Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2693 E. 2021/893 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2693 Esas
KARAR NO: 2021/893
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/10/2017
NUMARASI: 2014/124 E. – 2017/1163 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/04/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili bulunduğu şirketin, Keşidecesi … Ltd. Şti. Olan … Bankası Antakya / Hatay şubesine ait … hesaptan keşide edilmiş 27/02/2014 tarih ve … nolu 29.800,00 TL’lik çekin … A.Ş. Ne ciro edilerek teslim edildiğini, ancak … Kargo şirketine ati 18/11/2013 tarihinde soyulması üzerine 20/11/2013 tarihinde çeke ödeme yasağı konulduğunu ve Bakırköy 19. Asliye Ticrate Mahkemesinin 2013/385 Esas ve 2014/76 Karar sayılı kararı ile 06/03/2014 tarihi itibariyle çalnan çekle ilgili iptal kararının verildiğini, ve söz konusu kararın kesinleştiğini, çalıntı bu çekin müvekkilinin cirosuna konu … A.Ş. Adına düzenlenmiş sahte kaşe ve imza ile tedavüle sokulduğunu ve cirolanarak … A.Ş. Tarafından bankasına ibraz edildiğini, bankanın çeke ödeme yasanğı konulduğu yönündeki kaşesinin çeke vurulduğunu ve … şirketinin müvekkili hakkında ihtiyati haciz kararı aldırarak İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından çek üzerinden kambiyo senetlerine mahsus takip yaptığını, ödeme emrinin henüz müvekkiline tebliğ edilmediğini, … Ltd. Şti. Firmasının ticaret sicilinde kayıtlı olmadığı var olmayan bir şirketten devir alınan bir alacak üzerinden factoring şirketinin alacağı devraldığı … Ltd. Şti. Arasındaki ticari ilişkinin belgelendirilemeyeceğini, factoring şirketi tarafından devir alınan çekin yasal bir ticari ilişki ile temin edilmediğinin açık olduğunu, çalıntı çeki tedavüle sokan davalıların kötü niyetli olduğunu, factoring şirketinin ise kanuni sorumluluklarını yerine getirmediğini ve TTK 686/2 ve 792 maddeleri gereği kusurlu olduğnu, TBK 115 mdadesi gereğince de hafif kusurundan sorumlu bulunduğunu, Finansal Kiralam Factoring ve Finansman Şirketleri Kanununun 9/2 maddesine de aykırı davrandığını belirterek müvekkilinn davalı şirkete borçlu bulunmadığının tespitine takibe konu çeki müvekkili bulunduğu şirkete ciro eden … A.Ş. Tarafından aleyhine yapılan haciz işlemlerini bertaraf etmek amacı ile 09/04/2014 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptırmış bulunduğu meblağın müvekkili bulunduğu şirkete ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler: Davalı … Factoring A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; Müvekkili bulunduğu şirketin … Ltd. Şti. İle arasında yapmış bulunduğu factoring sözleşmesi mukabilinde müşterinin fatura alacaklarının temlik alındığını, temlik işlemine istinaden dava konus çekin müvekkili bulunduğu şirkete verildiğni, söz konusu çekin bankasına ibraz edildiğini ve çek hakkında ödeme yasağı karar verilmiş bulunduğunun öğrenildiğini ve cirantaların zararına olarak bilerek ve kasten çalıntı çeki teslim aldığını ve dolayısı ile de kötü niyetli olduğunun davacı tarafç ispatının kaçınılmaz olduğnu, söz konusu çekin davacının zararına olacak şekilde bilerek iktisap edildiğinin kabulünün mümkün olmaması nedeni ile istirdan davasının TTK 677, 790 ve 792 maddeleri hükümleri gereğince reddinin gerektiğini, dosyaya sunulan emsal yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere geçersiz imza sahibini bağlamaz ise de ciro zincinide kopormayacağının ve son cironun beyaz ciro olması halinde bile çeki elinde bulunduranın yetkili hamil sayıldığının bilindiğini, huzurdaki davada müvekkilinin ibraz etmiş bulunduğu belgeler ile şirket sorumluluk ve yükümlülüğünde bulunan husus ve olguları ispatlamış olduğunu, keza factoring müşterisi ile arasındaki ticari ilişkiyi dava konusu fatura ile temlik aldığını ve alacağnını da dava konusu çek ile yetkili ve meşru hamil sıfatının ispat edilmiş olduğunu, ifade ederek müvekkili bulunduğu şirketin iyi niyetli yetkili çek halimi olması ile çeke ilişkin olarak açılan menfi tespit ve istirdan istemli davanın reddine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin karşı tarafın üzerinde bırakılmasını talep etmiştir. Davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde; müvekkili bulunduğu şirketin davaya konu çeke ilişkin olarak huzurda görülen daval ile ilgili organik bir bağı bulunmamakla birlikte … şirketi ile verilen İstanbul 28. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/139 D. İş sayılı dosyasından verilen 28/03/2014 tarihli ihtiyati haciz kararının talepleri neticesinde 24/04/2014 kaldırıldığı, dava konusu olaydan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından yapılan icra takibi ile banka hesaplarına ve araçlarına haciz konulunca 08/04/2014 tarihinde haberdar olduğunu, bu konu ile ilgili olarak şikayette bulunulduğunu ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/50472 Soruşturma sayılı dosyasından şikayet konusunun araştırıldığını, müvekkili bulunduğu şirketin kendisinden önceki ve sonraki cirantaları tanımadığını ve ticari ilişkisinin olmadığını, factoring şirketi aleyhine İstanbul 20. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/211 Esas sayılı dosyasından imzaya borca ve ferilerine itirazlarına ilişkin dava açıldığını, dava konusu çekteki ciroya ilişkin vergi numarasının müvekkili bulunduğu şirkete ati olmakla birlikte bunun dışındaki unvan ve yazılı adresin müvekkili şirket ile bir ilgisinin bulunmadığını açıklanan nedenlerle davanın müvekkil olduğu şirket açısından reddi ile yargılama gederleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı : İlk derece mahkemesince; “…Dava konusu 29.800,00 TL bedelli çekin davalı … İle … Ltd. Şti. Arasındaki faktoring sözleşmesine dayanılarak temlike konu edildiği ve çekteki alacağın davalı …’in davalı … Ltd. Şti.’ne mal satışından kaynaklandığı, bu durumun dosyaya sunulan fatura örneği ve defter incelemesi ile teyit edildiği anlaşılmaktadır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6361 Sayılı Finansal Kiralama Faktoring Kanunu’nun 9/2. Maddesi “Faktoring şirketi kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz ve tahsilini üstlenemez.” hükmünü, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 790. Maddesi “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır.” hükmünü ihtiva etmektedir. Mevzuat kapsamında somut olayda, dava konusu çeki davalılardan faktoring şirketine temlik eden cirantanın 20/11/2013 tarihli faturada alacaklı, ondan bir önceki cirantanın ise aynı faturada borçlu göründüğü, fatura ile çek bedelinin uyumlu olduğu ve çek bedelini karşıladığı, ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığı anlaşılmakla davalı faktoringin yetkili hamil olarak kabulü gerekmektedir. 6361 Sayılı yasanın 9/2. Maddesi gereği davalı faktoringe, temlike konu alacağın bir mal veya hizmet satışından doğduğunu fatura ile tevsik etme ve kambiyo senedi ile faturanın uyumlu olduğunu araştırma yükümlülüğü yüklenmiş, TTK 790 maddesi kapsamında da faktoring şirketinin ,ciro silsilesinde dış görünüş itibariyle kopukluk olup olmadığını incelemekle mükellef olduğu anlaşılmaktadır. Faktoring şirketine bunun dışında daha fazla yükümlülük yükleyen bir mevzuat hükmü bulunmamaktadır. Bu nedenle faktoringin temlik aldığı çek ile ilgili banka nezdinde araştırma yükümlülüğü bulunmadığı, faktoring sözleşmesinin düzenleme tarihi ile aynı tarihi taşıyan fatura sunulması davalıya ağır kusur atfedilmesi için yeterli görülmediğinden faktoring yönünden icra dosyasına ödenen bedeli iadesi isteminin reddine, diğer davalılar yönünden menfi tespit istemi bulunmadığının açıkça belirtilmesi karşısında ve davalılara yapılmış bir ödemede bulunmadığı gözetilerek iade isteminin reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı yan kararı istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle ;toplanan delillere göre faktoring işlemindeki usulsüzlükler bilirkişi raporu ile de sabit olduğu halde mahkemenin davanın reddine karar vermesinin hukuka aykırı olduğu nedenle kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE : Dava ; istirdat istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Mahkemece faktoring şirketi hakkında;fatura ibrazının yeterli olmasını gerekçe yaparak kambiyo hukukuna göre değerlendirme yapılarak karar verilmiştir. Somut olayda, davalı … şirketinin davaya konu çeki davalı … …. Ltd. Şti’den faktoring sözleşmesiyle temlik aldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, somut uyuşmazlığın, TTK’nın kambiyo senetlerine ilişkin genel hükümlerine nazaran faktoring işlemleri bakımından özel bir hüküm niteliğinde olan ve uyuşmazlığın çözümünde öncelikle uygulanması gereken 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ve buna ilişkin Yönetmelik ile BDDK Genelgeleri çerçevesinde değerlendirilip, çözüme kavuşturulması gerekmektedir. 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/2. maddesine göre, faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez. Aynı faturaya dayalı birden çok faktoring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz. Aynı Kanun’un 9/2. maddesinin yollamasıyla somut olaya uygulanması gereken 29257 sayılı Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5/1. maddesi ise; “Kuruluş tarafından müşteriyi yeteri kadar tanıyacak şekilde istihbarat çalışmalarının yapılması, sadece müşterilerin beyanı veya sözlü teyidi ile işlem yapılmaması gerekir. İstihbarat çalışması;a) Öncelikle ilgili mevzuatta yer alan faturanın tarifi, şekli ve nizamına ilişkin düzenlemeler de dikkate alınarak faturadaki bilgilerin kontrol edilmesi,b) İç kontrol sisteminin devralınan faturalara ilişkin gerekli istihbarat ve araştırma yapılmasını sağlayacak ve Merkezi Fatura Kaydı Sisteminde bu faturaların mükerrer olmadığının kontrolü tamamlanmaksızın kullandırım yapılamayacak şekilde oluşturulması,c) Müşterilerin mali durumlarının değerlendirilerek bunların itibarı ve işlem geçmişleri de dikkate alınmak suretiyle gerektiğinde fatura borçlusu ve kambiyo senedi veya diğer senedin keşidecisine de başvurularak borcun teyit edilmesini sağlayacak yöntemler geliştirilmesi ve ulaşılabilmesi mümkün olan ilgili veritabanlarından yararlanılması yoluna gidilmesi hususları dâhil olmak üzere asgari olarak yukarıda belirtilen usul ve esasları içerecek şekilde yapılır ve bunların yetersiz kalması durumunda ilave yöntemlere başvurulur.” hükmünü haizdir. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri çerçevesinde somut olayın ele alınması, bu doğrultuda, davalı … şirketinin dava konusu çeki alırken gerekli istihbarat çalışmasını yapıp yapmadığı, şirketin mali durumlarına ilişkin değerlendirme yapıp yapmadığı ve diğer yükümlülükleri yerine getirip getirmediği hususlarında araştırma yapılarak, faktöring şirketinin çeki iktisabında ağır kusurlu veya kötüniyetli olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, anılan mevzuat hükümlerine dayalı olarak hiçbir araştırma yapılmaksızın salt TTK’nın kambiyo senetlerine ilişkin genel hükümlerine dayalı olarak karar verilmesi eksik inceleme ile oluşturulmuş bir karar hükmündedir. Kaldı ki, bu mevzuat hükümlerine göre yapılmayan bilirkişi incelemesinde dahi faktoring işleminin sıhhatine dair bilirkişinin menfi görüşü de mevcuttur. Bu nedenle faktoring mevzuatına hakim bir bilirkişi marifetiyle ayrıntılı inceleme yapılarak karar verilmesi gerektiğinden, kararın eksik inceleme ve hatalı yorum ile verildiği anlaşılmakla davacı yanın istinaf başvurusun kabulüne ve kararın kaldırılarak ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 -Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; İlk derece mahkemesi kararının HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA Yargılama yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE 2- Davacı tarafından yatırılan peşin harcın talep halinde iade edilmesine 3- Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderleri olan ; başvuru harcı gideri 98,10 TL, istinaf dilekçesinin tebliği için yapılan 56,00 TL , dosyanın istinafa gidiş/dönüş giderleri için yapılan 36,53 TL ki toplam 190,63 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline 4- İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 22/04/2021 tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.