Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2018/2571 E. 2021/901 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2018/2571 Esas
KARAR NO : 2021/901
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/04/2018
NUMARASI : 2016/870 E. – 2018/344 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/04/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia :
Davacı vekili dava dilekçesinde; Dava konusu çekin çalındığını, bu olayla ilgili Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 2016/7756 ve 2016/50511 soruşturma sayılı dosyalarında soruşturmaların devam ettiğini, müvekkilin dava konusu çeklerin iptali için Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/193 esas sayılı dosyasında dava açıldığını, çek için tedbiren ödeme yasağı konulduğunu, dava konusu çek ile ilgili İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibine başlanıldığını, icra takibi üzerine, İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında, imzaya ve sahte üretilmiş kaşeye karşı açtığı itiraz davası ise halen derdest olduğunu, çek müvekkile sadır olmadığını, müvekkilin çeki iş akdi sonrasında iktisap ettiğini ve bu iktisaptan sonraki iş yerleri ile ya da kişilerle herhangi bir akdi ilişkisi olmadığı gibi onlara herhangi bir sebepten dolayı borcu da bulunmadığını, takibe dayanak çekteki imzanın müvekkile ait olmaması, kaşenin sahte üretilmiş olması sebepleri göz önüne alınarak, davalı tarafından çek ile lgili olarka icra takibi ile çek bedelinin tahsili durumunda müvekkilin telafisi mümkün olmayan zararı söz konusu olacağından, bu zarara sebebiyet vermemek açısından davanın devamı süresince müvekkil yönünden dava sonuçlanıncaya kadar dava konusu çek yönünden tedbir kararı verilmesini, yine tedbiren İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibinin öncelikle teminatsız, olmaz ise uygun bulunacak teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasını, dosyaya yatacak paraların alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini, dava konusu çekin müvekkil lehine istirdadı ile haklı hamil sıfatıyla alacaklı olduğunun tespitini, yargılama giderinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler :
Davalı vekili cevap dilekçesinde; Dava konusu çek nama yazılı değil emre yazılı kıymetli evrak niteliğinde olduğunu ve devri alacağın temliki hükümlerine tabi olmadığını, soyutluk ilkesi gereğince kıymetli evrak asıl ilişkiden bağımsız yeni bir hukuki ilişki meydana getirdiğini, müvekkil banka dava konusu çekin iyi niyetli meşru hamili olduğunu, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının ve itirazlarının reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı :
İlk derece mahkemesince; “…somut olayda ise; keşideci tarafından borç ödenmiş olup imzaların istiklali prensibi gereğince lehdarın imzasının sahteliği diğer kambiyo borçlularını sorumluluktan kurtarmayacağından ve ciro silsilesinde görünüş itibariyle kopukluk bulunmadığından keşideci tarafından son hamile yapılan ödemenin davacıya iadesinin mümkün olabilmesi için çekin 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesi uyarınca hamil tarafından kötüniyetli iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunun kanıtlanması gerektiği, dosyada bulunan delillerin bunu kanıtlamaya yeterli ve elverişli görülmediği” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle “….6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunun 9. maddesi gereğince alacağı doğuran temel ilişkiye ait fatura veya benzeri belgelerle bunu tevsik etmeleri zorunluluğu bulunmaktadır. Ancak davalı Banka dosyaya herhangi bir fatura ya da belge sunmamıştır. Ayrıca Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesi gereğince davalı Bankaca alacağın temliki sırasında istihbarat çalışması yaptığını ve borcun teyit edilmesini sağlamak amacıyla keşidecisine ya da cirantalara başvurduğunu ispatlamaya yarar delil sunmamıştır. Dosyada bu konularda davalı tarafın herhangi bir delili bulunmadığından, dava konusu çalıntı çekin, sahte kaşe ve imza ile ciro edilmesi sonucunda ciro ile devralan Davalı Bankanın iyi niyetli meşru hamili olmadığının kabulünü gerektirir. Mahkeme bu yönde hiçbir araştırma yapmamıştır. Davaya konu çek, davalı Bankaya ciro edilmiştir. Bu da, Kanun gereğince sözleşmelerini yazılı olarak düzenlemek zorunda olan davalı Banka ile çeki Bankaya ciro eden arasında yazılı sözleşme olmasını gerektirir. Ancak davalı tarafça dosyaya herhangi bir sözleşme ibraz edilmemiştir. Oysa ki dava konusu çekin usulüne uygun olarak elde edilip edilmediğinin tespiti için, davalı Bankanın davaya konu çeki ciro ile teslim almasına dayanak olan sözleşmesinin de hukuki yönden irdelenmesi gerekmektedir….” denilerek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :
Dava ;çek istirdadı davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacı çekin elinden rızası dışında çıkıp sahte imza ile tedavüle girdiğini, davalı bankanın takip yaptığını ,çekin haklı hamilinin kendileri olması gerektiğinden bahisle çekin davalı yandan istirdat edilip kendilerine teslimi talep ve dava edilmiştir.Dava konusu çekin ;…bank Beykent İstanbul Şubesine ait keşidecisi …Tic. San. Ltd. Şti olan, 31/07/2016 keşide tarihli 17.000,00-TL bedelli olduğu, lehdarın … olduğu, sırası ile… limited ve son hamil davalı banka olduğu anlaşılmaktadır.Çekin istirdadı talep edilmekle, davacının çek üzerinde meşru hakkını bilirkişi raporuna göre kanıtladığı ancak kanıtlamak zorunda olduğu diğer hususun ise hamilin çek iktisabında ağır kusurlu veya kötüniyetli olduğunu da kanıtlaması gerekmektedir.Her ne kadar davacı istinaf başvurusunda incelemenin Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesi uyarınca yapılması gerektiğini ileri sürmüş ise de ;anılan yönetmelik faktoring işlemlerine ilişkin esaslar içermekte olup, banka kredi sözleşmesi gereği tahsil cirosu ile alınan çekte bu yönde bir inceleme yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Zira faktoring işleminde esasen bir alacak temlik alındığından gerçek bir alacağın temliki olup olmadığının denetimi söz konusudur. Oysa tahsil cirosu ile bankaya cirolanan çek alacağın temliki hükümlerine tabi bir hukuki işlem değildir.İmza itirazının mutlaklığı ve herkese ileri sürülebilmesi menfi tespit davasında mümkün olup, çekte başka cirantaların da bulunması nedeni ile istirdad talebinin yasal koşulları bulunmadığı anlaşılmaktadır.HMK 355. Maddeye göre yapılan incelemede, mahkemenin görevli olduğu, kesin yetki kuralına tabi bir dava olmadığı, zorunlu arabuluculuk konusunda dava şartı eksikliğinin bulunmadığı, taraf ehliyetlerinde bir eksiklik bulunmadığı, taraf teşkilinin sağlandığı , tarafların teminat yükümlülüklerinin bulunmadığı, vekaletnamelerin dosyada olduğu, davada hukuki yarar bulunduğu, hak düşürücü süre uygulanmasını gerektirir bir uyuşmazlığın bulunmadığı, derdestlik veya kesin hüküm bulunmadığı ,harcın dava değerine ve niteliğine nazaran doğru hesaplandığı, gerekçeli karar ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunmadığı görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle davacı yanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan gerekçe ile
1 -Davacı yanın istinaf başvurusunun HMK 353/ 1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE
2- Davacı yandan alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davacıdan alınıp Hazineye gelir yazılmasına
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına
4- İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere tarihinde ve oy birliğiyle karar verildi.