Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2582 E. 2019/1562 K. 16.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2582 Esas
KARAR NO : 2019/1562
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/04/2018
NUMARASI : 2017/170 2018/123
DAVANIN KONUSU: Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/07/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, taraflar arasında 12/04/2007 tarihli ücretsiz parklanma projesi isimli sözleşme imzalandığını, bu sözleşme kapsamında davalı şirketin bu projeyi basın yoluyla çeşitli platformlarda yoğun bir şekilde kullandığını ve araç satışlarını ve kar marjını ciddi oranda arttırdığını, davalının sözleşme sona erdikten sonra da müvekkiline ait projeyi haksız olarak 2009 yılı sonuna kadar kullanmaya devam ettiğini, bu durumun Beykoz Sulh Hukuk Mahkemesince yapılan 2008/161 D.İş sayılı dosyası ile de sabit olduğunu, davalıya bu durumu ihtarname ile bildirdiklerini ve sözleşme bedeli ile 2007 yılı dönemine ait eksik ödenen bedellerin ödenmesinin ihtarname ile davalıya bildirildiğini belirterek 2007-2008 dönemi için araç başına eksik ödenen miktarın ihtarname tarihinden itibaren bugüne kadar işletilecek faizi ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.500 TL’sinin davalıdan tahsiline, yine sözleşmenin ve projenin bedel ödenmeden kullanıldığı 2008-2009 dönemi için araç başına ödenmesi gereken ihtarname tarihinden bugüne kadar işletilecek faiziyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.500 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davacının daha önce açtığı alacak davasının sonuçlandığını ve tahsil ettiğini, dolayısıyla kesin hükmün itirazında bulunduklarını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın ücretsiz parklanma projesi isimli sözleşmeden kaynaklanan bedelin ödenmediği iddiasıyla açıldığı, davacının FSEK’te tanımı yapılan ve çeşitleri sayılan eserinden kaynaklanan hakların ihlal edildiği iddiasında bulunmadığı, eser sahibi sıfatıyla bir davanın açılmadığı, görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Ticaret mahkemeleri olduğu gerekçeleriyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf sebebi olarak; görevsizlik kararının doğru olduğunu, ancak mükerrer davanın yalnızca görev yönünden değerlendirilmesinin hatalı olduğunu, kesin hüküm bulunduğunu, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, davacının yıllar önce aynı konuda dava açtığını ve sonuçlandığını, ayrıca zamanaşımı ve hük düşümü itirazlarının değerlendirilmediğini, yine belirsiz alacak davası açılması nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını bildirmiştir. Taraflar arasında imzalanan 16/04/2007 tarihli ücretsiz parklanma projesi başlıklı sözleşmenin incelenmesinde; tarafların 25.000 adet renault ve dacia araç sahibinin ispark otoparklarında ücretsiz park etmelerini, pazarlama ve promosyon hizmetlerinin davacı şirket tarafından yürütülmesini konu alan bir sözleşme olduğu görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava, alacak davasıdır. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiştir. Davalı vekili görevsizlik kararının doğru olduğunu, ancak daha önceden açılan dava nedeniyle kesin hüküm bulunduğunu, mahkemenin bu hususu ile zamanaşımı ve hak düşürücü süreye itirazlarını değerlendirmediğini, yine belirsiz alacak davası açılamayacağından davanın reddi gerektiğini bildirmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği ve içeriği incelendiğinde, uyuşmazlığın asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerekir. Davalı vekilinin kesin hüküm, zamanaşımı, hak düşürücü süre ve belirsiz alacak davası açılamayacağı yolundaki itiraz ve def’ilerin ise görevli mahkemece değerlendirilmesi gerekir. Açıklanan bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf talebi yerinde değildir.
Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL harçtan, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.16/07/2019