Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2661 E. 2021/1163 K. 03.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2661 Esas
KARAR NO: 2021/1163 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/03/2018
NUMARASI: 2015/227 E. – 2018/70 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli)
KARAR TARİHİ: 03/06/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … “…” model ürününün kısa sürede tüketici nezdinde bilinen ve tercih edilen bir ürün haline geldiğini, … sayılı tasarım tescilinin ilk başvurusunun OHIM nezdinde yapıldığını ve WIPO aracılığı ile uluslararası bir başvuru haline getirildiğini, davalı şirketin hükümsüzlüğü talep edilen ve müvekkili şirketin tasarım tescilinden doğan haklarını ihlal ve tecavüz teşkil eden, … sayılı tasarım tescili başvurusunun, 13.02.2014 tarihinde müvekkilinin tasarım başvurusundan 1 yıl 6 ay sonra yapıldığını, 2014 yılında davalı tasarımına konu … elektrikli süpürgenin davalı şirketin internet sitesinden tanıtımının ve çeşitli mecralarda satış ve dağıtımının yapıldığının tespit edildiğini, davalı şirkete 08.12.2014 tarihinde gönderilen ihtarnameye 22 Aralık 2014 tarihinde verilen cevapta müvekkili şirketin taleplerini reddettiğini, müvekkilinin … elektrik süpürgesini 2012 yılı Ekim ayında müşterilerine tanıtmaya başladığını, davalının hükümsüzlüğü talep edilen 2014 001127-1 sayılı tasarım tescilinin, … sayılı tasarım karşısında yeni ve ayırt edici olmadığını ve müvekkilinin önceki tarihli tasarımından doğan haklarını ihlal ve bu haklara karşı tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini beyanla, davalı tasarım tescil belgesinin hükümsüzlüğüne, davalının tasarım hakkına tecavüz ile haksız rekabet oluşturduğunun tespiti durdurulması ve önlenmesine, masrafı davalılardan alınmak suretiyle yargılama sonucunda kararın ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin TPE nezdinde 13/02/2014 tarih ve … no ile koruma altına alınan endüstriyel tasarım tescil belgesine bağlanan “…” isimli çoklu tasarımın maliki olduğunu, dava konusu tasarımının tescilli olduğunu bu nedenle haksız rekabet ve tasarım hakkına tecavüz iddiası ve buna ilişkin taleplerin bütünüyle usul ve yasaya aykırı olduğunu, tasarımların birbirinden farklı olduğunu, davalının davaya konu tasarımına davacı tarafından TPE nezdinde yapılan itirazın kabul edilmediğini, yapılan inceleme ve değerlendirmede; … sıra numaralı tasarım ile itiraza gerekçe gösterilen ve WIPO’ da 25/01/2013 tarih ve … sayı ile kayıtlı olan tasarım ve itiraz ekinde sunulan 2012, 2013 tarihli … broşürleri ile 2013 tarihli … fiyat listesinde ver alan ürünlerin genel izlenim itibariyle farklı görüldüğünü belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 27.03.2018 tarihli 2015/227 E. – 2018/70 K. sayılı kararıyla; “…davacı tasarım tescilinin dış konturunun kademeli eliptik bir yapıda iken, davalı tasarımında bunun yer almadığı alt yüzeylerinde yer alan süpürge askı elemanlarının biçimlerinin ve yerleşimlerinin benzer olduğu, elektrik fişlerinin çıkış yer ve biçimleri benzer olduğu, ön alt tarafta yer alan tekerleklerin yerleşimlerinin benzer, ancak biçimlerinin farklı olduğu, davacı tasarımının tescilinin alt görünüşünde bulunan dörtgen çizgilerin, davalı tasarımında bulunmadığı, ya da farklı oranlarda yer aldığı tasarımların altında yer alan kanalların biçim ve yerleşimlerinin farklı olduğu, karşılaştırılan tasarımlarda saptanan benzerliğin tasarımı oluşturan ögelerin işlevsel ve fonksiyonel yerleşim biçim ve sıralanmalarından kaynaklı bir benzerlik olup, tasarımların benzer bir amaç doğrultusunda aynı işlevsel ve ergonomik kullanım biçiminde tasarlandıklarını gösterdiği ancak bütünü meydana getiren ögelerin farklılığının, tasarımlara ayırt edici nitelik kazandırdığı, ve tasarımların farklı olarak algılanmasına yol açtığı böylece tarafların tasarımları arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıkların bulunduğu, bu sebep ile farklı olarak algılandıkları, hükümsüzlüğü talep edilen 2014/01127 numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 13.02.2014 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olduğu” gerekçesiyle; Davacı … … tarafından davalı …Tic. A.Ş aleyhine açılan endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini talepli davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; dosyada üç kez bilirkişi incelemesi yapıldığı, kararın dayandırıldığı bilirkişi raporlarının eksik ve hatalı olup karar vermeye elverişli olmadığını, bilirkişi Raporunun tarihinin 23.10.2017 olup, bilirkişi Yrd.Doç.Dr. …’ın bu tarihten sonraki bir tarihte 10.11.2017’de bilirkişilikten çekilme talebinde bulunduğunu, bilirkişinin çekilme talebinin mahkemece kabul edilmediğini, ancak raporun hazırlanmasında katkısının olup olmadığının anlaşılamadığını, bilirkişinin tarafsızlığından şüphe duyulduğunu, müvekkilinin Almanya’da davalı şirkete karşı açmış olduğu ihlal davasında davalı şirketin ürününün müvekkil şirketin tasarımına benzer olduğunun tespit edildiğini, ancak bilirkişilerin ve mahkemenin dikkate almadığını,dosyaya sunulan ikinci rapor haricinde düzenlenen birinci ve üçüncü raporlarda yapılan bilirkişi incelemesinde tasarım benzerliğinin ürünler üzerinden yapıldığını, ancak tasarımın hükümsüzlüğü de talep edilmekle, tescile konu çizimler üzerinde de karşılaştırma yapılması gerektiğini, -gerekçeli kararın 554 s. KHK’nın 5, 6 ve 7. maddelerine aykırılık teşkil ettiğini, gerekçeli kararda, tasarımların küçük ayrıntılarda farklılık gösterdiği belirtilen bilirkişi raporları ve uzman görüşlerine dayandırıldığını, bilgilenmiş kullanıcının kim olduğunun , tasarımların bilgilenmiş kullanıcı nezdinde bıraktığı genel izlenim itibariyle benzer olup olmadığının belirtilmediğini, benzerlik hususunda teknik bir zorunluluk olup olmadığının değerlendirilmediğini, -mahkemeye sunulan 27/05/2016 tarihli raporda, davalı şirketin 2014/01127-1 sayılı tasarımı ve ürününün, müvekkili şirketin … sayılı tasarımı ile bu tasarıma konu ürününe benzer olduğuna ilişkin ifadeler yer aldığını, raporda açıklanan jenerik benzerliğin tasarım ve ürünler arasındaki kütlesel yani genel yapısındaki benzerlik olduğunu, benzerliğin “…” adı altında bir teknik zorunluluğa sığdırıldığını oysa, davaya konu tasarım ve ürünlerin tasarımında sonsuz bir tasarım seçeneği olduğunu, tarafların tasarım ve ürünlerinin düğme panellerinin, toz haznelerinin üzerinde yan yüzeyindeki desenin ve tekerleklerin konumlarının benzer olduğunun belirtildiğini, 26/10/2016 tarihli ek raporda itirazlarının giderilmediğini, 17/02/2017 tarihli raporda benzerliklerin tespit edildiğini, 23/10/2017 tarihli üçüncü bilirkişi raporunda da benzerliklerin tespit edildiğini, küçük ayrıntılardaki farklılıklara bakarak tasarımların birbirinden farklı olduğunun belirtildiğini, benzer ürünlerin tasarım modellerinin gözden geçirilmediğini, tasarım özgürlüğünün değerlendirmeye alınmadığını, -davalı tarafça sunulan uzman görüşlerinde de, benzerliğin teknik zorunluluğa dayandırıldığını, tasarımcının seçenek özgürlüğünün dikkate alınmadığını, Almanya Mahkemesinde benzerliğin kabul edilerek tedbir kararı verildiğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak 17/02/2017 tarihli bilirkişi raporu yönünde davanın kabulü ile Endüstriyel Tasarımın hükümsüzlüğüne, davalı şirketin 2014 01127-1 sayı ile tescilli Endüstriyel Tasarımından kaynaklanan tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında; mahkemece alınan 1,2 ve 3. Raporların müvekkili lehine olduğunu, mahkemece alınan ikinci raporun ürün örnekleri incelenmeksizin düzenlenmesi nedeniyle usul ve yasaya aykırı olduğundan yok hükmünde olduğunu, üçüncü bilirkişi raporunda; “davacı tarafa ait 25.01.2013 tarihli ve … numaralı tasarım tescil belgesindeki tasarım ile davalı tarafa ait Türk Patent nezdinde 13.02.2014 tarih ve … tescil numarası ile tescilli … sıra numaralı tasarımların her ikisinin de kendisine özgü tasarım formlarına ve hatlarına sahip olduğu, bilgilenmiş bir kullanıcı tarafından kolaylıkla ayırt edilebilecek nitelikte olduğu, davalı taraf ait tasarımın yenilik ve ayırt edicilik özelliğine sahip olduğunun” açıklandığını, davacı tarafın bilirkişi …’a yönelik beyanlarını kabul etmediklerini, bilirkişinin rapor ibrazından sonra çekilme talebinde bulunduğunu, tarafların bilirkişiden görüş almadığını, davacı vekilinin istinaf dilekçesinde rapordan küçük parçalar alarak mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını, tasarımların benzerliğinin teknik bir zorunluluktan kaynaklanmadığı yönündeki iddialarının dinlenilemez olduğunun dosyaya sundukları Prof. Dr. Mak. Y. Müh. … tarafından düzenlenen 19.11.2014 tarihli teknik uzman mütalaası ve 28.03.2017 tarihli dilekçemiz ile sunmuş olduğumuz Doç. Dr. … tarafından düzenlenen teknik uzman mütalaası ile tevsik edildiğini, teknik zorunluluklardan kaynaklı benzer onlarca ürünün piyasada bulunduğunu, beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: TPMK kayıtlarından, … no’lu 25/01/2013 tarihli tasarım tescil belgesinin davacı şirket adına tescilli olduğu vegeçerliliğini koruduğu anlaşılmıştır. TPMK kayıtlarından, davalı … Ev Aletleri’ne ait … nolu çoklu tasarımın, … locarno sınıfında 13/02/2014 tarihinde tescil edildiği, davacı tarafça davalı tasarım tesciline yapılan itirazın TPE tarafından reddedildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Endüstri Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. …’den alınan uzman görüşünü dosyaya sunduğu, uzman görüşünde; yapılan değerlendirme sonucunda tasarım tescillerin tasarım yönünden bütünü ile birbirlerine benzer oldukları, incelenen elektrik süpürgelerinin arasında oluşan birebir benzerliğin, teknik kısıtlama ve nedenlerden kaynaklanmadığı, bu konuda tasarımcının sonsuz seçenek özgürlüğüne sahip olduğu, davaya konu tasarım tescilinin WIPO nezdinde … nolu 25/01/2013 tescil tarihli tasarım karşısında, TPE nezdinde tescilli … nolu endüstriyel tasarım karşısında “yenilik vasfının” bulunmadığı görüşünü bildirmiştir. Davalı vekili tarafından dosyaya sunulan, İTÜ Makine Fakültesi Öğr.Üyesi Prof. Dr. Mak. Y. Müh. … tarafından düzenlenen uzman görüşünde; dava konusu TPE nezdinde 13/02/2014 tarihli ve … no ile endüstriyel tasarım tescil belgesine bağlanan çoklu tasarımın 1. sırasında yer alan “elektrikli süpürge” isimli tasarımı ile davacı şirketin WIPO nezdinde … no ile tescilli tasarımının farklı oldukları görüşü belirtilmiştir. Mahkemece Marmara Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü Öğr. Üyesi Yrd. Doç. DR. …, Yıldız Teknik Üniv. Öğretim Üyesi Dr. … ve Elektrik Teknikeri Sektör Bilirkişisi …’dan alınan 27/05/2016 tarihli bilirkişi raporunda; karşılaştırılan elektrikli süpürgelerde morfolojik yapının benzer olduğu, tasarımlar arasında jenerik bir benzerliğin bulunduğu, bu benzerliğin tasarımı oluşturan ögelerin işlevsel ve fonksiyonel yerleşim biçim sıralanmalarından kaynaklı bir benzerlik olduğu, tasarımların benzer işlevsel ve ergonomik kullanım biçiminde tasarlandığını gösterdiğini, fonksiyon sıralaması aynı olmak koşulu ile sonsuz seçenekte tasarım geliştirme olanağı bulunduğunu, ürünü oluşturan ögelerin biçimleri, yerleşimleri, oranları ve birbirleri ile olan ilişkileri bakımından devam edileceği bunun bütünsel algıya olan etkilerinin inceleneceğini, bütünü meydana getiren ögelerdeki farklılığın tasarımlara ayırt edici nitelik kazandırdığını tasarımların farklı olarak algılandıklarını, hükümsüzlüğü talep edilen … numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 13/02/2014 tarihi itibari ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olduğu beyan edilmiştir. İlk derece mahkemesince alınan 26/10/2016 tarihli ek raporda; “Tasarımlarda yer alan ögelerin benzer bir fonksiyon yerleşiminde olduğunu, önde yer alan toz haznesinin dış konturlarının … numaralı tasarım tescilinde eliptik bir yapıda iken, davalı tasarım tescilinde daha köşeli bir çizgide olduğunu, … numaralı tasarım tescilinde toz haznesinin üst yüzeyinde yer alan daire biçiminde ögenin iç yüzeyinde yer alan desen ile … numaralı tasarım tescilinde yer alan daire içinde yer alan desenin birbirinden farklı olduğunu, … numaralı tasarım tescilinde üst yüzeyde kulpun altında yer alan düğme yamuk biçiminde iken, … numaralı tasarım tescilinde yer alan düğmenin dikdörtgen olduğunu, … numaralı tasarım tescili ile … numaralı tasarım tescilinde üst yüzeyde arka kısımda yer alan kontrol panelinin merkezinde yer alan daire biçimli düğmelerin dış yüzeylerinde yer alan desenler ve çevreleri ile ilişkilerin farklı olduğunu, karşılaştırılan tasarımlarda üst yüzeyde arka kısımda yer alan kontrol panelinin en arkasında her iki yanda simetrik olarak yerleştirilmiş iki adet düğme yer aldığını, … numaralı tasarım tescilinde bu düğme merkezde yer alan silindir biçimli daireyi de kapsar biçimde dış kontur ile uyumlu ve birbiri ile komşu eliptik bir yapıda iken, … numaralı tasarım tescilinde bu düğmelerin dörtgen biçimde, birbirinden bağımsız, dokulu bir üst yüzeye sahip, alt kısımdan tekerleğin üst yüzeyine kadar inen bir yapıda olduğunu, her iki tasarımda da toz haznelerinin üzerinde yan yüzeyde birer desen yer aldığını, bu desenin … numaralı tasarım tescilinde beş bölmeli ve geniş bir alanı kaplayan yapıda iken, … numaralı tasarım tescilinde yatay konumlanmış dörtgen bir yapıyı yatayda üçe bölen ve dörtgenden daha uzun iki adet çizgiden oluştuğunu, tasarımlarda yer alan tekerleklerin konumlarının benzer olup, içlerinde yer alan desenlerin birbirinden farklı olduğunu, karşılaştırılan tasarımlarda üst yüzeyde arka kısımda yer alan kontrol paneli, … numaralı tasarım tescilinde düğme merkezde yer alan silindir biçimli daireyi de kapsar biçimde dış kontur ile uyumlu ve birbiri ile komşu eliptik bir yapıda iken, davalı tarafa ait … numaralı tasarım tescilinde bu düğmeler dörtgen biçimde, birbirinden bağımsız, dokulu bir üst yüzeye sahip, alt kısımdan tekerleğin üst yüzeyine kadar inen bir yapıda olduğunu, … numaralı tasarım tescili ile davalı tarafa ait … numaralı tasarım tescilinde üst yüzeyde arka kısımda yer alan kontrol panelinin merkezinde yer alan silindir biçimli düğmelerin dış yüzeylerinde yer alan desenler ve çevreleri ile ilişkilerinin farklı olduğunu, karşılaştırılan tasarımların arkalarında yer alan hava çıkışlarının biçimlerinin yerleşimlerinin ve yüzey özelliklerinin bulunduğu, davacı tasarımda bu öge bir tarafa yaslanmış köşeleri yuvarlatılmış dikdörtgen oranlarda ve yüzeyi yatayda yerleştirilmiş dikdörtgen çizgiler ile bölümlenmiş iken, davalı tarafa ait … numaralı tasarım tescilinde bu öge merkezde simetrik olarak konumlanmış daha yumuşak dörtgen çizgilerde ve yüzeyi bal peteğini andıran bir ızgara deseni ile biçimlendirildiğini, arka yüzeyde yer alan süpürge askı elemanının davacı tarafa ait tasarım tescilinde merkezde kareye yakın oranlarda ve bağımsız yerleşmiş bir eleman iken, davalı tasarımında dik yerleşmiş dikdörtgen oranlarda ve hava çıkış ızgarasının içine giren bir yerleşimde olduğunu, arka yüzeyde yer alan elektrik kablosu çıkışlarının yerleşimleri ve oranlarının farklı olduğunu, davacı tasarımında dik yerleşmiş dikdörtgen oranlarda yüzeyin önemli bir bölümünü kaplarken, davalının tasarımında aşağıda ve daha küçük oranda olduğunu, arka yüzeyde her iki yanda simetrik olarak yer alan ve tampon görevi gören elemanların da gerek yerleşimleri gerekse oranlarının birbirinden farklı olduğunu, davacı tarafa ait tasarım tescilinde daha aşağıda ve dar olarak sadece alt gövde parçası üzerinde iken, davalı tasarım tescilinde daha yukarıda, daha geniş oranlarda ve her iki gövde parçasının da üzerinde olabilecek şekilde yerleştiğini beyan etmişler, kök rapordaki görüşlerini muhafaza etmişlerdir. Mahkemece Endüstri Ürünleri Tasırımcısı …, Endüstri Ürünleri Tasarımcısı … ve Ticari Araçlar Ürün Geliştirme ve Belgelendirme Uzmanı Makine Mühendisi …’dan alınan 17/02/2017 tarihli raporda; davada bilgilenmiş kullanıcının elektrik süpürgesini günlük hayatta sık sık kullanan sıradan bir tüketici olduğu, dava konusu tasarımlarda olduğu gibi kompleks yapıdaki tasarımlarda; genel izlenimdeki farklılığın ürün üzerindeki karakteristik çizgilerle sağlandığı, karşılaştırılan tasarımlarda sıradan bir elektrik süpürgesi kullanıcısı için; taşıma sapının yeri ve şekli, toz haznesi tutamağı, toz haznesi üstü daire kesitli giriş, toz haznesi üzerindeki ızgaraların yeri ve birbirlerine göre konum ve oranları, yan görünümde toz haznesinin ayrım çizgisinin karakteristik çizgiler olduğu, alt ögelerin ayrı ayrı birbirlerine göre değerlendirilmeleri sonucu farklılıklar görülse de; karşılaştırılan tasarımın bu alt ögelerin oluşturduğu bütün yani elektrik süpürgesinin ana gövdeleri olduğu, yapılan değerlendirme sonucunda; davacı şirkete ait 25/01/2013 tarihli ve … nolu tasarım tescil belgesindeki tasarım ile, davalıya ait 13/02/2014 tarihli ve … nolu tasarım tescil belgesindeki 1 nolu tasarımlar arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, birbirleri ile iltibas yaratacak kadar benzer olarak algılandıkları, davalı tasarımının başvuru tarihinde koruma şartı olan yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine sahip olmadığı beyan edilmiştir. Mahkemece üçüncü kez bilirkişi heyeti oluşturularak rapor alındığı, bilirkişi heyetindeki …’ın “Dosya üzerinde yaptığı incelemede, taraflara ait benzer dosyada uzman görüşü verdiğini fark etmesi dolayısıyla bilirkişilikten çekilme durumunun hasıl olduğunu” bildirerek çekilme talebinde bulunduğu, taraf vekillerinin 14/11/2017 tarihli duruşmada vekillerin bu dosyaya ilişkin görüş taleplerinin bulunmadığını belirtmeleri nedeniyle bilirkişinin çekilme talebinin yerinde görülmediğine karar verildiği anlaşılmıştır. Mahkemece Marmara Üniversitesi Öğretim görevlisi Yrd. Doç.Dr. …, YTÜ Endüstri Müh. Öğretim üyesi Yrd.Doç.Dr. … ve İTÜ Makina Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. …’dan alınan 23/10/2017 tarihli raporda; davacıya ait 25/01/2013 tarihli ve … nolu tasarım tescil belgesindeki tasarım ile, davalıya ait 13/02/2014 tarihli ve … nolu tasarım tescil belgesindeki 1 nolu tasarımların her ikisinin de kendisine özgü tasarım formlarına ve haklarına sahip olduğu bilgilenmiş bir kullanıcı tarafından kolaylıkla ayırt edilebilecek nitelikte olduğu, davalı tarafa ait tasarımın yenilik ve ayırt edicilik özelliğine sahip olduğu belirtilmiştir. Davacı vekilinin 06/08/2019 tarihli dilekçe ve ekinde Hamburg Bölge Mahkemesi’nin 312 0 315/16 sayılı 13/06/2019 tarihli kararın yeminli tercüman tarafından yapılan tercümesini ve ekinde Almanca kararın fotokopisini ibraz ettiği görülmüştür. Davalı vekili 06/09/2019 tarihli dilekçe ibraz ederek iddia ve savunmanın genişletilmesine muvaffakatının bulunmadığını beyan etmiştir.
G E R E K Ç E:Tasarımın hükümsüzlüğü, tescilli tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, meni ve refi talepli davada, ilk derece mahkemesince hükümsüzlük davasının reddine karar verilmiş, tasarıma tecavüz ve haksız rekabete yönelik dava hakkında hüküm kurulmamıştır. Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde, mahkeme kararının kaldırılmasını, davalı tasarımının hükümsüzlüğüne ve davalı şirketin … sayı ile tescilli Endüstriyel Tasarımından kaynaklanan tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. İstinaf incelemesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. 6100 sayılı HMK’nın 297 ve devamı maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca düzenlenmiştir. Yasa’nın 297/2 maddesi uyarınca taleplerden her biri hakkında verilen hüküm ile taraflara yüklenen borçların ve tanınan hakların sıra numarası altında hükümde gösterilmesi zorunludur. Bu husus kamu düzeni ile ilgili olmakla resen dikkate alınması gerekmiş, davacının tasarıma tecavüz ve haksız rekabete yönelik dava hakkında olumlu olumsuz karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu kanaatine varılmıştır. Mahkemenin kabulüne göre yapılan incelemede, konu tasarımın hükümsüzlüğü davasında, mahkeme davanın reddine karar verildiği, davacı vekilinin bu karara karşı da istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece hükümsüzlük davası yönünden, üç ayrı bilirkişi heyetinden rapor alınmış, birinci ve üçüncü raporda, davalı tasarımı ile davacı tasarımının farklı olduğu görüşünün açıklandığı, ikinci raporda ise tasarımların benzer olduğu görüşünün açıklandığı anlaşılmıştır. Üçüncü heyette yer alan bilirkişi Yrd.Doç. Dr. … tarafından tarihsiz dilekçe ibraz edilerek; “taraflara ait benzer bir dosyada uzman görüşü verdiğini fark ettiğini, bilirkişilikten çekilme talebinde bulunduğunu” beyan ettiği, mahkemenin 14/11/2017 tarihli duruşmada taraf vekillerinden sorduğu, vekillerin bu dosyaya ilişkin görüş taleplerinin bulunmadığını beyan etmeleri nedeniyle, çekilme talebini reddettiği, ve raporun ibrazı için bilirkişilere 2’şer haftalık süre verildiği görülmüştür. HMK 272/2-3 maddesi gereğince, bilirkişilerin hakimlerin reddi sebeplerine göre taraflarca reddedilebileceği gibi, bilirkişiler tarafından da çekilme talebinde bulunabileceği, HMK 272/4 maddesi gereğince ret ve bilirkişinin kendisini reddetmesine yönelik talebin, bilirkişiyi resen görevlendiren mahkemece dosya üzerinden incelenerek karara bağlanacağı, kabule ilişkin kararların kesin olduğu, redde ilişkin kararlara karşı ise ancak esasa ilişkin kararla birlikte kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir. Bilirkişi Yard. Doç. Dr. …’ın tarafları aynı olan benzer bir dosyada uzman görüşü vermesi nedeniyle çekilme talebinde bulunarak kendisini reddettiği ve mahkemenin talebi reddettiği anlaşılmışsa da, bilirkişinin çekilme talebi gerekçesi göz önüne alındığında tarafsız ve objektifliği sağlamada üstlenmiş olduğu görevi yerine getirmek bakımından sakınca gördüğü anlaşılmakla mahkemenin çekilme talebini kabul etmemesi yerinde olmamıştır. Kaldı ki mahkemece alınan 23/10/2017 tarihli Yard. Doç. Dr. …, Yrd. Doç.Dr. …, Prof. Dr. … tarafından düzenlenen üçüncü bilirkişi raporunda, sonuç kısmında; “davacı tarafa ait … numaralı tasarım tescil belgesindeki tasarım ile TPMK nezdinde tescilli 13/02/2014 tarihli … tescil numaralı tasarımın her ikisinin de kendisine özgü tasarım formlarına ve hatlarına sahip olduğu, bilgilenmiş kullanıcı tarafından kolaylıkla ayırt edilebileceği , davalı tasarımının yenilik ve ayırt edicilik özelliğine sahip olduğu” açıklanmışsa da, rapor içeriğinde karşılaştırmanın ürünler üzerinde yapıldığı, tasarım tescil belgelerindeki tasarım görselleri ve çizimleri üzerinde usulüne uygun olarak karşılaştırma yapılmadığı anlaşılmış, rapor usulüne uygun inceleme içermemesi nedeniyle de, hükümsüzlük davası yönünden hükme esas alınamayacağından, dosya kapsamında bulunan diğer iki bilirkişi heyet raporunun da birbiri ile çelişkili olduğundan, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, resen gözetilen sebeplerle de mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın tasarım uzmanı bilirkişilerden oluşturulacak yeni bir heyetten rapor alınarak, hasıl olacak sonuca göre, hükümsüzlük davası ile tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, meni ve refi talebi hakkında karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 27.03.2018 tarihli 2015/227 E. – 2018/70 K. sayılı kararının,6100 Sayılı HMK 353/1-a-6 maddesi ve HMK 355. madde gereğince KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam edilerek karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine, 4-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine, 5-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 64,03 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 7-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 03/06/2021 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.