Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2577 E. 2018/2183 K. 17.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2577 Esas
KARAR NO : 2018/2183
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/10/2016
NUMARASI : 2014/336 E. – 2016/511 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 17/10/2018
Dairemizin 14.06.2017 tarih ve 2017/126 E., 2017/2102 K.sayılı kararı, Yargıtay 19.HD’nin 18.04.2018 gün ve 2017/4927 E., 2018/2193 K. sayılı ilamıyla bozulmuş olmakla, duruşmalı yapılan inceleme sonucunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
İ D D İ A : Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin davacının genel müdürlüğünü yaptığı … Tic. AŞ’den komple seramik fırın ve pres makinesi satın aldığını, satışı gerçekleşen malların bedeli olarak davalı şirket tarafından … Seramik San.ve Tic. AŞ emrine 31.10.2012 vade, 100.000,00 TL bedelli çek ile … Bankası’na ait 100.000,00 TL bedelli teminat mektubu verdiğini, çekin davalı şirketten alınması sonucunda malların … Tic. AŞ tarafından 31.12.2010 tarihli fatura kesilerek davalı şirkete teslim edildiğini, satış işleminin gerçekleşip malın tesliminden iki ay sonra ortaya çıkan ihtiyaç sonucunda satışı gerçekleşen makinelerin kısa bir süreliğine iadesinin kararlaştırıldığını, bu anlaşmaya göre davalı şirketin uğrayabileceği zararlar gözönünde bulundurularak davacı tarafından 250.000,00 EURO değerinde teminat çeki verildiğini, malların iadesi gerçekleştiğinde davalı şirketin satış bedelini ödemeyerek verilen teminat çekini iade edeceğinin taraflar arasında yazılan maillerle sabit olduğunu, bunun üzerine davacının 436.000,00 TL bedelli şahsi çeki makinelerin iade edildiğinde geri verilmesi koşuluyla davalı şirkete teslim ettiğini, makinelerin davalı şirkete aldığı gibi teslim edilmesine rağmen satış bedeli olan 100.000 EURO’yu ödemediği gibi teminat olarak verilen çeki de iade etmediğini, bu sebeplerle 03.07.2011 keşide tarihli, 436.000,00 TL bedelli çekten dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A: Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; yetkili mahkemenin Malatya Mahkemeleri olduğunu, davalı şirketin dava konusu çekin hamili olan …’in Şişli … İcra Müdürlüğü’nün… takip sayılı dosyaları ile çek borçlusu davacı aleyhine icra takibine geçtiğini, çek borçlusu davacı ile davalı şirketin ticari bir ilişkisi olmadığını, …. AŞ ile ticari ilişkisi olup, söz konusu şirketten fırın satın aldığını, davacı ile diğer davalı … arasındaki şahsi borç ilişkisinden davalı şirketin sorumlu tutulamayacağını, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … 04.04.2013 tarihli 8 nolu celsede davacının yetkilisi olduğu firmadan yine yetkilisi olduğu .. . San.ve Tic. AŞ’den bir fırın satın aldığını, bunun karşılığında 100.000,00 EURO karşılığında şirket çeki ve … Bankası’na ait teminat mektubu verdiğini, bu ilişki sebebiyle taraflar arasında herhangi bir alacak- borç ilişkisi kalmadığını, ancak davacının grup şirketi olan …’ın Fenerbahçe Stadyumu yakınlarında yaptığı inşaatlardan ucuz ev alarak kendisine satacağını beyan ettiğinden 436.000,00 TL tutarında nakit parayı davacıya verdiğini, ödediği bedel karşılığında davacıdan çek aldığını, fırın meselesi yüzünden gelişen olumsuz olaylar nedeniyle davacıya evi almayacağını, parasını geri vermesini istediğini bildirmesine rağmen, davacının parayı iade etmediğini, bunun üzerine davacı hakkında çeke dayalı takip yaptığını, söz konusu çekin fırının geri verilmesi amacıyla teminat olarak alınmış çek olmadığını, kaldı ki çek tutarının 250.000,00 EURO karşılığına denk gelmediğini, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
B İ R L E Ş E N D A V A D A İ D D İ A : Birleşen davada … asıl davadaki gerekçe ile 03.07.2011 tarih ve 436.000 TL’lik çekin iptalini, ödenmesi halinde istirdadını talep etmiştir.
B İ R L E Ş E N D A V A D A S A V U N M A : Davalı vekili çekin davalının kendisine satacağını vaad ettiği ev için almış olduğunu ve evin alışından vazgeçilme nedeniyle çeki icraya koyduğunu savunmuştur.
M A H K E M E K A R A R I : İlk derece mahkemesi, İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06.10.2016 tarih, 2014/336 esas, 2016/511 karar sayılı ilamı ile; davacının yöneticisi olduğu şirket ile davalı… arasında satışa konu olan fırının modüllerinden birinin dava dışı …AŞ’ye gönderildiğinin ve tekrar davalı … AŞ ‘ye teslim edildiğinin anlaşılmakta ise de, davacısının keşidecisi olduğu uyuşmazlık konusu çekin ödünç ilişkisinin teminatı olduğunun tek başına posta mesajlarından, tanık anlatımlarından ve defter kayıtlarından anlaşılamadığını, davacının keşide ettiği çekin teminat çeki olduğunu ispat edemediğini belirterek açılan asıl ve birleşen davanın reddine karar vermiştir.
İ S T İ N A F S E B E P L E R İ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının …AŞ’nin genel müdürlüğü sıfatıyla davalı …’in … AŞ’nin yetkilisi sıfatıyla iki şirket arasında gerçekleşen ticari ilişki ile iki şirketin de her safhasında yer aldıklarını, davalıların elektronik posta ile kurulan 2.sözleşme şartlarına aykırı davranarak bedelsiz olan çeki icraya verdiklerini, tarafların 2.teklif maili doğrultusunda hareket ettikleri olgularının dosyada mevcut olduğunu, davalının teminat mektubu ve mektubun altındaki ibra yazısının 1.sözleşme ve vakıalarla ilgili olduğunu, elektronik yazışmalarla kurulan 2. Sözleşme gereği verilen çekin davalı … tarafından yöneticisi olduğu diğer davalı … firmasına ciro edildiğini, 2.sözleşmenin teminatı olan çek sebebiyle yapılan takibin kötü niyetli olduğunu, bu sebeplerle mahkeme kararının kaldırılarak bozulmasını talep etmiştir.
Dairemizce yapılan inceleme ve yargılama neticesinde çekin teminat çeki olduğu kabul edilerek asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş Daimizce verilen karar davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2017/4927 E ve 2018/2193 K sayıılı 18.04.2018 tarihli kararı ile asıl ve birleşen davanın konusunun aynı çek olduğu, çekin hamiline yazılı olduğu,çekin keşidecisinin davacı … olduğu, çekin 1. Cirantasının … olduğu bankaya ibraz edenin son hamil …Ta.Ş. san. A.Ş. olduğu muhatap banka tarafından çekin karşılığının olmadığının çek arkasına yazıldığı, asıl davada dava davacı … davalı … şirketine aleyhine bu çekten dolayı borçlu olmadığı iddiası ile menfi tespit davası açmakla birlikte davalı şirketin bankaya ibraz ettiği çekin karşılıksız çıkması üzerine çeki TTK”nın 818/1-k maddesi yolllaması ile TTK”nın 724. maddesi gereğince çeki kendisine ciro eden …”e iade edip, … tarafından da davacı aleyhine takibe geçildiği,. Bu davalının çekle ilgili alacak hakkı kalmadığından bu davalı hakkında pasif dava ehliyeti bulunmadığı bu davalı yönünden istinaf talebinin reddi gerektiği, Birleşen davada ise dava konusu çekin 1. Cirantası olan …”in TTK”nın 818/1-k maddesi yolllaması ile TTK”nın 724. maddesi gereğince çeki ciro ettiği Sareteks şirketinden geri almış olması ve çekin hamili olarak davacı aleyhine takip yapma hakkına sahip olduğu gözetilmeksizin çek zincirinde ismi olmayan kişilerle ilgili ve olayda uygulama yeri olmayan 6102 sayılı TTK”nın 793/1 maddesinden bahisle menfi tespit davasının kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığından bahisle dairemizin hükmünü bozarak dosyayı dairemize iade etmiştir. Dairemizce taraflara usulüne uygun tebligat çıkarılarak karar duruşmasında Yargıtay bozma ilamı taraflara okunmak suretiyle bozma ilamına diyecekleri sorulmuş ve bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş bozma ilamı doğrultusunda dairemizce asıl ve birleşen davanın konusunun aynı çek olması, çekin hamiline yazılı olması,çekin keşidecisinin davacı …olması, çekin 1. Cirantasının … olması, bankaya ibraz edenin son hamil …Yapı Kimyasalları madencilik ve Ta.Ş. san. A.Ş. olması, muhatap banka tarafından çekin karşılığının olmadığının çek arkasına yazılması, asıl davada dava davacı … davalı …şirketine aleyhine bu çekten dolayı borçlu olmadığı iddiası ile menfi tespit davası açmakla birlikte davalı şirketin bankaya ibraz ettiği çekin karşılıksız çıkması üzerine çeki TTK”nın 818/1-k maddesi yolllaması ile TTK”nın 724. maddesi gereğince çeki kendisine ciro eden …”e iade edip, … tarafından da davacı aleyhine takibe geçilmesi, davalı şirketin çekle ilgili alacak hakkı kalmaması, nazara alındığında bu davalı hakkında pasif dava ehliyeti bulunmadığı ilk derece mahkemesinin bu davalı hakkında davanın reddi kararının yerinde olduğu, Birleşen davada ise dava konusu çekin 1. Cirantası olan …”in TTK”nın 818/1-k maddesi yolllaması ile TTK”nın 724. maddesi gereğince çeki ciro ettiği Sareteks şirketinden geri almış olması ve çekin hamili olarak davacı aleyhine takip yapma hakkına sahip olması nazara alındığında bu davalı hakkındaki ret kararınında yerinde olduğu gözetildiğinde; davacı vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:
1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince asıl ve birleşen davada davacı vekillerinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,
2-Asıl dava yönünden alınması gereken 35,90 TL harçtan, peşin alınan 29,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6,70 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Birleşen dava yönünden alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından, yapılan celse sayısıda dikkate alınarak, 2.180,00 TL avukatlık ücretinin asıl ve birleşen dava davacısından tahsili ile davalılara verilmesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf başvurusunda bulunan taraf üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 17/10/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.