Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2622 E. 2018/1996 K. 28.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2622 Esas
KARAR NO : 2018/1996
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/04/2018
NUMARASI : 2018/114 D.İŞ – 2018/117 K.
TALEP TARİHİ: 10/04/2018
KARAR TARİHİ: 28/09/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
Tedbir isteyen vekili, “müvekkilinin TPE, EPO ve USPTO nezdinde patent tescilleri bulunan bir bilim insanı olduğunu, … A.Ş.’nin de eski ortağı olup, Hisse Devir Sözleşmesi ile hisselerinin tamamını …. İç Dış Tic.A.Ş.’ye devrettiğini, sözleşme gereği … markalı makinalar için, müvekkiline ait … Sistemleri patentinin kullanımı konusunda müvekkiliyle lisans anlaşması yapılarak izin alınacağını, bu çerçevede müvekkiline ait buluşa ilişkin … sayılı patent bakımından, davalı … şirketi ile şirketin ortakları … arasında 28.03.2008 tarihli lisans anlaşması imzalandığnı, bu davalıların, aynı zamanda diğer davalı … şirketinin de ortakları olduğunu, davalıların lisans sözleşmesi gereği ödemeleri gereken bedelleri ödemediğini ve yükümlülüklerini ihlal ettiklerini, davalıların bu sözleşmeye aykırı biçimde başka marka ve ibareler altında müvekkilinin buluş ve know-how’unu kullanarak makina üretip sattığını, davalılara gönderilen ihtara rağmen, ihlal eylemlerinin kesintisiz olarak sürdüğünün, davalıların eylemlerinin patent hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu” iddia ile öncelikle tespit yapılarak, patent hakkına tecavüz oluşturan makine ve üretme tahsisli cihazlara tedbiren el konulmasını, patent haklarına tecavüzün tedbiren önlenmesini talep etmiştir.
Mahkemece, bilirkişi görevlendirilerek tespit yaptırılıp, bilirkişi raporu alındıktan sonra 24.04.2018 tarihinde 10.000 TL teminat karşılığında, ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile tedbir isteyene ait … no’lu patent kapsamında karşı tarafın …340 model yıkama-sıkma makinesi tamburunun kullanımının engellenmesine, üretme, tanıtım evrakına, ürün kalıplarına, el konularak yediemin’e teslimine karar vermiş, vaki itiraz 05.06.2018 tarihinde reddedilmiş, ancak teminatın sehven 10.000 TL yazıldığı gerekçesiyle 100.000 TL olarak belirlenmiştir.
Aleyhine tedbir istenenler vekili 19.06.2018 tarihli istinaf dilekçesinde, “Bakırköy FSHHM’nin verdiği tedbir kararı üzerine, müvekkilinin işyerinde bulunan tüm tambul ve makinalarına, sırf üstünde … 340 ibaresi yer alıyor diye haksız ve hukuka aykırı biçimde el konulduğunu, tedbir kararının hukuka aykırı olduğunu, tedbire itiraz ettiklerini ve itiraz duruşmasında esas davanın İzmir FSHHM’de açılmış oluşu nedeniyle tedbirin ve devamının, bu mahkemece değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle karar verdiğini, tedbire muhalefet konusunda İzmir FSHHM’nin, yetkili mahkemece incelmesi yönünde karar verdiğini, esas davanın yetkisiz İzmir FSHHM’de açıldığını, oysa davanın HMK’nın 397/1 maddesi gereği uygulandığı tarihten itibaren 2 hafta içinde açılması gerektiğini, ayrıca tedbirin yetkisiz mahkemeden istendiğini, davanın da Bakırköy FSHHM’de açılması gerekirken İzmir’de açıldığını, bu nedenlerle tedbirin kaldırılması gerektiğini, davacının 1’den fazla patenti olduğu iddiasının doğru olmadığını, davacıya ait 2016 /14526 no’lu patentin EPO nezdindeki dayanak EP 2.229.475 sayılı patente EPO nezdinde itiraz ettiklerini, … no’lu patentin henüz yayınlanmadığını ve ayrıca bu patentle ilgili İstanbul 1.FSHHM’de 2018/131 E.sayılı gasp davası açtıklarını, tedbir için yaklaşık ispatın sağlanmadığını, EPO tarafından kök patent iptal edilir ise, bunun geçmişe etkili olacağını, mahkemenin, uyuşmazlığın esasını çözer gibi tedbir kararı verdiğini, infaz sırasında patent belgesi ya da bilirkişi raporu sunulmadığı için, infaz sırasında tedbir kararının dışına çıkıldığını, sadece tambura el konulması tedbiri verilmiş olmasına rağmen, tedbirin, tambur değil, makinaların bütünü için uygulandığını, el konulan ürünlerle ilgili müvekkilinin patentlerinin de bulunduğunu, davacının zarar görme ihtimalini ispatlayamadığını ve teminatın da çok cüz’i ve yetersiz olduğunu, gerekirse müvekkilinin teminat yatırmaya hazır olduğunu” iddia ile tedbirin teminatsız olarak kaldırılmasını, bu kabul edilmediği takdirde HMK’nın 395.maddesi gereği hükmedilen teminatın müvekkilleri tarafından yatırılması suretiyle tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevaben, “karşı tarafın istinafta hukuki yararının bulunmadığını, zira tedbir kararının ardında 2 haftalık yasal sürede İzmir FSHHM’ de 2018/114 E.sayılı davanın açıldığını ve İzmir FSHHM’nin 4 Haziran 2018’de tedbirin devamına karar verdiğini, esas dava açıldığından, tedbirle ilgili değerlendirmelerin esas davanın açıldığı mahkemece yapılması gerektiğini, bu nedenle istinaf başvurusunun, HMK’nın 114/1-h maddesi gereği dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, öte yandan istinaf sebeplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, karşı taraf eylemlerinin patente tecavüz oluşturduğunu, tedbirin doğru olduğunu” savunarak istinaf başvurusunun reddini istemiştir.
Her ne kadar aleyhine tedbir istenilenler vekili yukarıda yazılı nedenlerle istinaf başvurusunda bulunmuş ise de, 6100 sayılı HMK’nın 390/1 ve 397.maddeleri gereğince dava açılmadan önce verilen tedbir kararıyla ilgili değerlendirme yapma yetkisinin, esasa dair dava açıldıktan sonra, davayı gören mahkemeye ait olduğu, somut olayda tedbire itiraz duruşmasında, 2018/114 Değişik iş dosyası üzerinden geçici tedbir kararı vermiş olan Bakırköy 1.FSHHM’nin, esasa dair davanın İzmir FSHHM’de açılmış olduğu gerekçesiyle tedbire itirazın incelenemeyeceğine karar verdiği ve tedbir teminatını da 100.000 TL olarak belirlediği, esasa dair davanın açılmasından sonra tedbirin devamının gerekip gerekmediği konusunda değerlendirme yapma ve karar verme yetkisinin, asıl davanın görülmekte olduğu İzmir FSHHM’ne ait bulunduğu, İzmir FSHHM tarafından 04.06.2018 tarihinde tedbirin devamı yönünde karar oluşturulduğu, bu karara karşı davalının yasal prosedüre riayet ederek İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yoluna başvurabileceği anlaşılmakla, istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:
-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince aleyhine tedbir istenenler vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin REDDİNE,
-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 28/09/2018 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.