Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2573 E. 2021/885 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2573 Esas
KARAR NO : 2021/885
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/05/2018
NUMARASI : 2014/85 E. – 2018/180 K.
DAVANIN KONUSU : Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden KaynaklananTazminat
KARAR TARİHİ : 22/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA:
Davacı dava dilekçesinde; yıllar boyunca birçok ilköğretim kitabı yazdığını, kendine ait birçok eseri bulunduğunu, davalının davacıya ait ve daha önce kitaplarında yayınlanmış olan soruları, metinleri, tabloları izinsiz olarak yayınlamış ve davacının haklarını ihlal ettiğini, tahkikat aşamasında kitaplardaki intihalleri açıkça gösterir eşleştirmeleri Mahkemeye sunacağını, davalının, eserleri üzerinden haksız kazanç sağladığını belirterek, FSEK m.68 uyarınca üç katı tazminat talebine karşılık olarak – olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte şimdilik 1.000,00 TL nin, FSEK m.70/1 uyarınca 5.000 TL manevi tazminat talebine karşılık olarak olay tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte şimdilik 5.000,00 TL nin, FSEK m.70 uyarınca davalının elde ettiği haksız kazancın tazminine ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı … 15.05.2018 tarihli UYAP sistemi üzerinden ilk derece mahkemesine gönderdiği dilekçesi ile; gördüğü lüzum üzerine huzurdaki davadan, gayrikabili rücu olarak feragat ettiğini, feragat talebinin kabul edilmesini beyan ve talep etmiş, aynı tarihli diğer dilekçesinde davadan feragat sebeplerini beyan ettiğini, gerekçeli kararda feragat sebeplerinin yazılması talebinde bulunduğunu beyan etmiştir.
CEVAP:
Davalı cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kitapların MEB yönetmeliğine, eğitim ve öğretim müfredatına uygun olarak hazırlandığını, MEB müfredatına uygun olarak hazırlanan tüm okul kitaplarında benzer format ve kelimelerin, metinlerin, konuların olabileceğinin dikkate alınması gerektiğini, bu nedenle herhangi bir intihalden söz edilemeyeceğini, dava konusu kitaplardaki içerik, tablolar, şekiller, metinler ve metinlerin kullanıldığı konuların davacının kitaplarında yer alan içerikten tamamen farklı olduğunu, kitaplarda kullanılan şiirlerin ve metinlerin kaynaklarının belirtildiğini, davacıya ait hiçbir eserin davaya konu kitaplarda kullanılmadığını, 2005 – 2006 yılında yayınlanan MEB müfredatında Türkçe kitaplarında 14 tema belirlendiğini, bu temalarla ilgili kullanılacak metinlerin özelliklerin belirtildiğini, bu nedenle MEB müfredatında belirtilen sınırlamalara uygun metinlerin sınırlı olduğunu, dava konusu kitaplardaki tabloların, kelimelerin, metinlerin, şiirlerin, matematik problemlerinin, konularla ilgili soru şekillerinin, soruların davacıya ait olmadığını, tabloların kelimelerin, metinlerin, matematik problemlerinin konularla ilgili soruların yıllarca MEB müfredatına ve öğrencilerin anlama seviyelerine uygun olarak basılan ve yayınlanan tüm ilköğretim kitaplarında kullanıldığını, ayrıca davacının hususiyetini kattığı, kendi fikri çabaları sonucu yaratılan FSEK kapsamında bir eserin söz konusu olmadığını, davacının birçok yayınevi hakkında şikayette bulunduğunu, tekrar yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’na muhalif hal veya hallere rastlanmadığından Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı’nın 2013/77587 soruşturma numaralı dosyasından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI:
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…HMK 307.madde gereğince “Feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi” anlamına geldiği, HMK 311.madde gereğince “Feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı” davacının 15.05.2018 tarihli dilekçesindeki beyanlarının ise dilekçedeki uslup ve içerik itibarıyla, mahkeme dosyasına ibraz edilecek saygı ve düzen tertibinde görülmediği, 6100 Sayılı HMK 32/2 maddesi gereğince, dosya içine konulmakla birlikte, davadan feragat edildiği ve feragat kesin hüküm gibi sonuç doğurduğu, dilekçenin yeniden düzenlenmesi için süre verilmesinde hukuki yarar bulunmadığı…” gerekçesiyle feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF İSTEMİ:…Özel…un, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından, birleştirmeler sonucu 7′ ye inen dosyalarla soruşturuluyor olduğunu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu tarafından yürütülen, 2014-21110 srşt. sayılı dosyada yargılanmasına gerek yok yazıldığını, Adalet Bakanlığı da kovuşturma izni vermediğini, Ankara 4.İdare Mahkemesine 2017-405 E sayılı davayı açtığını,
Dosyada bilirkişi olan…’ın bilirkişiliğine ilk başta bilmediği için itiraz etmediğini, her dosyada kendisinin olduğunu, suç duyurusunda bulunduğunu, mahkemeden yeni rapor talep edilmiş ise de mahkemenin savcılıktan bilgi talep etmeden talebi reddettiğini, reddi hakim talebinin Bam’da ve temyiz de reddedildiğini, raporun Yargıtay kararlarına, emsal kararlara ve o kararlardaki raporlara aykırı olduğunu, bu raporun kararın bozulmasına kadar emsal olabileceğini, bu sebeple feragat etmek zorunda kaldığını, feragat edilen dava için temyiz yollarının kapalı -gibi- olduğunu bildiğini, AYM ve AİHM düzeylerine kadar hak arayacağını,
Mahkemenin vekalet ücreti takdirinin de hatalı olduğunu, Maddi talep için vekalet ücreti ve manevi talep için vekalet ücretinden ayrı olarak, ‘ elde edilen kazancın tarafıma verilmesi ‘ talebi için de ücret takdir edilmesinin yanlış olduğunu, bu yönde hiçbir inceleme yapılmadığını miktarın belli olmadığını, emsal birkaç geri alma kararımda, bu tip bir ücret takdiri olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın Bakırköy hariç İstanbul Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde görülmesini talep etmiştir.
GEREKÇE
Dava, eser hakkına dayalı olarak FSEK 68.maddesi gereğince tazminat, FSEK 70/1.maddesi gereğince manevi tazminat, FSEK 70/3.maddesi gereğince davalı yanca elde edilen haksız kazancın tahsili istemlerine ilişkin olarak açılmıştır.İlk derece mahkemesince davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir (HMK m. 307). Davayı sona erdiren kesin bir usul işlemi niteliğinde olan davadan feragatin açık, kesin ve koşulsuz olması, yasa gereğidir (HMK m. 309/4). Feragat davayı sona erdiren tek taraflı bir usul işlemi olup karşı tarafı kabulüne de bağlı değildir. Davacı, feragatin iradenin fesada uğradan bir nedenden kaynaklandığına ilişkin iddiada bulunmamıştır. İlk derece mahkemesinin davacı asilin sunduğu e-imzalı feragat dilekçesini dikkate alarak davanın feragat nedeni ile reddine karar vermesi yerindedir. Feragat beyanı usulüne uygun olmakla davacının istinaf dilekçesinde yer alan yargılama safahatine ve yeni rapor alınmasına ilişkin esasa ilişkin talepleri incelenemeyecektir.Davacının vekalet ücretine ilişkin istinaf istemine gelince; davacı dava dilekçesinde, FSEK 68.maddesi gereğince tazminata, 70/1.maddesi gereğince manevi tazminata, 70/3.maddesi gereğince haksız kazanca hükmedilmesini talep etmiş ve dava reddedilmiş olmakla her talep yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinde usule aykırılık görülmemiştir.Davacı asilin, istinaf aşamasında sunduğu 15.03.2021 Tarihli dilekçesi istinaf süresinden sonra olduğu gibi neticeten davacının davadan feragat ettiği, yargılama sırasında davalı şirkete tebligat yapılarak taraf teşkilinin sağlandığı, davalı vekilinin de dosyada vekaletnamesinin bulunduğu görülmekle davalı vekilinin e-imzalarına ilişkin hususların esasa etkili olmayacağı, taraf teşkil sağlandığından kamu düzenine aykırılık bulunmadığı, davacının dilekçesinde yer alan diğer hususların ise Dairemizin görev alanı dışında kaldığı dikkate alınmakla değerlendirmeye alınmamıştır.
Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesinin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından davacının istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;
1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacının yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harçtan, peşin yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına,
3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına,
5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 22/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.