Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2581 E. 2018/1826 K. 17.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO : 2018/2581 Esas
KARAR NO : 2018/1826
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/107 E.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 17/09/2018
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin ulusal ve uluslararası güvenlik açısından stratejik öneme sahip yazılım geliştirdiğini, 2014-2017 yılları arasında müvekkili şirkette yazılım geliştirici olarak çalışan davalının, müvekkiline ait yazılım kaynak kodlarının ve dünyada benzeri olmayan teknolojisini kullanarak, yazılımı başka bir isim altında pazarlamaya çalıştıklarını öğrendikten sonra İstanbul Anadolu 6.Sulh Hukuk Mahkemesi 2018/20 D.İş dosyasında tespit yaptırdıklarını, müvekkili tarafından geliştirilen Kanıt Temelli Tarama Teknolojisi’nin dünyada tek olduğunu, bu yazılım sayesinde güvenlik açığının tespit edilip, sağlamasını yapıldığını, müvekkilinin yazılımının TSK, TAI, TRT, NATO, ABD Savunma Bakanlığı, NASA, CERN, DELL, INTEL gibi pek çok ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarının kullandığını, davalının internette bu ürünü kendi ürünü imiş gibi pazarladığını, davalının eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunu” iddia ile davalının müvekkiline ait ticari sırları ve fikri mülkiyet haklarını ihlal ve ifşa etmesinin önlenmesini, haksız rekabetin tespit ve men’ini, ortadan kaldırılmasını, düzeltilmesini, araçların imhasını ve 10.000 TL’nin davalıdan tahsilini, kararın ilanını talep ve dava etmiştir.
Mahkeme 10.04.2018’de yazılım eser niteliği ve davacı tarafın sahipliği yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle tedbir istemini reddetmiş, bu karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili, dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla, “mahkemenin red kararının haksız olduğunu, müvekkilinin fikri haklarının ifşa ve ihlali ve kaynak kodlarının açıklanması riskinin, hem müvekkili hem ulusal ve uluslararası çok ciddi kurumlar nedeniyle ciddi bir güvenlik riski oluşturduğunu, yazılımın dünyada tek olduğunu, Türkiye’de yazılımlar tescil edilmese dahi, müvekkilinin ABD ve İngiltere’deki marka tescilleri nedeniyle münhasır hakları bulunduğunu,…’in OHİM’de de tescilli olduğunu, müvekkilinin eser sahibi olduğunun açık olduğunu, buna rağmen tedbir talebinin reddedildiğini, davalının bu yazılımın kodlarını www…..com adlı sitede satışa çıkardığını, bunun haksız rekabet ve marka hakkına tecavüz oluşturduğunu” iddia ile red kararının kaldırılmasını ve tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın daha önce dairemize geldiği ancak tebligat eksikliği nedeniyle 31.05.2018 tarih ve 2018/192 E., 2018/1296 K. sayılı kararıyla iade edildiği, davacı tarafından bu sırada 02.05.2018 tarihli dilekçe ekinde Marka Lisans sözleşmesi ibraz ettiği, davalının ise bir teknik rapor örneği sunduğu görülmektedir.
Her ne kadar davacı vekili yukarıda yazılı gerekçe ile istinaf isteminde bulunmuş ise de, davacı tarafın dayandığı bilgisayar yazılımının kendisi tarafından geliştirildiği bu aşamada ispat edilememiş ve davacının dayandığı yazılım ile davalı tarafın internette pazarladığı iddia edilen yazılımın karşılaştırılması da bu aşamada mümkün olmamıştır. Davacı tarafın sunduğu marka lisans anlaşmasının ise bu aşamada sonuca bir etkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla ihtiyati tedbir koşulları mevcut bulunmadığından tedbir isteminin reddi kararı bu aşamada isabetli olup, istinaf isteminin reddi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Yukarıda açıklanan gerekçe ile davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,
4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 17/09/2018 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.