Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/269 E. 2020/2266 K. 28.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/269 Esas
KARAR NO: 2020/2266
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/10/2017
NUMARASI: 2015/977 E. – 2017/830 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/12/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia: Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davacının 16.03.2015 tarihli araç satım sözleşmesi ile … plakalı … marka … tipi 2011 model aracı davalı şirketten 65.500,00 TL bedelle satın aldığını, aracın teslim edildiği günün akşamında Adana iline dönüş yolunda arızalandığını ve çekici marifetiyle Adana İli … servisine götürüldüğünü, anılan servis yetkililerince” aracın motorunun yatak sardığının ve sorunun tam olarak tespiti için motorun açılmasını gerektiğinin” belirtildiğini, bu süreçte davacının davalı şirket ile iletişim kurmuşsa da davalı şirket tarafından sorumluluğun kabul edilmediğini, bunun üzerine davacının … servisine aracın motorunun açılarak onarılması talimatını verdi- ğini, aynı zamanda davalı şirkete ihtarname göndererek BK 227 maddesine göre ” aracın onarılması” yönünde seçimlik hakkını kullandığını ve yapılacak masrafların karşılanması talebinin davalı şirkete bildirildiğini, araçtaki arıza (ayıp) kullanım ile ortaya çıktığı için araç satın alırken var olan arızanın tespitinin mümkün olmadığını, aracı ticari olarak işletmek için alan davacının aracın kullanılmasını engelleyecek böyle bir ayıbı bilmesi halinde aracı almayacağı veya onarıldıktan sonra almak isteyeceğinin açık olduğunu, ancak davalı şirketin bu ayıbı davacıya bildirmediğini, aracın davacıya ayıplı olarak teslim edildiğini, aracın servise çekici ile götürülmesi için 1.025,60 TL masraf yapıldığını, aracın onarım bedelinin 13.251,57 TL olduğunu, aracın onarılmasının akabinde davalıyla görüşül- müşse de davacı şirketin masrafları ödemeyeceğini belirttiğini, bu nedenle dava açmak zorunda kaldıklarını beyanla araçtaki ayıp nedeniyle oluşan zarara karşılık 14.277,17 TL maddi tazminatın 24.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler: Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; ikinci el olarak satın alınan dava konusu aracın tam ve sorunsuz olarak davacıya teslim edildiğini, meydana gelen masrafların kendilerinden istenemeyeceğini, aracın 2011 model olduğunu, davacıya satılırken 333.000 Km’de olduğunu, davacının huzurunda aracın şanzıman ve debriyaj kullanımının gösterildiğini, sorun olmadığını, yağ çubuğu, yağ seviyesi, cam suyu, radyatör suyu, fren hidroliği ve hidrolik direksiyon yağ seviyelerinin gösterildiğini, motorun çalıştırıldığını ve herhangi bir problem olmadığının tespit edildiğini, turbo sisteminin gösterildiğini, ses ve eğlence sisteminin, ikaz ışıklarının, sileceklerin, tahrik ve yürüyüş sisteminin, klima ve kalorifer sistemlerinin, elektrik ve elektronik komponentlerin kontrol edildiğini, davacının aracı alırken teslim formu imzaladığını, dava konusu araçla ilgili olarak davacıya bir garanti verilmediğini, TBK’nın 222. Maddesine göre satıcının alıcının satılanı yeterince gözden geçirmekle görebileceği ayıplardan da, ancak böyle bir ayıbın bulunmadığı ayrıca üstle- nilmişse sorumlu olacağını, davacının bu nev’i şikayetlerin ortaya çıkabileceğini bilerek satın aldığım, diğer taraftan aracın garanti süresi dolduğundan ilave garanti olmadığını, davanın reddinin gerektiğini, masraflarla ilgili belge olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı: İlk derece mahkemesince; dava konu- su aracın satışı sırasında yağ pompasının arızalı olduğu ve davalının satış sırasında gerekli kontrolleri yeterince yapmaması nedeniyle bu arızanın ortaya çıkmadığı, aracın kullanımından sonra yağ pompasındaki arıza nedeniyle yeterince yağlanmayan motorun yatak sardığı ve dava konusu arızanın meydana geldiği,bilahare davacı tarafça masraf sarf olunarak dava konusu aracın çekici marifetiyle yetkili servise götürüldüğü ve onarımının sağlandığı ,söz konusu ayıbın davacı /alıcı tarafından çıplak gözle ve basit bir inceleme ile yapılacak muayene sonucu ortaya çıkabilecek bir husus olmadığı ,bir süre kullanım sonucu ortaya çıkabilecek gizli ayıp niteliği arz ettiği, nitekim ayıp ortaya çıktığında yasal süre içinde keşide ve tebliğ olunan ihtarname ile ayıbın davalı tarafa bildirildiği, davalı tarafın ticari satım sözleşmesi kapsamında ,söz konusu ayıp nedeniyle oluşan zararın giderilmesinden tam sorumlu olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verildiği görülmüştür.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı davalı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle ; bilirkişi raporunun bilimsel gerçeklerden uzak, varsayımsal ve hatalı olarak hazırlandığını ve hüküm kurmaya elverişli olmayan rapora göre karar verildiğini, raporda aracın yeterli kontrolleri yapılmadan davacıya satıldığı hususunun da tamamen gerçek dışı olduğunu, davacının huzurunda tüm kontroller yapılarak aracın satıldığını, aracın zaten 333.000 km de bir araç olduğunu ve müvekkilince de bir başkasından takas yolu ile satın alındığını ,debriyaj ve şanzıman testi yapıldığının kayıtlı olduğunu ve bu testlerin ancak sürüş testi şeklinde yapılabildiği için sürüş testi yaptırılmadığı yönündeki görüşün de hatalı olduğunu, davacının aracın mevcut durumunu bilerek ve kabul ederek aracı satın aldığını ; aracın daha önceki sahibinin 5 rutin bakımı yaptırmadığını ve davacının bu hususu da bildiğini ….” beyanla kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava ;ticari satımdaki ayıp nedeni ile alacak istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacının davalıdan satın almış olduğu inici el ticari aracın ertesi gün motor arızası verdiği anlaşılmaktadır. Henüz davacının kullanımında bir süre geçmeden, satın alınmasının ertesinde ilk yol seferinde verilen bu arızanın ortaya çıkış tarihi itibari ile kullanım hatası olmasının mümkün bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporlarına göre , aracın uzun yıllara yayılan kullanım korozyonunun mevcut olduğu , davalının araç satışı konusunda profesyonel hizmet sunan bir tacir olması nedeni ile takas yolu ile dahi aldığı aracı satarken bu tür ayıpları gidermesi veya alıcıya mevcut riski açıkça bildirmesi , kendisinin de aracı mesleği gereği ayrıntılı muayene ile satışa çıkarması gerekmekte olup, araçtaki bu ayıptan davalının sorumlu olduğu anlaşılmakla davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davalı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2-Alınması gereken 975,27 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 243,81 TL kısmın mahsubu ile bakiye 731,46 TL karar ve ilam harcının davalı yandan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına 3- Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı yanr üzerinde bırakılmasına 4- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/12/2020 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.