Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2593 E. 2018/1810 K. 14.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/2593 Esas
KARAR NO : 2018/1810 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/04/2018
NUMARASI : 2018/159 E.,
DAVANIN KONUSU : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ : 14/09/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle davacı şirketin … duş jeli, sabun, şampuan, diş fırçası, diş macunu, deodarant, tıraş köpüğü, losyon ve parfüm üretimi dahil olmak üzere her türlü kişisel bakım ürünü konusunda yüksek kaliteli ürünleri ile davacı şirketin uluslararası çapta tanınmış olduğunu, Davacı şirketin aynı zamanda … sayılı tasarım tescilinin de sahibi olduğunu, “…” markalı duş jellerine ait şişelerin şeklinin de işbu tasarım tescili sayesinde koruma altında olduğunu, davacı şirketin özgün ticari kullanımlarını ve tasarımlarını korumak için yapmış olduğu araştırmalar sonucunda, davalının , davacı şirketin tasarımlarına ve ticari sunumlarına iltibas yaratacak derecede benzeyen “…” ve “….L” markalı duş jellerinin üretim ve satışının davalı şirket tarafından yapıldığının tespit edildiğini, söz konusu ürünlerin arkasında yer alan etikette davalı şirketin ticaret ünvanı ve adresinin yer aldığını davacı şirketin davalıdan ürün özelliklerinin iltibas yaratacak derecede benzer olduğunu ve bundan dolayı tasarım tecavüzüne ve haksız rekabet haline son verilmesini talep ederek, Davalının işbu dava konusu “…” ve “…L” ibareli ürünleri ile davacı şirketin tescilli tasarımlarına iltibas suretiyle yaratılan haksız rekabet durumunun tespitine önlenmesine ve sonuçların ortadan kaldırılmasına, davalının bariz kötüniyeti dikkate alınarak HMK m. 389, 390 ve 391 uyarınca karşı tarafa ihtiyati tedbir kararı verilmesine dava konusu ürünlerin üretiminin satış ve dağıtımının ithal ve ihracının yurtiçi ve yurtdışında satışa sunulmasının önlenmesine ve verilecek tedbir kararının hükmün kesinleşmesine kadar devam ettirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesinin 24.04.2018 tarihli duruşmasında, davalı vekili; müvekkilinin tasarımının 2017 yılında tescil edildiğini, davacı yanın itiraz etmediğini, ambalajlar üzerindeki markaların tüketiciler tarafından kolaylıkla ayırt edilebileceğini, karıştırılarak mahiyette olmadığını, davacının tescile itiraz etmeyip 1 yıl sonra dava açmasının iyiniyetli olmadığını, tedbir talebinin reddine karar verilmesini beyan ettiği görülmüştür.
İlk derece mahkemesinin 24.04.2018 tarihli duruşmasında ve daha sonra düzenlediği 24.04.2018 tarihli ara kararında “Dava konusu tasarımların arasındaki benzerlikler ve farklılıkların özel ve teknik bilgi gerektirmesi ve yapılacak uzman bilirkişiler marifetiyle inceleme sonucu alınacak rapor ile tespit edilebileceği, bu nedenle davacı yanın ihtiyati tedbir talebinin uyuşmazlığın yargılamayı gerektirmesi nedeni ile reddine” karar verdiği görülmüştür. ..” ve “…” markalı duş jellerinin sunumu, ambalaj kompozisyonu ve şişe şeklinin iltibas yaratacak kadar benzer olduğunu, davalıya Beyoğlu ..Noterliği’nin 28.11.2011 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, davalının 21.12.2017 tarihli… yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesiyle şişe tasarımlarının farklı olduğunu ve davalı ürünlerindeki şişe şeklinin … sayı ile tescilli olduğunu bildirmişse de davalı kullanımlarının tasarım tesciline uygun olmadığını, davacının duş jellerinde kullandığı şekil ve ambalaj kompozisyonunun kopyalanmasıyla oluşturulduğunu, SMK ile tescilli tasarımların kullanımının haksız rekabet ve tecavüz yaratmadığına dair savunmanın dinlenebilir bulunmadığını, davalının tasarım tesciline uygun kullanmadığını, tasarımının da yeni ayırtedici olmadığını, ürünlerin aynıyet derecesinde benzer olduğunu, kullanımların bir an önce tedbiren önlenmesi gerektiğini beyanla duruşmalı olarak tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
İstanbul 2. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebini red gerekçesinin “tasarımların arasındaki benzerlikle ve farklılıkların özel bir teknik bilgi gerektirmesi ve yapılacak uzman bilirkişiler marifetinde inceleme sonucu alınacak rapor ile tespit edilebileceği, bu nedenle davacı yanın ihtiyati tedbir talebinin uygulamanın yargılamayı gerektirmesi” olarak gösterdiği anlaşılmışsa da; SMK 159/1 maddesi göz önüne alınarak davacı tasarım tescil belgesi TPMK’dan celb edilerek davalı tasarım tescil belgesi ile davalı ürünleri karşılaştırılarak ürünlerin davalının tasarım tescili kapsamında olup olmadığı, ürünlerin davacı tescilli tasarımları ile benzer olup olmadığı ve ürün ambalaj kompozisyonlarının benzer olup olmadığı konularında tasarım uzmanı bilirkişiden rapor alındıktan sonra ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmek üzere davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüyle, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
KARAR:
İstinaf isteminin KABULÜNE, 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince İstanbul 2. Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2018/159 Esas sayılı 24/04/2018 günlü ara kararının KALDIRILMASINA, gerekçede açıklanan hususlarda bilirkişi raporu alındıktan sonra tedbir hususunda karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Peşin harcın talebi halinde yatırana iadesine,
İstinaf yargılama giderlerinin verilecek nihai kararda değerlendirilmesine,
İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile ve kesin olarak karar verildi. 14/09/2018