve teknoloji hizmetleri yürüttüğünü, müvekkilinin … ve türevi markalar üzerinde hak sahibi olduğunu bu marka altında 10 yılı aşkın süredir faaliyet gösterdiğini, 03/06/2005 başvuru tarihli “… Teknoloji Üretir Şekil”, 2011/113228 tescil numaralı ” …” ve 2012/27710 tescil numaralı … markalarını tescil ettirerek “…” ibaresi üzerinde hak sahibi olduğunu, markayı meşhur maruf hale getirdiğini, markaya somut ayırt edicilik kazandırdığını, davacının markaları ile müvekkilinin markasının markasal benzerliğe haiz olmadığını, faaliyet alanları düşünüldüğünde markaların halk nezdinde karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 13.03.2018 tarihli 2017/368 E. – 2018/83 K. sayılı kararıyla; “…dosyaya celp edilen kayıtlara göre davacı tarafa ait BİM ibareli çok sayıda seri marka olduğu, zaman zaman … ibaresinin yanına ekler getirilmek suretiyle davacı tarafın seri marka oluşturduğu, piyasada tanınır hale geldiği, davalı taraf markası … ile … esas unsurlu marka karşılaştırıldığında davacı tarafın markasındaki BİM esas unsurunun davalı taraf markasında da aynı şekilde yer aldığı, söz konusu markanın … esas unsuru dikkate alındığında başa eklenen … ibaresi ayırt edicilik sağlamadığı gibi ortalama tüketici nezdinde … esas unsurlu markalarla … ibaresinin aynı işletmeden gelen seri marka imajı yarattığı, işletmeler arasında idari ve ekonomik anlamda bağlantı bulunduğu imajı yarattığı, davacı tarafın markasının toplumda ulaştığı tanınırlık düzeyinin bu irtibatlandırmayı güçlendirdiğinden .. esas unsurlu markalar dikkate alındığında davalı markasının karıştırma ihtimali bulunduğu” gerekçesiyle; 2012/27710 sayılı … markasının tüm sınıflar yönünden hükümsüzlüğüne, kayıtlardan terkinine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkilinin, İstanbul toplu ulaşımında kullanılan entegre Elektronik Ücret Toplama Sistemi’ nin kurucusu olduğunu, toplu ulaşımla ilgili teknik ve teknolojik hizmetler yürüttüğünü, “İstanbul Kart” ında … tarafından uygulamaya alındığı teknolojik bir ürün olduğunu, müvekkilinin ilk marka başvurusunun 95/009416 başvuru numaralı AKBİL markası olup, devamında 03/06/2005 başvuru tarihli “… Teknoloji Üretir Şekil”, 2011/113228 tescil numaralı “… BİLETMATİK” ve 2012/27710 tescil numaralı … markalarını tescil ettirerek “…” ibaresi üzerinde hak sahibi olduğunu, bu marka altında 10 yılı aşkın süredir faaliyet gösterdiğini, meşhur ve maruf hale getirdiğini, markaya somut ayırt edicilik kazandırdığını, müvekkilinin …. ibaresini 1987 yılından itibaren ticaret unvanı ve tescilsiz marka olarak 2005 yılından itibaren de tescilli marka olarak tanıtıcı işaret olarak kullandığını, davada müktesep hak koşullarının oluştuğunu, markanın gerçek hak sahibi olduğunu,- markalar arasında benzerlik bulunmadığını, tarafların faaliyet alanları düşünüldüğünde halk nezdinde karıştırılma ihtimali bulunmadığını, müvekkilinin markasının tanınmış marka olması nedeniyle halk nezdinde markaların karıştırılması veya işletmeler arasında idari ve ekonomik işbirliği düşüncesinin söz konusu olmayacağını, -markaların benzerliği yönünden hecelere bölünmeden, global değerlendirme yapılmasının gerektiğini, markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunmadığını, -davacının perakende sektöründe müvekkilinin ulaşım teknolojileri sektöründe faaliyet gösterdiğini, -davaya konu … ibareli markanın müvekkilinin seri markalarının devamı niteliğinde bulunduğunu, markanın daha önce aynı emtia/hizmetleri kapsayacak şekilde tescil ettirildiğini, -… ibaresinin aynı zamanda müvekkilinin ticaret unvanının ana unsuru olduğunu,-556 Sayılı KHK 8/4 anlamında bir korumanın sağlanabilmesi için öncelikle markaların benzer olması gerektiğini, -kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının markasının tanınmış bir marka olduğu düşünülse dahi, bu markanın “her çeşit ticari malların toptan ve perakende satıcılığı, büyük satış mağazalarının açılması ve işletilmesi” sınıfında tescilinin gerçekleştiğinin beyan edildiğini, bu sınıftaki tescilin, müvekkilinin markasının tüm sınıflar bakımından hükümsüzlüğe karar verilmesine sebebiyet vermeyeceğini beyanla, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Davacı tarafa ait marka tescil kayıtlarından; … markasının 2003/26045 … markasının 03, 05, 16, 21, 29, 30, 31, 32.sınıflarda tescilli olduğu, 2003/26044 … SATIŞ markasının 35.sınıfta , 2009/45261 sayılı … ibareli markanın 01,02,04,06,07,08,09,10,11,12,13,14,15,17,18,19, 20,21,22,26,28,33,34,35,36,37,38,39,40,41,42,43,44,45. Sınıfta tescilli olduğu, 35. Sınıfta … unsurlu markalarının 2011 tarihinden itibaren farklı alt sınıflarda tescil edildiği, 2007/31020 başvuru numaralı BİM YÜKSEK KALİTE DÜŞÜK FİYAT ibareli markasının tüm mal ve hizmet sınıflarında tescilli olduğu, BİM unsurlu başka markalarının da bulunduğu görülmüştür.Hükümsüzlüğe konu davalı tarafa ait 2012/27710 sayıyla … markasının, tüm mal ve hizmet sınıflarında 23/03/2012 başvuru tarihinden itibaren tescilli olduğu görülmüştür. Ticaret sicil kayıtlarından, … A.Ş nin 31/05/1995 tarihinde tescil edildiği, … A.Ş’ nin 31/07/1987 tarihinde ticaret sicilinde tescil edildiği anlaşılmıştır. Dava dilekçesi ekinde sunulan TPE YİDK 16 Mayıs 2008 tarihli kararından, … markasının, aynı adı taşıyan süpermarketler aracılığıyla sağlanan “Müşterilerin malları elverişli şekilde görmesi ve satın alması için çeşitli malların bir araya getirilmesi ” hizmetlerinde tanınmış olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.Davalı vekilinin 29/09/2017 tarihli delil listesi ekinde bulunan TPMK marka arama ve sonuç belgesinden; dava konusu marka dışında 20/12/2011 başvuru tarihli 09/35/42 sınıflarda …, 03/06/2005 başvuru tarihli 09/16/21/28 sınıflarda tescilli … TEKNOLOJİ ÜRETİR+şekil markalarının tescilli olduğu görülmüştür.
G E R E K Ç E : Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı adına tescilli 2012/27710 sayılı … markasının, müvekkilinin tanınmış … markaları ile benzer olduğu ve iltibas yarattığı gerekçesiyle hükümsüzlüğünü talep etmiş, ilk derece mahkemesi davanın kabulü ile davalı markasının tüm sınıflarda hükümsüzlüğüne karar vermiştir.Davalı vekili istinaf başvurusunda ve cevap dilekçesinde, müvekkilinin 03/06/2005 başvuru tarihli “… Teknoloji Üretir Şekil”, 2011/113228 tescil numaralı “… BİLETMATİK” markalarının tescilli olduğunu ve BELBİM ibaresi üzerinde müktesep hak sağladığını, … markasının da uzun yıllardır kullanılarak tanınmış marka haline geldiğini ileri sürmüştür. Mahkemece davalı şirketin hükümsüzlüğü talep edilen markanın tescil kaydını ve davacı marka tescil kayıtlarını celp etmişse de, davalı adına tescilli olan ve müktesep hak teşkil ettiği ileri sürülen marka kayıtları celp edilmemiş, mahkeme kararında davalı markasının tanınmış olup olmadığı, tanınmışsa hangi tarih itibarıyla ve hangi mal/hizmetler yönünden tanınmış olduğu değerlendirilmemiştir. Dosya kapsamında bulunan TPE YİDK 16 Mayıs 2008 tarihli, kararından davacı markasının tanınmışlığının süpermarketler aracılığıyla sağlanan mağazacılık hizmetleri alanında olduğu anlaşılmıştır. Markaların benzerlik incelemesi yapılırken tescil sınıflarının karşılaştırılması, markaların hitap ettiği tüketici kitlesi nezdinde parçalara bölünmeden, bütün olarak bıraktığı izlenimde, kavramsal, görsel ve işitsel olarak benzerlik bulunup bulunmadığının, tanınmış markalarda genişletilmiş korumada davalı marka tescilinin 556 Sayılı KHK 8/4 maddesinde yer alan, tanınmışlıktan haksız olarak yararlanma, itibarını zedeleme ve ayırt ediciliğini zedeleme ihtimali bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Mahkemenin gerekçeli kararında her iki markada BİM ibaresinin yer aldığı ve seri marka imajı yarattığı, işletmeler arasında idari ve ekonomik anlamda bağlantı bulunduğu imajı yarattığı ve davacı markasının toplumdaki tanınmışlık düzeyinin irtibatlandırmayı arttırdığı açıklanmışsa da, davalı markasının bütüncül olarak incelenmediği, eski tarihli marka kayıtları getirilerek müktesep hak savunması ve tanınmışlık savunmasının incelenmediği, eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın davalı tescil kayıtları getirtilerek, gerekli görülürse uzman bilirkişilerden rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca göre karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE 2- Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 13.03.2018 tarihli 2017/368 E. – 2018/83 K. sayılı kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam edilerek karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine,4-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine,5-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 32,48 TL (posta-teb-müz) masrafının davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 04/06/2021 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.