Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2603 E. 2018/1885 K. 20.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/2603 Esas
KARAR NO : 2018/1885
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2017/918 E.
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 20/09/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
Davacı vekili dava dilekçesinde, “davalıların müvekkili aleyhine Gebze …İcra Müd. … E.sayılı dosya üzerinde icra takipleri yaptıklarını, takiplerden, müvekkiline haciz konulduğundan haberdar olunduğunu, müvekkilinin, kendisini… olarak tanıtan ancak gerçek isminin … olduğunu sonradan öğrendiği, davalılardan …’in dükkanında çalışmakta iken bu kişinin müvekkiline kredi çekmesi karşılığında, kullandığı aracı vereceğini tanıklardan …’a ilettiğini, bu durumu müvekkiline söylediğini, müvekkilinin kredi çekmeyi kabul ettiğini, Şubat 2017’de…Bankasından 23.000 TL kredi çekerek …’e vermesine rağmen, bu kişinin aracı müvekkiline vermediğini ve taksitlerden sadece birini ödeyip diğerlerini ödemediğini, bunun üzerine bu kişiden 51.000 TL bedelli senedi aldığını, böylece kişinin gerçek adını öğrendiğini, senedin aslının … tarafından yırtıldığını, bu konuda tanıklar ve savcılık şikayeti bulunduğunu, daha sonra …’in müvekkiline gelerek tanık …’un da bulunduğu bir sırada, kendisine haftalık 700 TL vermek koşuluyla, dükkanı devredebileceğini belirterek müvekkilinden ve tanık…’dan 25.000 TL bedelli bir teminat senedi aldığını, davalının daha sonra müvekkilini aldatarak önceden verdiği 51.000 TL’lik senedi aldığını ve yırtacağını söylediğini, bunun yerine yeni bir senet vereceğini söylemesine rağmen senet vermediğini, davalının müvekkilini kandırarak aynı şekilde 25.000 TL’lik 2.bir senet daha aldığını, her iki senedin de vade ve keşide tarihlerinin başlangıçta belirtilmediğini, incelendiğinde her ikisininde aynı vade ve keşide tarihli olduğunun görüleceğini, senetlerden birinin sözleşmede yer almasına rağmen diğerinin sözleşmede belirtilmediğini, senette yazılı olduğu gibi bir borçlarının bulunmadığını, davalının sözleşmeden 2 ay sonra müvekkilini ve tanık …’u yakapaça dükkandan atarak, dükkanı başkasına devrettiğini, davalı hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu” iddia ile Gebze ..İcra Müd. …ve … Esas sayılı dosyalarda yapılan takibin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesini, müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitini, davalıların %20 tazminat ile cezalandırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili davaya cevaben, “dava dilekçesinde yazılı adreslerin müvekkillerine ait olmadığını, bu adrese tebligat kanunu 27.maddesine göre yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, davadan, dosyadan fotokopi aldıkları 21.03.2018 tarihinde haberdar olduklarını, davacının iddialarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, senetlerin, müvekkillerinin davacıdan olan alacağına karşı davacı tarafça tanzim edilerek müvekkiline verildiğini, vadesinde ödenmediği için icra takibi yapıldığını, kambiyo senetlerinin sebepten mücerret olduğunu, senede karşı bir iddianın tanık ile ispatlanamayacağını, senedin bedelsiz kalıp kalmadığının ancak senet ile ispatlanabileceğini” savunarak, tedbir talebinin ve davanın reddini, davacı aleyhine %20 tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Mahkeme, 22.12.2017 tarihli tensip ile birlikte %15 teminat karşılığında tedbir isteminin kabulü ile Gebze ….İcra Müd. … ve … Esas sayılı dosyalarında yapılan takibin durdurulması için müzekkere yazılması biçiminde tedbir kararı vermiştir.
Mahkeme, 14.05.2018 tarihinde re’sen tedbiri değiştirerek, “icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesi” biçiminde tedbir kararı verdiği anlaşılmaktadır.
Bu karara karşı davacı taraf 05.06.2018 harç tarihli dilekçe ile, davalı taraf ise 11.06.2018 harç tarihli dilekçe ile istinaf isteminde bulunmuşlardır.
Davacı vekili istinaf isteminde önceki iddialarını tekrar ederek, “mahkemenin takibin durdurulması yönünde önceden verdiği tedbiri değiştirmesi ve icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi biçiminde tedbir kararı vermesinin doğru olmadığını, tebligatın usulüne uygun olduğunu, davalının 2 ay önce taşındıkları kabul edilse bile, ikamet değişikliği ilgili birimlere bildirilmediğinden ve bu husus araştırılmadığından ara karardan dönülmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu” savunarak tensip kararında belirtilen şekilde tedbir kararı verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinafında, “mahkemenin davacının talebi ile bağlı olduğunu, İİK’nun 72.maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında takibin durdurulması yönünde karar verilemeyeceğini, bu nedenle mahkemenin tedbir talebinin tamamen reddetmesi gerekirken davacı tarafça talep edilmediği halde, icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesinin yanlış olduğunu, ayrıca böyle bir tedbirin, alacağın tamamının icra veznesine yatırılması ve %15 teminat yatırılmasını gerektirdiğini” iddia ile 14.05.2018 tarihli ara kararın kaldırılmasını ve tedbir talebinin tamamen reddini istemiştir.
6100 sayılı HMK’nın 395.maddesi gereğince durum ve koşulların değişmesi durumunda talep üzerine tedbirin değiştirilmesine ve kaldırılmasına karar verilebileceği gibi HMK’nın 394.maddesi gereğince usulüne uygun itiraz durumunda da bu mümkündür, ancak somut olayda mahkemece re’sen tedbirin değiştirilmesi kararı verilmiş olup, usulüne uygun itiraz ya da talep olmadan tedbirin re’sen değiştirilmesi mümkün görülmediğinden, istinaf konusu 14.05.2018 tarihli tedbir kararının kaldırılarak, dosya kapsamına uygun biçimde İİK’nın 72/3 maddesi gereğince aynı tedbirin dairemizce verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile :
1-Her iki tarafın istinaf istemlerinin kısmen kabulü ile Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14.05.2018 tarihli ihtiyati tedbir kararının, 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-İİK’nın 72/3 maddesi gereğince davacının talebinin zınnen İİK 72/3 maddesinde yazılı tedbiri de kapsadığı gözetilerek ihtiyati tedbir isteminin kısmen kabulü ile Gebze ..İcra Müdürlüğünün …ve … E.sayılı dosyalarında, icra veznesindeki paranın takdiren %15 teminat karşılığında dava sonuna kadar alacaklıya ödenmemesine,
3-Her iki tarafın istinaf istemleri yerinde görüldüğünden, talepleri halinde istinaf karar harçlarının taraflara iadesine,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına,
dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 20/09/2018 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.